13.07.2024, 13:15

Katmerli sömürünün aracı kurumları...

‘Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’

-------------------

IMF ya da Dünya Bankası, ikisi de Kapitalist-Emperyalist Ülkelerin Bankası.

Katmerli sömürünün aracı kurumları...

2020 yılı Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "IMF’ye gidecekmişiz, bir şeyler isteyecekmişiz. Boşuna avucunuzu ovuşturmayın, biz o kapıları kapadık" demişti. O tarihten bugüne köprülerin altından çok sular aktı. Türkiye ekonomik krize girdi, iç ve dış borçlar aldı başını gitti. Merkez Bankası kasası eksileri gördü. Türkiye geçmişte söylediği sözün altında kalmamak için, borç para bulabilmek için IMF yerine uluslararası faiz lobilerinin kapılarını aşındırmaya başladı. İzlenen yanlış iç ve dış politika, keskin u dönüşleri yüzünden borç para bulamıyordu. Londra tefecilerinden %7,5 ile 12 arası faizle borç para bulduğu iddialarını ekonomistler gazetelerde köşelerinde yazıyordu. IMF’nin %2,5 faiz oranı göz önüne alınırsa Londra tefecilerinden alınan faiz oranın çok yüksek olduğu dikkatlerden kaçmıyordu. ‘Denize düşen yılana sarılır’ mantığı çerçevesinde Tek Adam İktidarı Londra tefecilerine sarıldı. Yüksek faizle alınacak borç paraların içerde ve dışarda faiz lobilerine, yerli ve yabancı tekellere, yandaş şirketlere aktarılacağı anlamına geliyor. Siyasi iktidarın temsilcileri geçmişte söylediklerinin altında kalmamak için IMF ile değil, Dünya Bankası yetkilileri ile görüşüyorlar. Onların önerdikleri politikaları uygulayacaklarını söylüyorlar.

Hazineden bu yıl ödenecek faiz tutarı 1 trilyon 200 milyar Lira, 2025 yılında 1 trilyon 810 milyar lira. 2026 yılında ise 2 trilyon 295 milyar lira. Üç yıllık Orta Vadeli Program bunu ön görüyor. Her yıl bütçe açık veriyor. Sormazlar mı adama? Bütçe kimin için kullanılıyor?  Yukarda yazılan rakamlar ortada. Demek ki bütçe halk için kullanılmıyor.

Toplam olarak 1 milyon 100 bin Kurumlar Vergisi ödeyen mükellef var. Bu şirketlerin çoğu ya zarar gösteriyor ya da çok az vergi ödüyor. Çok kazananlar ise % 25 vergi vermesi gerekirken çeşitli yolları deneyerek %2,5 vergiyi ancak ödüyorlar. Siyasi iktidar, sanki onlardan devasa boyutta vergi alıyormuş gibi bir de alması gereken 2,2 trilyon vergiden vazgeçebiliyor. Vergi borçlarını siliyor.

Dünya Bankası’nın önerileri doğrultusunda asgari ücretliye, emekliye, çiftçiye ‘kaynak yok’ demesini iyi biliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; "Muhalefetin iteklemesi ile emeklilikte yaşa takılanları emekli ettik, bize 724 milyat TL yük getirdi", "Emekli hak sahiplerine 1.2 trilyon TL ödedik" diyebiliyor. Ücretlilerin dolaylı vergiler dahil ödedikleri vergi miktarı şirketlerin ödediği vergi miktarının iki katı. Sermaye sahiplerinin oranı nüfusun %1-2’sini geçmez. Fakat bütçedeki kaynakların çoğu bir avuç yerli-yabancı tekellere ve yandaş şirketlere ayrılıyor. Tek Adam İktidarı tercihini yerli ve yabancı tekellerden yana yapıyor. Halka gelince zırnık yok!

Örnek mi? Örnek çok. Ödeme garantili 44 şirket var. Bunların 37 ‘si zarar gösterdiği için vergi vermeyecek. Siyasi iktidar ödeme garantili şirketlere bu yıl 162 milyar TL ödeme yapacak. Köprü ve otoyollara 73 milyar, şehir hastanelerine 83 milyar geri kalanı da havalimanları vb. ödenecek. Osmangazi Köprüsü’ne 1 Temmuz’dan itibaren geçen her araç 399TL ödeyecek. Devlet ise her araç için ödeme garantili şirkete ayrıca 1.409 TL ödeyecek. Çünkü köprüden geçiş ücreti 1808 TL. Devletin ödediği para yani 1.409 TL kimin cebinden çıkacak. Bizim cebimizden çıkacak. Asgari ücretliden vergi almayan devlet sadece 100TL’den vaz geçerken, köprü için bunun tam 14 katından vazgeçmiş oluyor. Bir yandan milyonlarca insanın yaşamı söz konusu diğer yanda ise birkaç ödeme garantili şirketin kârı söz konusu.

Asgari ücret ülkede ortalama ücret haline geldi. Çalışanların %60’ı asgari ücretle veya biraz üzerindeki bir ücretle çalışıyor. Emeklilerin, çiftçilerin hali de perişan 3 milyona yakın emekli 10 bin Lira ile geçinmek zorunda. Ev kiraları emekli aylıklarını ikiye hatta üçe katlar seviyeye ulaştı. Çifti GSMH’den (Gayri Safi Milli Hasıla) alması gereken %!’i yıllardır alamıyor. Taban fiyatları düşük verilerek üreticilik bitirilmek isteniyor. Dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye’de devamlı artıyor. Siyasi iktidar tercihini zenginden yana yaptığı için kıymetli taşlar denilen elmastan, pırlantadan, yatlara konulan mazottan, KDV ve ÖTV alınmıyor ama çitçinin traktörüne koyduğu mazotundan, tarlasında kullandığı gübreden, ilaçlardan ÖTV, KDV almasını çok iyi biliyor. Siyasi iktidarın politikası çok açık. Sermayeye kaynak çok, halka gelince kaynak yok!

Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye’de asgari ücret düşük değil" dedi. Siyasi iktidarın yetkilileri de "Asgari ücret ve emekli aylıkları artarsa enflasyon artar" diyor. Külliyen yalan. Merkez Bankası bile ücretlerin enflasyona etkisini %11 olarak açıkladı. IMF ise  %4,5 olduğunu söylüyor. Enflasyonun asıl nedeni aşırı kâr oranları, şirketlerin ödemediği vergiler, verilen teşvikler, kur korumalı mevduatlara, faiz lobilerine ödenen paralardır.

Enflasyonla mücadele ediyoruz denilerek ‘Tasarruf Tedbirleri Paketi’ açıklandı. Tasarrufu halk yapacak, kemerini daha çok sıkacak. Onlar daha da yoksullaşırken zenginlerin servetleri ikiye, üçe katlanacak.

Asgari ücretle kök emekli aylıklarına Temmuz ayında zam yapılmayacak, eğitim hizmetleri kısılacak, nitelikli eğitim ortadan kaldırılacak, sağlık çalışanları daha çok insana yetişmeye çalışacak, sağlık hizmeti almak zorlaşacak, kamuya personel alımı durdurulacak, belediyelerin bütçeleri kısılacak. Sarayda, Diyanet’te tasarruf mu? Sorma geç, bir başka bahara kalacak.

Açlık sınırının 19 bin, yoksulluk sınırının 61 bin Liraya dayandığı bir dönemde "Yumuşama", "Normalleşme" masallarıyla halk uyutulmak isteniyor. Temmuz ayında muhakkak Asgari ücrete, emekli aylıklarına insanca yaşanacak şekilde zam yapılmalıdır. Üretici köylülere hak ettikleri GSMH’nın %1’i verilmeli, mazottan, gübreden, tarım ilaçlarından ÖTV, KDV kaldırılmalıdır. Servet vergisi getirilmeli çok kazanandan çok, az kazanandan hiç vergi alınmamalıdır. Sağlık ve eğitim parasız, nitelikli ve erişilebilir olmalıdır. Dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

İstemekle olmuyor. Birleşilmeden, mücadele edilmeden hiç bir hak kazanılmıyor.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 12 29
3. Samsunspor 14 29
4. Eyüpspor 14 23
5. Beşiktaş 12 21
6. Göztepe 13 21
7. Başakşehir 13 19
8. Rizespor 13 19
9. Sivasspor 14 18
10. Konyaspor 14 18
11. Antalyaspor 13 17
12. Trabzonspor 13 15
13. Gaziantep FK 12 15
14. Kasımpasa 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 12 7
19. A.Demirspor 13 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 14 29
2. Bandırmaspor 14 28
3. Karagümrük 14 27
4. Erzurumspor 14 25
5. Igdir FK 14 22
6. Boluspor 13 21
7. Keçiörengücü 14 21
8. İstanbulspor 14 20
9. Ankaragücü 14 20
10. Ahlatçı Çorum FK 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 14 17
18. Sakaryaspor 13 14
19. Adanaspor 14 8
20. Yeni Malatyaspor 14 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 13 34
2. Arsenal 13 25
3. Chelsea 13 25
4. Brighton 13 23
5. M.City 13 23
6. Nottingham Forest 13 22
7. Tottenham 13 20
8. Brentford 13 20
9. M. United 13 19
10. Fulham 13 19
11. Newcastle 13 19
12. Aston Villa 13 19
13. Bournemouth 13 18
14. West Ham United 13 15
15. Everton 13 11
16. Leicester City 13 10
17. Crystal Palace 13 9
18. Wolves 13 9
19. Ipswich Town 13 9
20. Southampton 13 5
Takımlar O P
1. Barcelona 15 34
2. Real Madrid 14 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Villarreal 14 26
5. Mallorca 15 24
6. Athletic Bilbao 15 23
7. Girona 15 22
8. Osasuna 14 22
9. Real Betis 14 20
10. Rayo Vallecano 14 19
11. Real Sociedad 14 18
12. Celta Vigo 15 18
13. Sevilla 14 18
14. Las Palmas 15 15
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@