16.05.2020, 11:52

Yaşayarak Öğrenme

Cumhurbaşkanı, AKP’nin MYK toplantısında CHP’nin Türkiye İş Bankası’ndaki hisselerinin Hazineye devri konusunu ele aldı, neden icap ettiyse…

Ülkenin zenginliklerini sata sata bitirdikleri gibi şimdi de içine düştükleri ekonomik zorluğun üstesinden İş Bankası ve Şişe Cam gibi iştiraklerini Varlık Fonu’na aktararak soluk almaya çalışacaklar gibi görünüyor.

Toplanan 2 katrilyon lira da yetmedi anlaşılan.

Maske dağıtmayı beceremeyen iktidar, dünyanın dört bir köşesine tıbbi yardımlarda bulunup bunu şova çevirirken şimdi fellik fellik para arıyor. İlginç değil mi?

Mersin’deki CHP’li belediyeye ekmek dağıttırmayan, İstanbul’daki CHP’li belediyenin yardımlarını engelleyen, Ankara’daki CHP’li belediyenin elini ayağını bağlamaya çalışan…

Kısaca… Muhaliflerin elinde bulunan belediyeleri çalıştırmamaya olağanüstü çaba harcayan Tek Adam Yönetimi, Kayseri’deki ve Balıkesir’deki AKP’li belediyelere kesenin ağzını açıyor. Ekmek dağıttırıyor, koli koli yardımlarda bulunuyor.

Oy ve siyaset hesabının, adında adalet sözcüğü bulunan bir parti tarafından sürekli yapılıyor olmasına bizim kuşaklar iyice alıştı ama 25 yıl sonra çocuklarımız/ torunlarımız bunu nasıl değerlendirecekler bilmem… Her türlü iyilik ve güzellik konusunda sorunlar yaratan iktidarı, sallantıya girmesi durumunda milyonlarca AKP’linin terk edeceğinden Cumhurbaşkanı da emin olmalı ki gemiyi terk edecek gibi olanları asıl gündemin dışına çıkıp hayali darbe söylemleriyle oyalamaya/ kazanmaya çalışıyor. Korona değil de asıl tehlike CHP der gibi heyecanlı sözlerle…

CHP mi darbe yapacak? Haydi canım sende, diyesim geliyor.

Buna herkes güler. Gel gör ki iktidarın gözü dönmüş CHP düşmanlığıyla…

15 Temmuz darbe girişiminde, önceden kaybolmuş 200 bin kamu silahı CHP’liler tarafından ele geçirilmiş olsa hadi bir daha… Geçtiğimiz günlerde gazeteci bir kadının televizyon ekranında "15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın, bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Maddi ve manevi olarak çok donanımlıyız. Biz liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede. Onun için ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede var hâlâ üç beş… Benim listem hazır."

Bir başka kan içici de "Elimizde bir mangaya yetecek kadar silah var. Benim gibi yüz binler var."

Darbe yapacak olanları boğazın derin sularına gömmekten söz ediyorlar.

Bütün bunlar, Özgür Özel’in bir konuşması nedeniyle oluyor. "Geldiğiniz sandık sizi götürecek. Geldiğiniz gibi gideceksiniz. Zira milletin sıtkı sıyrıldı. Saray rejiminin sonu geliyor. Bununla birlikte yapılan liyakatsiz atamaların da sonu gelecek."

Bu konuşmada nasıl bir darbe çağrısı var anlamak zor.

AKP’nin tutunacak hiçbir dalı kalmadığından hayali düşmanlar yaratma, kendisine darbe düzenlenecek olduğu algısını yaratma peşinde.

Cumhurbaşkanı, her şeyin farkında/ bilincinde. CHP’nin darbe yapacak bir parti olmadığını da bilmiyor değil… Ali Babacan’la Davutoğlu’nun partisine gidecek gibi olanları engellemek adına şu sıra asıl gündemin dışında olan konuları deşmeye çalışıyor. Darbe şamatası bundan!

Tabii ki terör konusunu da ihmal etmiyor.

Bunca yıldır tek başına iktidar olan bir partinin, elinde her türlü güç varken terörü sonlandıramaması düşündürücü değil mi? Dağdaki teröristlerin sayısına varana kadar bilen içişleri bakanı, tankına/ topuna/ uçağına/ binlerce askerine karşın terörü bitiremiyor.

Eğitim, sağlık, ulaşım, çevre, işsizlik sorunlarını çözemeyen iktidar bütün gücünü terörle mücadeleye verse de terör de bitmiyor. Bu konuyu iki kez değil, on kez düşünmek gerek!

Neden?

TTB,  korona salgını konusunda verilen ölüm sayılarının şeffaf olmadığını söylüyorken iktidar ısrarla ölüm sayısında azalma olduğunu yineliyor. Dünyanın dört bir köşesi koronaya mağlup olurken "Biz çok iyiyiz" algısı yerleştirilmeye çalışılıyor cahilleştirilmiş halkımıza.

Parasız, işsiz, yoksul ve eğitimsiz halkımız kandırılmaya çalışılıyor.

Adana’da 14 kişilik araçta 34 tarım işçisi yakalanıyor. Bunun adı cehalet değilse ya nedir?

Burdur’da bir berber temas ettiği 50 kişi nedeniyle yakın takibe alınıyor. Beldeye giriş- çıkışlar da yasaklanıyor.

Kayseri’de Kızılay ihtiyaç sahipleri için ramazan ayı nedeniyle gıda paketi hazırlıyor. Yardımı duyanlar maskeli- maskesiz uzun kuyruklarda iç içe. Hem de yüzlerce…

Kayseri’de 'üfürükçü' olarak tanınan bir kadın bir otobüs şoföründen kaptığı koronayı, kendisine koronadan korunmak için tedavi(!) olmaya gelenlere bulaştırıyor. Kayseri Tabib Odası "Üfürükçüye gitmeyin" uyarısı yapmak zorunda kalıyor.

Yaşanan bu komedi, bir film senaryosu değil. AKP Türkiye’sinden bir tablo.

Şanlıurfa’da ihtiyaç sahiplerine yapılan bin liralık nakdi yardım için PTT şubesine dönüştürülen Gazi Ortaokuluna gelenler sosyal mesafe kuralına aldırmadan upuzun kuyruk oluşturdular.

Sosyal mesafe denilip duruluyorken metrelerce uzayan maskesiz kalabalıklar için cehalet denilmezse ya ne denir? Bu cahiller dün mü ortaya çıktı?

Cahilleştirilen Türkiye AKP’nin işi…

Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki bir mahallede nişan töreni yapılıyor. Nişana katılanlardan 5 kişinin testleri pozitif çıkıyor. 8 ev de karantinaya alınıyor.

Cehalet değilse nedir bu?

Neden bu kadar cahil kaldı halkımız diye düşünmek gerekmez mi?

AKP, cahilleştirilen insanlar sayesinde iktidarını sürdüreceğini iyi biliyor.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan tehlikeye dikkat çekerek ‘’ Virüslü 400 bin kişi aramızda! ‘’ diyor.

Bir bilim insanı böyle konuşuyorken ölüm sayılarının saklandığını söyleyenlere inanasınız gelmez mi?

Koronalılar aramızda dolaşıyor ve insanlar hâlâ maskeli değil…

Haberiniz var mıydı bilmem… İnşaatına 2017 yılında başlanan 55 bin metrekare üzerine kurulu 150 yataklı yeni Bodrum Devlet Hastanesi inşaatı bilinmez nedenlerle durdu.

Ya, bugüne kadar harcanan paralar ve emek?

Ya ihale bedeli olan para?

TBMM, Pazar yerleri, camiler, parklar- bahçeler kapalıyken 11 Mayıs’ta AVM’lerin açılması ve iki günde iki buçuk milyon kişinin AVM’leri gezmesi cehalet değilse ya nedir?

Üstelik bağıra bağıra 'AVM’ler Açılmamalı' denilip dururken…

20 Mart’tan bu yana kapalı olan AVM’lerin açılmasına izin veren kafa neyin kafasıdır bir bilen var mı?

Profesörün biri, "Ben gitmem" deyip duruyorken, bilim insanları açılmasını doğru bulmuyorken AVM’lerin açılmasına gıkını çıkarmayan sağlık bakanı, yoksa bizim bakanımız değil mi diye sormaz mısınız kendi kendinize?

İhanet mi cehalet midir olup bitenler?

AVM’lere yapılan bu kıyağın altında yatan giz nedir diye düşünmek gerekmez mi?

Ey vatandaş, sorsana lütfen "AVM’lerin açılmasına neden izin verdiniz de camilerimiz hâlâ kapalı?" diye. Üstelik, camileri ibadete kapatan Kemal Bey de değil…

Allah korusun, bu salgın CHP İktidarında yaşanmış olsaydı ve camiler kapatılmış olsaydı ne olurdu acaba? Düşünmek bile istemiyorum. Herhalde 500 yıl sürdürürlerdi tantanasını…

Tek Adam, "Maskesiz kapıdan dışarı adım atmayın" diyor. Ne güzel… Halkın sağlığını düşünen bir Cumhurbaşkanı. Diyesiniz geliyor. O ne? Sancaktepe, Yeşilköy ve Hadımköy’de yapımı süren salgın hastanelerini incelerken Cumhurbaşkanımızda ve yanı başındaki damadı olan Maliye Bakanı’nda maske yok. Yanındaki diğer şahısların herbiri ise maskeli…

Sadece havaalanında değil, helikopterde, kabine toplantısında… Her yerde maskesiz Sayın Tek Adam.

***

Halkımıza rol model olması gereken bir siyasinin çizdiği tablo bu!

Bahriye Üçok Bulvarı üstündeki Vakıfbank’ın girişindeki "Cumhurbaşkanının yayınladığı genelge gereği MESKESİZ İÇERİ GİRİLMESİ YASAKTIR" Yazısı ile Cumhurbaşkanının kendisi çelişmiyor mu?

Herhangi bir fakültede okumadığından mı, dalgınlığından mı, kibrinden mi, yoksa bir rahatsızlığından mı  bu olup bitenler bildiğimiz yok.

Özgen Acar bu konuda diyor ki; "Ele verir talkını!"

Alışkanlıklarından olsa gerek… Bu yıl gene ulusal bayramlar kutlanmıyor. Önceden hasta olup yatıyorlardı. Bu yıl ise korona elden tuttu.

Sahi, nedendir bu 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gıcıklığı?

Sen de düşün ey halkım! Ulusal bayramları neden kutlamak istemezler?

Çocukluğunda 'andımız'ı okumuş, Atatürk aşkıyla yanıp tutuşmuş, heykellerine çelenkler koymuş bu insanlarda nedendir bu Atatürk, Andımız ve ulusal bayram karşıtlıkları?

Korona günlerinin en güzel sözlerinden biri, Tunç Soyer’in şu sözü: "Siyaset, temiz insanlarla yapılmalı" Bu söz, yıllar öncesinde Eflatun tarafından dillendirilmişti, benzer bir şekilde…

Kızdığı bir vatandaşa "Ulan İsrail dölü!" diye bağıran Sayın RTE’nin o günlerde sinirleri bozuktu diyelim.

Gel gör ki sinirli hali hiç bitmiyor Sayın Başkanın.

Korona günlerinde, koronaya karşı birlikte mücadele etmenin ve kucaklaşmanın gerektiği şu günlerde bile sürekli muhalefete yüklenmekte. Bunun dünyada bir başka örneği yok. Neden böyle yapar, bunu da düşünmek gerek…

Zafer Arapkirli yazmış, "3 cümlelik bir uzun açıklama metninde 33 kez 'Sayın Cumhurbaşkanımız'  sözünü yinelemekten öteye gidemiyorlar"

Her şeyi bilen, her şeye karar veren, her şeyden sorumlu Tek Adam, paralar suyunu çekmiş olsa gerek ki şimdi de başında belirttiğimiz gibi gözünü İş Bankasına dikmiş durumda.

Bankayı, Ziraat Bankası / Vakıfbank / Halkbank gibi yönetmek istiyor olmalı. Altan Öymen böyle diyor. Eklemiş. "Atatürk dönemi ile uğraşma tutkusuna yeni bir alan açmak"

Asıl dertleri de zaten bu: Atatürk dönemiyle uğraşmak… Atatürk’ten kalan ne varsa yok etmek!

Bu da cahilleştirilmiş/ yoksullaştırılmış insanlarla olur.

Bunu da en iyi bilen onlar!

Arada bir makarna, kömür. Şimdi de bin lira ile gönül alma…

Bu arada, sıradaki maskesiz vatandaş koronaya yakalanmış, umrunda değil.

Neyse ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini sosyoloji derslerinde/ kitaplarında değil de yaşayarak öğrenmiş olduk… Ne menem bir yönetim olduğunu yaşayarak, yoksullaşarak, borçlanarak, sağlıksızlaşarak ve günden güne cahilleşerek…

Acı bir öğrenme…

Öğretmensiz, kitapsız…

Öğretmene, kitaba, doktora da ihtiyaçları yok gibi zaten…

Bilim Kurulundaki doktorları dinliyorlar mı?

Uyarılara kulak veriyorlar mı?

Şurası bir gerçek ki, çok zarar verdiler.

Toprağımıza, insanımıza, eğitimimize, sağlığımıza…

***

Okullara, camilere AVM’lere koca koca pankartlar asılmalı. Herkesin göreceği şekilde.

"Komşusu açken tok yatan benden değildir"

"Gerçekleri söylemekten korkmayınız"

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@