06.04.2025, 09:23

Türkiye nereye?

Uzaklardan görebildiğim…

AKP-ERDOĞAN TEK ADAM İKTİDARI

Yasama-Yargı-Yürütme; güçler ayrılığı ve denetim mekanizmalarını ortadan kaldırma…

‘Kayıtsız şartsız milletin olan egemenliği’ kendinde toplayıp, gücünü ‘kadir-i mutlak’ (herşeyi değiştirmeye,
her olaya müdahale etmeye gücü yetmek)ve ‘sınırsız’ olarak görme ve davranma…

Cumhuriyet’in kazanımlarını tek tek ortadan kaldırarak;
demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yerine -Prof.Dr. Kalaycıoğlu’nun tanımlamasıyla-
‘Patrimonyal Sultanizm’
rejimini yerleştirme girişimleri…

‘Saygı duymadığı’ anayasayı hiçe sayan uygulamalarla,
hukuk ve adalete vurulan ağır darbeler…

Böylesi bir uygulamanın doğal sonucu; ‘yoksulluk’ ve ‘yolsuzluk’ patlayıp, ‘baskı ve yasaklara’ sarılınca da, son yerel seçimlerde ağır bir yenilgiye uğrama, oylarındaki büyük kayıpla ikinci parti konumuna düşme…

Seçimi kaybedebileceğini görünce; uluslararası konumu da uygun bulup, ‘sınırlı demokrasi’den ‘otoriter’bir rejime doğru atılan adımlar…

Neydi uygun bulduğu uluslararası konjonktür?

ABD’de Trump’ın iktidarı…
Dünyada,demokrasiden otokrasiye doğru giderek yükselen eğilim…
Avrupa Birliği’nin; ülkeleri için büyük tehlike gördükleri göç dalgalarını kendi bünyesinde toplayarak, Avrupa’ya akmasını önlemesi ve ABD’nin ‘NATO’dan çıkma’ tehdidi ile, kendi güvenliğinin kaygısına düşünce de, Türkiye’nin askeri gücüne gereksinim nedeniyle, Erdoğan’ın her türlü antidemokratik uygulamalarını görmezden gelmeleri…
Çıkarları için demokrasinin evrensel ilkelerinin ve değerlerinin çiğnenmesine sessiz kalıp, vizyonsuz davranmaları…
Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı uygun ortam…
Suriye’deki gelişmeleri -kısa vadede- iktidarı için yararlı görmesi…

Bu ortamda, ‘otoriterleşme’ sürecinin uygulamaları ardı ardına gelmeye başladı….

Siyasi parti liderine tutuklama…
Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmaları, kayyum atamaları…
‘Tüsiad’ yöneticileri hakkında hapis istemiyle dava açılması ve yurtdışına çıkış yasağı konması…
Muhalif basın-yayın’a yönelik ağır cezalar, gazetecilerin gözaltı ve tutuklanmaları…
Toplumu etkileme güçleri nedeniyle sanatçılara yönelik baskılar, gözaltılar….
Uygulamalarıyla korku salarak toplumu sindirme…

Ve bardağı taşıran son damla:
CHP Başkanı Özel’in tanımıyla,’19 Mart darbe girişimi’…

Tüm kamuoyu yoklamalarının gösterdiği gibi,
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı yeneceği kesin gözüken İBB Başkanı İmamoğlu’nu ekarte etmeye çalışma…
Önce diplomasının iptali ardından gözaltı ve tutuklama…
Milli egemenliğe, seçme ve seçilme hakkına doğrudan müdahale…

Güçlü bir toplumsal muhalefet girişimi ve direniş olmasa bu uygulamaların;
Ankara Belediye Başkanı’nın da görevden alınarak, her iki belediyeye ve ana muhalefet partisi CHP’ye kayyum atanmasına ve sınırsız olarak gördüğü iktidar gücünü muhalefeti ortadan kaldırıp,
daimileştirmesine kadar vardırılabileceği de dillendiriliyor…

CHP - MUHALEFET GÜÇLERİ

İktidarın bu uygulamalarına karşı Kılıçdaroğlu döneminde;
(Ankara’dan İstanbul’a ‘Adalet’ yürüyüşü dışında
-ki onun kazanımları da kısa sürede sömümlendirildi-) tepki verememe…
Öne düşüp yığınları harekete geçirememe…
İktidarın belirlediği gündemlerin içinde, onun dümen suyunda kalakalma…
‘Helalleşme’ girişimleriyle,
AKP’nin geçmişe yönelik saldırılarını haklı çıkarma…
‘Majestelerinin Muhalefeti’nin ötesine geçememe…

Büyükşehir Belediyelerinin başarılı çalışmaları sonucu gelen yerel seçim zaferi ve birinci parti olmanın kazanımlarını bile bir üst düzeye taşıyamama…

Yeni Başkan Özel’in ilk döneminde de, zor duruma düşen ve zaman kazanmak isteyen AKP iktidarının oyununa gelerek,
(sanki daha önceki AKP oyunu  olan ‘istikşafi!..’ görüşmelerinden hiç ders almayıp bir kez daha aynı oyuna düşerek)
‘normalleşme’ politikaları ve karşılıklı ziyaretlerle AKP iktidarına can suyu verme…

Kimsenin uygulamadığı,bir gece bile sürmeyen ‘ışığı aç kapa’ ya da gülüp geçilen ‘kırmızı kart’ gibi uygulamalarla etkili(!) muhalefet yapıldığını sanma…

Nihayet…
Bardağı taşıran son damladan sonra; (gençlerin ve toplumun,geleceğe olan güvenlerini yitirip,iktidarın haksızlık ve adaletsizliklerine karşı biriken öfkelerinin taşmasıyla ortaya çıkan, dipten gelen dalganın büyük tepkilerinin de etkisiyle) Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikenin farkına varabilme…

Nihayet…
Doğru,etkili,yaratıcı ve hızlı politikaların üretilip uygulamaya konulabilmesi…

Cumhurbaşkanlığı adaylığı parti ön seçimini, aynı anda bir referanduma dönüştürme becerisiyle kurulan dayanışma sandıkları ve Ekrem İmamoğlu için 15 milyondan fazla insanın desteğini alma…
İmamoğlu'nun gözaltına alındığı günden itibaren yığınlarla kurulan bağ ve yüzbinleri meydana toplayan Saraçhane mitingleri…
Maltepe mitinginde iki milyondan fazla insanı toplayabilme ve bu etkinlikleri sürdürme kararlılığı…

Ve bir hedef belirleme:
Erken seçim…
İmamoğlu’nun serbest kalması ve önseçim için ülke düzeyinde bir imza kampanyası düzenleme ve Erdoğan’ın son seçimde aldığı oydan fazla imza toplama hedefi…
Güçlü bir toplumsal muhalefeti örgütleyip, tepkiyi diri tutma girişimi…

Ve hızla, CHP olağanüstü kurultayını toplayarak, iktidarın partiye yönelik girişimlerinin önünü kesme…
Kurultayda birlik ve bütünlüğün sağlanarak hedefe kilitlenmek için atılan dikkatli ve duyarlı adımlar…
(Kurultaya başarılar diliyorum.)
Tüm bunların sonucu Özgür Özel’in parti başkanlığından,
‘lider’ konumuna yükselmesi…

DEM VE KÜRTLER

Genel kanı o ki, iktidar muhalefet güçlerini parçalayabilmek için yeni bir çözüm sürecine gereksinim duydu…
Hem de milliyetçi MHP ve lideri Bahçeli’nin girişimleriyle…
Hem de Demirtaş 8 yıldır hapiste tutulurken…
Hem de kayyum atamaları sürer, baskılar devam ederken…

Soru şuydu:
Geçmişte yaşananlar unutulmuş muydu?
DEM ve Kürtler şimdi nasıl tavır alacaklardı?..

Öcalan ile görüşüldü…
Üç kez görevden alınan ve yerine kayyum atanan Ahmet Türk görüşmelerde yer aldı…
Demirtaş hapisten Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan’a uzun ömürler dileyerek,
sürece katkı verdi…
Ve sonunda, nasıl olacağı belli olmasa da, Öcalan PKK için silahları bırakma açıklamasını yaptı…

Her ne kadar,son gelişmeler akabinde süreç sürümcemede kalsa da, DEM eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın iktidara yönelik tepkiler nedeniyle yaptığı açıklama,
AKP’yi rahatlattı.

Ne dedi Bakırhan?
“Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz.Bizim partimizin böyle bir şeyi yok. Biz eleştiririz bu kararı ama bizim başka bir meselemiz var, bu meseleyi de aşan. Biz toplumsal barışı örgütlemeye çalışıyoruz…”

Oysa yanıt aranması gereken soru bence şu olmalı:
Ülkeyi otoriter bir yönetime sürüklemek isteyen bir iktidarla, Kürt sorununda çözümsel adımlar atılabilir, gerçek bir 
barış sürecinin toplumsal zemini hazırlanabilir mi?..

Toplumsal demokrasi muhalefetinin parçası olmadan ve otoriter bir yönetim anlayışına direnmeden, demokrasi ve otokrasi arasında bir tercih yapmadan sonuç alınabilir mi?..

Aynı soru CHP ve diğer toplumsal muhalefet güçleri için de geçerli…

DEM’in, muhalefet güçlerinin arasına katılması sağlanamadan; bu iktidardan kurtularak, hukuk kurallarına bağlı, adaletin temin edildiği demokratik bir anlayışın hakim olacağı bir düzen kurulabilir mi?..

SONUÇ?

Tüm muhalif toplumsal güçlerin birliğinin sağlanması…
Belirli bir hedef doğrultusunda kararlılıkla anayasal bir hak olan,
şiddetten uzak, barışçıl toplumsal gösteri ve direnişlerin yaratıcı eylemlerle sürdürülüp genişletilmesi…
Üretimden gelen gücün harekete geçirilebilmesi…
Demokratik bir rejimin önünü açabilir…

Sonuç dedim ama son söz gençler için olsun…
Son etkinliklerde 2000 kadar gencimiz gözaltına alındı; 299 gencimiz halen cezaevlerinde…
Gençler demokrasi mücadelesinde öne çıktılar…
Gençlerimiz olduğu sürece, aydınlık bir Türkiye için umut ve inancım-inancımız hep diri kalacak…

Kurtuluş Yok Tek Başına…
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!..

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@