22.10.2024, 13:31

TKP’li yıllar; 12 Eylül 1980 sonrası ve politik göçmenlik... - İki Kardeş, İki Yoldaş: (bölüm-15)

Anı – Tanıklık: İki Kardeş, İki Yoldaş

***

Değişik demokratik kitle örgütlerindeki çabalarımızın yanında, abim Osman hayata katkısını ve politik yaşamını CHP ile sürdürdü. Yakın, benzer inanç ve hedefleri benimsiyor olsak ta, ben farklı bir yol izledim. Demokrasi mücadelesine, o zamanlar illegal olan Türkiye Komünist Partisi üyesi olarak devam ettim. Bu süreçlerde hatırlanmasını istediğim içinde benim, yoldaşlarımın, dostlarımın da olduğu anılarımı paylaşacağım.

TKP Üyesi oluyorum

Üniversitede okuduğum yıllarda Ege Üniversitesi inşaatları kontrol ve Fen Heyeti Müdürlüğü’nde sürveyan olarak çalıştım. Üniversitedeki tahsilimi makine mühendisi olarak bitirdiğim yıl, aynı kurumda bir süre proje mühendisi olarak çalıştıktan sonra askerlik görevi için başvuruda bulundum. Başvuru sonrasında başladığım yedek subaylık eğitim sürecini ise Yassıada’da tamamladım. Yedek subaylık görevim 1972 yılında Çanakkale’de sonlandı.

1973 yılında, 1978 yılına kadar sürecek olan, sekreterlik ve başkanlık dahil görevlerime MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nda üye olarak başladım. Yönetim Kurulu’nda görev almamı bugün hayatta olmayan sevgili büyüğüm, abim Atalay Arsan istemiş ve önermişti. Ondan çok şey öğrendim ve O’nu hiç unutmadım. Daha sonraki yıllarda da çok değerli abiler tanıdım. İsmini atlarım kaygısıyla diğer isimlerden söz etmek istemedim.

74 yılının başlarıydı. Geçimimi serbest meslek çalışan bir mühendis olarak sağlıyordum. Politik yaşamda, ilerici, demokrat, sosyalist kesimlerde hareketliliğin arttığı zamanlar yaşanıyordu.12 Mart faşizminin yarattığı tahribatlar onarılmaya çalışılıyordu. Yeni arayışlar başlamıştı. Cezaevlerinde ve dışarıda endişeli bekleyiş, süreç ve tartışmalar yaşanmış, herkes ulaştığı sonuçlara bağlı olarak, yeni çıkış yolu aramaya koyulmuştu. Uluslararası komünist hareketin etkileri giderek artıyordu.

TİP yeniden kurulacak mı? Kurulmalı mı?

Ahmet Kaçmaz, Oya Baydar ve çevresinin, Dr.Hikmet kıvılcımlı takipçilerinin ortak yeni parti girişimleri, işçi sınıfının mücadelenin neresinde olduğu, 12 Mart öncesi gençlik guruplarının yeni konumlanışları, tek ülke, tek parti meselesi ve en önemlisi de adı dışında fazla bir ağırlığı hissedilmeyen TKP’nin çıkışı gibi sorular, meseleler hepimizi meşgul ediyordu.

O sıralar, Osman abim ve birkaç arkadaşımızla birlikte, bir mühendislik bürosunda birlikte çalışıyoruz. Ben, Makine Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şubesi yönetimindeyim. Gün geçmiyor ki her hangi bir kitle örgütünden, herhangi bir çağrı almayalım. Dönemin en yakıcı, can alıcı sorunu aftı. Kimi zamanlar kırkı aşan örgüt bir araya gelip tartışıyorduk. Bunu basın toplantıları ya da kitle gösterileri izliyordu. En azından kendi yaşamım açısından demokrat-sol güçleri tartışmasız olarak bu denli yan yana getiren başka bir duruma tanık olduğumu hatırlamıyorum.

Şubemize her görüşten gazete ve dergiler gelirdi. Bir ara TKP yayınları da gelmeye başlamıştı. Birkaç kez Atılım, İşçinin Sesi, Yeni Çağ dergileri geldiğinde ve şube çalışanları biraz ürkerek yayını bana verdiklerinde, önce bende şaşırmış ve gelen her yayını salondaki masaya açık olarak diğer yayınların yanına koymaya başlamıştım. Yönetim kurulundan bir arkadaş uyarmış “Bu yayınlardan bazıları illegal TKP’nin biliyor musun? Başımıza iş açarız” demişti. Ben de “Bize4 ne, diğer tüm yayınlar gibi postadan geliyor” demiştim. Parti olduktan sonra bu mesele ile ilgili soruma “Evet parti kimi resmi kurumlarda dahil bir çok yere, yurtdışından bazı yayınları postalıyordu” yanıtını almıştım.

Kimileri Behice Boran’ın tutumunu bekliyordu. İşçi sınıfı öncülüğünü, sosyalist sistemi ve Sovyetler Birliği’nin rolünü kabullenenlerden bir grup, 1974’te genel af öncesinde, TSİP’i kurdular. Çevremde tanıdığım birçok kişi de TSİP’e katıldı. Benimle de çok ilgilendiklerini hatırlıyorum. Kitle örgütlerinde ortak sorunlarımıza ilişkin birçok meselede TSİP’li arkadaşlarla çalıştım.

O dönem TKP’li kimdi, kimlerdi bilmiyorum. Ama bugün aramızda olmayan Cemal (Kıral) abinin TKP ile bağlı olduğu tahminini yapmak elbette zor değildi. O günlerde sürekli bizlere olan ve Ankara^dan İzmir’e gelen, sevgiyle kulaklarını çınlattığım yakın bir başka arkadaşımızın da (Halit Gürşener) meğerse o dönemin az sayıda partilisinden biri olduğunu yıllar sonra öğrenecektim. Ve onun fedakar, mütevazi, temiz insan-komünist kimliği karşısında duyduğum saygının pek te temelsiz olmadığını anlayacaktım. Bir de teknik elemanlar arasındaki çalışmalara katılan ve fazla öne çıkmayan bir arkadaş için, TSİP’li bir arkadaşımın birgün, biraz güvensizlik tonu taşıyan bir tarzda “Yahu bu adamda bir farklılık var, açık değil” gibi bir şeyler söylediğinde, düşüncesine temel olan nedeni sormuş ve “Yakınlarda TKP’li olduğunu duyabiliriz” cevabını almıştım. Açıkçası biraz şaşırmıştım.

Yani o dönemde çevremde Cemal abi dışında iki TKP’li vardı sanki…

TSİP’li ve daha sonra Öncü Grubu’ndaki arkadaşlarla zaman zaman ayrı düştüğüm durumlar olmasına rağmen, genellikle iyi ilişkiler içinde olduk. TSİP’li arkadaşların teknik eleman kanadının bir kısmı o dönemin Kurtuluş Grubuna katıldı. Birçoğu da bizim gemiye bindiler…

75-76’larda ‘ilerlemeci ve Kabeci’ nitelemeleri bazen alay-küçümseme, bazen de olumsuzlama anlamında kullanılmaya başlanmıştı, TKP dışındaki çevrelerce…

Ne var ki rüzgâr TKP’den yana esmeye başladığında 12 Mart depreminden çıkanların bir kısmı yüreğini eline almış, TKP’yi aramaya koyulmuştu. TKP uluslararası kömünist hareketin bir kolu, komünist hareketin Türkiye temsilcisiydi. Galiba en cezbedici yanı da buydu.

Öncü çevresinden bir arkadaşla bir sohbetimi hatırlıyorum. Bana yayınlarını vermişler, üzerine konuşuyorduk. Hatırladığım kadarıyla Sovyetlere yaklaşım konusunda bir tartışma içindeydiler. Sovyetlerin revizyonizmle eleştirilmesi, ya da devrimci merkez olarak kabulü… Aralarında bu tartışmalar sürerken bazıları (herhalde birkaç kişiyi aşmaz) ilerlemeci olmuştu galiba…

devam edecek...

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@