02.05.2024, 11:53

Selam yaratana...

Sydney’den İzmir’e…

Yıllar geçtikçe bu uzun yolculuğun yorgunluğu daha da ağırlaşıyor.

Bir gün sonra ayağımızın tozuyla kendimizi,
1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamasında buluverdik.

Demokrasi Dostluk Dayanışma Derneği pankartının arkasında yürüyerek,on binlerin toplandığı Gündoğdu Meydanı’nda dostlarla kucaklaşınca ne yorgunluk kaldı ne de Jet Lag. (vücudun zaman algılarının bozulması) 

İnançla atılan sloganlar…
Birliğin getirdiği güç ve kararlılığın yüzlere yansıması.
İşçiler, emekçiler ve 
üretenlerde, “emeğin en yüce değer olduğunu” dosta düşmana göstermenin coşkusu…

Dün İzmir’de biz bu bayram şenliğini yaşarken, İstanbul’da   
neler oluyordu?

1 Mayıs 1977’de yaşananlar nedeniyle, 1 Mayıs’la özdeşleşen ve işçiler için ayrı bir yeri olan Taksim’de kutlanmasının; Anayasada toplantı ve gösteri yürüyüşünün demokratik bir hak olduğunun vurgulanmasına,
Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili açık kararına karşın, hukukun hiçe sayılarak yasaklanması…

Kapatılan yollar, kurulan barikatlar….
İşçi ve emekçilerin üzerine sıkılan biber gazıları…
TOMA’lardan fışkırtılan tazyikli sular…
Atılan plastik mermiler…
İki yüzden fazla emekçinin gözaltına alınması…

Geride kalan ise, tüm dünyanın şaşkınlıkla izlediği acı görüntüler…

Emek denince hemen koca ozan Yunus’umuzun dizelerini anımsarım:

“Yanan kömür kızan demir 
 Örse çekiç salan benem…”

Yaşantımda, bazı kentler önemli izler bıraktılar…

1970’lerin başında,
demokratik hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi çabasıyla Elazığ’da çıkarmaya çalıştığımız birkaç yapraklık gazetenin logosunda Yunus Emre’nin o güzelim dizesi yazıyordu…

Tüm dünyada ilerici hareketlerin, demokratik hak mücadelesinin çıkış merkezleri genellikle liman kentleri oluyor…

İzmir’de onlardan birisi.

Her ne kadar genel kanı Osmanlı topraklarında ilk 1 Mayıs’ın 1911’de Selanik’te kutlandığıysa da, ondan altı yıl önce 1905’de İzmir’de kutlandığının fotoğrafları bulundu…

Dün olduğu gibi, 1 Mayıs coşkularının çoğunu İzmir’de yaşadım…

1960’ın sonları, 70’lerin başlarını yüksek öğrenim için gittiğim İstanbul’da geçirdim.

İşçi sınıfının 15-16 Haziran 1970 büyük işçi direnişinde de oradaydım…
Yüzbinlerin Taksim meydanını doldurduğu, 42 kişinin hayatını kaybettiği kanlı 1 Mayıs 1977 katliamında da orada meydandaydım…

1982de gitmek zorunda kaldığım ülke Avustralya…
Sydney…

1886’da, 8 saatlik iş günü için ABD’nin Şikago kentinde işçilerin yaptıkları grevin kanla bastırılması ve dört işçi önderinin idamı ve 1 Mayıs’ın ortaya çıkışı…

Oysa öncesi de vardır.

Sanayi devriminin başladığı İngiltere, ağır hükümlü mahkumları Avustralya’ya gönderir ve onların arasında ciddi sayıda emek mücadelesi veren işçi önderleri de vardır…
Bu işçiler mücadelenin ateşini Avustralya’da da yakarlar…

1886’dan 30 yıl önce 1856’da, 8 saatlik iş günü için Melbourne’da işçiler parlamento binasına doğru yürüyüşe geçerler…
Ardından da bu eylemi her yıl tekrarlama kararı alır ve 1 Mayıs kutlamalarının önünü açarlar…

Avustralya güçlü bir sendikal hareketin ortaya çıktığı ilk ülkelerden birisi olur..

Ve bugünkü sosyal hakların çoğu, o işçilerin görkemli mücadele ve direnişlerinin sonucu kazanılmıştır…

Sydney’de bulunduğum sürece her May Day’de (1 Mayıs) meydanlarda yine o coşkunun içindeydim…

Yazıya koca ozan Yunus’umuzun dizeleriyle başladık, büyük ozanımız Nazım’ın dizeleriyle noktalayalım:

“Türkiye işçi sınıfına selam!
Selam yaratana!
Tohumların tohumuna,serpilip 
gelişene selam!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir.
Haklı günler, büyük günler.
Gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan 
Ekmek, gül ve hürriyet günleri.

Türkiye işçi sınıfına selam!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
Toprağa, kitaba, işe hasretimizi.
Hasretimizi ay yıldızı esir bayrağımıza.

Düşmanı yenecek işçi sınıfına selam!
Paranın padişahlığını,
Karanlığını yobazın
Ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfımıza selam!

Türkiye işçi sınıfına selam!
Selam yaratana!”

Aydınlık, güzel günlerin geleceği inancıyla İzmir’den herkese kocaman bir MERHABA…

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17

Gelişmelerden Haberdar Olun

@