Bergama ve "Onların Hikâyesi"

Bergama, doğa talanına karşı direnişlerin toplumsal hafızadaki izlerini sanat yoluyla araştıran açıkALAN projesine ev sahipliği yaptı.

ÖZELHABER 30.06.2023, 10:30 12.07.2023, 18:55
Bergama ve "Onların Hikâyesi"

Siyanürlü altın madenciliğine karşı Türkiye’de yürütülen en uzun soluklu çevre mücadelesinin merkezi olan Bergama, doğa talanına karşı direnişlerin toplumsal hafızadaki izlerini sanat yoluyla araştıran açıkALAN projesine ev sahipliği yaptı.

Bergama’nın yanı sıra, Hemşin ve Kaş’ı da kapsayacak olan proje, geçmişte yürütülen ve bugün de hala gündemde olan çevre mücadelelerinin kamusal hafızadaki izlerini atölyeler ve performans sanatları yoluyla bugüne taşıyor. açıkALAN projesinin sanat yönetmeni Şule Ateş’ten Bergamalıların da aktif olarak katıldığı proje hakkında bilgi aldık.

Haber: Özgür Duygu Durgun

Bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı tarafından finanse edilen ve katılımcı performans üzerine bir eğitim ve yaratım projesi olan açıkALAN, Anadolu’nun üç farklı bölgesinde yaşayan yerel halkın yürüttüğü doğa mücadelelerinin toplumsal hafızadaki yerini araştırıyor.

Proje, doğa talanına karşı yürütülen mücadelelere katkısı olanların da dahil olduğu atölyeler aracılığıyla doğanın korunmasına yönelik hafızayı, kamusal alanda sergilenen performanslarla bölge halkının gündemine yeniden sunuyor.

Bergama, Hemşin ve Kaş ilçelerinden çevre mücadeleleriyle bağlantılı veya disiplinler arası kültürel etkinliklere, çağdaş gösteri sanatlarına ilgi duyan her yaştan insanın ücretsiz katılabildiği sanat atölyeleri mekâna ya da gidilen bölgeye özel biçimde tasarlanıyor. Atölye süreci sonunda ilçelerin kamusal alanlarında halka açık olarak performanslar sergileniyor.

açıkALAN, bu etkinliklerle sanat eğitimine erişimi olan ayrıcalıklı bir azınlığın değil, herkesin yaratıcı olabildiği bir sanat anlayışına vurgu yaparken sanat yoluyla ana arterlerin dışındaki kitlelerle temas etme fırsatı da yaratıyor.

Geçtiğimiz günlerde Bergama sokaklarında ve ilçenin en eski yerleşimlerinden olan Kale Mahallesi’nde, mahalle sakinlerinin de aktif olarak yer aldığı atölyelerin ve performansların ardından, projeyi tasarlayan ve yöneten sanat yönetmeni Şule Ateş ile konuştuk. Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü mezunu olan Ateş, aynı zamanda 1987'de Beklan Algan ve Ayla Algan tarafından İBB Şehir Tiyatroları bünyesinde kurulan Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı'nın ilk öğrencilerinden biri olmuş. 1996 yılından itibaren, sahne metnini kendisinin oluşturduğu oyun ve performanslar yöneten Ateş, bugüne dek gösteri sanatlarının yanı sıra, Kamusal Alanda Sanat ve Katılımcı Sanat gibi Türkiye için yeni sayılabilecek sanat disiplinlerinde, konseptini geliştirdiği çok sayıda festival, etkinlik ve organizasyonun küratörlüğünü ve koordinatörlüğünü üstlenmiş bir isim.

Şule Ateş, Açık ALAN projesinin “Onların Hikâyesi” başlıklı Bergama ayağını anlattı.

AçıkALAN Art projesi kapsamında, Kaş, Hemşin ve Bergama'yı kapsayan ''ekoloji odağında kamusal performans tasarımları'’ gerçekleştiriyorsunuz. Öncelikle bu kavramla başlayalım; ‘’Ekoloji odağında kamusal performans tasarımı’’ nedir?

Kamusal Sanat, kamuyu ilgilendiren konular ve sorunlara dair estetik yaklaşımlar geliştirerek, bu konu ve sorunları sanat aracılığıyla görünür kılmayı, ifade etmeyi amaçlayan bir sanat formu. Sanatı, sanata ayrılmış özel mekânların dışına çıkarmayı, ulaşılabilir kılmayı, sanat ve sanatçı ile izleyici/alımlayıcı arasında yeni bir ilişki türü tesis etmeyi hedefliyor.

20. yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, sanatçılar sanatı müzeler, galeriler, tiyatro ve konser salonlarından çıkarmaya, sokağa, meydanlara, mahallelere, pazar yerlerine taşımaya başladılar.  Bu bir anlamda da sanatı demokratikleştirme, toplumun her kesimi için ulaşılabilir kılma girişimiydi. Bu yaklaşım, 21. yüzyıla doğru, sanat eğitimi almamış toplulukların da sanatsal yaratıma dahil edilmeleriyle genişledi ve artık katılımcı sanattan da söz etmeye başladık.

Sanat eğitimi almamış, ‘sıradan’ (!) insanların da sanatsal üretime katıldığı bir form bu fakat amatör sanattan söz etmiyoruz. Avrupa’da bu şekilde çalışan son derece önemli topluluklar ve yönetmenler var ki bazılarını Türkiye’de de izleme şansımız oldu. Rimini Protokoll, Milo Rau gibi Türkiye’deki ilk örneklerini 90’lı yıllarda, İngiltere’den dönen Hüseyin Katırcıoğlu’nun organize ettiği, Uluslararası Assos Gösteri Sanatları Festivali’nde görmüştük.

Ben, açıkALAN konseptiyle ilk organizasyonumu 2005 yılında, Cihangir Mahalle Şenliği kapsamında yapmıştım: açıkALAN@Cihangir. Cihangir’deki çeşitli kamusal alanları kullanmıştık. Hamam, otopark, mezarlık gibi alanlar ve kasap, manav, berber, çiçekçi gibi dükkanlar… 2009 – 2013 arası, aynı konsepti Geçici İşgal adıyla devam ettirdim. Santral İstanbul’da, Kanyon‘da ve Rock’n Coke kapsamında yaptım. Daha çok kamusal mekanları, sanat aracılığıyla dönüştürmeyi deniyordu bu organizasyonlar.

Culture Civic - Sanata Destek Programı tarafından desteklenen açıkALAN 2023 ise, Bergama, Hemşin ve Kaş’ta yürütülmüş doğa/çevre mücadelesine odaklanıyor. Bu mücadelelere katılmış insanların hafızasından yola çıkarak performanslar üretiyor.

Türkiye’nin ilk çevre mücadelesinin filizlendiği ilçe, Bergama

Peki neden bu üç merkez seçildi? Hangi çevre mücadelelerine sahne olmuştu ya da olmakta bu seçilen merkezler?

Bergamalılar, 80’lerin sonundan itibaren, Euro Gold Altın Madeni’nin siyanür kullanarak altın üretmesine karşı örgütlü bir mücadele yürüttüler. Türkiye’nin ilk çevre mücadelesi olarak kabul edilen protestolar, 90’lar ve 2000’ler boyunca da devam etti. Bütün davalar kazanıldı fakat buna rağmen o yıllardaki hükümetlerin desteğiyle, maden çalışmaya devam etti. Yıllar içinde birkaç kez el değiştiren maden, üçüncü siyanürlü atık havuzunu da doldurmuş durumda. Her havuz için binlerce ağaç kesiliyor. Altın arama çalışmaları Kozak Yaylası’na kaymış. Şu anda bile dünyaca ünlü, asırlık fıstık çamları, altın çıkarmak için kesilmeye devam ediliyor. Hemşin’de 2000’lerin sonundan itibaren HES’lere karşı yoğun bir mücadele yürütüldü. Kaş’ta ise taş ocaklarına, hava alanı yapımına yönelik mücadeleler yürütüldü ve şimdilik kazanıldı fakat son aldığımız habere göre şimdi de, merkeze yakın bir konumda mıcır fabrikası yapmak gibi bir niyet var.

Bergamalılar da düzenlenen atölyelere katıldı

Bergama'daki atölyelerde kentin eski mahallelerinde yaşayanları da projeye dahil ettiniz. Biraz bu ortaklıktan, yerel insanlarla temastan bahseder misiniz? Projeye nasıl katıldılar, neler anlattılar?

Her ilçede, en az bir sivil toplum örgütüyle iş birliği yapıyoruz. Bergama’da, Bergama Tiyatro Festivali’ni de organize eden Ne Yerde Ne Gökte Derneği ve Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı ile çalıştık. Ne Yerde Ne Gökte Derneği’nin kurucusu, danışmanımız Umut Aslan, Bergamalı ve çocukluğu altın madeni protestolarıyla geçmiş. Muhteşem bir danışmandı. Onun yönlendirmesiyle hem Bergama, hem de Kozak’ta yürütülen çevre mücadelesi hakkında, doğrudan bu mücadeleye katılmış pek çok kişiyle görüştük, hikayelerini dinledik ve bilgi aldık.

Atölye uygulamasına doğrudan sekiz kişi katıldı. Yani en içteki halkada sadece sekiz kişi vardı fakat süreç boyunca, otuza kadar insanla bağlantı kurdum ve bu insanlar hikayeleriyle, performansın kurgusunu desteklediler. Atölyeye katılan gençler, mahalledeki evleri ziyaret ettiler, evlerin hikayesini şu anki sahiplerinden dinlediler ve anlattılar. Evlerin Hikayesi’ni anlatan yerel halktan isimler arasında Müesser Gerçeker, Aynur Rastlayan, Ayfer Şaşmazer, Ali Yaşar Çakmaklı, Halil ve Hatice Atamer, Makbule ve Bahattin Çelen ve Midilli’den Stratis Balaskas yer aldı.

Zaman çok az olduğu için bu hikayeleri, 18. yüzyıla, Rumların yaşadığı döneme kadar genişletemedim ne yazık ki… Biliyorsunuz bu evler aslında Rumlar tarafından yapıldı. Sadece, Öznur Uşaklılar tarafından çekilen bir belgesel videoda, Makbule ve Bahattin Çelen’in Domuz Alanı’ndaki evlerinin, eski Rum sahiplerinin hikayesini bulabildim. Yani şimdi Midilli’de yaşayan, torun Stratis Balaskas’ın araştırmaları sonucu ulaşabildik bu  hikâyeye.

Bergama evlerinin tarihi ve Euro Gold Altın Madenciliği şirketiyle mücadelenin tarihi gibi iki ayrı devasa konuyu, toplamda yirmi gün gibi kısıtlı bir sürede araştırıp, anlayıp, anlatmam gerekti. Neredeyse imkânsız aslında. Fakat bu çalışma, sonuç değil süreç odaklı bir çalışma. Sonuçta ortaya çıkan performanstan çok, atölye sürecinde yaşadıklarımız, kurduğumuz bağlantılar, temas ettiğimiz insanlar, geliştirdiğimiz ilişkiler, dinlediğimiz hikayeler önemliydi… Kale Mahalle’sinin hafızası ve maden mücadelesinin hafızası ile ilişkilendik ve yaptığımız görüşmeler, çektiğimiz videolarla, sosyal medya aracılığıyla yeniden gündeme getirdik.

Genç kuşağın 25 yıllık maden mücadelesi hakkında bilgisi yok

Bergama özelinden devam edecek olursak, siyanürlü altın madenciliği konusunda 1989'da 17 köyde başlayan mücadele bugün Bergama halkının hafızasında nasıl bir yere sahip? Bugünden baktığınızda geçmişe dair bölgede neler konuşuluyor, gözlemleriniz neler?

Ne yazık ki o yıllarda mücadeleyi yürüten köylerde yaşayan insanların birçoğunun çocukları artık madende çalışıyor. Türkiye’de tarım, bilinçli bir şekilde yok ediliyor ve artık tarım yaparak geçinmek mümkün olamıyor. Hem bu nedenle, hem zaten maden doğaya zarar verdiği için genç kuşakların madende çalışmak dışında fazla bir seçeneği kalmamış. Sonuçta 20 – 25 yıl devam etmiş, son derece yaratıcı ve kararlı bir mücadeleye ve kazanılan bütün davalara rağmen, maden çalışmaya devam etmiş ve kaçınılmaz olarak bu durum kabul edilmiş. Köylülerin bir bölümü madene sahip çıkıyor ve orada çalışıyorlar. Bergama içinde yaşayan ve çevre platformu gibi demokratik örgütlenmeler üzerinden mücadeleye katılanlar ise, eski güzel günlere ait bir hikâye, bir efsane gibi anlatılıyorlar mücadeleyi. Bergama’daki gençlerin ise hiç bilgisi yok diyebilirim.

Maden Kozak’a doğru genişletildiği için, son 15 yılda mücadele Kozak Yaylası’nda devam etmiş. Orada mücadeleye katılmış şahane kadınlarla tanıştık ve hala son derece canlı bir direniş hafızasıyla karşılaştık. Sonuçta, Bergama’da 18 – 22 yaş aralığındaki gençlerle çalıştım fakat onlar, çevre mücadelesine ait herhangi bir hafızaya sahip değillerdi. O nedenle, onlarla yaşadıkları Kale Mahallesi’ne yönelik bir sözlü tarih araştırması yürüttüm. Mahallede yaşayan yaşlılarla konuşarak, onların ve 18. yüzyıldan kalma evlerin hikayelerini anlattılar. Altın madenine karşı yürütülen mücadelenin hikayesini ise, ikinci bir anlatı katmanı olarak, bu hikâyenin içine yerleştirdim.

Katılımcı performans atölyesine açık davet

açıkALAN projesi bir bütün olarak bundan sonra nasıl ilerleyecek?

Temmuz’da Hemşin’de, Ekim’de Kaş’ta atölyeler yapacağım ve performanslar çalışacağım. Proje, yılsonunda bitecek. Açık Alan projesinin koordinatörü ve Kaş - Genedos Kooperatifi kurucusu Alper Akça’yla Kaş’ta bu konsept üzerinden, farklı sanat disiplinlerine yönelik yeni organizasyonlar yapmayı düşünüyoruz. Şimdi önümüzde Hemşin’de gerçekleştireceğimiz bir atölye var. Proje iştirakçisi Hemşin Yaşam Derneği’nin koordinasyonunda, yerel halkın katılımına açık ve ücretsiz olarak yapılacak “Hemşin Katılımcı Performans Atölyesi” 15 Temmuz 2023’te Çamlıtepe Köyü, Hemşin Yaşam Kooperatifi Ortak Alanı’nda bir tanışma toplantısıyla başlayacak. Hemşin projemize katılmak isteyen herkesi bekliyoruz; projede yer almak isteyenler www.acikalan.org sitesinden başvurularını 8 Temmuz’a kadar yapabilirler. Buradan da bu açık daveti yapmış olalım.

Kaynak: AJANS BAKIRÇAY
Yorumlar (1)
Zeynep Dereli 11 ay önce
Emeği gecen genclerin isimlerini de verseydiniz keşke mutlu olurlardı gururr hepsininn cok emek verdiler
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Karagümrük 33 33
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 32 47
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Brentford 35 36
16. Everton 35 34
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 33 37
14. Deportivo Alaves 33 36
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Celta Vigo 33 32
17. Mallorca 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@