12.02.2022, 14:34

Militana notlar(1)

Peşinen söyleyeyim; bu konuda araştırma yapmadım, yapılmış bir araştırmanın olduğunu da sanmıyorum ama, yine de çok iddiali bir hipotezim var;

İstisnasız, dünyada ki bütün ülkeler arasında, oynadığı işlev, içerdiği önem, kapsadığı ilgi alanı.... kısacası bütün boyutlarıyla ‘terlik’in insan yaşamında en önemli olduğu ülke Türkiye’dir.

Yine yaptığım herhangi araştırma olmadan iddia ederim ki, Türkiye; ençok terlik firmasına sahip, terliğin ençok reklamı yapılan, yılın her dönemine özgü hava koşullarına - yazın serin, kışın sıcak,mevsimlik ılık tutanı- uygun kullanım gereksinimi sağlıyabilen, yaşantıda; büyükten küçüğe hepimizin ama hepimizin kaçınılmaz bir şekilde önemli parçası olan, yirmi dört saat, yedi gün, dört mevsim, on iki ay zaman boyutlarında- kısaca  bir ömür boyu- terliğin çok önemli yer tuttuğu ve yaşandığı  ülkedir. Türkiye yukarıda  ‘terlik’e ilişkin saymaya çalıştığım boyutlarıyla insan yaşamına özgü bütün başlıklarda diğer uluslardan açık ara farkla öndedir. Türkiye- haklı olarak- terlik konusunda dünyaya önderlik etmektedir. Yine hemen burada yanlış –haklı olarak- anlaşılabilecek duruma düşmemek için  gerekli açıklamayı yapmalıyım; benim, terlik şirketleriyle hiç bir alıp veremediğim yok. Onların terlik üretme ve satma uğraşlarına saygı duyuyor, girişimci yeteneklerini taktirle kabulleniyorum.

Benim derdim başka;…. Doğallık.

Not 1)

Terliklerinizi çıkarın, çıplak ayakla  toprağa, çimene-çevrenizde kaldıysa- basın, yalınayak koşturun. Yeni terliklerinizi atın, eskileri zaten hiç giymeyin.

Dolmuşta cep telefonuyla konuşan hanımefendiye kulak misafiri- tabi ki istemeden- oldum. Bayan misafirlikte onuttuğu terliklerinden söz ediyordu. Bu konuşmanın içeriği   bana iki konuyu çağrıştırdı; a) cep telefonunun yaşantımızda edindiği yer ve b) yitirdiğimiz doğallık. Telefonlarımıza sarıldıkça yanlızlıklardan arındığımızı sanmanın kahreden yanılgısı aslında; iletişim çağının iletişimsizliği. Çağımızın yanlızlığını ceplerimizde taşıdığımız akıllı telefonlarla yok saymaya çalışıyoruz ama...... bu; umutsuz bir uğraşın, umutsuz bir çırpınışı.İletişim çağının iletişimsizliğini başka karalamalara bırakalıp bu yazının konusuna dönelim. Benim bu yazıda ;yeni örgütlenen militanlara öğretmek, eski tüfeklere de anımsatmak istediğim, şimdiye değin hiç öğrenmediğimiz ya da onuttuğumuz doğallık.

Sosyolojik  olarak köy kökenlilerimizin yüksek oranda olduğu yada dönemsel olarak (yazın köye gitmek) köyü halen yaşantılarının bir parçası olarak devam ettirenlerin hatırı sayıda olduğu ülkemizde doğallık nasıl da onutuldu. Topraktan uzaklaşmanın çağdaşlaşma yanılgısı nasıl da  geçerli moda. Doğa, doğallık sanki geriliğin göstergesi. Topraktan ne kadar çok koparsan o kadar çok çağdaş (şehirli) oluyorsun aldatılmışlığı.... Sakın yanlış anlaşılmasın; bizim köy gerçeğimizin doğallık olduğu saflığında değilim. Anadolu köyü; yoksulluğun, onutulmuşluğun ‘orada bir köy var bilmediğimiz türküsünün adıdır aslında. Köyde bile doğallığın yaşanmadığı  ülkemizde, şehir olarak adlandırılan  gecekondu yıyınlarında doğallığı yaşamak hiçte kolay değil. Doğallığı yaşamak kolay olmadığından ‘militan olmak’ ‘militanlığı devam ettirmekte’ hiçte kolay değil. Militanlığa yeni başlıyacaklar, baştan söyleyeyim; kolay bir yolculuğa çıkmıyorsunuz. Bu yol; zor bir süreç.  

 Bu ek bilgiyi verdikten sonra; doğallıği basit bir sekilde yakalayabilmenin, eylemsel uygulamalarına geçelim.

Bu akşam eve gittiginizde büyük bir eylemin öncesinde olduğunuzu gösterecek telaş içerisinde olmadan herşey normal gibi davranın. Sıkıcı akşamlardan birini yaşarken takındığınız bezginlik göstergenizi  yüzünüzün sağ tarafına kapıdan içeriye attığınız ilk adımda yerleştirin.

Eylem başlıyor;

Annenizin (militanlığa yeni başlıyanlar) eşinizin (eski tüfekler) uzattığı terlekleri giymeyin. Eylemin ilk aşaması bu. Basit gibi gözükebilir ama dikkatli olmak gerekiyor.Anneniz ya da eşiniz terlikleri giymediğinizin ayrımına  varabilir; ‘Terliklerini giymemissin, ayaklarını üşüteceksin’ diye  sitem edebilir. Bu siteme karşı kullanmak için yanıtınız  cebinizde hazır olsun, bu konuda her militanın kendi özgün koşulları, özgün yanıtlar geliştirmeye uygun olacağından sizlere şablon yanıtlar vermeyip,sizi özgür iradenizle  başbaşa bırakıyorum.

Eylemin ilk aşaması başarılı bir şekilde atlatıldı. Gece terlik  giyilmeden geçiştirildi.

Bundan sonrası daha tehlikeli. Şimdi eylemin ikinci aşaması uygulamaya geçirilecek. Oturduğunuz apartmanın (büyük gecekondunun) girişinde, önünde, arkasında, evinize yakın bir yerlerde toprak olup olmadığını öğrenin. Araştırmanı yaptın...çok yakınlarda olmasa da,yakın sayılabilecek bir uzaklıkta toprağı gördün .. iyi... şimdilik işler yolunda gidiyor.

Not 2)

Her zaman ki yolunuz oradan geçmesede  yolunuzu değiştirin. Yanlış  yola saptığınızı görüp uyaranlara, hah hah içeren yalandırıcılık, yapmacık gülücükle ‘dalgınlığıma gelmiş’ deyin. Kimse ayrımına varmadı mı? Gören olmadı mı? O daha iyi. Dalgın bir şekilde toprağın olduğu yere doğru yürü. Ödemesi gelmiş kredi kartı borcunu düşünen yenilmiş  insan durumunu  oynamaya  devam. Arkanızdan görenler, varsın  ‘ödemesi geciken kredi kartı borcu adamı böyle  yanlış yerlere yürütür’ diye mırıldanıp, sırıtsın..Onları duymadığından, aldırma. Evet evet  eylem başarılı bir şekilde devam ediyor. Toprağa ulaştın. Toprağı duyumsuyor, hissediyor, üzerinde yürüyor,kokusunu ciğerlerine dolduruyorsun. Heyecanlanırsan yanlışlık yapma olasılığın yüksek... onun için  sakin ol. Eylemin en zor aşamasındasın; toprağa çıplak ayakla basma aşaması.  Toprağın serinliğini duyumsayın;serinlik terletsin seni, koklayın toprağı; kokusu başınızı döndürsün.

 Eylemi yaparken başkalarının sizi görmemesine dikkat edin. Görülürseniz hakkınızda pek hayırlı şeyler olmayabilir. Sağda solda söylentiler mırıldanmaya başlanır, başınız ‘büyük abiyle’ belaya girebilir.

Biliyor musun derler, ‘o’ tehlikeli, çok tehlikeli şeyler yapıyor, yalın ayakla toprağa basıp, toprağı kokluyor, toprağın kokusunu ciğerlerine çekiyor, ondan biraz uzak duralım. Ne olur ne olmaz’? diye dedikodular sağ da solda dillendirilmeye başlar.

Burada oyun oynamıyoruz. Adı üzerinde; ‘Korsan’ bir eylem koyuyoruz. Her korsan eylem gibi sessizce bitirilmeli ‘iş’.

Doğallığın hiç yaşanmadığı bu karmaşada doğallığı yaşamak çok tabi ki aykırı bir eylem olacak. Eylem pratik olarak basit görünebilir ama, kuramsal anlamda büyük dönüşümleri başlatan, insanlığın yüzyıllardır doğa ile kopardığı bağlantıları yeniden kurabilecek, -üretim ilişkilerinde ki çelişkinin bilincine varmak-,yeni ilişkiler geliştirmemizi sağlıyacağından  tehlikeli, tehlikeli olduğu kadar da soylu bir davranış.. Onun için; gösterebileceğin azami duyarlığı, dikkati gösterin.

Düştüğüm çamuru,serefsizliği hayasızca sevmem ve felaketimi hatırladıkça sevinç, saadet verecek bir şeymiş gibi, zevk duyuşum’(1)  hissiyatına kapılmadan sizi kurtarmak benim gibi bir ‘önderin’!  görevi.

Yaşadığımız pislikleri nasılda kanıksadık. Siz; kanıksamayın.Yaşamda aykırı boyutların olduğunu, farklı yorumların ve uygulamaların olabileceğini nasıl da onuttuk, onutturulduk.Siz; farklı boyutları bulun. Bu onutmalara, dar açılı bakışlara inat. Siz; aykırı olun. Bütün onlara,olanlara,dayatmalara inat çıplak ayakla toprağa basın, kirlenin, topraklanın, çamurlanın.

Deliliği daha ileri aşamalara taşımaya yüreğin yetiyorsa; toprağa oturun. Varsın deli desinler size,  aldırmayın,çimenlerde yuvarlanın.

 Özet; bu akşam eve gittiğinizde terlik giymeyin. Arkadaşınıza  telefon edip, misafirlikte onuttuğunuz terlikleri atmasını söyleyin. Atılan terlikler sizi pisliklerden arındıracak. Yarına ertelemeden  hemen şimdi bu akşam açın telefonu. Gerçeği söylüyorum inanın bana;ilk aşamada ayaklarınızın üşüdüğünü, içinizin ürperdiğini hissetseniz de sonrası; sonsuz boyutlarda denizler, denizler. 

Şimdiden hazırlıklı olun, terliklerden sonra  atma sırası çoraplara gelecek.

Not 3)

Pratik eylem çeşitlemeleri; Sen, sabah karanlığında otobus durağına giden. Bir an dur, kenara çekil, insanlardan biraz uzakta konumlan, insanlara bak, doğayı dinlemeye çalış.... Şikayet etme hemen, biliyorum, trafik gürültüsünden bırak başka birşey duymak kendini bile duyamıyorsun. Olsun olsun, bir daha, bir daha usanmadan becerene kadar sonuç alana kadar dene. Doğayı, kuşları dinle. Bulunduğun yerden deniz görünüyorsa, martıları görmeye çalış. İnatla denizin üstüne bak. Mutlaka ama mutlaka martı var orada.

Doğallık kendini yaşamak, kendini yaşamak ise özgürlüktür.Dayatmalara, baskılara sindirmelere karşı her ortam da direnmek doğallığın kaçılmaz sonucudur.

Onutma; doğallık kendini yaşamak... kendini yaşamak ise özgürlüktür.

----------------------------

Not:Devam edecek

(1) Dostoyevski- Ev sahibesi

Yorumlar (1)
Ahmet Sayar 2 yıl önce
Yillar once 'We will rock you' muzikaline gitmistim. Konu enstrumanlar ile yapilan muzigin yasaklandigi bir gelecekte, dogal muzik yapmak icin yeraltinda orgutlenen ve sonunda basaranlarin hikayesiydi,saklanip korunan Elvis Presley'in gitari etrafinda. O muzikali hatirlatti yazi bana. Keyifle okudum. Yuregine saglik.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@