21.09.2022, 10:05

Memleketimden İnsan Manzaraları

Başlığa bakıp da usta şair Nazım Hikmet’in İkinci Meşrutiyet’ten II. Dünya Savaşı’na kadar olan (1920- 1940) döneminde Türkiye’nin toplumsal tarihini, Milli Mücadeleyi Anadolu’da yaşamış sıradan insanların hikâyelerinin anlatıldığı bir destan (1) değil yazacaklarım.

Bugünden insan manzaraları, söylemleri ve eylemleriyle siyaseten gündeme düşenler.

İlk sırada bir başkasını düşünemeyiz kim mi tabii ki Cumhurun başı. Her söylemi, her hareketi ile gündemin başında o var. Şanghay Beşlisi zirvesinde liderlerle bir fotoğrafı servis ediliyor, almış karşısına Putin’i ve diğerlerini anlatıyor da anlatıyor belki de Türk tip ekonomi hakkında bilgi veriyor yıllık enflasyonu nasıl %80 lere çıkardıklarını, halkın nasıl mutlu olduğunu, yeni sosyal konut projesinde ki ödeme planının püf noktalarını, bir ekonomist ve “asrın lideri” olarak…

Hatırlarsınız aylardır bir gece ansızın Suriye’ye gidecektik olmadı, oldurmadı dış güçler. Rotayı Yunanistan’a çevirdik “Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz. Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Bir gece ansızın gelebiliriz” dedik parmak salladık, sonrasında” “Yunanistan ne ekonomik ve askeri açıdan dengimiz olmadığından; muhattabımız da değildir” şeklindeki sözleri ile yumuşar gibi oldu asrın lideri. Yunanistan Başbakanı “Bir gece ansızın gelebileceğini söyleyenleri gün ışığında bekliyoruz” sözleriyle ateşe körükle gidince benim de ayranım kabardı. Ege Ordu Komutanlığına mesajımdır. “31 yıllık askerlik hayatımın 23 yılında Yunanistan’la meşgul oldum. Yaş haddinden dolayı sefer görev emrinden düşsem de konu Yunanistan olunca hazır ve nazırım nerede kalmıştık der ve göreve koşarım. Hora gemisi krizi ile 1976 da Tekirdağ’ da, Kardak kayalıkları krizi ile 1996 da İzmir’de, KKTC ve Bolu da göremediğimiz hesabı da görmüş olurum.”

Tabii asrın liderinden manzaralar bu kadar değil hatırlayın ne demişti Ambulans yoktu, vatandaşların hayatında elektrik yoktu, hatta evlerde fırın, buzdolabı yoktu ve bir vali de elektriksiz köy evine fırın göndermişti……

Şimdi yoklar listesine yeni bir ilave yapmış Kocaeli’nde bir törende yaptığı konuşmada, “…Bırak tüfeği sayın Varank, ne tüfeği? Bu ülke toplu iğne üretemiyordu, toplu iğne ve şimdi hamd olsun buralara geldik…”

Önce kolay ve kısa olana cevap verelim toplu iğne üretimi 1951 yılından beri yapılıyor ama acı olan gerçek akp iktidarından, Türkiye toplu iğne ve cımbız gibi ürünlerin ithalatına ödediği para 2021 de 9,3 milyon dolar.

Gelelim “Tüfek” meselesine; 1924’te Ankara’da Hafif Silah ve Top Tamir Atölyeleri, Fişek ve Marangoz Fabrikalarının kurulması ile başlayan imalatlarla ülkemizde askeri amaçlı tüfek üretimine 1936 yılında Kırıkkale’de başlanmış, onlarca silah ve top mermisi üreten fabrikalar kurulmuştur. 1950 de Makine Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde toplanan bu işletmelerin 20 yıllık AKP iktidarı döneminde bir kısım fabrikaları ve tesisleri satıldı, kapatıldı, bir kısım tesisleri ise zamanında gerekli yenileme yatırımları yapılmadığı için atıl bir durumdadır. Bu arada üretilmediğini söylediği o tüfeklerden biri olan Kırıkkale piyade tüfeği ile askerliğinde atış yapmamış, yapsaydı o tüfeğe aşık olur ve geri tepmesinden omuzunda ki ağrıyı ve çürümeyi tatlı bir anı olarak hatırlardı.

Asrın lideri sadece Yunanistan’a karşı kükremiyor son hedefi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bakın onunla ilgili düşünceleri ne? “Be haddini bilmez. Be ahlaksız. Ya sen İzmir’i sel afetlerinden kurtaramıyorsun, pislikten, lağım sularından kurtaramıyorsun, körfezi o pis kokulardan kurtaramıyorsun. Sen Osmanlı’ya hakaret edebilecek hadde ne zaman ulaştın? Be hadsiz! Bunun babası da aynıydı, kendisi de aynı…”

Bu sözler bir Cumhurbaşkanına yakışır mı tabii ki hayır. Peki ne demişti de Tunç Soyer bu kadar aşağılandı Cumhurun başı tarafından? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl dönümünde yaptığı konuşmada, “…100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Bütün bir milleti ateşe attılar. “İfadeleri ile sözde Osmanlıyı hedef almıştı. Halbuki ilk bölümdeki ifadeler Nutuk ta daha ilk paragrafta yer alıyordu Atatürk’ün sözleri ile “…Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı’na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta…” Bu satırlara sesini çıkaramayanlar Soyer'in sarf ettiği cümlelerden sonra Osmanlı damarları kabararak Soyer'in şahsında Atatürk’ü eleştirmeye ve Osmanlıyı ecdatları olarak yüceltmeyi bir görev bildiler kendilerinde.

Soyer bu konuşmada o kendi sözleri yerine Nutuktan okusaydı gerçeği Atatürk’ün sözleri ile acaba gıkları çıkar mıydı ve de çıksaydı alacakları cevaplar daha sert ve gerçekçi olurdu. Soyer’in sözleri doğrudur ama polemik konusu olmuştur aynı 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunu bir Zafer olarak görmeyip Barış havarisi kesilmekle yaptığı gaf gibi. Soyer böyle milli konulara hiç girmeyip o bildiği bir başka tarım mümkün deyip Terra Madre (Toprak Ana) Anadolu ile Halkın Bakkalı ile uğraşsa… Birde bunlardan fırsat bulursa deprem konutlarına, güçlendirme yapılacak binalarla ilgili konulara kafa yorsa…

Osmanlıdan devam edelim bu sefer manzarada yine cumhurun yanı başından biri var Dünün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı bugünün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi İsmail Kahraman. Bu zatı muhterem göre “…Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. Fetihler kutlanır. Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz” Tam bir İmam ve Cemaat meselesi. Bunun da aklında Osmanlının fetihleri var ama çöküşten haberi yok. Bu da Vahdettin’e toz kondurmayanlardan. Vereceksin eline Nutuk’u okuyacak özetini çıkaracak ve her gün Anıtkabir’e gidip 9 u 5 geçe saygı duruşunda bulunacak Atanın huzurunda…

Bir başka manzara, devlet dar gelirlilere yönelik ve seçilmiş özellikli hak sahipleri için yeni bir sosyal konut projesi sundu. 81 il ve tüm ilçelerde 2023-28 yılları arasında arasında 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri yapılacak. Büyük şehir statüsünde olmayan illerde 2+1 konutlara aylık 2 bin 280 liradan başlayan taksitlerle, 240 ay vadeyle sahip olunabilecek. Öte yandan, 850 bin fiyata sahip 3+1 konutlar ise 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay (20 sene) vade ile alınabilecek.

Konutlardan sorumlu Bakan Kurum’a sormuşlar; “Hâlen Asgari ücretliler hem kira hem konut kredisini nasıl ödeyecek?” Cevap; “5 bin 500 lira alıyor. Hem kira ödeyecek hem konut kredisi taksiti ödeyecek hem de evini geçindirecek… Tabii bunu yapabilmesi için ilave mesai ve kazanç sağlaması gerekiyor. Bunun için vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, biraz ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir…”

Ne kadar basit ve sıradan bir cevap sanki karşımda Ekonomi Bakanı Nebati konuşuyor ve gözlerinin içi gülüyor. Peki, vatandaşı bu kadar düşünen bakan Kurum, neden kura da ev tahsisi yapılamayan vatandaşın 500 tl müracaat parasını iade etmiyor da devlete hibe kabul ediyor? %10 peşin ödeme için nasıl bir planı var acaba bakanın? Taksitler 20 yıl boyunca maaş artışlarına paralel olarak artırılacak yani sabit ödeme yok bunun hesabını yaptı mı acaba bakan bey, çıkacak milyonlarca lira için nasıl bir ödeme planı var? Sakın bu proje bir seçim yatırımı olmasın, seçilirsem kör topal devam eder, seçilemezsem benden sonra tufan anlayışı ile saldım çayıra mevlam kayıra projesi olmasın…

Ve de memleketimden insan manzaralarında son manzara çocuklarımızdan. TÜİK rakamlarına göre; Türkiye, 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden biri. Şiddetli yoksulluk yaşayan 16 yaş altı çocukların sayısı 6 milyon 500 bine ulaştı. 2021 yılında Türkiye Aile Hekimliği dergisinde yayımlanan çalışma, araştırmaya katılan çocukların dörtte birinin çok düşük kilolu olduğunu, çocukların yaklaşık dörtte üçünün kansızlıkla mücadele ettiğini ortaya koyuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bine dayandı.

Kamu Denetçiliği Kurumunun 2021 verilerine göre ise gelir kayıplarından dolayı her dört çocuklu aileden biri, bir gün veya daha uzun süre gıdasız kaldı. Derin Yoksulluk Ağı ‘Türkiye’de çocuk yoksulluğu’ raporuna göre ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken, yüzde 21’i hiç alamıyor. Aileler 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için yeterli olmayan besinlerle beslemek zorunda kalıyor. Hanelerin yüzde 38.7’sinde neredeyse her gün öğün atlanıyor. Görüşülen ailelerin yüzde 39’u pandemi döneminden önce de temiz içme suyuna erişemediğini söylerken, yüzde 49’u ise pandemide içme suyuna erişemedi.

Fabrikada çalışanlar yemekhanede çıkan süt, ayran, meyve gibi besinleri eve götürüp çocuklarının beslenmesine koyuyor. Hatta paketli çikolata, helva, bal, tereyağı gibi şeyleri biriktirip evde çocuklara yediren, beslenmesine koyan, hamur işleri için kullanan da var.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@