Anadolulu mültecilerin bir asırlık ayak izi..

Göçün yarattığı toplumsal travmanın, ekonomik, siyasi ve kültürel sonuçları üzerine çalışan bir grup akademisyen, mübadeleden bir asır sonra Yunan toplumunda mübadelenin sürülebilen izlerini araştırıyor.

ÖZELHABER 28.08.2023, 09:33 08.09.2023, 21:32
Anadolulu mültecilerin bir asırlık ayak izi..

Yaklaşık 2 milyon insanın zorunlu olarak yer değiştirdiği 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi üzerine son yıllarda yapılan en kapsamlı bilimsel araştırmalardan biri, Yunanistan tarafından yürütülüyor. Göçün yarattığı toplumsal travmanın, ekonomik, siyasi ve kültürel sonuçları üzerine çalışan bir grup akademisyen, mübadeleden bir asır sonra Yunan toplumunda mübadelenin sürülebilen izlerini araştırıyor.

ABD Brown Üniversitesi’nden Prof. Stelios Michalopoulos ve London Business School Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Elias Papaioannou, 20. yüzyılın en büyük zorunlu göçlerinden Türk-Yunan nüfus mübadelesinin 100. yılında kapsamlı bir uluslararası araştırma yürütüyor.

"Anadolu'dan Yunanistan’a, Rum-Ortodoks Mültecilerin Zorunlu Göçünün 100. Yılında Bir Değerlendirme" başlıklı araştırma, Anadolu’dan Yunanistan’a giden 1,5 milyon göçmenin bir asır boyunca Yunanistan’ın ekonomi, siyaset ve kültür hayatında bıraktığı izleri sürüyor.

Haber: Özgür Duygu Durgun

Araştırma sayesinde, Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen 1923 nüfus mübadelesiyle ilgili Yunan tarafında bilinmeyenleri de günışığına çıkarıyor. Mülteciler Batı Anadolu’nun hangi bölgelerinden geldi, Yunanistan'da hangi bölgelere yerleşti? Ülkeye demografik etkileri ve ekonomik katkıları ne oldu? Hangi politik hareketler ve partiler mültecileri sahiplendi, hangileri dışladı? Mültecilerin Anadolu’dan getirdiği müzik kültürü, Yunan müziğini nasıl etkiledi? Mülteci sanatçılar müzikle hangi duyguları ifade etmeye çalıştı?

ABD, İngiltere, Yunanistan’dan çeşitli kurumlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen araştırmada mübadillerin Yunanistan’da yerleştikleri bölgeler, nüfus oranları, Yunan toplumunun mübadele öncesinde ve sonrasında refah ve kültür düzeyinin ne yönde değiştiği, göçmenlerin politik yönelimleri, siyasi partilerin göçmenlere yaklaşımı gibi değişkenler sorgulanırken; savaşlar ve göçlerle şekillenen bir toplumun bir asırlık evriminin izi sürülüyor.

Geniş bir uluslararası ekip tarafından yürütülen araştırma kapsamında 1928 nüfus sayımı başta olmak üzere 1900’lerin başından 2011’e uzanan genel nüfus sayımları, Milletler Cemiyeti arşivi, kırsala ve şehirlere yerleştirilmiş mülteciler için tutulmuş olan kataloglar, 1924 siyasi seçimlerinden bugüne Yunanistan’da yapılmış seçimlerin sonuçları ve dönemin yazılı basını önemli kaynakları oluşturuyor. Bu kaynaklardan elde edilen veriler makine öğrenmesi ile web tabanlı bir sisteme eklenerek yüz yıllık zaman dilimindeki değişimler izlenebiliyor.

’’Anadolu'dan Yunanistan’a, Rum-Ortodoks Mültecilerin Zorunlu Göçünün 100. Yılında Bir Değerlendirme’’ başlıklı araştırma projesinde bir Türk akademisyen de yer alıyor. Londra King’s College ekonomi bölümünde yardımcı doçent olarak çalışan Seyhun Orcan Sakallı ve Prof. Elias Papaioannou projeyi anlattı.

Mübadele Yunanistan için tam bir ekonomik ve kültürel şok oldu

Seyhun Orcan Sakallı, doktora çalışmasını Anadolu’dan giden Rumların Yunanistan’daki yerel ekonomiye etkisi üzerine yapan bir ekonomist. 2020’de projeye dahil olan Sakallı, "Şu anda yürüttüğümüz araştırmayı farklı kılan en önemli özellik, Anadolu’dan Yunanistan’a giden Rum mübadiller hakkında elde ettiğimiz bilginin izini ülkenin en ufak yerleşim birimlerine kadar sürüyor olabilmek. Bu da bize 100 yıllık süreçte geriye gidebilme ve belli zaman dilimlerini daha derin çalışabilme imkânı sunuyor" diyor ve ekliyor:

"Mübadeleyi ekonomik ve kültürel bir şok olarak düşünürsek, bunun Yunanistan için boyutu Türkiye’den çok daha yüksek. 1920’lerde nüfusu 6 milyon olan Yunanistan, mübadele ile 1,5 milyon göçmene kapılarını açmak durumunda kalıyor.  1928 nüfus sayımına bakarsanız, her altı Yunan’dan birinin doğum yeri Türkiye. Savaşın sonuçlarının insani boyutu bu anlamda Yunanistan için çok büyük, bu yüzden bu durumu ‘Catastrophe’ (Büyük Felaket) olarak adlandırıyorlar. Bu, Yunanistan’ın doğusunda Rumların yaşadıkları toprakları Yunanistan bayrağı altında birleştirme ülküsünü ifade eden Megali Idea hayalinin gerçekleşmemesinden daha büyük bir felaket Yunanistan için"

Sakallı şöyle devam etti:

"Yaklaşık dört kuşağı ilgilendiren bir dönemi araştırırken Yunanistan’daki iskân kataloglarındaki verileri takip ediyoruz. İskân datasında hangi köye kaç ailenin yerleştirildiği, aile reisinin kadın mı erkek mi olduğu, kadın ise eşinin vefat edip etmediği gibi konularda ciltler dolusu bilgi mevcut. Bu bilgilerin zamanında kayıt altına alınmış olması çok önemli.  Bir başka kaynak ise Atina, Selanik ve Pire gibi büyükşehirlerde tutulmuş olan seçmen katalogları. Bu kataloglar da zaman içinde nüfus hareketliliği , seçmen tercihleri gibi değişkenleri izlemek için önemli birer kaynak"

Almanya’ya giden Yunan işçilerin çoğu Anadolu kökenliydi

Sakallı, Anadolulu Rumların yerleştirildiği kırsal bölgelerin zaman içinde hızla gelişip kalkındığına; Yunanistan’da yerleştikleri bölgelerde özellikle tekstil sektöründe önemli atılımlar yaptığına dikkat çekti ve Yunanistan ekonomisinin mobilize gücünü oluşturan göçmenlerin 1960’larda Almanya’ya işçi olarak giden işgücünde ön saflarda yer aldığını belirtti.

 Prof. Elias Papaioannou ise, tarihteki mülteci hareketleri açısından Türk-Yunan Nüfus Mübadelesinin önemli bir vaka çalışması alanı olduğuna dikkat çekerek şu tespitleri aktardı;

"Ortalama her üç Yunan vatandaşından birinin ailesinde bir göç hikayesi var. Bu da Yunan toplumunu esasında göçmen bir toplum yapıyor. Yunanistan’da bugün Nea Smirni (Yeni İzmir), Nea İyonya veya Nea Halikarnassos (Yeni Bodrum) gibi yeni ön takıntısı alan her yerleşim biriminin geçmişinde Anadolu’dan gelenler var. 1922 mübadilleri arasında İzmir’in yeri çok farklı. İzmir’den gelen mübadillerin çok zengin, çok eğitimli, çok entelektüel olduğu algısı yerleşmiş yerli halkta. 1930’larda Yunanistan’da yayımlanan pek çok edebi eserin kahramanının İzmirli olması veya ünlü armatör Onassis, Nobel ödüllü yazar Yorgo Seferis gibi isimlerin İzmir kökenli olmasının bunda etkisi olsa gerek"

Halk türkülerinde mübadelenin kültürel izlerini araştırdık

Yürütülen araştırmada kapsamında mübadelenin ekonomik etkileri kadar kültürel izleri de mercek altına alınıyor. Burada da iki yakayı buluşturan en önemli unsurlardan biri olan müzik devreye giriyor.

Prof.Elias Papaioannou, araştırmanın kültürel boyutunu şöyle anlattı:

"Bizler aslında ekonometri konusunda uzman araştırmacılarız ve somut verilerle çalışırız. Mülteciler nereden geldiler, nereye yerleştirildiler, hangi alanlarda yoğunlaştılar, meslekleri neydi? Tüm bu veriler bizim için önemli. Ancak mübadelenin önemli bir kültürel boyutu da var. Kültür ekonomisi işte bu noktada devreye giriyor. Dünyada akademik alanda yeni ilgi görmeye başlayan bu alanı çalışmamıza dahil ettik. Bu kapsamda Yunanistan folkloründe önemli yeri olan halk türkülerinin izini sürdük. Çünkü rakamlar yerine bir toplumun söylediği şarkılara, türkülere bakarak o toplumun neye benzediğini anlamak biraz daha kolaydır. Bunun da ötesinde, şarkılar göçmen olmak gibi zorlayıcı deneyimlere sahip toplulukların kolektif hafızasının nasıl değişim geçirdiğini anlamak için eşsiz bir fırsat sunar"

Mübadelenin mirası : 200 bin göçmen sanatçıdan 129 bin şarkı

 1890’dan bu yana 129 bini aşkın Yunanca şarkıyı ve 200 bini aşkın göçmen sanatçı ve müzisyeni, şarkı sözlerini ve bestecilerinin köklerini araştırdıklarını belirten Elias, şöyle devam etti: ‘’Konunun kültürel boyutunu araştırmak bize göçmenlerin ve yerli halkın tarihin belirli bir döneminde hangi temalara eğilim duyduğu hakkında fikir verdi. Mesela 1920’lerde ve 1930’larda gelen göçmen müzisyenlerin şarkıları yoksulluktan, acı çekmekten, kötü yaşam koşullarından ve savaştan bahsediyor. Bu temalar, yerli halkın içinden çıkan müzisyenlere göre göçmenlerde daha yoğun. Eşitlik, adalet gibi kavramlar, göçmenlerin şarkılarında hakim temalar, dolayısıyla bu şarkılar daha politik nitelikte. Yunanistan’daki yerli halk, daha doğrusu yerli sanatçılar ise politik meselelere daha kayıtsız.

Anadolu’dan gelen göçmenlerin, Yunanistan’ın siyasi kültüründe önemli değişimlere imza attığını belirten araştırmacı, "Göçmenler 1932’de Yunanistan’da yapılan ilk seçimde Venizelos’a oy verdiler çünkü çoğu Kral karşıtıydı ve yaşananların Kral’ın basiretsizliği yüzünden olduğunu düşünüyorlardı.  Bu tarihten sonra yapılan tüm seçimlerde ise Komünist Parti’ye oy verdiler" diye devam etti.

"Aslında Yunan Komünist Partisi 1920’lerde çok farklı bir çizgi izliyordu ve mülteci karşıtlığı partinin çizgisinde çok temel bir unsurdu. Venizelos’u emperyalist olarak görüyor ve suçluyorlardı.  Bolşeviklerin Mustafa Kemal’in arkasındaki tek destek olduğunu savunuyorlardı. Fakat zamanla göçmen karşıtı politikaları terk ettiler. Bu değişimde göçmen tabanından gelen talebin etkisi büyüktü.

Göçmen sanatçılara Komünist Partisi kucak açtı

Kentlere yerleşen göçmenler Komünist Partisi’ne yakınlık duyarken; kırsal kesime yerleştirilenler ise sağ politikalara eğilim gösterdi. Özellikle Karadeniz’den gelen göçmenlerin yerleştiği kuzey bölgelerde göçmenler arasında ultra sağ eğilimler öne çıktı. Bu bölgenin Yunan iç savaşı sırasında komünistleri katleden çetelerin en yoğun olduğu bölge olması şaşırtıcı değil.

Komünist Partisi, 1970’lerde bir hamle daha yaptı ve ülkede düzenlenen festivallere göçmen sanatçıları davet ederek onlara politik anlamda sığınabilecekleri bir şemsiye sundu. Bu, bugün de geçerli. Araştırmamızda incelediğimiz 1975-2022 döneminde Yunan Komünist Partisi’nin düzenlediği festivallere davet edilen sanatçıların ağırlıklı olarak göçmen kökenli olduğunu görüyoruz. Bu da bir siyasi geleneğin devamlılığı açısından kayda değer"

Anatolia Imprints | Το Αποτύπωμα των Προσφύγων της Ανατολίας (anatolia-imprints.gr)

Kaynak: AJANS BAKIRÇAY
Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17

Gelişmelerden Haberdar Olun

@