24.07.2020, 00:02

Okuduklarım

(Üçü bir arada İnci Aral/İçimden Kuşlar Göçüyor,

Recai Şeyhoğlu/İran Renkler Ülkesi, 

Paulo Coelho/Simyacı...)

***

İÇİMDEN KUŞLAR GÖÇÜYOR

“Bir yazarın görevi eğlendirmek olmamalı. Bir okurun eğilimi de yalnızca eğlenmeye yönelik olmamalı. Bir insan, bir yazar yaşadığı hayattan gereğinden fazla hoşnut olmamalı. Yaşadığı yerden, dünyadan, hiçbir şeyden hoşnut olmamalı. Görünenin ve kendi yüzünün arkasındakini yakalayabilmek için sık sık durup çevresine ve aynalara bakmalı. Ayağını bastığı yerin, kendi varlığının ruhunun ve düşlerinin yansısını görebilmek için hiçbir şeyin tekrarlanmadığı bir yere tutunmalı.” Kitabın yazarı İnci Aral bu düşüncelerine uygun bir kitap yazmış. Onun okuduğum ilk kitabı…

Hızla akan bir nehir de sürüklenip giden hayat. Benliğim anılar mezarlığı diyor yazar ve işte bu anılar içinde gezintiler. Rahim kanseri teşhisi konulması, ameliyat ve sonrasında ki süreçte yaşananlar. Menapoz, oströjen, hormon, vitamin, psikolojik problemler bunlar hastalığın getirdikleri. Ve diğerleri; Çocukluk yılları, evlenme, boşanma aynı kişiyle ikinci kez yapılan evlilik, ev taşı, yerleştir sonra yine taşı, çocuklar, galeri, iş hayatı, bitirilmesi gereken bir roman, edebiyat dünyasında ki yozluk, ahbap çavuş ilişkileri ve iktidar hırsının gelgitler içerisinde sergilendiği bir anı-roman.

Kadınların yaşadıklarını şu satırlarla anlatırken bıkkınlık ve usanmışlık var. “Kadınlık yazgısı çilelerle özdeş sayılıyor hala. Kadın belleği, kayıplar ve yitimlerin ortak anılarıyla dolu. Öyle bir bellek ki bu, öncelikle kadınlar, birbirlerinin kişisel bütünlüğüne ve yaşama zevkine sahip çıkmada kıskanç ve acımasızlar. Yazgına sessizce katlan ve ağır ol, gözleriyle bakıyorlar hemcinslerine. ”

O da bir kadın ve o kadının kendisiyle ilgili çözümü ise şöyle “Bedenimin sesini dinliyorum. Bir iç sesi var onun. Bugüne kadar beni hiç yanıltmadı. Sinsice davranmadı. Ne istediğini hep söyledi ve uyardı. Ona kulak verdim, çığlıklarını duydum. Sevecen ve hoş davranıyorum bedenime. İlle de uzun yaşamaktan yana değilim. İnsan yaşamaktan yorulabilir. Bıkabilir. Daha kısa yaşayabilirim. Yeter ki insanca olsun. ” Belli ki bıkkınlığın çözümünü böyle bulmuş ‘iç sesini dinleyerek’ bunu kaç kişi yapabilir acaba?

Sahifelerini ikişer, üçer sayfa çok çabuk okuduğum kitabın son sözünü yazarın satırlarına bırakıyorum. “Romanınızdan söz eder misiniz? ‘Otobiyografi mi?’ sorularından nefret etmeye başladım. Dört yüz sayfa yazıp da üstüne yazdıklarımın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışmaktan bezdim. İmza günlerinden, panellerden, festivallerden, yoruldum. Çok eski bir kadın arkadaşımın kocama, ‘Sen bu kadının yazdıklarına nasıl dayanıyorsun?’ diye sormasından bu üstesinden gelinmez kolaycılıklardan, sıradanlıklardan sıkıldım…”

Can Yayınları 1998. Wyeth İlaçları A.Ş. nin Kültür Dizisi serisinden 5000 adet basılmış ve satış dışı tutulan, rahim kanseri yapan bir doktorun ameliyat sonrası okuması için hastalarına hediye edeceği ilaç niyetine bir kitap…

***

İRAN RENKLER ÜLKESİ

Recai Şeyhoğlu adını yazıp aradınız mı internette karşınıza ilk çıkacak bilgi “ Türkiye genelinde 48 kütüphane, 6 aydınlanma anı evi açan” diye başlayan emekli bir öğretmenin, yazarlığı ve gazeteciliği de sonrasında eklenen bilgilerdir.

Yıllar önce “Türkiye İran olmayacak” sloganları ile meydanlarda boy gösteren yazar emekli olunca İran’a düşer yolu hem de bir değil iki defa. İşte bu gezi notlarını kitaplaştırmış ve sonunda bir iç hesaplaşmaya da varmış o slogan attığı günlerle ilgili. “Birileri bizi İran’la dalaştırmak istiyordu galiba diyor ve ekliyor bir ay yaşadığım İran topraklarında bize düşman ne tek bir İranlıyla karşılaştım ne de bizdeki Sivas can yakımın da ki gibi çember sakallı yobaz kılıklı birilerine… İranlı; barışsever, antiemperyalist, kültürlü, kitapsever… Doğumuzda ama bizden çok daha Batılı!”

Güzellikleri seyretmek yetmez paylaşmakta gerekir düşüncesiyle hareket eden yazar gezip gördüğü şehirleri salt tarihçeleri ile değil kültür, sanat ve edebiyatı ile de öne çıkarıyor. Kitabın, kütüphanenin, heykelin, resim ve el sanatlarının, sinemanın, mimarinin, müzelerin, parkların, güllerin ve şiirin ülkesi dediği İran’da yaşamı gözlemliyor. İktidarın, egemen güç mollaların yaşam üzerindeki etkilerini inceliyor özellikle kadınların İran hayatında ki etkinliklerini gözlemlerken vardığı sonuç çok ilginç ‘kadınlar İran’da özgür ruhlu ama sadece ruhları ve köle değiller.’

Kitapçıları dolaşıyor, müşteriyi gözlemliyor, Nutuk’u, Mao’yu, Lenin’i arıyor ve buluyor. Şunu öğreniyor İran’da kitaplar azattır.

İnsanlarla ilişki kurmada kullandığı yöntem çok basit selam veriyor ve soruyor, önceden otel rezervasyonu yapmıyor, nerede akşam, orada sabah da değil bir gece üç erkek bir kadın gezginci aynı oda da kalıyorlar hem de İran’da.

Khoy, Tebriz, Isfahan, Şiraz, Tahran ve Urmiye, Maku, Erdebil, Reşt, Meşhed, Nişabur’u gezerken bir anda Türkiye’ye dönüyor ve oradan bakışla eleştiriyor Türkiye’yi hem de sayfalar dolusu. Gerek var mıydı böyle bir kitapta bilemiyorum ama onun eleştirisel özelliğine veriyorum bu sayfaları. Bu arada Şah İsmail yenseydi Yavuz’u neler olurdu ve Stephen Kruzerin Türk, İran, Ortadoğu ve ABD ilişkilerini incelediği ve Atatürk’ü dini liderlerle karşılaştırdığı bölümü tartışmak isterim kendisiyle…

Aklından çıkmıyor Türkiye belli ki kısa bir gezide olsa özlüyor memleketini ve Tebriz de El gölünü seyrederken bir anda kendini Bayraklı sırtlarından körfezi seyrederken buluyor. Şiraz da Zend Bulvarında yürürken aklında Alsancak Şehitler Bulvarı var. Meşhed’de Basmane’yi ve Laleliyi hayal ediyor

Şirazlı Sadi ve Hafız’ın türbesinde, Şairler Mezarlığında, Şehriyar’ın evinde, Ömer Hayyam’ın türbesinde, sokakta ki İranlıdan dinlediği şiirle coşuyor ve ‘Geldim ya Şahım!” diye sesleniyor ve eşlik ediyor onlara kendinden geçerek…

(Favori Yayınları – Ankara/ 2018)

***

SİMYACI

Paulo Coelho’nun hayatını izleyince belgeselde kitaplığımda ki tek kitabımı aldım okunacaklar listesine “Simyacı” Gölde kendi görüntüsünü seyreden ve ona âşık olup seyrederken düşüp boğulan Narkissos’un arkasından ağlayan göl sormuş Orman Tanrıçası Oreas’a; Narkissos yakışıklı bir genç miydi? Meğer onun suya eğildiği zaman gözlerinden kendi güzelliğini hayranlıkla seyredermiş göl. İki Narsist bununla başlıyor Simyacı ve okudukça kuramıyorsunuz bu hikâye ile Santiago’nun serüveninde ki ilişkiyi…

Santiago, gezginci olmanın yolunun çobanlıktan geçtiğini düşünerek ve rüyasında gördüğü hazinenin yoluna düşen ve falcı kadınının Kendi Kişisel Menkıbesini yaşaması öğüdünün peşinde geçen Mısır’a uzanan bir yolculuk, bir serüven…

Serüvene eşlik eden yol gösteren kendini Salem Kralı olarak tanıtan yaşlı adam ve onun verdiği iki taş Urim ve Tummim ve öğüdü “Simgelere saygılı olmayı ve onları izlemeyi öğren, kendi kararlarını kendin al.”

Billuriyeci ve yanında çalıştığı süreçte hem kendi kazanmıştı hem de patronu. Hayalinin peşinde, hazineye kavuşmak için çıktığı yolda karşılaştığı bir başkası İngiliz, kervan, savaş, çöl ve vaha da yaşanan aşk Fatima… Sonunda bulduğu Simyacı onunla devam eden yolculuk. Çölde, savaşın içinde ulaşılmak istenen hayal, Kişisel Menkıbenin peşinden koşarken keşfedilen Evrenin Ruhu, Felsefe Taşı ve Edebi Hayat İksiri.

Şeriatın yasakladığı bir kadeh şarabın arkasından “Kötülük, insanın ağzından giren şey de değildir. Kötülük oradan çıkandadır.” Diyen simyacının rehberliğinde hazineye doğru uzanan yolculukta aklında olan Fatima. Ona olan aşkı, aradığı ve bulduğu hazine Fatima. Karar vermesi gerekirdi hangi hazinenin peşinden gidecekti bulduğunun mu, aradığın mı?. Yol gösteren Simyacı olur “Aşk, Kişisel Menkıbesinin peşinden gitmesine engel olmamalı. Bir tek öğrenme yöntemi vardır “eylem” Eylemin yönü çölde yüreğinin sesini dinlemek çölle ve rüzgârla konuşup, güneşle anlaşıp aşkın gücünü eyleme dönüştürdüler öğrendiği Evrenin Diliydi.

“Bir kere olan bir daha asla tekrarlamaz. Amma velakin iki kere olan mutlaka üçüncü defa olacaktır.” Çobandı, koyunları yok olmuştu, parası vardı onlarda yoktu artık, bir parça altın vermişti simyacı onu da almışlardı elinden hazineyi buldum dediği anda. Tekrarlar devam ediyordu ve sonuncusu için bir yol vardı onu denedi ve yaşlı büyücü kadını hatırladı ve kazmaya başladı, Fatima onu bekliyordu…

İşte böyle bir kitap Simyacı bazı satırları dönüp dönüp okuyacaksınız, felsefeye kafa yoracaksınız sözlerindeki anlamları ortaya çıkarmak için düşüneceksiniz, okurken yorulacaksınız ama bitince bir defa daha satırların içinde serüvenden parçalar arayacaksınız.

Can Yayınları 55'inci basım. Çeviri: Özdemir İnce.

23.07.2020

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@