01.06.2020, 11:21

Mayıs 2020 İkinci Yarısı Bireysel Kültür Etkinlikleri

Bu ayın ikinci yarısında okuduğum kitaplardan biri de, “Korona Günlerinde Siyaset ve Medya” olup virüslü günlerde yazılan ilk ortak kitap olma özelliğini taşıyor. Bu dizi yazımdan ayrı olarak kitapta yazılanları önceden anlatmıştım. Bir yanlışlık eseri olarak kitaba emeği geçen karikatürist Sayın Hasan Efe’den söz eden bölümün çıkmadığını üzülerek görmüş bulunmaktayım. Öncelikle kendisinden ve okurlarımdan özür diliyorum. Oysa kitap kapağının çekiciliğinden söz etmemek olanaksız. Görüp de bakalım neler yazıyor, dememek haksızlık. Kitap içindeki çeşitli karikatürlerle bize bir kez daha yoğun düşünme fırsatı veriyor.

Emeklerinize sağlık, Sayın Hasan Efe…

****

Yazımın ikinci bölümünde övünç kaynağımız piyanist, besteci Fazıl Say’dan, daha doğrusu onun son yapıtlarından biri olan “Şükran Türküsü”nden söz etmek istiyorum. Solo piyano için op.88 olup yaklaşık 5 dakika sürüyor. Besteci bu yapıtını 23 Nisan 100.yıl eseri olarak tanımlıyor. Bayram günü önce sosyal medyada ulaştık. Birkaç kez youtube’dan dinledikten sonra bu yazıma başladım. Evinde çalarak kaydedilen bu yapıtta Say, öncelikle Atatürk’ün TBMM’ni açması ve Türk halkının egemenliğini ilan etmesi üzerine duyduğu şükran duygularını sese dönüştürmüş. Bu kısa yapıtının içli bir dokuda olduğu kadar umut dolu olduğunu da açıklıyor. Yapıtın ortalarında İstiklal Marşımıza yaklaşan pasajlarla da sürpriz yapıyor. Say’ın ellerine, yüreğine sağlık.

****

Doğan Cüceloğlu ile söyleşi yapan Canan Dilâ’nın derlediği “Damdan Düşen Psikolog’a devam ediyoruz. Doğan Bey, öğrenciliği zamanında, psikolog değil profesör olmanın önemli olduğunu vurguluyor. Kütüphanede çalışıp özel İngilizce ve matematik dersleri vererek, maddi sıkıntısını hafifletiyor. İstanbul’da psikolojide dört yılda okuduğunu Amerika’da üç ayda okuyor. Politik olarak hem soldan hem de sağdan asistanlarla konuşarak farklı bir tutum sergiliyor. İdeolojik olarak her iki taraf da insan yetiştirmeye çalışıyordu. Genel bir eğilim olarak da, hoca nerede eğitim görmüşse asistanını da oraya gönderiyordu. Her iki taraf için de; düşünen, sorgulayan insan yerine “inanan insan yetiştirme” önemlidir. Oysa Mümtaz hoca için kutsal olan bilimsel düşüncedir. Medyada da ideolojik ve politik adanmışlık yoğundur. Amerika’da Los Angeles Times gazetesini örnek göstererek, gazetecilerin çok ayrıntılı araştırma yaptıklarını ve dolayısıyla toplumun eğitiminde önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Profesörlerimizden çok hayal kırıklığına uğradığını üzülerek söylüyor. Öğrencilerle iletişim kurarak enerjilerini kanalize etmek yerine polisiye önlemlerin alınmasını hiçbir zaman anlayamıyor. Amerika’dan bir uzmanla ortaklaşa “duygusal anlam” araştırması yaparlar. Bir örnek şöyle: “anne” kavramı Türk kültüründe; pek çok iyi, oldukça güçsüz ve az faal kişiyi temsil ederken, Amerikan kültüründe; biraz iyi, çok güçlü ve çok faal olarak temsil edebiliyor. Bu araştırma sonucu aynı zamanda Amerika Psikoloji Cemiyeti başkanı olan Charles Osggod ile yolları yine birleşiyor ve asistanlık önerisi alıyor. Londra’ya kısa uğrayış sırasında, İngiliz Beyefendisinin küçümseyişiyle karşılaştığında, “modern Türkiye’nin temsilcisi olmaya karar vermesi, New York’ta-1963 yılları-kapının kendiliğinden açılması, buzlu çay ile şaşırtıcı tanışması, otobüste klima sistemi, otelde üçüncü musluktan buzlu su akması, televizyon ile ilk karşılaşması kısa anektodlardandır. Amerikalı kadın görevlilerin güler yüzlülüğü, elle merhaba deyiş tarzları, gözlerinin içine bakarak konuşmasını anlamlandırmakta zorlanışı öteki uyumsuzluklar…

Akademik yaşamında farklı düşüncelerin yeni anlayışlar doğurabileceği düşüncesine varması, hayvanlarda da düşünce sürecinin bulunması, yeteneklerin genlerle geçebilmesi, kas belleği, Amerikan tarihinde zencilerin daha düşük IQ’ları olduğuna inanmanın yanlışlığı, Chomsky ile birlikte; dilin sadece sesle olmak zorunda olmadığı, hareketlerle, görsel ve dokunsal olabileceği gibi yeni bir görüşe geçilmesi, zekâ testlerinin değişerek çok boyutlu zekâya oradan da duygusal zekâ kavramına geçilmesi, Amerikan kültürü içerisinde türetilmiş testlerden ötürü, ülkemizde gerçek yeteneklerin yakalanamaması, duygusal zekâyı yurdumuz için gönül zekâsı olarak belirtmesi, zekânın “sorun çözebilme yeteneği”, aklın ise  “yaşam yönetebilme” olduğu tanımından hareketle,  toplum olarak “zeki” olduğumuz ama günlük çözümlerle yaşamı sürdürerek akıllı olmadan zekice yaşayabildiğimizi, yaşamındaki en zevkli, en heyecan verici, en gelişimsel eğitim yaşantısını Amerika’da gördüğüne inanması, yine orada belli alanda bir insan yetiştirmenin en büyük mutlulukları olması, düşünen insan yaratmak üzere örgütlenmiş bir yapıya sahip olmaları, Amerikalı kadınların bir araya gelmeleri, protestolar, yazmalar, çizmeler gibi mücadele vermeleri sayesinde, kazandıklarının farkında olmaları,  vurguladığı öteki hususlar. Evlilik cephesinde olanlar ise şöyle: Emily ile hamile kalması sonucu zorunlu ve depresyonlarla geçen bir evlilik, ülkemizde yabancı ile evliliğinden ötürü askerliğini hak ettiği rütbede yapamama, âdet olduğu için evlenmeye tepkisini keşfetme, zamanla iki kız ve bir oğlan babasına dönüşmesi ve eş ile çocuklarının Türk kültürüne yabancılığından acı çekmesi, Türk çiftlerin konuşmadan bile birbirlerini anlayabilmesine hayranlığı,… (sürecek)

****

Son şiirlerimden biri ise şöyle:

MUTSUZLUKTAN ÖTE 

Sorumluluk kaderin sırtında

Mutsuzluksa dayatılmış

Ne yasa ne okul ne inancın

İşe yarar güzelliği yaşamaya

Bırak kalsın kaygıların

Kedilerin gelişi güzel,

Yüreğime yansıması da

Dinlemek körelmesin 

Papatya kokusu yerine

Aydınlık hemen gelmez

Çağır türküleri hüzünle…

Şiir inceliğiyle…

Yorumlar (1)
Hasan Efe 4 yıl önce
Elinize sağlık Nükhet Hanım.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@