07.02.2023, 19:44

Kırık Dökük Konuşmalar

Harıl harıl yanıyor soba, kavrulmuş bir hava yükseliyor evden.

Ayaklarım on ayrı kentte ve yüzlerce köyde ayrı ayrı üşüyor diye belki,

Kirişlerin, kolonların altında ayrı ayrı donuyor diye ellerim…

Ne yapsam ısınmıyor içini deprem yıkmış bedenim.

-

Allah tarafından geldi diyor telefonun ucundaki.

Görmediniz mi yeni binalar bile göçük?

Yeni bina yıkılır mı hiç diyorum öfkeli.

Yıkıldıysa ya proje yanlıştır ya malzeme eksik.

Ya açgözlüdür yapan ya vicdanı çürük.

İnsanın her yanlışını, her suçunu Allah’ın üstüne atmasanız keşke!

Hadi canım, hadi, hadi diyor adam, sanki o da müteahhit…

Karısına vermeden kapatıyor ahizeyi.

​​​​​​​-

Yapay deprem olabilir diyor birisi, hiç normal değil böylesi…

On şehir birden yıkılsın, var mı bunun başka bir örneği?

HAARP diyor bu kez, başka birisi, işaret ederek Boğaz’da demirleyen savaş gemisini…

​​​​​​​-

Bu işte bir iş var diyor beriki.

Tesadüf mü Kürt şehirlerinin toptan ve dümdüz yere inmesi?

Yüzlerce Alevi’nin aynı anda ölmesi?

Saçmalama diye kalkıyor o zaman yanındaki.

Öyle bir insafsızlık olamaz ki!

Bunu kim ve nasıl yapabilir ki?

​​​​​​​-

Yok arkadaş, yok, bütün sır o gemide gizli diyor, demin HAARP’tan söz eden kişi.

Getirip İdlib’e döktüğü cihat teröristlerini temizlemek istemiştir belki de kendisi.

Kim o kendisi?

O geminin sahibi…

Aklım karışmıyor da değil ama…

Yine de git işine diyorum, bırak bu delilikleri.

Şu söylediklerin olacak iş mi?

Sen öyle san diye yükseltiyor sesini, bu kez çok öfkeli.

Japonya teknolojide birinciliğe yürürken gelen o deprem neydi peki?

Şimdi de İstanbul’da yapacaklardı depremi, yanlışlıkla Maraş’a kaydı elleri.

​​​​​​​-

Yapmayın diyor Naci Hoca. Sabah dörtte çaldı telefon diyor. Televizyonu açınca ağladım diyor. Yıllar önce uyarmıştı adamcağız, yerel yöneticileri ve politikacıları. Şehir şehir gezerek anlatmıştı gelmekte olan tehlikeyi. Kımıldamamıştı elbet tek bir yaprak. O ağlamasın da kim ağlasın?

Tetikleyecek bir etkiye ihtiyaç yoktu ki. Üç yıl önce söylemiştim oraya depremin geleceğini diyor. Göz göre göre geldi. Evler depreme göre yenilenmedi. Bağıra bağıra geldi afat diyor. Bağıra bağıra geldi.

​​​​​​​-

Öyle bir afat ki bu afat, çaresiz koydu hepimizi.

İçeride kalamazsın dışarı çık!

Çıktım ama sokaklar daracık.

Dev bir bina çöküyor o sıra üstümüze.

Az önceki seslerimiz susuyor birden.

Yok artık tek bir tık.  

​​​​​​​-

Soruyorum haykırarak.

Nerede bu şehirlerin meydanları, nerede toplanma alanları?

Meydanları daraltmayın, geniş meydanlar yapın artık.

Ve cevap bulun bize, aynı sitede üç bina ayaktayken üç bina niye yıkık?

Üç bina ayaktayken üç bina niye yıkık?

Üç bina ayaktayken üç bina niye yıkık?

Deprem vergilerini başka işler için kullanmayın.

İmar afları çıkarmayın zırt pırt, sakat binaları kimse ölmeden yıkın.

Ve yardım götürmediğiniz yerlerde her şeyin yolunda olduğunu bık bık gevelemeyin.

Kimse inanmıyor artık size, yemledikleriniz bile inanmıyor. Sadece yemleri kesilmesin diye inanıyormuş gibi yapıyor. Kötü niyetli misiniz yoksa bilgisiz ve beceriksiz mi, bir kere olsun kendinize bu soruyu sorun.

Yediden yetmişe, herkesin gözü yaşlı, aklı karışık.

Moraller bozuk, duygular kırık dökük.

​​​​​​​-

Bir şehirde sarı eşofmanlı, çok uzun saçlı bir çocuğu kurtardılar dün gece.

Basıp bağırlarına sımsıkı kucakladılar.

İzleyenler her yerde kurtarma çalışması var sandılar.

Isındı sanki biraz, kış ağaçlarındaki çıplak dallar.

Ama yalan olduğunu, şehirlerin, ormanları yanarken olduğu gibi, göçük altında da kendi kaderlerine terk edildiklerini çok çabuk görüp anladılar.

​​​​​​​-

Kaldıkları otel yıkılmış kitap fuarındakilerin.

Kitapları yakıyorlarmış yayıncılar şimdi çadırda ısınmak için.

​​​​​​​-

Birbirimize sarıldık oturuyoruz diyor Ali İsmail’in abisinin sesi.

Elimizden başka bir şey gelmiyor ki…

Sesteki çaresizlik,

Donduruyor insanın içini. Çözülmemecesine donduruyor.

​​​​​​​-

Arkadaşımın babası çıkarılmayı bekliyor enkazın altında,

Büyük abisi ve cici annesi de babasının yanında.

Hatay’da hava soğuk…

Deniz de yükseliyormuş, İskenderun sular altında.

Malatya’da, bir öğretmen ağlıyor.

Otuz yıldır hizmet ediyorum ben bu devlete.

Bir gün istedim bu devleti yanımda diyor.

Altmış beş insanın yaşadığı bir binanın göçüğünde, kendi elleriyle açtıkları bir deliğin başında, yedi kişiyi kurtardıklarını söylüyor.

O sıra sevgili devletimizin sirenleri videoya giriyor. Ama sadece sirenleri.

​​​​​​​-

Haberlerde söylendiğine göre, bir şehre, ta nerelerden yabancı ekipler gelmiş. Kendilerine nerede ne yapacaklarını söyleyen kimse çıkmadığı için öyle bekleşiyorlarmış.

​​​​​​​-

Adıyaman’dan bir başka arkadaşım, torun bakmaya gitmiş dün, evde değilmiş.

Arayıp evin yıkıldı demişler, dönmüş.

Kurtaramamışlar eşini enkazdan, ne yazık ki ölmüş.

Sahipsiz memleket, sözün bittiği yerdeyim diye not göndermiş.

Sahipsiz memleket… sahipsiz…

Vatandaş sahipsiz.

​​​​​​​-

Barış Atay, artık Antakya diye bir yer yok diyor, konuşmakta zorlanarak. Şehirde içine girilebilir bina yok diyor. Burada devlet yok diyor. Ne AFAD var ne başka bir kurtarma ekibi. Vatandaş kepçe bulup getirmiş, kurtarma çalışmasını kendi yapmaya çalışıyor diyor. Yakınlarının göçüklerin altında olduğunu anlatırken tek tek, sözünü bitiremiyor, telefon susuyor. Sonra yine bağlanıyor, kurtarma çalışması yapmak için kendini eğitmiş olan sivilleri, alet edevatlarıyla birlikte Hatay’a çağırıyor.

Çok geçmeden olağanüstü hâl ilan ediliyor. Her yere yardım yetiştirmek için mi, yardıma koşanların yolunu kesmek için mi acep bu ilan diye düşünüp kalıyor insan… Anlatanların seslerine yetişmek için mi, o sesleri duyuranları susturmak için mi diye…

​​​​​​​-

Yardım toplayan bir telefon numarası çarptı gözüme dün.

Aradım, üç adet boş oda var evimde dedim, evsiz kalanları misafir edebilirim.

Bilgilerimi not aldılar, ihtiyaca göre dönecekler.

Ulaşabilsem arkadaşlarıma da söyleyeceğim.

​​​​​​​-

Bir de hırsız ve sorumsuz müteahhitleri yakalayıp hapsedeceğim müebbet,

Bir de görevini yapmayan yetkili milyon kişiyi, onlara da müebbet.

İçimdeki adalet ancak o zaman belki biraz sevinir ve ısınır. Belki.

Harabeye döndü memleket, ısınır mı bilmiyorum ki…

​​​​​​​-

Türkiye üç metre kaymış Arabistan levhasına,

Bütün suçu müteahhitlere yıkmasak mı ki diyor öbür iç sesim.

Fay hatları çok gerçekken; ülke, kırmızı çizgili pijama giymiş iri bir boğa gibi, haritadan hiddetle bakarken, o binaların daha sağlam yapılması gerekmez miydi diyor öbür iç sesim. Komploculara inanıp biz de o gemiye sarsak mı ki diyor, o teorilere kulak tıkayamayan bir başka iç sesim.

​​​​​​​-

Ne yapsak ki?

Ne yapsak?

​​​​​​​-

Mesela toplasak kendimizi.

Önce biraz toplasak.

Sonra da koymasak elimizden ne geliyorsa ardımıza, hepsini yapsak.

Herkesi kurtarsak.

Bunları yaparken de bağıra çağıra umut şiirleri okusak.

Umudu yanımıza çağırsak…

​​​​​​​-

“Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle
. ”*

​​​​​​​-

Yıkıldık yıkılmaya, bu soğuk bir gerçek.

Ama bilelim ki bunların hepsi geçecek.

Bırakacağı derin izlerle büyüyecek olan çocuklar,

Yarın, biz devri geçmişlerle el ele verecek ve bu yurdu yeniden ve sapasağlam inşa edecek.  

Ve sonra bu ülkede tek bir çocuk bile depremden ölmeyecek.

-

*Ahmed Arif

Yorumlar (2)
Azize 1 yıl önce
İşte bu
Alev Subaşı 1 yıl önce
Kahroluyorum .
Bütün bu dramlarda ihmali olanlar duruyorken
bizler Kahroluyoruz..Bu nasıl bir felaket!! .Kelimeler kifayetsiz..
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17

Gelişmelerden Haberdar Olun

@