25.06.2025, 09:35

İSRAİL+ABD – İran 13 Gün Savaşı ve Türkiye

Ortadoğu bölgesi tarihsel süreç içerisinde incelendiğinde her an patlamaya hazır bir barut fıçısından nükleer bir savaşın kıvılcımlarına evrilen olaylara sebep olacak çatışmalarla anılmıştır. Son bir yılda bölgede yaşananlar tarihin tekerrür ettiğini ama bundan ders alınmadığının göstergesidir...

"7 Ekim 2023 de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı ve akabinde İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırıma varan saldırıları devam ederken İran’daki nükleer tesisleri hedef alan saldırısı, İran’ın buna karşılık vermesi, ABD’nin savaşa dahil olması sonuçta İran’ın Katar’da ki ABD tesislerini vurmasıyla ilan edilen ateş kes”.

Ateşkes kararına uyulur mu, ne kadar sürer? Bu sorunun cevabını verecek olan ABD lideri Trump ve onun tetikçisi İsrail lideri Netenyahu dur. Peki bu liderlere güvenilir mi? Tabii ki cevap hayırdır.

Netanyahu Gazze’de 60 bine varan insanın ölümüne sebep olan saldırılarında sınır tanımazken İran’a saldırdığında ilk günlerde “birkaç haftayla sınırlı kalacağı” belirtilen harekâtın gerektiği kadar süreceğini ve hedefin İran’ın hem nükleer hem balistik yeteneğini ortadan kaldırmak olduğunu söylemiş ve artan şiddetle saldırılara devam etmişti...

Ya ABD Başkanı Trump, önce İsrail’e tam destek veren demeçleri yanında İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) müzakere toplantısına dönmesi konusunda uyarması ve kendine tanıdığı iki haftalık süreye uymaması. Neticede “ABD İran’ın nükleer tesislerinden Fordo’yu her biri iki GBU-57 (MOAB) sığınak delici bomba taşıyan radarda görünmez (stealth) üç B-2 bombardıman uçağıyla ve Natanz ile Isfahan’ı da denizaltılardan ateşlenen 20 Tomahawk seyir füzesiyle vurdu”.

Bunlar olurken BM, Nato, BRİCS, AB ve diğer devletler ne yaptılar diplomatik kurallar çerçevesinde birkaç açıklama, güçlünün, hiçbir kural tanımadan, uluslararası diyalogu hiçe sayan orman kanunu uygulamasına göz yumdular. Başta Birleşmiş Milletler dünya devletlerini bir arada tutan, denge sağlayan örgütlerin hiçbir ağırlığının kalmadığı açık ve net olarak ortaya çıktı...

Türkiye ise Dışişleri Bakanlığı tarafında yapılan ve arabulucu devlet rolünde ki açıklamaları ve İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısına ev sahipliği yapmasıyla olaya müdahil oldu. Türkiye özellikle İran’a nükleer müzakerelere geri dönüş çağrısı yaparken hedefi İran’ın nükleer enerjiye değil ama nükleer silaha sahip olmasını engellemeyi hedefliyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bugüne dek İsrail’i eleştirir gözüküp İran’a destek verirken ne ABD’ye ne Trump’a tek söz söylememiş veya söyleyememişti. "İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı" gibi ifadeleri adeta ne şiş yansın ne kebap deyişinin bir tezahürüydü. Yoksa ABD Başkanı Trump’ın Barış Pınarı Harekatı'nın başladığı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumla ilgili anlaşma çağrısı yaptığı mektupta kullandığı şu ifadeler kulağa küpe mi olmuştu? "Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek hep bir şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım."

ABD’nin ve İsrail’in, İsrail’in kendisine karşı tehdit olarak gördüğü Irak’ı, Suriye’yi, Libya’yı din, mezhep, etnik kimlik üzerinden böldükten ve parçaladıktan sonra, şimdi de İran’ı hedef haline getirmeleri, sırada Türkiye’nin olup olmadığı tartışmalarını beraberinde getirdi.

İsrail’in saldırıları sürerken gelecekte ne olacağı tartışmalarında öne çıkan konu bundan sonra ki hedefin hangi ülke olacağı? Sorunun cevabı kesin ve net olarak BOP kapsamında ki böyle devam ederse BİP (Büyük İsrail Projesine) dönüşerek Türkiye olarak açıklanırken bundan asıl amaç “Türkiye’ye ölümü gösterip Türkiye’yi sıtmaya razı etmek, Türkiye’yi tehdit etmek ve sessiz kalmasını sağlamaktır”. Ama İsrail’de Berkoviç adlı bir futbol yorumcusunun “Finali Türkiye’de tamamlayacağız” sözlerine cevabı da bizim futbol yorumcularına bırakıyorum!

Bütün bu gelişmeler olurken ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanlıkları birer açıklama yaptılar.

ABD Dışişleri Bakanlığı; X üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’deki Amerikan vatandaşları ve personeli için yeni bir güvenlik uyarı listesi yayınladı. Paylaşılan bildiride şu ifadeler yer aldı:

"Bölgesel gelişmeler nedeniyle Türkiye’deki ABD devleti personeline düşük profil sergilemeleri tavsiye edilmiştir. Kişisel seyahatlerinden kaçınmaları, özellikle de Türkiye’nin güneydoğusundaki 22 vilayeti (Adana, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hakkari, Hatay, Mersin, Kilis, Kahramanmaraş, Malatya, Mardin, Muş, Osmaniye, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli, Van.) kapsayan Adana Konsolosluk bölgesine seyahat etmemeleri yönünde talimat verilmiştir."

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama ise şöyle;

“Türkiye, ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer tesislerine yönelik saldırısının muhtemel sonuçlarından derin endişe duymaktadır. Yaşanmakta olan gelişmeler bölgesel ihtilafın küresel düzeye taşınmasına neden olabilecektir. Bu felaket senaryosunun hayata geçmesini istemiyoruz."

Şimdi bu iki açıklama kapsamında tüm yetkililere soruyorum ABD’nin kendi vatandaşları için güvenlik uyarı listesi yayınladığı ve riskli bölge ilan ettiği 22 ilimizde yaşayan vatandaşlarımız için devlet ne yaptı, hangi tedbirleri aldı?

İhtilafın küresel düzeye taşınmasından doğacak felaket senaryosunun Türkiye’ye olası etkileri nelerdir?

Bu etkilere karşı devlet olarak ne yapıldı ne yapılıyor ne yapılacak, ben vatandaş olarak ne yapmalıyım?

TSK’nın etrafımızda gelişen bu olaylar çerçevesinde belirli bir alarm seviyesine geçtiğini, eğitimlerini bu yönde yaptığını ve harekata hazırlık aşamasında her türlü planın incelendiğini, tatbikatların yapıldığını değerlendiriyor onlara güveniyorum...

Ancak yine de aklımda ki bazı sorulara cevap arıyorum...

Türkiye’nin hava sahası da bu çatışmalardan etkilenebilir mi? Savaşanların kullandığı hava araçları hava sahamızı ihlal ederse engelleme pozisyonumuzu,

İran’ın Katar’da ki ABD üssünü vurmasından sonra sıra Türkiye’de ki üslere gelirse aldığımız tedbirleri,

Olası bir 3ncü Dünya savaşı veya bölgesel savaşa dahil edilen bir ülke pozisyonuna girdiğimizde tarafımız neresidir? ABD, NATO, İran, İslam Ülkeleri, AB Ordusu veya yeni bir pakt?

Hava savunma sistemimizin Milli ve yeterli olduğu açıklanıyor Demir Kubbelerin aşıldığı bir süpersonik, hipersonik savaşta yeterliliğini, Elektronik Harp sistemlerimiz böyle bir savaşta ki etkisini,

En etkili savaş uçağı F-16 filomuza katılan yerli ve milli Kaan ve diğer hava araçlarımızın karşı güç hava araçlarına karşı kabiliyetlerini,

ABD’nin İran’daki üç nükleer tesisi vurmasının ardından nükleer sızıntı riski de gündeme geldi. Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı (RADİSA) adı verilen bir sistem üzerinden düzenli olarak Türkiye genelinde radyasyon ölçümü yapılıyor. Kurumun internet sitesinde yer alan bilgiye göre 81 il merkezi, 111 ilçe merkezi, 12 termik santral, 4 adet nükleer/radyasyon uygulaması içeren tesis, 3 sınır karakolu ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali etrafında 28 adet olmak üzere Türkiye genelinde toplam 239 RADİSA istasyonu bulunuyor. Bu istasyonların verilerinde radyasyon sızıntısı etkili olduğu tespit edilirse o bölgede ki vatandaşların durumunu, Olası felaketlerde Toplanma Bölgeleri belirlendi peki sığınaklar?

Hürmüz Boğazı'nın kapanması ve İran doğalgaz boru hattının imhası durumunda petrol, doğal gaz ve enerji sektöründe ikmal, üretim, stok ve ekonomik açıdan alınmış ve alınacak tedbirler nelerdir?

Ortadoğu’dan yeni bir göç dalgası yaşanması muhtemeldir. Türkiye, milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparken, sınırların daha fazla açılması hem sosyal hem de güvenlik açısından ciddi baskılar yaratabilir. Bu konu da alınmış ve alınacak tedbirler nelerdir?

Bu savaşın “Terörsüz Türkiye” sürecine etkisi ne olur?

İsrail +ABD - İran savaşı tarihsel bir dönüm noktasında olduğumuzu gösteriyor. Bugüne kadar gelişen olaylardan çıkarımlarımızla bu süreci Türkiye olarak en az zararla kapatmalıyız. Kapatabilir miyiz bu sorunun cevabını yeni sorularla her vatandaş kendine sormalıdır...

Savaşsız yarınlar dileği ile kalın sağlıcakla..

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@