13.08.2023, 15:35

Gerçek Turist Kimdir ve Bize Neden Gelmiyor?

Beş yıl önce "şimdi o turistler nerede?" diye bir yazı yazmış Kent Yaşam gazetesinde yayınlanmıştı. O günkü duygularla yazdığım yazıyı bugün güncelleyerek tekrar sunmak istiyorum. Çünkü sorunlar ve algı aynı yöntemle devam ediyor. Yazıma şöyle başlamıştım:

Uzun süren yaz tatilini bitirip eve geri dönmüş ve de İzmir sokaklarında dolaşmayı, kahvelerinde oturup dostlarla sohbet etmeyi çok özlemiştim. Gündüzleri böyle vakit geçirirken televizyon, haberlerini izleyerek günü tamamlıyordum.

Turiste keyif veren pırıl pırıl KOS sokakları

Ancak haberlerde dikkatimi çeken turizm haberlerini duyunca bu yazıyı yazma zorunluluğu hissettim. Haberlerde, spikerler önlerine konan turizm istatistiklerini öyle bir sunuyorlar ki sanki uçuyoruz. “Bu yıl turist sayısında bir önceki yıla göre şu kadar oldu şu kadar da turizm gelir artışı oldu” diye. Öyle ki, bu haberi duyan beyaz eşya satıcısı komşum ertesi gün bana “Bak turizm patlamış diyor”. Tam da iktidarın istediği şekilde, halka verilmek istenen algı yerini bulmuş, başarıyla istenilene ulaşılmış olunuyordu... Peki, bu algı nasıl yapıldı, bunu önce Türk turizminin dünü ve bu gününü anlatarak açıklayayım.

Kış turizmi

1990’lı yılların başında devletin Antalya kıyı bandında 30 milyar dolar para harcayarak 4 veya 5 yıldızlı tatil köyleri yapımının önünü açarak, Türk turizmine muazzam bir ivme kazandırdı.

O zamana kadar ülkemizde az miktarda ilkbahar ve sonbaharda yapılan kültür turları bu kez kış aylarında yapılır oldu. Bu yatırımlar sonucu 2000’li yıllarda kış turizmi de patladı ve esas turizm gelirinin büyük bir bölümü buradan gelmeye başladı. Yüzlerce değil, binlerce rehber ve turizm çalışanları kış aylarında da çalışır olmuşlardı. Oysaki yaz aylarında gelen turistler otelde yiyip içip yatıyor ve dışarı çıkmıyordu ve de “Her şey dâhil” sisteminin zevkini doyasıya çıkarıyordu. O güzelim otellerde Turist “gak” deyince gelsin kahvaltılar, dört başı mamur yemekler “guk” deyince bedava içecekler, içkiler. Bu hizmeti alan turisti otelinden dışarı çıkarmak mümkün olmuyordu ve şimdide olmuyor. Bu sıcakta bir de tur parası vererek neden dışarı çıkayım diyordu; ama o zamanlar elini taşın altına koyan bazı eski yeni genç acenteciler, tüm riskleri göz önüne alarak kış turizmini başlattılar. Onlar için risk hakikaten çok büyüktü. Otellerle, uçak şirketleri ve otobüs şirketleriyle anlaşmalar, peşin paralar ödenerek yapılıyordu. Sistemde bir aksama olsa yandım keten helva olurlardı. Yani her şeylerini kaybedilebilirlerdi. Onlar için risk hakikaten çok büyüktü. Acente sahipleri, sanırım çok uykusuz geceler geçirmişlerdir. Ancak onların çabasıyla kışın kapalı olan oteller ve personeli çalışmaya başlamış rızıklarını kazanmaya başlamışlardı. Evet, turist belki 300 -400 Euro bandında geliyordu ama bir o kadar da tur ve akşam yemeği parası ödüyordu. Ayrıca uğradığımız her yöreye o turistler, ölü sezon dediğimiz kış Aylarında hatırı sayılır miktarda para bırakıyorlardı. Bu operasyonlar sonucu turistler, Kapadokya, Pamukkale,  Bergama, Efes, hatta Truva’ya götürülüyor ve bu bölgelerde kış mevsiminde iş yapamayan esnaflara, turizm gelirinden faydalandırılıyordu.

O gün ki turistlerin hali vakti yerinde, gelir düzeyi yüksek idi. Turizm tüm Anadolu’yu sarmıştı. Turistler, bu atmosfer içinde iyi alış veriş yapıp ülkeye hatırı sayılır döviz bıraktılar. Turizm sektöründe çalışanlar evlerini aldılar çocuklarını iyi okullarda okutabildiler. Turizmin bu arka yüzünü göremeyen halk ,“ya ucuza turist getiriyorlar “diye delleniyordu. İşte halkımızın kaçırdığı nokta yukarıda anlattığım gerçeklerdi. Ta ki 2015 yılına kadar. Bu yıl itibariyle siyaseten Avrupa’yla ilişkiler bozulunca, Avrupa’dan gelen kaliteli entelektüel turist sayısında azalmaya başladı. Daha sonra ne olduysa oldu siyasetin başı Avrupalılara “Siz Nazisiziniz” dedi. Bir Alman’ın annesine, kızına, babasına küfür et bir şey demez, ama kendisine Nazi denirse çıldırır. Çünkü Almanlar bu lekeyi silmek için nelerini vermediler ki… Bu ifadeden sonra da kış aylarında gelen turistler bıçak gibi kesildi.

Bu yazımı okuyanlar kimileri diyecek ki; ama yazın Almanlar tatile geliyor, Arap turistlerimiz var? Geliyor da hangi Alman geliyor? Çoğunluğu Alman pasaportu almış Sırp, Polonya, Bulgar, Macar, Yogaslav ya da alt grup Alman... Ve de onlar bana göre turist değil TATİLCİ. Onlara turist diyebilmemiz için onların kentten kente dolaşanı, tarihi yörelerimizi gezeni, bilgi alan kişiler olması gerekmektedir. Yurdum insanı ve yukarıdakiler aynı çuval içinde herkesi turist diye adlandırıyor.

Her Turist, Turist değildir.

Yine denebilir ki her tarafta Çinli, Arap turist var yetmez mi?

Ona cevabım her turist, turist değildir şeklindedir. Arap turist acenteye akşam rezervasyon geçiyor sabah ben gelmeyeceğim diyor. Yani onlara güvenip rezervasyon ve program yapamazsınız.

Turist, para harcayan, gezen ve ülkeye döviz bırakandır. Otunu yanında getiren uzak doğulu gibi değil. Bu turistler bana göre DOLGU maddesidir ve turistin cebinde akrep olmayacak.

O kaliteli turist bu ülkeye gelmişti. Eylül, Ekim, Kasım ya da Mart, Nisan, Mayıs ayında turist bekleyen esnaf bu aylarda kazançlarını tamamlardı.

Peki, bu turistler şimdi nerede? Onları bu yaz sonu(2019) Yunan adası Kos’a yaptığım gezide gördüm. Biz İstanköy diyoruz, bizce de pek ünlü bir yer değil. Oysaki herkesin gidip görmesi gereken bir ada. Pırıl pırıl sokaklar, cafeler, restoranlar, oteller. Gündüz sakin olan kent akşamları cıvıl cıvıl ve ışıl ışıl oluyor. İğne atsanız yere düşmez, herkes alışverişte tüm restoranılar dopdolu. Yemekler yeniyor içkiler içiliyor, fiyatlarda ucuz da değil. Örneğin bir porsiyon biftek 18 -25 Euro. Her yerde şıkır şıkır giyinip dolaşan gerçek Alman, İngiliz, Fransız turistleri görünce içim gitti. Önceleri bizde olan bu turistler şimdi buraları seçmiş. Ülkem ve meslektaşlarım adına üzüldüm…

Gelelim yazının girişinde bahsettiğim algı amaçlı turizm haberlerine.

Ülke turizmi 2014 yılı itibariyle pik yapmıştı.  Siyasi öngörüsüzlükten dolayı turizm gelirleri dibe vurdu. Turizmde başarı, ülkeler arası dostluklar ve siyasi dengeler üzerinde olduğu unutulmamalı.  Bir söz bir kelime yüzünden 2015 yılı itibariyle kaliteli turist sayısında ve gelirinde muazzam düşüş olmuş, binlerce rehber işsiz kalmıştır. Ayrıca da İzmir’e Kuşadası’na senede yüzlerce gelen gemi son beş yıldır gelmiyor. Bu yıl 2023 itibariyle gelse de hiçbir para bırakmıyor. Bu sene Kuşadası’na ayda bir sefer Alman turist getiren bir gemi var. Benim gibi 15 arkadaş tura çıkıyor, aldığımız o günlük ücret benzin ve yemeğe gidiyor ve keyfe keder tur yapıyoruz eşi dostu görelim diye. Bu gerçeklere hiç değinilmiyor; ama haberlerde ve istatistiklerde sık sık hararetle ,”Bir önceki yıla göre turist sayısında şu kadar artış oldu, şu kadar gelir sağlandı.”deniliyor. o yıllar da Kuzey Ege de Akçay’dan Foça’ya kadar kıyı otellerinde Norveçli Alman Fransız turist kaynardı. Hele Ayvalık otelleri Fram şirketinin getirdiği Fransızlarla dolup taşardı.

Şimdilerde de İzmir turizmin canlanması(!) için “Çeşme projesini gerçekleştirmemiz lazım” deniliyor. Bakalım Çeşme’yi kim yiyecek.“Allahım sen bizi koru” demek lazım. Şunu anlıyorum ki İstanbul’da hazırlanan projeler(!) burada zorla veya severek yedirilecek.

Aslında bugün ki turizm yorumları ülkenin en çok gelir elde ettiği 2014 yılı istatistiklerine göre kişi başı gelir olarak yapılmış olmalıydı. Ya da tap yapan başka bir başarılı yıla göre. Çünkü o yılara göre değerlendirme yapılırsa, turizmin patladığı mı çatladığı mı ortaya çıkacaktır. Turizmin dününü ve bugününü yaşayan biri olarak söylüyorum, turizm haberleri gerçek istatiki verilere göre değerlendirilmiyor, ne yazık ki yanıltma var…

Günümüze gelirsek halen o çok gelir getiren ve herkesle paylaşılan kış turizmi yapılmıyor. Oda fiyatlarını 3000 -4000.lere çıkaran en az üç gün ya da bir hafta konaklama mecburiyeti getiren otelciler, şu günlerde ciddi bir şekilde ağlamaya başladılar. “Turistimiz, az gelirimiz düştü” diye. Turizmin gerçek lokomotifi binlerce sahipsiz turist rehberi ağlayamıyor, gurur yapıyor. Kimileri emekli olsalar da cepten yiyorlar. E, otelci beyler alıştınız hokozdan yemeye, nasıl olsa turist gelecek diye hiç çaba göstermediniz, şimdi sızlanıyorsunuz. Yerli turist için yapacağınız ilk iş fiyat dengesini aşağı doğru çekmek mümkün oldukça her şey dahil sisteminden sıyrılmak... Olur, mu dersiniz? Denemekte yarar var derim.

Hokozdan yemek: bir yöresel halk deyimidir, anlamı beleşe konmak, çaba göstermeden kazanmak..

Yorumlar (3)
Süleyman Özgüler 2 yıl önce
Gülümser hoca çok güzel ifade etmişsiniz. Tebrikler.
Ergül ŞİMŞEK 2 yıl önce
Kutluyorum.
Vaziyetin resmi.
Daha açık nasıl söylenir!
Üzulsen ne yazar.
Ortada yürümeyi beceremeyenler ya zirve veya dip arasında testere dişi misali iner çıkarlar.
Uyarıcılar Gülümser hocamda olduğu gibi olurlar, vardırlar ama dikkate alan kim?
Kendileri bilir diyeceğiz de arada biz de eziliyoruz ona üzülürüz.
Bayram Yıldız 2 yıl önce
Bundan daha güzel anlatılamazdı. Tebrikler.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@