30.06.2021, 01:38

Gerçeğin Peşinde Komisyonu’ndan Devlet-Mafya Raporu

Türkiye Komünist Partisi, Dayanışma Meclisi’ni Eylül 2020’de kurdu. Bu meclisin kuruluş amacı, gitgide baskısını artıran hükümete ve gerçek bir alternatif oluşturamayan meclis partilerine karşı, ‘sınıf ve aydınlanma eksenli sol bir bakış açısının konulması ve bunun toplumun ana tartışma gündemine dönüştürülmesiydi(1)’. Farklı sosyalist gruplardan sosyologlar, iktisatçılar, doktorlar, gazeteciler, farklı dallardan araştırmacılar ve sanatçılar, TKP arabuluculuğunda gerçek muhalefet yapmak için toplandı. Kimler yoktu ki grupta; Barış Pehlivanlar, Barış Terkoğlular, Fatih Yaşlılar, Korkut Boratavlar, Levent Üzümcüler, Oğuz Oyanlar, Mustafa Türkeşler ve daha niceleri… Hepsinin ortak noktası, kendi dallarında en kariyerli, saygın, sınıfsal bakan ve bilimsel düşünen cesur aydınlar olmasıydı.

İşte bu grup, Peker videolarından sonra, devlet mafya ilişkileriyle ilgili bildiklerini, birbirlerinin derin bilgileriyle şekillendirip paylaşmaları için ‘Gerçeğin Peşinde Komisyonu’nu’ kurdu. Komisyonun cesaretleriyle ve doğruluklarıyla ünlü üyeleri şunlar;

Ali Rıza Aydın

Barış Pehlivan

Barış Terkoğlu

Fatih Yaşlı

Kadir Sev

Orhan Gökdemir

Özlem Şen

Turgay Develi(2).

Komisyon, ilk ‘Devlet-Mafya İlişkileri Raporu’nu’ yayınladı. Rapor kısa, öz ve sürükleyici. Fakat yine de tek bir yazıda özetlenmesi mümkün değil; zira raporda pek çok çarpıcı, ve paylaşması cesaret isteyen bilgi yer almakta. Özeti birkaç yazıya bölecek; bu yazıda şimdilik, ucu Peker’e dokunan, devlet-mafya ilişkilerinin ‘kuruluş’ aşamasıyla ilgili kısmı özetleyeceğim.

‘’Türkiye’de “yeraltı” ile “yerüstü”, “legal” olan ile “illegal” olan, “derin devlet”le “devlet” arasında herhangi bir ayrım kalmamıştır ve bu bütünü temsil eden ilkel, yağmacı kapitalizm bir suç şebekesi tarafından yönetilmektedir.’’ cümlesinden, yazar kadrosuna dahil olmanın gerektirdiği cesaret anlaşılabilir. ‘’ Bu şebekeyi Türkiye sermaye sınıfı yaratmıştır. … tarikatlar ve mafya aynı yerden, yani sermaye iktidarından beslenmiştir.’’ ibaresi de yazarların sınıfsal bakışını sergiliyor.

Raporun ve yazarların niteliğini anlattıktan sonra içerdiği bilgilere gelelim. Girişten sonra ilk, Demokrat Parti’nin büyük günahı, NATO üyeliğinden açılıyor konu. Bu üyelikle, yarı sömürge haline gelmemizin nasıl başladığının örnekleri veriliyor; ‘’Örneğin CIA MİT’in içinde örgütlenmiş hatta orada bir ofis açmıştı. Amerikan askeri casusluk örgütü JUSMMAT (Türkiye’ye Yardım için Ortak ABD Askeri Kurulu) TSK’nın içinde faaliyet gösteriyordu. Görünür amacı “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne eğitim yardımı”ydı. Özetle Türkiye NATO’ya girmemişti. NATO arkasındaki bütün güçlerle birlikte Türkiye’ye girmişti.’’

En sistemik solcu katliamlarının başlangıcı 12 Mart’ta bu yapının yerini anlatıyor yazı. ‘’MİT’te Mehmet Eymür, Emniyet’te Mehmet Ağar’ın hikâyesi 12 Mart’ın o sıcak günlerinde başladı. İlki Hiram Abas’ın, ikincisi Şükrü Balcı’nın yanında işe başlamıştı. … Ülkenin son elli yılındaki bütün karanlık operasyonlar bu dört isim etrafında şekillendi.’’ Bir de, İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün vardı. Türk solu, kontrgerillayla onun kurdurduğu, Memduh Ünlütürk’ün yönettiği Ziverbey işkence hanesinde tanıştı. Susurluk kazası ile anılan bütün isimlerin tarihi o köhne köşkten başlıyordu.

1973’te Türün, MİT’çi Eymür’ü mafyayla mücadele etmekle görevlendirdi. Eymür ve ekibi, birçok mafya ailesini, uyuşturucu ve silah kaçakçısını toplayıp ev ve işyerlerini bastı. O baskınlarda birçok üst düzeydeki bürokrat ve subayın babalarla birlikte çekilmiş fotoğrafları, mektupları, kartvizitleri bulundu. Aralarında Emniyet Müdür Muavini Şükrü Balcı da vardı.

Türün, Eymür’ü makamına çağırdı, ve bu konunun açığa çıkması halinde solun propagandaya başlayacağını söyleyerek, bunu saklamalarını istedi. Eymür ricaya uyacak ancak elde ettiği bilgileri ileride kullanmak üzere koruyacaktı. Nitekim Eymür, Türün’ün makamına girmeden önce, Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan’ı, Türün’ün odasından çıkarken görmüştü.  O tarihler Fahrettin Aslan, yeraltı dünyası ile üst düzey yöneticiler arasında irtibat görevi yapar, bu yöneticilere güzel kadınlar peşkeş çekerek, düğün, yemek gibi işleri onlara ücretsiz sağlayarak, arasını onlarla sıcak tutardı.

‘’Türkiye’de devletin istihbarat örgütüyle mafya arasındaki organik ilişkiler böyle gerçekleşti. Babalar ile polis arasında ayrılmaz bağlar da o yıllarda kuruldu. “Aşırı sola” karşı mücadelenin kirli işleri örtmesi geleneği de “Şükrü Baba”ya dayanır.’’ diyor rapor.  ‘’Torbasını zamanla en çok dolduranlar, sola karşı en zalim olanlar olacaktı artık. … Ve kaçınılmaz olarak Türk sağı ile yakındılar. Şükrü Balcı, 1969’da AP’nin Sakarya milletvekili adayıydı. Yetiştirmesi Mehmet Ağar, AP’nin devamı olan DYP’nin Elâzığ milletvekili adayı olacak, kazanacak, bir ara bu partinin Genel Başkanı olacaktı. Tabii ABD ile de sıkı bağları vardı. Balcı ABD’de Uluslararası Polis Akademisi, Panama School ve Askeri İstihbarat Okulu mezunuydu. Bu da artık bir devlet geleneğiydi.’’

12 Eylül sonrasında Türün’ün yerini Necdet Üruğ almıştı. Fahrettin Aslan artık onun yanına gidip geliyordu. Bu yolla kurulan ilişkiler içinde MİT’ten Nuri Gündeş, uyuşturucu kaçakçısı Topal Yaşar, Tuncay Mataracı ve Şükrü Balcı’nın olduğu iddia ediliyordu. Genelkurmay Başkanı Üruğ’un oğlu Hadi Üruğ, mafya babası Dündar Kılıç’la da ortaktı. Fahrettin Aslan, Hüseyin Cevahiroğlu ve Dündar Kılıç’la birlikte azınlıklardan haraç alınması olayını organize ettiği için yargılandığında, lehte tanıkları Tayyar Sever, Orhan Uzeller, Mehmet Ağar ve Nihat Camadan’dı. Hüseyin Baybaşin 70’li yıllarda devlet eliyle yapılan uyuşturucu kaçakçılığının başında Şükrü Balcı’nın bulunduğunu ileri sürdü. 

1980’li yıllarda Emniyet Genel Müdürlüğü’nde, Atilla Aytek yönetiminde bir mafya masası kuruldu. MİT’de de Eymür’ün başkanlığında bir kaçakçılık masası kurulmuş ve bu ekibin de Aytek’le birlikte operasyonlara katılmasına karar verilmişti. 80 darbesi sonrası Kenan Evren’in desteğiyle, pek çok mafya babası sorguya çekildi. Balcı’nın araya girmesiyle davalar beraat kararı ile sonuçlandı. Karar üzerine Eymür, Balcı hakkında yastık altı ettiği belgeleri çıkardı ve Aytek ve Eymür, Balcı’nın görevden alınıp yurtdışına sürülmesini sağladı. Operasyonunun aslında Balcı’nın oğlunun nikah şahidi Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’u zayıflatmaya yönelik bir girişim olduğu söylendi. Eymür’e göre ise bütün bunlar, Evren’in Cumhurbaşkanlığı’nın devamını sağlamak için muhtemel rakiplerinin tasfiyesi operasyonuydu.

12 Mart’ta devletin dehlizlerinde kurulan mafya-devlet ilişkisi 12 Eylül’ün ardından iktidar mücadeleleri içinde resmileştirilmişti. Mafya babaları ceplerinde devletten aldıkları kırmızı pasaportlarla dolaşıyordu artık. Bunlardan bir kısmı Emniyete, bir kısmı da istihbarat teşkilatına atanmıştı. Gittikleri her yerde, her işlerinde “komünizmle mücadele” görevini de “şerefiyle” icra ediyorlardı. Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış , bu gerçekleri şöyle ifade ediyordu: “Bu işlerden 1980’den bu yana devleti yönetenlerin tümünün bilgisi var. Ne Kenan Evren ne Demirel ‘ben bilmiyorum’ diyemez. Bunu derlerse yöneticilik yapmadıkları ortaya çıkar.’’

Mafyanın bir devlet modeli olarak ortaya çıkması elbette rastlantı değil. Modern devlete asıl rengini veren savunma refleksidir. Üstlendiği “karşı devrimi örgütleme” rolü nedeniyle giderek daha fazla karanlık eylemlerle başvurur, mafyalaşır. Bunlar komünizme karşı ABD veya NATO tarzı standart mücadele tarzıdır. Terörü bir üslup haline getiren ABD, gittiği her yerde, İtalya’da Sicilya mafyasını Japonya’da faşist Yakuza’yı, bulmuş, görev vermiş ve desteklemiştir. Bizim mafya düzenimiz, onlarınkinin küçük bir modelidir sadece.

1. http://dayanismameclisi.org/

2. http://dayanismameclisi.org/index.php/2021/06/25/devlet-mafya-iliskileri-raporu/

Yorumlar (2)
Tarık 4 yıl önce
Teşekkürler
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@