07.10.2020, 00:21

Fuar Zamanı

Babamın bir elinden ben, bir elinden ablam tutmuş tren yolunun kenarında bekliyorduk. Sanki köy boşaltılmıştı, bütün köylü ordaydı. Bizim köyde tren durmuyordu o zamanlar. Hâlâ da durmuyor ya. O gün köylüler kararlıydı. Manisa ve İzmir’in kurtuluş törenlerine mutlaka katılacaklardı. Ancak köyün bu kadar insanı taşıyacak yeterli ulaşım aracı yoktu. Ne dedemin minibüsü, ne de çok seyrek geçen Akhisar otobüsleri yetmezdi onları taşımaya. Bu insanları kente taşıyacak tek bir araç vardı. O da trendi…

Tren yolu kenarına dizilen köylülerin amaçları İzmir Fuarı’na gitmekti. Dünyanın en zor işlerinden biri olan tütün işine katlanmak zordu. Tütünün çocuk işçileri olan bizleri yaz boyunca ayakta tutan tek şey, işler bittiğinde İzmir Fuarı’na gidecek olmamızdı.

Tren uzaktan göründü. Simsiyahtı. Arkasında gri bir bulut bırakarak geliyordu. Tiz düdük sesinin acı fren sesine karışmasından oluşan trajik bir ses hâlâ kulaklarımda çınlar durur. Sonunda tren durdu. Şenlik başladı. Herkes vagonlara doğru koşuyordu. Tüm yolcu vagonları ve yük vagonları köylüler tarafından işgal edildi.

Yıllardır peşinden koşarak yolcularına el salladığım, onlardan gazete istediğim trenin içindeydim. Babam, ablam ve ben gidiyorduk. Şanslıydık, boş koltuk bulduk. Bizim gibi şanslı olmayanların, kömürlerin üzerinde seyahat ettiğini Manisa’ya varınca anladım. Elleri, yüzleri kömür karasıydı. Ulu caminin tuvaletinde çok uğraştılar temizlemek için, ama yine de izi kalmıştı kömürün.

Manisa ilk duraktı. Manisa’daki kurtuluş törenlerine katılmadan, doğrudan İzmir’e geçenler de vardı. Onlara iyi gözle bakılmazdı. Önce görevimizi yapmak, ilimizi kurtarmak gerekirdi. Kurtuluş törenlerini ciddiyetle izledik. Esir Türk askerinin, Yunan askerlerinin elinden kurtuluş temsilini heyecanla alkışladık. Tören sonrası Manisa Tarzan’ını kızdırıp peşimizden koşturduk. Onu kızdırmak çok kolaydı, parktaki çiçekleri, hatta bir ağaç yaprağını koparmak yetiyordu onu kızdırmaya…

***

Tören biter bitmez otogara koştuk. O zamanlar İzmir’e gidip gelen otobüsler yoktu. Ford minibüsler çalışıyordu. Onlara binmek için kuyruğa girdik. Yolcusunu alan dolmuş yola koyuluyordu. Kalkış saati filan yoktu. Upuzun bir kuyruk vardı önümüzde. Dolmuşlar yetmiyordu bu kadar yolcuyu taşımaya. Zaman geçiyor, heyecanım artıyordu. Sıkılmıştım.

Sonunda sıra bize geldi. Kırmızıya çalan demir rengi bir minibüstü. Önünde çok uzun olmasa da burnu vardı. Babamla ablam oturdu, ben onların arasına sıkıştım. Önce kıvrıla kıvrıla dağın tepesine doğru yükseldi yol. Sağ tarafımız uçurumdu. Aşağıda ortasından bir derenin aktığı vadi vardı. Her yer yeşildi. Köy çocuğu olmama karşın bu kadar yeşili bir arada görmemiştim. Bizim köy çoraktı. “Sabuncubeli burası işte,” dedi babam. Sabuncubeli’ni destanlardan tanıyordum. “Kazaları destan olan uçurum yolu burasıymış demek ki,” diye düşündüm. Bir kez daha aşağıya baktım, ürperdim.

***

Fuar harikalar diyarı gibi bir yerdi. Dönme dolaba bindik. En tepede durakladığında kuşbakışı İzmir’i seyrediyorduk. Hiç görmediğim kadar büyük bir şehir vardı aşağıda. Seyrine doyum olmaz derler ya, öyle bir manzaraydı. Birden dolap durdu; bir türlü dönmek bilmiyordu. Kalakalmıştık. Bir sorun vardı. Çok korktuğumu, babama sarıldığımı hatırlıyorum. Aşağıya baktığımda Tayyar eniştemin dolaba asılı kaldığını gördüm. Sanırım tam bineceği sırada dönme dolap hareket etmişti. Bu yüzden bekliyorduk…

Bizi şekilden şekle sokan aynalar karşısında çok gülmüştük ablamla. Hayvanat bahçesinde ilk kez gördüğüm maymunlar, aslan, fil, bizim köyde olmayan kuşlar arasında kendimi rüyada hissetmiştim. Babam hayvanların önünden zor alıyordu beni. Saatlerce seyredebilirdim onları. Bir ara kayboldum, ama çabuk buldu babam. Sonraları gördüm ki, hayvanat bahçesi bir avuç yerdi. Ama benim için çok büyüktü. Sanki uçsuz bucaksız bir ormandaydım. Tekrar görmek istediğim bir hayvanı bulmakta zorluk çekiyordum.

Akşam ilk kez bir konsere gittim. Mini şortuyla Zeki Müren’i seyrettim. Gece yarısı otele döndük. Uyumak mümkün değildi. Gece ilk kez toprak üzerinde değil, bir karyolada yatarak seyrediyordum yıldızları. İlk kez trene binmiş, ilk kez Manisa Tarzanı’nı görmüş, ilk kez Manisa’yı kurtarmıştım. Yetmemiş aynı gün, sonradan Pasaport olduğunu öğrendiğim bir yerden ilk kez denizi görmüştüm. Küçücük yüreğimin kaldırabileceğinden çok fazla ilk vardı o gün hayatımda.

Dönüş yolculuğunu hiç hatırlamıyorum. Büyük olasılıkla babamın kucağında uyuyarak dönmüşümdür…

(Sait Almış, Firari Hayat, Ütopya Yayınları)

-------------

tren

her sabah

aynı saatte gelirdi

istasyon kahvesine

kasketini yanındaki

sandalyeye yerleştirir

ince belli bardaktan

tiryaki çayını yudumlarken

gözlerini tren yoluna dikerdi

*

yıllardır hep

aynı trenin yolunu bekledi

herkes gibi o da biliyordu

o tren bu istasyonda durmazdı

*

yine de o trenin

bir sabah

bu istasyonda duracağından

ve beklediğinin geleceğinden

o kadar emindi ki

trenin neden durmadığını

hiç merak etmedi

tren geçince kalkar

kasketini alır giderdi

*

bir sabah

çaycı çocuk

bey amca dedi

şapkanı al buradan

sandalye gerekli

beklediğim var

onun için tuttum o yeri

bir sonraki trenle gelecek

diyemedi

*

kasketini aldı

yavaşça doğruldu yerinden

birer damla yaş süzüldü

beklediğini getirecek

trenin yoluna bakan gözlerinden

*

o günün akşamı

tekrar geldi kahveye

kasketi elindeydi

hiç oturmadı

karşı yönden gelen ilk trene bindi

beklemekten vazgeçmişti

umut ettiği ne ise

yollarına düşmeye değerdi

peşinden koşulan mutluluk

oturup beklenenden yeğdi

(Sait Almış, Şarap da Tükendi, Etki Yayınları)

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@