Deprem

¾ Sor şuna, şehirleri yıkmamak için kaç para istiyormuş?

¾ Sorduk, para istemiyormuş efendim.

¾ Arazi mi istiyor?

¾ Yok efendim, arazi de istemiyor.

¾ Ya ne istiyor?

¾ “Sağlam bina yapın benim etkimden kurtulun, para pulla kendimi durduramam ben.” diyor.

¾ E siz de sağlam bina yapın öyleyse.

¾ Para yok.

¾ Deprem vergisi çıkarıyorum, halktan para toplayın hemen.

…

¾ Büyük pay efendimize, sonraki büyük pay da benim, kalanı siz aranızda bölüşün.

¾ Ama, ama…

¾ Kes sesini, işini yap!

¾ Sağlam bina yapacaktık, işimiz oydu. Şimdi neyle yapacağım?

¾ Kalanla yap işte.

¾ Emredersiniz efendim.

…

¾ Gel aslanım, gel, şu ihaleyi sana vereyim.

¾ Yaşasun! İşte şimdi milletin … koyduk!

¾ Yalnız hepimizin payını vereceksin, tamam mı?

¾ Taam kardeşum, anlaşıruk aramızda, hiç mesele deguldur. Şu peçeteye yaz ne kadar isteyursun.

…

¾ Gecekondumuzu yıktırmayız!

¾ Polis gönderin buraya, acele!

¾ Arazimizi vermeyiz!

¾ Çabuk jandarma getirin!

¾ Ormanımızı yakmayın!

¾ Biz yakmadık, pekeke yaktı!

¾ Vay teröristler, hurra, yürüyelim üstlerine!

…

¾ Sayın Bakanım, deprem vergilerimize ne oldu?

¾ Vatandaşlarımız için yol yaptık.

(Kuran’ıma yalan söylüyor. Her kuruşumuzu Amerika’ya faiz ödemek için ayırıyor. Görevi bu. Sadece bu. Yolla bile işi yok.)

¾ Yolları, geçsek de geçmesek de bin yıl ödeyeceğimiz parayla yaptırmamış mıydık biz? Hani şu, yap indir devir ile?

¾ Öyleydi ama kem küm!

¾ Yani yolu da o parayla yapmadık. Öyleyse nereye gitti o vergilerimiz?

¾ Kem küm!

¾ Yok mu cesur bir savcı?

(Olsa dükkân senin bıbıcım!)

…

(Deprem oldu. On bir şehir etkilendi. Bazı şehirler yerle bir oldu. Binlerce insan çöken binaların altında kaldı. Üç gün, üç gece, kurtarın bizi diye bağırdılar. Sonra öldüler.)

¾ Kaç kişi öldü?

¾ Söylenmez, devlet sırrı!

¾ Asker niye yardıma gelmedi?

¾ Tutun şu komünisti, düzen bozuyor!

¾ Ama insanlar öldüler.

¾ Alın bunu, alın, alın!

…

¾ 6 Şubattan beni kışları soğukta geçiriyorum. Soba yakamıyorum.

¾ Niye? Salak mısın sen?

¾ Anlatsam anlar mısın ki?

…

¾ Otuz yıl geçmiş bile. İstanbul depremi kapıda. Ne önlem aldınız?

¾ Otuz yıl önce depremde hükümet yoktu.

¾ Ben onu demedim. Depreme hazırlık olarak ne yaptınız diyorum?

¾ Kanal İstanbul için çalışmalara başla… şey… Amerika öyle ist… ayy… Arap ülkeleri zenginler ya… agh!

¾ Deprem için ne yaptınız, ne yapacaksınız, planınız ne?

¾ Deprem Kurulu topladık.

¾ O kurulda İstanbul Belediye Başkanı yokmuş.

¾ Onu zaten hapsetçez diye… şey… çağırdık da gelmedi.

¾ Bu ülkemiz için bir ölüm kalım meselesi…

¾ Başganım da öyle diyo. Bu benim için ölüm kalım meselesi diyo…

¾ Deprem mi onun için ölüm kalım meselesiymiş?

¾ Yok, İBB Ekremoğlusu… şey İmam, pardon toplantıya çağırıyorlar. Gittim ben.

…

(İstanbul’da deprem oldu. İnsanlar sokaklara döküldüler. Sokak denilen bina koridorlarında akıbetlerini bekliyorlar. Toplanma alanları yok. Yok işte, yok. Bildiğin YOK!) 

¾ Kaldırın bu çadırları!

¾ Ama toplanma alanı diye bu parka şeyttikti!

¾ Yok, yassak, kaldır!

¾ Çoluk çocuk sokaktayız ama.

¾ Yassak dedim kardeş, yassaaaak! Gezi’ye çadır kuramazsın!

¾ Nereye kurayım?

¾ #²½¹{]..­,.x&… Kurma!

…

¾ Sayın bakanlarımız işlerinin başındalar.

¾ Ne yapıyorlar?

¾ Basın açıklaması yapıyorlar.

¾ Ne yapmadıklarını mı açıklıyorlar acaba?

¾ Yat yere, yat, yat. Tak evladım kelepçeyi… Ters tak, ters!

¾ Ne yapmadığınızı ne zaman açıklayacaksınız?

¾ Götürün bunu buradan, çabbuuuuk!

…

¾ Bu deprem, fay üstünde stres birikmesine sebep oldu. Büyük deprem biraz daha yaklaştı.

¾ Halt etmişsin sen! Fay kırıldı. Artık büyük deprem olmaz. Rahat olun sayın hemşerilerim, rahat olun! Hiç kimseye bişicik olmadı. Bundan sonra da olmaz! Kaldırın çadırları, girin evlerinize.

…

¾ Gündelik siyasetin polemikleriyle, ikbal ve rant hedefiyle şehremini vazifesini ihmal edenler İstanbul’u risk, tehdit ve tehlike girdabına göz göre göre teslim etmişlerdir.

¾  Çok güzel! Süper! Alkııış?

¾ Devlet-millet dayanışmasıyla, dahası İstanbul’un ehline ve hak eden ellere emanetiyle olası felaketlerin üstesinden gelmek mümkündür.

¾ Kimmiş o hak eden ehil eller?

¾ Valla billa ben değilim.

¾ Kimden söz ediyor be? Hapse attıkları başkandan mı?

¾ Yok la, kendilerinden söz etse gerek.

¾ Iyk! Başladığımız yere mi döndük şimdi biz?

¾ Öyleye benziyor.

…

¾ Depremciğim, sen bari laf anla da kıyma onca insana yavrum kuzum…

¾ Yapamam. Elimden gelmez.

¾ Ama bunların da elinden gelmiyor.

¾ Bal gibi gelir. Alt tarafı yolsuzluk yapmayacak, çalıp çırpmayacak, binaları sağlamlaştıracaklar. Hepsi bu.

¾ Ama ben de onu diyorum işte. Yapacaklarını yapmak, yapmamaları gerekeni yapmamak gelmez bunların ellerinden. Yaptıklarını yapmamış gibi, yapmadıklarını yapmış gibi göstermeyi bilirler ancak.

¾ Öyleyse bırakın onları bir yana, siz yapın.

¾ Bizim de gücümüz yetmez.

¾ Ne diyeyim şimdi ben size? Ya toplaşıp güç yetirmeyi öğrenin ya da topluca ölün kardeşim!  Çekilin yolumdan! Kıtaları ayıracak, ayrıları kavuşturacağım. Dağlar yaratacak, dereler yaracağım. İşim bu benim. Ben işimi yapıyorum, siz de işinizi yapın.

…

¾ Müdürüm, komutanım, şurada bir provokatör var. Halkı kışkırtıyor. “Toplaşın, güç yetirin,” falan diyor.

¾ Hemen tutuklayın!

¾ Deprem diye birisiymiş. Tutuklayamadık efendim.

¾ Ne demek tutuklayamamak? Tutukla dedim sana! Bak daha bakıyor yüzüme. Çabbuuuk!