09.07.2025, 10:24

Kemal Anadol: Siyaset ve edebiyatın yorulmaz bileşkesi

Kemal Anadol’un siyasi atmosferimizin önemli adlarından biri olduğu tartışılmaz. Çok genç yaşlarda atıldığı bu serüvende iki dönem Zonguldak, üç dönem İzmir milletvekilliği yapmasının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına verdiği destekler de dikkate alındığında kendisini demokrasi yolculuğumuzun “kıvılcım”larından biri olarak tanımlamak mümkün. İlk adının Kıvılcım olması da ailesinin müthiş öngörüsü olsa gerek.

1941 yılında Safranbolu’da doğan, ilk ve orta öğrenimini Kdz.Ereğli’de, lise öğrenimini Ankara Atatürk Lisesinde tamamlayan Kıvılcım Kemal Anadol, Ankara Ü. Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra gelecek planını yalnızca hukuk alanına sıkıştırmak istemeyen birinin kararlılığıyla atıyor adımlarını. Bu kararlılığın siyaset ve yazı hamuruyla biçimlenmiş bir altyapısı var çünkü. Yazınsal çalışmalarında Zihni Turgay Anadol adını da kullanan şair ve yazar Mustafa Zihni Anadol’un oğlu aynı zamanda. Böylesi bir donanımın sonucu olarak üniversiteyi bitirir bitirmez “Cumhuriyetin 40. Yılında Atatürkçülükten Ne Anlıyoruz” başlıklı makalesiyle 1964 Yunus Nadi Armağanı’nı almayı başarıyor. Sonrasında da hukuk, siyaset ve yazın alanlarındaki çabalarından hiçbir zaman vazgeçmiyor.

Böylesine yoğun bir verimliliği günümüzde de sürdürmekte olan Kemal Anadol’un çok kişinin gözden kaçırdığı yazınsal bir birikimi var doğrusu. Kdz. Ereğli’de avukatlık yaparken Ereğli Memleket gazetesinin kurucuları ve köşe yazarları arasında yer aldığını görüyoruz öncelikle (1965). 12 Mart Muhtırası sırasında ise CHP Karadeniz Ereğli ilçe başkanı. 1973 seçimleriyle ilk kez TBMM’ye girdikten sonra ise hem işçilerin sözcüsü oluyor hem de Genel-İş Sendikasının çıkardığı Emek dergisine yazılarıyla katkıda bulunuyor.

12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında ise Barış Derneğinin genel başkan yardımcılarından biri olduğu gerekçesiyle tutuklanıyor ve bir yıllık cezaevi yaşamının ardından aklanarak özgürlüğüne kavuşuyor. Bu dönemeçte de yazının gücüne sığınan Anadol, öznellikle nesnelliği son derece güçlü bir şekilde harmanladığı kendine özgü bir anlatım tarzı oluşturmaya başlıyor. Bu yaklaşımın kılavuzluğuyla 1987 yılında 12 Eylül Günleri (Yalçın Yayınları) adlı yapıtını, 1988’de yine Yalçın Yayınlarınca basılan Kartal Maltepe’den Sağmalcılar’a İnsan Manzaraları adlı kitabını, 1989’da da 12 Eylül faşizminin baskılarını anlatan Milattan Sonra’yı (Akyüz Yayınları) yayımlıyor.

Cezaevi sonrası İzmir’e yerleşen Kemal Anadol, hukuk-siyaset-edebiyat üçgeni içinde çalışmalarını sürdürürken Aliağa yakınlarında yapılması planlanan termik santrale karşı, halkın direnişine önderlik edenlerden biri oluyor. 1987 seçimlerinde İzmir milletvekili seçilince de bu direnişin Meclis’teki ve Danıştay’daki temsilcisi olarak çok önemli girişimlerde bulunuyor. Söz konusu süreci Termik Santrallere Hayır (Verso Yayınları, 1991) adlı kitabında anlatan Anadol, 1994’te yayın yaşamına başlayan Yeni Yüzyıl gazetesinin yazar kadrosuna da katılıyor.

Üçüncü dönem milletvekilliğinden sonra belgesel roman türündeki edebiyat çalışmalarına yönelen Kemal Anadol’un 1998’de yayımladığı Karşı Yaka Memleket/Bir Ayrılık Romanı adlı kitabı, yeni heyecanların başlangıcı olarak kabul edilebilir. Adı geçen yapıtta, şair yazar Fahri Erdinç’in ve arkadaşlarının yaşamını merkeze alarak ülkenin siyasal ve kültürel ortamını iç içe geçiren bir anlatı oluşturmasının yanı sıra metni birbirinden ilginç tanıklıklar ve belgelerle beslemesi, kitabın sürükleyiciliğini alabildiğine artırmıştı çünkü. Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali’den de izler taşıyan romanın hazırlık sürecinde yaptığı araştırmalar, sözlü tarih çalışmaları, gözlemler ve çözümlemeler o denli etkileyiciydi ki, Kemal Anadol adı edebiyat dünyasının öznelerinden biri oldu. Önemli bir okur kitlesine ulaşan romanın Bulgarcaya çevrilmesi de harcanan emeğin değer bulması anlamında sevindiriciydi. Yazarın aynı emeği sonraki yapıtlarında da göstermesi, kitaplarının sonunda belirttiği kaynak kişilerin ve belgelerin güvenilirliği okurların saygısını pekiştirmeye yetti.

Dolayısıyla 2003’te bir büyük başarı daha geldi. İlk baskıları Doğan Kitap, son baskısı ise Yakın Yayınları tarafından okura sunulan Büyük Ayrılık adlı belgesel roman da türünün seçkin örnekleri arasında gösterildi. Osmanlı’nın 20. Yüzyıl başlarındaki çöküş sürecinde Abdülhamit döneminden İttihat Terakki’ye, Enver Paşa’dan Mustafa Kemal’e, Birinci Dünya Savaşı’ndan Kurtuluş Savaşı’na uzanan yıllarda Batı Ege’de yaşayan Türklerin ve Rumların birbirlerinden kopuşlarını yine müthiş bir araştırmanın eşliğinde anlatmış olması, her türlü övgüyü hak edecek düzeydeydi. Romanın sayfaları arasına serpiştirilen gönül ilişkilerinin yanı sıra Çakırcalı Mehmet Efe’nin yaşamı ise apayrı bir heyecan fırtınasıydı. Art arda baskılar yapan roman 2007 yılında Temeli o Yayınevi aracılığıyla Yunan okurlarla buluştu. Gümülcine, Selanik, Atina ve Kalamata’da imza günleri düzenlendi, Atina Barosu ise özel bir oturumla romanın derinlemesine irdelenmesini sağladı.

Bu bağlamda Anadol’un özgün yapıtlarından birinin Kasırga/”Aera!” adlı romanı olduğunu vurgulamakta yarar var. Doğan Kitap tarafından 2013’te yayımlanan romanın olay örgüsü ve bakış açısı tam anlamıyla ezber bozan niteliktedir çünkü. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgaline uğrayan Yunanistan’da bu işgale karşı direniş örgütleyen komünistlere Türkiye’nin gizli desteği belge ve tanıklıklarla anlatılırken Kurtuluş ve Dumlupınar gemileriyle yapılan yardımlara Thyella-Thasos ve Maria-Tahir aşklarının eşlik etmesi, romanın duygusal boyutunu genişletecek düzeydeydi. Edebiyatımızda belki de hiç dokunulmayan bir konuyu olağanüstü bir araştırmanın sonucu olarak kotarmış olması nedeniyle kitabın sıra dışılığı göz ardı edilmemeli.

Yazarın benzer özgünlüğü sergileyen bir başka kitabı, Kırmızı Kedi Yayınevince 2018’de yayımlanan Kulağım Karadeniz’de adlı romanıdır. Bu kez Ege’den Karadeniz’e geçen Anadol’un Kurtuluş Savaşı sırasındaki Türk-Sovyet ilişkilerini, liderler arasındaki satranç hamlelerini ve Sovyet yardımlarını bir tarihçi titizliğiyle işlediği görüldü. O sıcak yılların içerdiği hassas dengelerin, Kurtuluş Savaşı’na ilişkin anekdot ve belgelerin ilginçliği romanın gücünü artırdı. Kâzım Karabekir’in Sovyet yardımlarına onayından Sakarya Savaşı sırasında Ereğli Kömür İşletmeleri işçilerinin sosyal ve ekonomik haklarının düzenlenmesine kadar birçok tarihsel gerçekle buluşmak, okurlar için yepyeni pencereler anlamına geldi.

Bu iki kitap arasında biraz da kendi geçmişine bakma gereği duyan Anadol, Doğan Kitap tarafından 2015’te yayımlanan Filmi Geriye Sarınca başlıklı kitabında çocukluk ve gençlik yıllarından başlayarak Zonguldak ve çevresindeki emek savaşımlarına, CHP içindeki dalgalanmalara ve 12 Eylül öncesine güçlü bir ışık tutmayı yeğledi.

Yazarın gereğince değerlendirilmeyen bir başka romanı ise Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından 2021’de yayımlanan Son Durak adlı yapıtıdır. Bu kitapta da 1 Mayıs 1977 katliamına giden süreci sendikacı Metin ve avukat Güler karakterleri aracılığıyla ve her zamanki titizliğiyle anlattı. O dönemde milletvekili olarak görev yaptığı için 12 Eylül öncesinin tüm siyasal aktörlerini yakından tanımış olması, birçok gelişmenin içinde bulunması gibi avantajları nedeniyle söz konusu roman, her aydının kitaplığında bulunması gereken bir nitelik taşımaktadır. Yazar aynı yıl içinde Pankuş Yayınları’nca yayımlanan En Uzun Gün adlı kitabında da Son Durak’ın kapsamı dışında kalan birçok siyasal anı ve gözlemini paylaşarak kalıcı hâle getirdi.

Benzer bir yöntemi 2022’de Meşe (Yakın) Yayınları tarafından yayımlanan ve Cumhuriyet gazetesiyle Ege’de Sonsöz portalındaki köşe yazılarını derlediği Ege Yazıları: Prekarya adlı kitabında da uygulayarak siyasal ve kültürel birikimini topluca paylaştı. Şimdilik son kitabı ise yine Yakın Yayınları tarafından 2024’te yayımlanan anı ve deneme ağırlıklı Komadaki Demokrasi adlı çalışması.

Bu denli çalışkan ve özverili yazarlık yaşamının kimi aşamalarında adından sıkça söz edilmesine, Yunus Nadi Armağanı dışında 1994’te Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü ile 2009’da Dil Derneği Onur Ödülü almasına karşın Anadol’un belgesel roman türündeki emeğinin tam anlamıyla değerlendirildiği söylenemez. Hem Türkiye’nin hem de dünyanın geçmiş ve gelecek eksenlerini iyi tanımak isteyenlerin yazarın yapıtlarıyla buluşması, bu verimliliğin sempozyum ya da panel gibi toplantılarla mercek altına alınması hem sorumluluk hem de zorunluluk olarak görülmelidir.

Yorumlar (1)
Hasan 5 ay önce
Kemal Anadol'u daha iyi tanıdık. Sağ ol sevgili Mehmet.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 29
2. Fenerbahçe 12 28
3. Trabzonspor 12 25
4. Samsunspor 12 23
5. Göztepe 12 22
6. Beşiktaş 12 20
7. Gaziantep FK 12 19
8. Alanyaspor 12 15
9. Konyaspor 12 14
10. Çaykur Rizespor 12 14
11. Kocaelispor 12 14
12. Başakşehir FK 12 13
13. Antalyaspor 12 13
14. Gençlerbirliği 12 11
15. Kasımpaşa 12 10
16. Kayserispor 12 9
17. Eyüpspor 12 8
18. Fatih Karagümrük 12 7
Takımlar O P
1. Bodrum FK 13 27
2. Pendikspor 13 26
3. Amed SK 13 26
4. Esenler Erokspor 13 25
5. Çorum FK 13 25
6. Erzurumspor FK 13 23
7. Van Spor FK 13 20
8. Bandırmaspor 13 20
9. Iğdır FK 13 19
10. Serik Belediyespor 13 19
11. Keçiörengücü 13 17
12. Boluspor 13 17
13. Sivasspor 13 17
14. Sakaryaspor 13 17
15. İstanbulspor 13 14
16. Sarıyer 13 11
17. Ümraniyespor 13 11
18. Manisa FK 13 10
19. Hatayspor 13 4
20. Adana Demirspor 13 1
Takımlar O P
1. Arsenal 11 26
2. Manchester City 11 22
3. Chelsea 11 20
4. Sunderland 11 19
5. Tottenham 11 18
6. Aston Villa 11 18
7. Manchester United 11 18
8. Liverpool 11 18
9. Bournemouth 11 18
10. Crystal Palace 11 17
11. Brighton & Hove Albion 11 16
12. Brentford 11 16
13. Everton 11 15
14. Newcastle United 11 12
15. Fulham 11 11
16. Leeds United 11 11
17. Burnley 11 10
18. West Ham United 11 10
19. Nottingham Forest 11 9
20. Wolverhampton 11 2
Takımlar O P
1. Real Madrid 12 31
2. Barcelona 12 28
3. Villarreal 12 26
4. Atletico Madrid 12 25
5. Real Betis 12 20
6. Espanyol 12 18
7. Athletic Bilbao 12 17
8. Getafe 12 17
9. Sevilla 12 16
10. Deportivo Alaves 12 15
11. Elche 12 15
12. Rayo Vallecano 12 15
13. Celta Vigo 12 13
14. Real Sociedad 12 13
15. Mallorca 12 12
16. Osasuna 12 11
17. Valencia 12 10
18. Girona 12 10
19. Levante 12 9
20. Real Oviedo 12 8

Gelişmelerden Haberdar Olun

@