Kani Beko

İzmir’de son beş yılda 118 fabrika yandı. İzmir Milletvekili Kani Beko’dan öğrendik.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı toplu ulaşım şirketi ESHOT’ta çalışan 16 kişinin testinin pozitif çıkmasıyla kentte bir panik yaşanmakta. Büyükşehir Belediyesinin İl Sağlık Müdürlüğüne yaptığı test başvurusu da reddedildi. Bu vurdumduymazlığa karşı Kani Beko tepki gösterdi.

Beko, 3200 şoför ve DİSK üyesi arkadaşları için test yapılmasını istiyor.

Eski bir DİSK yöneticisi ve İzmir Milletvekili olarak istiyor bunu. Çünkü o, emeğin ve emekçinin yanında yer almış hep. Tepkisi doğal.

İl Sağlık Müdürlüğü, bu testleri yapmak zorundadır. Yapmıyorsa, düşünmek/ sormak/ sorgulamak gerek. O zaman Sağlık Bakanı bu konuya bir açıklama getirmek zorundadır. Konunun, sağlık bakanından gizlendiği de düşünülemez. O halde?

Koronavirüs vakalarındaki artışın gizlendiğini ima edenler/ hatta söyleyenler haklı mı yoksa…

****

Almanya’da insanlar yakılırken savaştan ve insanların yakılmalarından habersiz olarak yaşayan Almanların varlığına dair yazılar okumuştum. Radyolar, televizyonlar ve gazeteler gelişmelerden halkı bilgilendirmiyorsa halk ne düşünebilirdi ki…

Hitler, elindeki basın sayesinde Almanların gerçekleri öğrenmelerini istemiyordu çünkü.

Yoksa bizim de Hitlerlerimiz mi var?

Ne demek testlerin yapılmak istenmeyişi?

Sağlık işkolunda görev yapanların böyle bir tavrı olabilir mi?

Kani Beko, diğer İzmirli milletvekilleriyle bu konunun üstüne gidip kamuyu bilgilendirmeliler.

Diğer milletvekilleri İzmir’deki yangınlar için de araştırma yapıp işin gerçeğini öğrenmeliler. Durduk yerde fabrika mı yanar hiç?

****

AKP İzmir/ Buca İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kırdağ, isim vermeden Atatürk’e ‘ Taştan Adam’ diye dil uzatınca hemen tepki gösteriyoruz ya… O kişinin yaptığı densizliğe öfkeleniyoruz ya…

Öfkemiz, Kani Beko’nunki gibi olmalı.

****

Her yıl Rio’da yapılan karnaval geliveriyor aklıma. Karnavalı izleyenlerin her biri eminim Rioluların çok mutlu bir yaşam sürdüklerini düşünüyorlar. Öyle ya Riolular vur patlasın çal oynasın, hem de cıbıl cıbıl!

Meydanlardaki eğlenceyi görenler, keşke bir de favelalardaki yoksul yaşamları bilseler/ görseler…

Latin Amerikalıların ancak yüzde 5’inin buzdolabı alabildiğini okumuştum.

Eduardo Galeano ne diyordu ona bakalım: "Latin Amerika’da yoksullara zenginlik, ezilmişlere özgürlük düşleri satılır. Yenilmişlere zafer düşleri sunulur ve güçsüzlere güç aldatmacaları yutturulur."

Venezüella’da küçük bir kız çocuğu açlıktan parmağının yarısını ısırıp kopararak yiyor.

Bunlar Latin Amerika gerçeği… Acı, hüzün veren ve insanı yaralayan…

****

Kani Beko, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile Karşıyaka Caddesi’ndeki modernliği/ rahat yaşamı ve güzellikleri görüp te yanan fabrikaları görmezden gelmiyor. Oğlunun ya da kızının doğumu için Amerikalara uçan burjuva kadınlarını görüyor, Cennetçeşme’deki bir odaya sıkışan onlarca insanı da…

Vekil olduğu için İzmir’in dört bir köşesinde yaşayan insanlara ulaşmaya çalışıyor, derdi olanlara deva bulmaya çalışıyor. Bunları yaparken de gürültü yapmıyor, popülizme kaçmıyor.

Yanan fabrikalara olan sessizliği ise hiç anlamıyor. Koronaya yakalanan emekçilerin testlerinin yapılmak istenmeyişine ise çıldırıyor. Sakin sakin otururken çıldırası / haykırası geliyor.

Çünkü bu kentin insanları göndermiş onu TBMM’ye…

Kamu vicdanının sesi olmazsa görevini iyi yapmadığını düşünecek.

Ve sesini yükseltiyor!

"Beni duyuyor musunuz, fabrikalar yanıyor. Hastalara bakılmıyor."

O görevini yapıyor. Milletin vekili olarak…

Millet de gereğini yapar herhalde. Uyumuyorlar ya…