26.10.2020, 18:43

İzmir İsterim; Dal Yeşil, Gök Mavi, Tarla Sarı Olsun!

1990’lı yılların ortasında kültür müdürlüğünü yürüttüğüm sıralarda şimdi milletvekili olan Atilla Sertel ve Gürol Tolunay yerel yönetimleri anlatan bir dergi çıkarıyorlardı.

Gürol Hoca’yı bu dergide Ardahan’dan, Edirne’ye kadar onlarca belediyenin yapmış olduğu işi anlatan bu projelerin hikâyesini yazan, fotoğraflayan bir gazeteci olarak tanıdım.

Sonra araya yıllar girdi, Gürol Tolunay Urla’ya Seferihisara’a oradaki belediyelere geçti, buralarda çalıştı.

Görüşemez olduk uzun süre, hepimiz bir yerlere savrulmuştuk çünkü.

En son birkaç yıl önce Muhtarlık İşleri Müdürlüğünde iken Gürol Hoca’nın Seferihisar’ın mahallelerini anlatan çalışmasını gördüm.

Mahallenin fiziki durumunu, oradaki ileri gelenleri, muhtarı anlatan bir çalışmaydı bu.

Konak Belediyesi’ne bağlı mahalleleri bu yöntemle anlatırız diye epey uğraştık ama olmadı, çünkü Konak ilçesinde yüz on bir mahalle var ve bu çokluk işin yapılmasına el vermedi.

Neyse, bu güzel örneği sonuç olarak uygulama şansı bulamamıştık.

Ama Gürol Tolunay’ın birikime dayanan yanını bildiğim için hep ilgiyle takip ettiğimi söyleyebilirim.

Ustaları ve iyi insanları niye kendimize örnek almayalım ki…

Derler ya iyilik te bulaşıcıdır…

İşte bu babadan olacak ki…

Geçtiğimiz günlerde Gürol Hoca’yı bir vesile ile anlatmıştım, şimdi ne oldu, niye aynı konuya döndün diye soracak olursanız; İzmir’in, çiçeğini, böceğini, sokağını, sokaktaki bir tarihi objeyi, bir geçmiş zaman kapı kolunu, artık nesli tükenmiş bir cumbalı evi, o evdeki pencereye konulmuş çiçeği, yapılmayan bir şenliği ya da yapılırsa o yöreye çok şey katacak olan bir projeyi… Öyle bir İzmir sevgisi ile anlatıyor ki…

Tıpkı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın deyimiyle, sevdiğimiz şeylerin bizimle beraber değişmesine ve nerdeyse kaybolmasına duyulan isyandır bu…

Bir şehre bir beldeye bakarken duyduğumuz sevgiden kaynaklı ‘şunlar yapılsa çok iyi olur’ temennisidir.

Aynı zamanda bu temennilerin İçeriğinde bu şehri yönetenlere eleştiri olduğu kadar bu yanlışların nasıl düzeltileceğine dair onlarca birikimin sonucu çıkarılacak dersler de vardır...

Sonuçta eleştirel bir bakıştır alttan alta işleyen…

Ama üsluptaki zarafet, kırıp dökmeyen tavır…

Galiba, benim Gürol Tolunay’da sevdiğim kendime örnek aldığım şey bu olsa gerek…

Kaba- saba ve bu nobran tavırlar bezdirmiş olmalı bizi…

Ben azından böyleyim…

Akşam haberlerin karşısına geçtiğimde, dost-düşman ikiliği ve öfke üzerine kurulu bir tahakküm ve baskı anlayışını pekiştiren üslup ve eylemler canımı sıkıyor..

Üstelik bunu matah bir şeymiş gibi ballandıra ballandıra, bir belagat ustası edası ile anlatanları gördükçe…

Aynı şey yerelde muhalefet eden anlayışta da mevcut..

İşte onun için Gürol Bey ve o zarif üslubu, bana, belki çoğumuza, incelikleri çağrıştıran bir eski İzmir beyefendisi edasını hatırlatıyor.

Günlük hayatımızda da siyasi hayatta da galiba buna çok muhtacız!..

***

Bu konuya Gürol Hoca’nın “Benim İzmir’im nasıl olmalı?” başlıklı yazısından geldik.

Temiz, derli toplu, ağaçlı, çiçekli bir İzmir Hoca’nın  hayali, hepimizin olduğu kadar…

Hoca’nın yazısını okuyunca geçtiğimiz yıl yazdığım bir yazı aklıma geldi

O yazıda (Merak edenler; 2 Mayıs Ajans Bakırçay haber portalına bakabilir.) ağaçlandırma, yeşil, peyzaj, orman ve giderek tarım konusunun Cumhuriyetin ilk yıllarında önemle ele alındığı ve Atatürk’ün uzmanlar çağırarak üzerinde çalıştığı bir konu olduğu anlatılmıştı.

Çünkü Osmanlı zihin dünyasında; yeşilin kalkınmaya denk gelen bir olgu olduğu, çöl’ün ve kır’ın ise geri kalmışlığı ve taşrayı çağrıştırdığı gerçeği vardı.

O yüzden bir an önce Ankara’yı yeşillendirmek gerçeği Cumhuriyet’in yeni kurucu heyetinin en büyük projesiydi.

Bu hikâye uzun ama sonuçta bir şehrin yeşillendirilmesi ve giderek bir ülkenin yeşille, ormanla, ağaçla zenginleştirilmesi çalışmasıydı bu.

Atatürk Orman Çiftliği, Ankara’nın dayanıklı ağaçlarla donatılması çalışmaları bu zihniyetin eseri olarak ortaya çıkmıştı.

Gürol Hoca da İzmir’de yeşilin çoğalmasını, parkların her mahallede yer almasını istemiş yazısında…

Kim istemez ki…

Ben bir iki anekdot anlatmak isterim bu konuda.

1995’li yıllar olmalı başkan, Ahmet Sarışın.

Okullara yakın olan parkların bakımı ve sulama işi bu okulların öğrencilerine ve öğretmenlerine verilmişti.

Aslında, ne güzel bir katılım projesi.

Bunlardan birinin Çankaya Mahallesi’indeki (İzmir Türk Koleji yanı) Behçet Uz Parkı olduğunu anımsıyorum.

Bir müddet bu yürütüldü sonrasını bilmiyorum.

Ama çocukların sorumluluk alması ve katılımı açısından son derece önemli proje olduğu bugün bakıldığında görülüyor.

Sonraki yıllar başkanlar, ya da Park ve Bahçeler müdürlükleri gençleri, çocukları ve mahalle halkını neden bu sorumluklara dahil etmediler?

Bilmiyorum.

Şehirlerin peyzajını ve yeşilini yapanlar (Bunlara Parklar Müdürleri de dahil) geniş bir perspektiften bakmıyor, dar ve teknik açıdan yaklaşıyorlar.

Parkları daha çok bir inşaat faaliyeti olarak ele alıyorlar.

Böyle olunca halkın yeşili koruma, sorumluluğa ortak olma çalışmaları akla bile gelmiyor.

Bir başka örnek:

Selahattin Akçiçek Kültür Metrkezi’nin arka kısımları (Değirmen Dağı semti) iki katlı evlerin olduğu, kısmen tarihi dokunun korunduğu bir mahalledir.

Kırım’dan gelenlerin yoğun olduğu bu yerde, sokaklarda teneke kutularda ekilmiş sardunyalar, başka çiçekler yol kenarlarını süsler…

Sema Pektaş’ın belediye başkanı olduğu yıllardı.

Muhtarlık İşleri Müdürlüğü olarak, sokaklara Vita tenekeleri kesilerek konulmuş çiçekleri zenginleştirelim, halkı da katarak daha bir estetik görünüm sağlayalım, saksıları ferforje çiçekliklere dönüştürelim, semtin temizliğini elden geçirelim ve bu çalışmaları bu semtte oturan halkla birlikte yapalım önerisiyle gitmiştik.

Sonuç ne oldu dersiniz?

Proje red…

Sanılıyor ki belediyecilik hep çok büyük projelerle uğraşmak işidir..

Oysa halkla birlikte bir işi gerçekleştirmek; o insana kendi sokağındaki çiçeği tasarlama şansını tanımak, penceresi önüne koyacağı çiçekte emeğinin olmasını sağlamak…

Katılım bundan başka nedir ki…

Değerli Hocam, Gürol Hocam, gördüğün gibi küçük, ufak dokunuşlardı bunlar…

Bunu bile başaramadık…

Ama gene de enseyi karartmayalım, derim.

Yorumlar (2)
Aydoğan Yavaşlı 4 yıl önce
Aydoğan Bilgilendirici, derinlikli bir yazı gerçakten
Savaş DOĞRUSÖZ. 4 yıl önce
Katılıyorum. Çevre sorumluluğu paylaşılmalı,kalıcı kültürümüz olmalı. Teşekkürler
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@