08.10.2024, 20:21

Güneş Kapısı ve Zaman Dalgası 

Güneş Kapısı

Bolivya’daki Tiahuanako (Tiwanaku)'nun en gizli ve ilgi çeken anıtı, 10 tonluk tek bir kaya parçasından oyulmuş, 3 m. boyunda, 3.75 m. enindeki Güneş Kapısı’dır.

Üst kısmında ortada uçan bir Tanrının çevresinde 48 figür dizilmiştir. Taçlı pumalar, akbabalar, kanatlı yaratıklar, tanrının karşısında diz çöken ya da ona sırt çeviren, uzaklaşan insanlar ve şekiller vardır. Orta yerde bulunan Tanrının kimliği kesin olarak bilinmiyor. Güneş tanrısı, Yaratıcı Tanrı Viracocha (Virakoşa) olabilir.

Eski İnka efsanelerine göre, gelişmiş bir uygarlığa sahip insanlar buraya yerleşmeden önce burada tanrılar oturuyordu. Posnansky, bütün bu açıklamalara rağmen burayı kimlerin yaptığını söyleyemiyor. Kim bilir, belki de tarihi oturup yeniden yazmamız gerekiyor.

Eskimiş görüntüsüne rağmen dikit; pencereleri ve köşeleriyle modern aletlerle yapılmışa benziyor. Hatta bugün bile böyle sert bir kayaya yapılması zor olan çentikler bu dikite büyük bir ustalıkla yapılmışlardır.

Güneş Kapısı tek parça sert Andesit’ten oluşmaktadır. Ayrıca bu kaya türüyle evler, tapınaklar ve diğer yapılar inşa edildi.Güneş kapısı yaklaşık 10 – 15 ton arası ağırlığa sahiptir.

Arkeologlara bakılırsa, Bolivya’nın Anden bölgesinde 4000 metre yükseklikteki Tiahuanaco antik kalıntılarını bundan 2000-3000 yıl önce Anden Kızılderilileri inşa etmiş! Tarihçiler ise, bu iddiaya gülüp geçiyor ve Aymara tarih kayıtlarına göre bu kalıntıların tanrılar tarafından kurulduğunu ileri sürüyorlar. “Güneş Kapısı” (Gate of the Sun) üzerindeki 48 figür ise takvim olarak yorumlanıyor.



Kapı üzerindeki kabartma resimlerde stilize edilmiş makineler, özel elbiseler giymiş astronomlar, geri tepkili yılankavi biçimli roketler ve Venüs, Mars gezegenlerinin takvimleri işlenmiştir.

Tarihçiler, 4.000 metre yüksekliğe kurulan Tiahuanaco kentinin tanrılar tarafından inşa edildikten sonra Aymara Kızılderililerine bıraktığını belirtiyor. Tarihçilerin şakayla karışık bu iddiayı ortaya atmalarının nedeni, kentin nasıl oluştuğu yönünde kesin bir bilgiye sahip olamamaları. Güneş Kapısı’nda yer alan 48 heykelin takvim olarak kullanıldığına inanılıyor.

Geleneksel yorumcular, Güneş Kapısı’nın mitoslara dayanan kozmogonik bir sistemi simgelediğini belirttiler. Kapı, Tiahuanako uygarlığının bilimsel oluşumunu gösteren bir takvim olabilir. Hatta belki de o, dünyanın en eski takvimidir. Kapının ortasındaki tanrı motifi, 11 değişik biçimde tekrarlanmakta, yani Güneş’in bir yıl içindeki hareketlerini, on iki ay’ı göstermektedir. Bununla birlikte sadece Güneş değil, son derece karmaşık bir sistemin içinde Venüs gezegeninin çevrimi kapıda aktarılmıştır.

Yan yana duran üç takvim taşında, üç ayrı takvim hesabı vardır. Birinci takvim Kutsal Yıl hesabıdır. Bunda bir yıl 260 gün olarak hesaplanmıştır. İkinci taşta Güneş Yılı takvimi işlenmiştir ve yıl 365.2422 gün olarak hesaplanmıştır. Üçüncü taştaki takvim ise Venüs yılını gösterir. Burada bir yıl 225 gün olarak gösterilmiştir.

Gökyüzünün 27 bin yıl önceki halini gösteren kabartmalarda, tüm gezegenler işlendiği halde; Ay, orada yoktur. Dr. Bellamy ve Dr. Allan’a göre Güneş Kapısı sembollerinde Ay, dünya yörüngesinde 11.500-13.000 yıl arası bir zamanda belirmektedir. Takvimdeki hesaplamalara göre Ay’ın 13.000 yıl önceki Dünya etrafındaki dönüşü, yılda 425 turdu. Bugün, bu tur sayısı 365’tir.

Güneş Kapısı’na oyulmuş taş takvim, dört bölüme ayrılmıştır. Her bir bölüm, astronomik açıdan dünyasal dört mevsimi gösterir ve bu dört bölümün her biri, yılın 12 ayını göstermek üzere 3’e ayrılmıştır. Yılı 290 gün olarak sayan Tiahuanako astronomları, ayları da 24 günden saymışlar, buna karşılık her gün için ayın durumunu ayrıntılı olarak göstermişlerdi. Günümüz astronomları, öteden beri Ay’ın görünen hareketinin gerçek hareketi olmadığını bilmelerine karşın bugün bile çoğu takvimlerimizde Ay’ın yalnız görünen hareketi gösterilir.

İki sütun arasındaki eşiğin üzerine oyulmuş tanrı figürü ya da yaratıcı Viracocha, tanrıya koşan ufak figürlerin yer aldığı rölyeflerle çevrilidir. Güney Amerika’da sık rastlanan bu geçit tarzının burada ortaya çıktığı sanılıyor. Kalasasaya Platformu, batık bir avludan girilen yüksek ve geniş bir alan. Burada birkaç geniş caddenin kesiştiği sanılıyor. Bu platformun duvarlarını büyük taş bloklar karşılıyor. Bazılarının Meksika’daki Teotihuacan işçilerine esin kaynağı olduğu sanılıyor. Kalasasaya Platformu’nda büyük gözlü tek parça taş heykeller bulunuyor. Meksika Tula’daki taş savaşçılar ve bunlar arasındaki benzerlik dikkat çekiyor.

Peter Kolosimo, “Zamanı Olmayan Gezegen” adlı kitabında Güneş Kapısı’nın yaşı üzerinde durmaktadır. Kitabında, antropolog ve mühendis Arthur Posnansky’nin bu bölge hakkında detaylı araştırma yaptığını belirtiyor. Buna göre yerleşim alanı, çeşitli zamanlarda birçok kere tekrar inşa edilmiştir. Son kez 16.000 yıl önce. Posnansky, güneş kapısının 18.000 yıllık olduğuna inanıyor. 

Zaman Dalgası

Bugün Kremlin’de dolaşan ilginç bir raporda, geçen hafta Güney Amerika’yı vuran çok büyük elektrik kesintisinin Tiahuanaco adı verilen gizemli Bolivya Andları bölgesinden yayılan ‘Zaman Dalgası’ nedeniyle gerçekleştiği iddia ediliyor. Tiahuanaco’da gizemli 10 tonluk “Güneşin Geçiş Kapısı” monolitiği var (Andezit granitten oyulmuş tek parça blok). Bu monolitiğin, CERN tarafından işletilen İsviçre’deki Dünya’nın en büyük ve en yüksek – enerji parçacığı hızlandırıcısı olan Büyük Hadron Parçacık Hızlandırıcıdaki ‘anormal olay’ tarafından ‘tetiklendiği’ ve Brezilya ve Güney Amerika’nın diğer ülkelerinde bulunan binlerce kadim piramit komplekslerine dalga dalga yayıldığı iddia ediliyor.

[Not: Bu raporlarda sözü geçen Zaman Dalgaları, Batı Dünyasında yaygın olarak uzay – zaman eğriliğindeki dalgalanmalar olan yerçekimsel dalgalar olarak bilinir.]

Bu raporlara göre, Büyük Hadron Parçacık Hızlandırıcıdaki CERN bilim adamları operasyonları yeniden başlatmak için hazırlık olarak 1 Kasım 2009’da bir seri deneye başladılar. Testlerinin Dünyamızın manyetik alanını bozduğunu ve Gezegenimizin çekirdeğine doğru “Zaman Dalgası” fırlattığını ‘şok edici bir şekilde’ keşfettiler, onların takibi ‘Zaman Dalgasının’ yön değiştirip Bolivya’nın And Dağlarının yükseklerindeki ‘Güneş Kapısına’ yöneldiğini gösterdi.

Ancak ne yazık ki, Büyük Hadron Parçacık Hızlandırıcı (LHC) tarafından üretilen ‘Zaman Dalgası’ ‘Güneş Kapısından’ püskürdü (patlayarak çıktı) ve Güney Amerika üzerindeki uzaya doğru yöneldi; Santa Cruz, Bolivya’ya inişine başlamaya hazır olan Air Comet tarafından uçurulan Iberworld Airbus A330-300 uçağının yoluna çıkıp ‘parıldadı’, fakat sonra uçak kendisini ‘anında ve gizemli bir şekilde’ 8,900 km uzaktaki İspanya, Santa Cruz göklerinde buldu.

[Not: 170 yolcunun hepsi ve uçuş mürettebatı güvendeydi ve İspanya’ya indikten 17 saat sonra Bolivya’ya sağ salim geri döndüler.]

Bu gizemli olaydan sonra CERN bilim adamları bir kuşun açık alandaki teçhizatın üzerine bir ekmek parçası düşürerek deneylerinin başarısız olmasına neden olduğunu öne sürerek LHC’yi kapattılar, daha sonra Araştırma ve Bilimsel Hesaplama Yöneticisi Sergio Bertolucci devasa LHC makinesinin muhtemelen daha önce hayal edilmemiş olan bilimsel fenomeni veya ‘ekstra boyut’ gibi ‘meçhul bilinmeyenleri yaratabileceği veya keşfedebileceği uyarısını yaptı.

Ancak, LHC kapatıldıktan sonra bile, bu ‘Zaman Dalgası’ tarafından Güney Amerika’da yaratılmış olan ‘boyutsal bozulmalar’ hissedilmeye devam etti ve “Güneş Geçiş Kapısı” monolitiğinin Brezilya’daki binlerce Piramide ve Güney Amerika’nın And Dağları Bölgesindeki diğer “kadim siteler”e Rus bilim adamlarının “dijital iletişim”e benzettikleri bu dalgayı göndermesine neden oldu ve sonuçta milyonlarca insanın karanlıkta kaldığı muazzam elektrik kesintisi gerçekleşti.

Bu muazzam elektrik kesintisinin gerçek nedenini saklamaya çalışan Brezilya hükümeti yetkilileri, “güçlü yağmur ve rüzgarla ilişkili atmosferik elektrik boşalmalarını” suçladı.

Rapor şöyle devam ediyor; Güney Amerika’daki bu bölgeler için daha kötüsü şu ki, Şili, Bolivya, Paraguay, Brezilya ve Arjantin’deki kadim şehir bölgelerindeki sismik aktivitede artışı işaret eden Rus bilim adamlarına göre, bu ‘Zaman Dalgası’nın ‘etkileri’ ‘çok uzaklara kadar ulaşabilir’.

Bu ‘Zaman Dalgasının’ etkilerine uğrayan bu kadim şehirlerin en sonuncusu, bugün 6.5 büyüklüğündeki güçlü bir depremle çarpılan Loa nehri kıyısındaki Calama’ya yakın olan İnka – öncesi harabeler ve hemen arkasından 5.8 büyüklüğündeki deprem ile sarsılan Bolivya Tiahuanaco bölgeleridir.

Batı’da çoğu insanın yaygın olarak bilmediği şey, Amerikaların Dünyadaki en büyük kadim kutsal site ve piramitlerin yoğunluğuna sahip olmasıdır, özellikle Brezilya’da 1996’da bu yapıların en eskisi keşfedildi ve Mısır’daki büyük piramitlerden yüzlerce yıl önce inşa edildiği belirtildi.

Ancak Mısır’daki piramitlere benzemeyen şekilde, Amerikalardaki piramitlerin inşacıları bilinmiyor ve (Dünya’daki en uzun ve en eski dağlar olan) Peru Andlarına yakın bulunan 12 Brezilya piramidinin inşacıları hala keşfedilmedi.

Güney Amerika’nın insanlarının kadim kaynakları ile ilgili not edilecek daha da ilginç olan şey, onların dillerinin temel kökeninin Avrupa’ya bağlı olmasıdır, birçok Rus tarihçisi bunu insan uygarlığının Antediluvian (tufandan öncesine ait) “tufan – öncesi” periyodu olarak kategorize eder.

Güney Amerika And Dağları bölgesinin bilinen yaşıyla, orada inşa edilen binlerce kadim piramit ve şehirler birleştirilince, birçok Rus tarihçi uzun zamandır, bu büyük dağların tufan – öncesi uygarlığın en ileri üyelerinin evi olduğu teorisini geliştirdiler, Rus bilim adamlarına göre onlar Dünyamız kendisini son kez ters çevirdiği zaman And Dağları bölgesine kaçmışlardı.

Daha da ilginci, bu küresel felaketler; Yerküre değişimlerinden hayatta kalan kadim insanların Güney Amerika Kıtası boyunca, bu tür korkunç olaylar türlerimizi bir kez daha ziyaret ettiği zaman, insan türünün gelecek nesillerini önceden uyarmak için tüm Gezegenimize bağlı olan bir ‘uyarı sistemi’ oluşturduğunu ifade eden teorilerdir. Ve onların bu “uyarı sistemini” oluşturma ‘yöntemleri’ ve Dünyamızın en kadim geçmişinin anılarını kodlamaları tüm Dünya’da granit ve kumtaşı gibi silikonca zengin piramitler inşa etmek vasıtası sayesinde idi.

Şu andaki modern teknolojik çağımızın temeli, Dünyamızın en yaygın metaloidi (madenimsi) olan silikondur. Silikon Gezegenimizde oksijenden sonra en bol bulunan elementtir, Yerkürenin kabuğunun %25.7 sini oluşturur ve silikon olmasaydı cam, beton, çimento veya elektrik cihazları, özellikle bilgisayarlar olmazdı. Daha önemlisi, silikonun elektriği hem depolama hem de aktarma yeteneği, yaklaşık iki yüzyıldır fosil yakıtlar kullanmanın yıkıcı etkilerine karşı Gezegenimizin uzun vadeli hayatta kalması için çok önemli olarak nitelendirilir.

Bugün bilim adamlarımızın bilmediği şey, bu kadim ‘silikon uyarı sisteminin’ aslında ne kadar güçlü olduğudur veya hala ne kadar sağlam olduğudur. Ama şimdi, bu yeni “Zaman Dalgası” ile çarpıldıktan sonra, onların içinde hala saklı olan hayal edilemez gücün korkutucu işaretleri var. Şu andaki Dünyamız için hangi amacı taşıyor? Bugünkü bilim adamları bunu bilmiyor, ama bu olayların geleceği uyarısını yapmış olan insanlık geçmişimizde çok uzun zaman önce yaşamış olanlar tarafından biliniyor.

Üzücü olarak, kadim uyarıları dikkate alan çok az insan var. Ama, bu olayların en gerçek bilgisini arayanlar, dünyada bulunan tüm antik çağlardan kalan taşları yeniden okumayı başlamalı ve öğrenmeliler.

(Derlenen kaynaklar: Evren&İnsan,© 13 Kasım, 2009 EU and US all rights reserved)

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 29
2. Fenerbahçe 12 28
3. Trabzonspor 12 25
4. Samsunspor 12 23
5. Göztepe 12 22
6. Beşiktaş 12 20
7. Gaziantep FK 12 19
8. Alanyaspor 12 15
9. Konyaspor 12 14
10. Çaykur Rizespor 12 14
11. Kocaelispor 12 14
12. Başakşehir FK 12 13
13. Antalyaspor 12 13
14. Gençlerbirliği 12 11
15. Kasımpaşa 12 10
16. Kayserispor 12 9
17. Eyüpspor 12 8
18. Fatih Karagümrük 12 7
Takımlar O P
1. Bodrum FK 13 27
2. Pendikspor 13 26
3. Amed SK 13 26
4. Esenler Erokspor 13 25
5. Çorum FK 13 25
6. Erzurumspor FK 13 23
7. Van Spor FK 13 20
8. Bandırmaspor 13 20
9. Iğdır FK 13 19
10. Serik Belediyespor 13 19
11. Keçiörengücü 13 17
12. Boluspor 13 17
13. Sivasspor 13 17
14. Sakaryaspor 13 17
15. İstanbulspor 13 14
16. Sarıyer 13 11
17. Ümraniyespor 13 11
18. Manisa FK 13 10
19. Hatayspor 13 4
20. Adana Demirspor 13 1
Takımlar O P
1. Arsenal 11 26
2. Manchester City 11 22
3. Chelsea 11 20
4. Sunderland 11 19
5. Tottenham 11 18
6. Aston Villa 11 18
7. Manchester United 11 18
8. Liverpool 11 18
9. Bournemouth 11 18
10. Crystal Palace 11 17
11. Brighton & Hove Albion 11 16
12. Brentford 11 16
13. Everton 11 15
14. Newcastle United 11 12
15. Fulham 11 11
16. Leeds United 11 11
17. Burnley 11 10
18. West Ham United 11 10
19. Nottingham Forest 11 9
20. Wolverhampton 11 2
Takımlar O P
1. Real Madrid 12 31
2. Barcelona 12 28
3. Villarreal 12 26
4. Atletico Madrid 12 25
5. Real Betis 12 20
6. Espanyol 12 18
7. Athletic Bilbao 12 17
8. Getafe 12 17
9. Sevilla 12 16
10. Deportivo Alaves 12 15
11. Elche 12 15
12. Rayo Vallecano 12 15
13. Celta Vigo 12 13
14. Real Sociedad 12 13
15. Mallorca 12 12
16. Osasuna 12 11
17. Valencia 12 10
18. Girona 12 10
19. Levante 12 9
20. Real Oviedo 12 8

Gelişmelerden Haberdar Olun

@