13.04.2023, 10:37

Göçe düşünce dönmek kabil mi?…

Tomris UYAR “Ödeşmeler ve Şahmeran öyküleri” kitabında ülkesine gelmiş Camsap’a şöyle seslenir:

- Aziz konuğum, hoş geldin. Süt ve bal akan ülkeye hoş geldin. Sakın korku düşmesin içine. Gördüğün ifritler benim dostlarım, yardımcılarımdır. Sana onlardan kötülük gelmez. Onlar, Şahmeran derler bana, asıl adım Yemliha’dır. Sen kimsin? Nerelerden geldin? Yolun nasıl düştü buraya?

Ve Camsap başından geçenleri anlatır.

Biz ülkemize gelenlerin nereden geldiklerini ve çoğunlukla da kim olduklarını biliyoruz. O yüzden ne bir Afganlıya ne bir Suriyeliye yolun nasıl düştü buraya diye sormamıza gerek yok. Çünkü onun buraya düşmesine bizim bazı politikacıların ettikleri haltın, ABD’li bağlantılarının sebep olduğunu bal gibi biliyoruz.

Camsap, arkadaşlarının ödülü paylaşmak için kendisini nasıl aldattıklarını, mağaraya kapatıp merkeplerini aldıktan sonra nasıl kaçıp gittiklerini bir bir anlatır.

Şahmeran üzgün bir sesle: “ Demek insanlar gene buldular yerimizi. Tedirgin edecekler bizi; artık rahat yok.” Der.

-Korkmayın Şahmeran’ım, dedi Camsap. Onlar kendi suçlarıyla bağlılar. Suçları ortaya çıkmasın diye kimseye söylemeyeceklerdir mağaranın yerini.

- Öyle deme, dedi Şahmeran. Sen beni gördüğünde ürktün değil mi? Gizleme, evet ürktün. Ama ben de senden öyle ürktüm. Çünkü ademoğullarıyla bir vazgeçtim vardır benim. Onların hilelerini, düzenlerini bilirim; İhanetlerini bağışlamaya alıştım çoktan.

- Ben hiç ele verir miyim sizi? Diye diretti Camsap.

- Bunu sonra göreceğiz. Ama iyi bir başlangıç değil bu. Bir ihanet sonucu gelmişsin ya buraya; yolun kötülükle belirlenmiştir artık. Çünkü, ihanet, bir kere başlamaya görsün, kılık değiştirip sürer insanın hayatında. Der Şahmeran.

Şimdi bir seçim fırtınası içinde göçmenleri ülkesine göndereceğimiz, nasıl göndereceğimiz konuşuluyor. Herkesin içinde nasıl bir kötülükler çıkacak ortaya tedirginliği var.

Oysa insanlar sevdikleri şeyden öyle kolay kolay vazgeçmezler, hatta sevmek ihtiyacı bile duymadıklarından bile yüreklerinden bir burukluk bir keder gözlerinde hüznün ıslaklığını çıkarıp kavrulmadan ayrılmaz, terk etmezler. Bu hele bir yurt ise acısını da yıllarca özlemin içine katıp kıvranıp dururlar. Ne gittiklerine benzerler ne de onları hoşnut tutarlar. Onlarda:

- Neden bu ülkeye geldik? Neden, kaçmak zorunda mıydık?

- Neden ölümlü ve kederli yolu tutmalarına izin verdik? Bizim üzerimize de kan kokusu ve huzursuzluğu çökmedi mi? Yaşamın sadeliğini ne uğruna kaybettik? Diye sorular sormuyorlar, çünkü yanıtını biliyorlar. Belki kendileri değil ama sevdikleri, yetiştirip büyüttükleri, Arap müziğinin kıvraklığı içinde eğlenmek yerine ellerine tutuşturulan barutun eğlendiriciliğini seçmişlerdi. Sevgilisinin teni üzerinde gezdirilecek parmakları, tetik üzerinde sabitlenmişti. Ten kokusu yerini kan kokusu almıştı.

Anadolu’nun insanı da göçe düşmüştü, düşer hâlâ ve gittiği yerlerde yaktıkları türkülerle “el kapıları” der hayata isyan ederler. Mutlulukları hep ödünçtür.

Yine Şahmeran’ın öyküsüne dönelim. Ve şahmeran Camsap’a kendisine söz veren diğer ademoğullarının hikayesini anlatır:

- Tahta geçen Belkiya’nın meraklı olduğunu, mutlu bir insan olarak, dileğine nasıl kavuşacağını, sevdiğini nerede bulacağını bilmiyordu ama bir kere yola çıkmıştı…

Ama yolu getirdi buldu bizi. O da söz verdi yerimizi söylemeyeceğine. Belkiya, biraz önce senin yaptığın gibi dizüstü çöktü, gözleri dolarak söz verdi bana ve öğüdüme uyarak Kudüs’e doğru yola çıktı. Onun Ukap’a uyacağını nerden bilebilirdim. Ukap, Remil biliminde uzmanmış. Bilgi ve eğitim uyuyan hırsını derinden dalgalandırmış, üstelik çevreye yayılacak, çevreyi de bozacak hale getirmişti.

Ukap demirden bir sandık yapar ve içine iki cam tabak koyar. Birine süt diğerine de şarap koyar.

- Hangi yılan süte ve şaraba karşı koyabilir? Önce sütü, sonra şarabı içtim, yerimden kımıldayacak gücüm kalmamıştı. Der Şahmeran.

- Ey beni yakalayıp tutsak nedenler! Diye bağırdım. Kimsiniz? Benden ne istiyorsunuz?
Ukap’ın kalın sesi yükseldi:

- Ey Şahmeran, dedi. Hiç korkma, sana kötülük edecek değiliz. Aradığımız şeyi bulmamıza yardı edersen salıvereceğiz seni.

- Söyleyin, dedim, söyleyin bakalım neymiş aradığınız?

- Arkadaşımla ben, dedi, tabanlara sürülünce insanı denizin üzerinden geçirten bir otun peşindeyiz. Onu bulunca doğru Hazreti Süleyman’ın adasına gidip mührünü alacağız. Böylelikle bütün dünyayı ele geçirebileceğim.

Bu büyük tutku beni şaşkına çevirmişti. Ama dünyayı hiç kimsenin ele geçiremeyeceğini, sonunda kendi tutkusunun ateşiyle yanıp kül olacağını bildiğim için iç rahatlığıyla cevap verdim.

- Peki dedim.

Sandıktan çıkarıldığımda Belkiya’yla karşılaştım.

- Ey hayin Belkiya! bana verdiğin sözü ne çabuk unuttun. Hem beni kırk gün tutsak ettin hem de yerimizi insanlara gösterdin. Demek ademoğlu gerçekten dönekmiş. Belkiya, utançtan kırmızı kesildi. Sıkıla bozara:

- Şahmeran’ım, dedi, bağışla beni. Sevda gözlerimi kör etti. Ama bak sana hiçbir zararım dokunmadı.

Belkiya, Şahmeran’ın öğütlerine uyarak hayatta kalır ama Ukap ölür. Ve düşer maceralı yollara Belkiya. Şavaşlar ve barışlar içinde yol alır. Gördüğü bir savaş sonrası yenen tarafın yanına yaklaşır. Hükümdarlarının yanına götürürler.

-Hoş geldin sayın konuğum, der Hükümdar. Cinlerim sana her türlü hizmeti sunarlar der buyur otur.

Belkiya başından geçenleri bir bir anlatır ve sorar:

- Niye savaşıyorsunuz? Öbür cinlerde tıpkı sizin cinlere benziyor?

- Sen öyle sanırsın, dedi hükümdar. Onların rengi bizim cinlerin renginden biraz daha koyudur ve kanatları daha sivridir. Bu, onların başka tanrılara taptığını gösterir.

- Sordunuz mu? dedi Belkiya.

- Onlarla konuşmak, alçalmak demektir bizim için.

- Ama benimle konuşuyorsunuz dedi Belkiya.

- Sen cin değilsin. Sen bizden başkasın. Seni olduğu gibi kabul edebiliriz ama kendimizden olanlara hoşgörümüz yoktur.

- Belkiya düşer yollara ve Gülistan Ülkesinin şahı Cihan Şah’a konuk olur. Cihan Şah da düşer bir maceranın içine. Ve bir padişahın cin kızı Geverengin ile evlenir. Döner Gülistan ülkesine. Ama bir türlü huzur bulamaz. Çünkü Cin sevgilisi de kendi yurduna özlem duyar. Bir Gülistan ülkesine gelirler Cin sevgilisi yapamaz bir padişahın ülkesine giderler Cihan Şah, Gülistan Ülkesinin özlemine düşer huzursuzlaşır.

Cihan Şah “Şunu söyliyeyim ki Maymunlar Ülkesi cennetten farksızdı. Maymunlar beni hoşnut edebilmek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlardı. Ben de kaç kereler onları gulyabanilerin saldırılarından korumuştum. Ama insan kendi yurdunu, kendi cinsini, kendi kalabalığını, kendi sokağını arar; ben de bir an önce baba ocağıma, kendi ülkeme dönmeye can atıyordum” der.

Peri kızıyla Cihan Şah uça uça Gülistan Ülkesi'ne vardılar. Tahur Şah, büyük bir törenle karşıladı oğlunu. Birkaç gün sonra da düğün yapıldı. Ülkenin dört bir yanından çengiler, ateşbazlar, hokkabazlar çağırıldı. Pehlivanlar güreş tutup bilek büktüler, falcılar suya bakıp muştu okudular. Bir yaz gecesiydi. Gökte dizi dizi yıldızlar duruyor, ışık Gevherengin'in gözlerinde yansıyordu. Mutluydular. Yalnız kalmışlardı. Cihan Şah, karısına sarıldı; beyaz döşeğe birlikte uzandılar. Sonra yıldızlar bir bir söndü. Cihan Şah uyandığında gün ağarıyordu. Döndü, Gevherengin yerinde yoktu! O zaman başına geleni anladı. Sevincinden kanatları gizlemeyi unutmuştu. Pencere açıktı. Hemen kalkıp pencereden baktı. Karşı damda bembeyaz bir güvercin duruyordu :

- Sana bir çift sözüm var ey Cihan Şah, diye dile geldi Gevherengin. Beni hile ile kendine aşık ettin, kendi cinsimden ayırdın. Sen de benim hilemi bağışla. Kanatlarımı takındım; doğru baba ocağıma dönüyorum. Beni gerçekten seviyorsan dağ deniz demez ardıma düşersin. Gevherengin Kalesi'ne varırsın. Gerçek sevdanın yolu yokuştur,unutma.
Yola düşer ve nice sonra varır sevdiğinin ülkesine Cihan Şah.

- Padişah, hikayemizi biliyordu. Benim kızına olan bağlılığıma, sevgimin büyüklüğüne saygı duyduğunu söyledi. Ben de ona başımdan geçenleri anlattım. Gevherengin geldi biraz sonra. Birbirimize kavuştuk. Meğer o, benim ardından geleceğimi biliyormuş, o da unutamamış beni. İnsanoğlu'nun mutluluğu tam olur mu hiç ey Belkiya! Bizi de zorlu bir yazgı bekliyordu. Gevherengin Kalesi'nde ben uzun süre duramıyordum, baba ocağım gözümde tütmeye başlıyordu. Gülistan Ülkesi'nde de Gevherengin yabancılık çekiyordu. Neden soma benimle yurduma temelli gelmeyi kabul etti.

Öykü güzel ama herkes kendi ülkesinde huzuru bulamasa da bir iç huzuru yanıbaşında durur. Öyküler, masallar bize bu gerçeği fısıldar durur.

***
Sevgiyle, sağlıcakla kalın….

Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@