30.08.2020, 13:30

Gazi

Bu haftaki yazımı aman, sessizce ve içinizden okuyun… Sebep mi?

***

Dünyadaki farklı dallardaki yarışmalar ya da sanatsal ürünlerin kıyaslanmasında bazı yarışlar ya da ödüller diğerlerinden öne çıkar. 

Mesela Oscar ödülleri… Sinemanın dünyaca ünlü ödülü ve ödül törenlerine verilen addır ki; bu ödülü alan sinemacı, aktör, aktris, yönetmen, senarist ya da filmin kendisi, standartlarını aşmış, mükemmele yaklaşmış, belki de mükemmeli aşmış demektir.

Ya da Emmy ödülleri; televizyon yapımlarına verilen dünya çapındaki ödüldür. Grammy ödülleri misal; bunu da dünya çapındaki müzik ödüllerinin babası şeklinde tanımlasam sanırım yakışık alır.

Dünya ödüllerini anlatırken Nobel’i de atlamayayım; dünyamızda, kim insanlık için üstün hizmetler üretmişse belli bir süzgeç sonrasında, farklı dallarda verilen ödüldür Nobel… Edebiyat dalında Orhan Pamuk ve kimya dalında Aziz Sancar’ın, bu dev ödülü ülkemize getirenler olduklarını ve sadece iki kişiden ibaret olduklarını yazmadan geçmeyeyim.

Neyse, büyük kitleler tarafından kabul gören bu dev ödüller gibi ülkemize has yarışma ya da ödüller de var; mesela, Altın Portakal Film Festivali, Altın Kelebek Müzik ve Televizyon ödülleri… Ya da Yunus Nadi Edebiyat Ödülü, Attila İlhan Edebiyat Ödülü gibi…

***

İçerisinde bulunduğumuz hafta 30 Ağustos Zafer Bayramını barındırıyor. O zafer ki, yedi düveli dize getirmiş, yüz yıllardır Türk toplumuna yurt olmuş Anadolu’nun yurtluğunu perçinlemiştir. Elbet ki, başarıya susamış ve A takıma yükselmek için ter boşaltan genç futbolcular gibi özgürlüğüne susamış ve özgür ülkesi için düşmanına kurşun sıkan milletimizin ve başındaki, bir asır ileriyi gören bir dahi ile omuzdaşlarının marifetiyle…

Evet, Mustafa Kemal ve onurdaşları ve omuzdaşları… El birlik, Ağustos ayının 26’sından itibaren düşmanı, tabir yerindeyse süpüre süpüre 30 Ağustos’ta anayurdun, Türk milletine ait olduğunu tüm dünyaya haykırmışlardı.

***

O kutlu zaferden sonraki yıllarda, o günlerin anısını canlı tutmak ve geleceğe aktarabilmek için türlü törenler ve aktiviteler düzenlenir durur. Her ne kadar da son yıllarda bazı milli davalarımızın kutlamalarına gölge düşürülmek istense de, hasta yataklardaki devlet erkanı yataklarını terk edemese de ya da her ne hikmetse, hemen hemen her milli anmada ya da törende, devlet temsilcilerinden bazıları hasta olsa da, kendini ve cumhuriyet değerlerini bilenler bu törenlerin düzenlenmesine katkı koyar, katılır ya da hazır bulunur.

İşte bu Zafer Bayramı etkinliklerinden biri de aslında ilki 1927 yılında koşulmuş olan Gazi koşusu… Yazımın başında anlattığım dünyaca ünlü ödüller ya da yarışmalar var ya? Ya da ülkemizdeki bazı yarışmalar ve ödül törenleri… İşte Gazi koşusu da, Türk atçılığının Oscar’ı… Nobel’i… Bir yazar, Yunus Nadi Edebiyat ödülünü aldığında nasıl onurlanıyorsa, bir şair Attila İlhan Şiir Ödülünü aldığında nasıl gururla doluyorsa, bu yarışı kazanan at sahibinin ya da jokeyin de göğsü şerefle dolar. Neticede atçılığın ülkemizdeki Nirvana’sı da bu koşudur; Gazi koşusu…

Gazi Mustafa Kemal onuruna ilk kez o yıl koşturulan yarışı “Neriman” adlı kısrak kazanmıştır. Sonrasında da kesintisiz bu yıla kadar koşulmuştur. 1979 yılına kadar Ankara’da, 1980 yılından beri de İstanbul Veli Efendi Hipodromunda koşulmaktadır. İlk beşe giren 3 yaşlı İngiliz tay sahiplerine para ödülünün yanı sıra, birinciye heykeltıraş Doç. Dr. Şadi Çalık’ın eseri olan som gümüşten Atamızın at üzerindeki heykeli verilmektedir.

Zafer Bayramı koşuları Gazi ile sınırlı değil bu arada… Aynı gün, farklı kategorilerde; Anafartalar, Nene Hatun, I. ve II. İnönü koşuları da var.

Yazımın başında “bu haftaki yazımı aman, sessizce ve içinizden okuyun” diye yazdım. Haksız da sayılmam! Aman ses çıkarmayın! Milli bayramlarımızın tüm coşkusunu ellerimizden almaya çalışanlar, Gazi koşusunun ve diğerlerinin de varlığının farkına varıp adını değiştirmeye kalkmasın ya da tümüyle engel olmasın!

Dipnot; “Bir millet düşünmeye başlarsa, onun zaferini hiçbir güç engelleyemez.” Voltaire.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13

Gelişmelerden Haberdar Olun

@