12.03.2024, 10:41

Doğa, Yerel yönetim(ler) ve alternatif yaşam

Kapitalizmin doğayı talan eden rantçı politikalarına, yerel düzeyde alternatif yaklaşımlar, kamucu, özünde anti-kapitalist yöntem ve uygulamalarla olasıdır.

Kapitalizmin azgınlaşan, çevresel tahribat ve ekolojik yıkımı, tek tek birey ve bir bütün olarak topluma yerleşmiş hastalıklı yaşam tarzı ve tüketim alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesi, farklı, değişik birey ve toplum değerleri yaratılması temelinde durdurula bilinir. Sermayenin doğayı rant unsuru olarak algılama ve talanına karşı, 'çevrenin'; toplumun bütününü ilgilendiren, insana ait yaşamsal 'alan' olarak saptanması, ortaklaşa alınacak karar ve bu kararların verileceği alt yapıyı oluşturacak yerel kurumların ivedilikle yaşama geçilmesi gerekmektedir. Doğayla olan ilişkimizi, kapitalizmin rant yasaları değil, aksine; çocuklarımıza, gelecek nesillere sorumluluğumuz temelinde oluşturacağımız değerler üzerinden yeniden belirlemeliyiz.

Kent merkezli, yerel, toplumsal hareketler, kapitalizm karşıtlığını, hangi eksende ortaklığı dönüştüre bilir sorusu, içinde yanıtını içeren bir önermedir. Doğayı kar dürtüsünün azgın, yeniden üretim ve her şeye rağmen sürekli büyümenin malzemesi kabul eden vahşi kapitalist anlayışa, yanıt;

'Doğamıza, yeşilimize, suyumuza dokunma. Biz; doğamızı, yeşilimizi ve suyumuzu yönetebiliriz.'

Bu şiarla bir araya gelerek, kapitalist karşıtlığını kotarıp, kuramsal altyapıyı oluşturarak, örgütlenip ona (kapitalizm) karşı koyabiliriz.

Kapitalizm ve Doğa

Kapitalizmin yasaları, sermayeyi büyütmeyi ve sömürüyü azgınlaştırırken iki kaynağı işçiyi ve doğayı acımasızca sömürür(1)

Kapitalizmin doğayla ilişkisi; sermayenin yeniden üretimine dayanan 'hep ve sürekli' büyüme zorunluluğu,  azgın, yok edici bu özelliğin, çevresel ekolojik felaketleri yaratan sistemde- işin acı tarafı -döngüye dâhil olan insanın, doğayı algılamasında ki ahlaki ve düşünsel sapkınlıklarını da içerir ve süreç; topyekûn yanlışlıklar zinciri oluşturur. Bütünden bireye, doğayı rant unsuru algılayan anlayış ve felsefenin, sistem düzeyinde; anti-kapitalist, birey bazında; doğayı rant kaynağı kabullenmeyi ret eden anlayışa eğrilmesi, örgütlü savaşımı ve bilinçlenmeyi gerektirir. Birey bazında ki başkalaşım; tüketim alışkanlıklarında ki değişimden, bölüşüm ve imece kültürünü yaşam parolası olarak özümsemiş insana olan serüven ve bu algının kalıcı bir şekilde yaşantımıza yerleşmesini gerektirmektedir.

Sadece emeği değil, yaşama özgü her şeyi ve özellikle doğayı metalaştıran kapitalizmin, her şeye rağmen yeniden üretim, her şeye rağmen büyüyerek üretim çıkmazı, üzerinde yaşadığımız toprağı, içtiğimiz suyu bize yabancılaştırarak yine bize satar. Ve yine kapitalizm, gün gelir 'gölgesini satamayacağı ağacı keser'(2)

İnsan ve Doğa

Kapitalizm doğanın bir parçası olan bizi, doğanın 'dışsal ekonomik unsuru (externality)' olarak, tüketici konumuna koyar, bizim olan toprak ve suyu bize pazarlar.

Marx sermayenin ilkel birikim sürecini (enclosure-çitleme,çevirme) olarak adlandırır. İngiltere’de halkın ortaklaşa kullandığı arazilerin kralın onayıyla asiller tarafından çitlerle çevrilmesini ve köylülerin ortak kullandıkları topraklardan sokulup atılmalarını ve şehirlere sürülmesini detaylı olarak resmeder.(3) Günümüzde bu süreç, bölgemizde  toprağın, tahrik edici suni değer artışından dolayı, 'gönüllülük esasında' toprağını satan köylünün parasal zenginleşirken, topraksızlaştığı ironiye dönüşmüştür.

Doğa duyarlılığı

Doğa duyarlılığı; ancak, sermayenin çevreyi kıyıcı yaklaşımına, direnen doğanın, dışımızda ki 'maddi determinizmine' tavrımızı belirleyip, reaksiyonumuzu verdiğimizde bir anlam kazanır ve bir üst denkleme eğrilerek, yaşamda, insan ögesini içeren 'iradi' devrimsel aşamaya geçer. Ekolojik hassasiyet, kitleler tarafından kuramsal çerçeveye oturtularak, anti-kapitalist nitelik kazanarak antagonist çelişkiye dönüşür. Ve ‘Doğa’ duyarlılığı sınıf mücadelesinin yeni bir boyutu olur.

Hayallerimiz.

Ne tür bir çevrede yaşamak istiyoruz sorusunu yanıtlamak, yalnızca çevreyi tanımlamakla değil, aksine nasıl insan duyarlılığını, insan ilişkileri yaşamak istiyoruz saptamasını da kapsamak zorundadır. Çevre duyarlılığı; yaşadığımız kenti, kiminle ve nasıl yöneteceğiz ilave soru ve sorunsalları da içermelidir. Yereli algılama ve değiştirme isteği sınıf temelli bir eksene oturmak zorundadır.

Çelişkilerin bilincine vardıkça, çözüm; kendisini kulağımıza fısıldar. Biz yeter ki çelişkileri görmeyi becerelim. Ve hayal kurmayı unutmayalım. 'ütopyaların hedeflerini reddetmeyelim ama farklı araçları, yaşam gerçeğinde görüp ve formalize edelim.'(4) Gelecek göklerden inip bize gelmeyecek, biz onu oluşturup ona gideceğiz.

Günümüzde sınıf bilinci; yöresel ortak sorunlarla mücadele etmede, mahalle kültürüyle birleşerek, anti-kapitalist savaşımın günümüz versiyonuna yeni farklı boyutlar katabilir.

Dikili ve Çandarlı’lar olarak;

Biz, ilçemizin kamuya (belediye) ait toprakların imara açılmasına hayır diyoruz.

Biz, tarım arazilerinin imara açılmasına hayır diyoruz.

Biz, zeytin ağaçlarımızın kesilmesine hayır diyoruz.

Ve biz, bizimle bütün bu ‘hayır’ları söyleyen adayı seçip, onunla yola devam etmek istiyoruz.

Gelin doğa kavramından bizim ne algıladığımızı K.Marx’tan yapacağımız alıntıyla bitirelim.

'Ne bir toplum, ne bir ırk, ne de tüm çağdaş toplumların tamamı toprakların sahibidir. Onlar sadece kullanıcıları, sadece yararlanılacılarıdır ve birer aile babası gibi iyileştirerek onu gelecek nesillere bırakmak zorundadır'(5)

*************

  • Fikret  başkaya Başka bir uygarlık için manifesto-Yordam Kitap
  • K:Marx
  • K:Marx Kapital Cilt 3
  • Michael Lebowil 21 yüzyıl için sosyalizm
  • K.Marx
Yorumlar (0)
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 89
2. Fenerbahçe 34 81
3. Samsunspor 34 60
4. Beşiktaş 34 59
5. Başakşehir 34 54
6. Eyüpspor 35 50
7. Trabzonspor 34 47
8. Göztepe 34 47
9. Kasımpaşa 34 46
10. Konyaspor 34 46
11. Kayserispor 34 44
12. Antalyaspor 34 44
13. Gaziantep FK 34 43
14. Rizespor 34 43
15. Alanyaspor 34 39
16. Bodrum FK 34 36
17. Sivasspor 35 35
18. Hatayspor 34 23
19. A.Demirspor 34 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 37 83
2. Arsenal 37 71
3. Newcastle 37 66
4. Chelsea 37 66
5. Aston Villa 37 66
6. M.City 36 65
7. N. Forest 37 65
8. Brighton 37 58
9. Brentford 37 55
10. Fulham 37 54
11. Bournemouth 36 53
12. C.Palace 36 49
13. Everton 37 45
14. Wolves 36 41
15. West Ham United 37 40
16. M. United 37 39
17. Tottenham 37 38
18. Leicester City 37 25
19. Ipswich Town 37 22
20. Southampton 37 12
Takımlar O P
1. Barcelona 37 85
2. Real Madrid 37 81
3. Atletico Madrid 37 73
4. Athletic Bilbao 37 70
5. Villarreal 37 67
6. Real Betis 37 59
7. Celta Vigo 37 52
8. Rayo Vallecano 37 51
9. Osasuna 37 51
10. Mallorca 37 47
11. Real Sociedad 37 46
12. Valencia 37 45
13. Getafe 37 42
14. Alaves 37 41
15. Girona 37 41
16. Sevilla 37 41
17. Espanyol 37 39
18. Leganes 37 37
19. Las Palmas 37 32
20. Real Valladolid 37 16

Gelişmelerden Haberdar Olun

@