04.11.2023, 22:10

Dilediğini işle kötülük, meydan senindir(!)

Dilediğini işle kötülük, meydan senindir(!)  

“Gazze’yi boşaltın, Refah’tan geçin Mısır’a, çöle gidin.” diye dayatıyorsun.

Gitmeye razı olup yollara dökülenlerin üstüne ateş açıyorsun.

Ve bunu, aralarında anlaşıp seni destekleyen koca koca “çok uygar” ülkelerin, kan rengindeki ellerini kaldırarak verdikleri onaylarla ve hatta seni neredeyse ardından ittirmeleriyle yapıyorsun. 

“Terörist avlıyorum.” diye kendini temize çıkarabilmek için yıllar öncesinden tohumunu atıp büyüttüğün terör oluşumlarının terörünü, bugün bu uluslararası rızayı almak için kullanıyorsun. Kesinlikle işe yarıyor!

Aldığın onaya da güvenerek hastaneleri, ambulansları ve göç konvoylarını vuruyorsun, vuruyorsun. Terörist diye vurduklarının yarıdan çoğu çoluk çocuk… Terörist, terörünü gerçekleştirmiş, seni üstüne çekmiş, önüne çoluk çocuğu atmış ve kendini dehlizlere saklamış. Vurduklarının çoluk çocuk olduğunu biliyorsun, bile bile vuruyorsun. Seni vurup çocukların ardına gizlenen de biliyor çocukların vurulacağını… İkiniz de aynı mayadansınız, ikiniz de acımasız ve kötü… Çocuk hayatlarıyla kendinize güç devşirmeye çalışıyorsunuz.

Dünya kamuoyuna kendinizi haklı, diğerini acımasız göstermek için ikiniz de ekranlara oynuyorsunuz. Vuruyor, diğerinin üstüne atıyorsunuz. 

Ve aslında ikinizin de dini, “kafir ise öldür” diye emrediyor. 

Halklardan birinin yurdunu savunduğu, diğerinin işgali genişletmek için çalıştığı gerçeği, kutsal kitaplar ve emirleri araya girince netliğini kaybediyor, haklı haksız bulanıklaşıp görünmez oluyor. 

Yaklaşık üç bin yıllık bir kutsal kitap ile yaklaşık bin dörtyüz yıllık bir kutsal kitabın savaşı her şeyin üstüne çıkıyor. 

Dünya kamuoyunun aklı zaten karışık, daha da karışıyor. 

Senin terörist dediğin, birilerinin mücahit dediği o cihatçıların ilan etmek istedikleri şeriatı çoktan ilan etmiş olan ve biz bildik bileli şeriatla yönetilen bir ülke; şeriata veya laikliğe inanan Müslümanların hacı olmak için gittikleri kocaman bir ülke, höt dese sana, seni mutlak sallayacak ülke; ambulans konvoyları vurulurken düğün bayram yapıyor. Bir ay mı sürecekmiş, bir yıl mı ne…  Durmadan havai fişekler atıyorlar. işte onların havai fişekleriyle senin bombaların göğün karanlığında birbirine karışıyor. 

Seni üstüne çeken ve çocukları kendilerine canlı kalkan yapan teröristlerin bu kasıtlı aymaz acımasızlığı, senin canlı kalkan iplemeyen küstah acımasızlığınla karışıyor. 

Sana, uçakların, gemilerin, tankların için yakıt gönderen ve böylelikle yaptıklarına destek veren ismi lazım değil kişilerin bu hizmetleri, sana karşı mitingler düzenleyip kükrüyormuş ve diş gösteriyormuş gibi yaparak “Katil!” diye bağıran özbeöz kendi sesleriyle karışıyor.

Filistin’in haklı davası, şeriat çığlıklarının içinde kalakalıyor, haklılık haksızlık birbirine karışıyor. 

Her şey birbirine karışıyor.

Sonra az ötede, Ekrem’in sesi Özgür’ün sesine, Özgür’ün sesi Kemal’in sesine karışıyor. Öyle bağrışıyorlar ki Gazze’den çıkmaya çalışan çoluk çocuğun çığlıklarını duymaları olanaksız. Peşpeşe tutuklanan gazetecilerin gönlü kırık seslerini, salıverilen katillerin neşeli şen seslerini de duymuyorlar. Duyacak halleri yok. Zaten ne zaman aşırı önem arzeden birtakım olaylar olsa, onlar o sıra yine birbirleriyle didişip birbirlerinin kuyusunu kazıyor ve birbirlerine bağrışıyorlardır. Bir zaman sonra duyup görebilir halde olurlar, ancak atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Görmeleri artık hiçbir işe yaramayacaktır. Görmek duymak istemedikleri için değil asla, hep kendileriyle meşgul oldukları için, hiçbir kötülüğü vaktinde görüp durdurmaya yeltendikleri görülmemiştir. Yirmi yıldır bizim buralarda bu işler böyledir. 

Ha bu arada, olup bitenleri duymak zorunda kalmasın, duyup da yanlışlıkla ağzından bir şey kaçırmasın, kaçırıp da ekonomik ilişkileri tehlikeye sokmasın diye, uzun tetkikler gibi, ameliyat gibi sağlık işlerini böyle yangın zamanlarına saklayanlar bile çıkar bizim buralardan. 10 Kasımlarda, 23 Nisanlarda, 29 Ekimlerde hasta olanlar gibi… 

Yani demem o ki… Yolun açık, destekleyenin çok, çıkışsız yerlerde önüne yol döşeyenin çok, “Dur!” diye elini tutanın yok. Eh, dilediğince at oynatırsın elbet! Hastane de vurursun, kilise de vurursun, cami de vurursun, okul da vurursun, göç konvoyları da vurursun! 

Bizler  görürüz yaptıklarını bir tek. Ancak bizim gücümüz de -asla bir araya gelmeyeceğimiz için, birbirimizin burnunu kırmakla uğraşacağımız için, kendrimizden başka kimseleri beğenmeyeceğimiz için, yani birlik olamayacağımız için- ne yazık ki yetmez sana. 

Gücümüz yetmeye yetmeye izlemek yaptıklarını senin, çok ağır gelir narin bünyelerimize, delirir ya da delirmelik oluruz. Delirmeyelim diye, artık seni izlemekten vazgeçeriz. Kitap okumaya, film izlemeye çekilir, gezmeye gider, yürüyüşe çıkar, dost sohbetlerine koşar, kafamızı dağıtmak için illaki bir şeylerin peşine düşer, yani sığınaklarımıza kaçarız.   

Kaçmıyorsak, gidip mitinglerde bir iki bağırırır, sana olan öfkemizi yatıştırırız. 

Böylelikle bizler de yolundan çekilmiş oluruz ve meydanı hep birlikte ve tamamen sana terk ederiz.

Dilediğini işle kötülük!   

Buyur, meydan senindir!

Yorumlar (1)
Alev Subaşı 1 ay önce
Harese Arapça eski bir kelimedir. bildiğin hırs, haris, ihtisar, muhteris sözleri buradan türemiştir.
Develere çöl hayvanlarıdır. Yemeden içmeden, aç susuz çölde kalabilirler. Develerin çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparıp çiğnemeye başlarlar. keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer .Bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir.

Ortadoğu'da tarih boyunca olan budur. Birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. kendi kanının tadından sarhoş olurlar ..
Yazınızda sıkça kullandığınız en isabetli kelime ile açıklayacak olursam" Karmaşık " dır bu coğrafya .Aklımızın alamayacağı kadar karmaşık !
Kaleminize Sağlık
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Fenerbahçe 15 40
2. Galatasaray 15 40
3. Kayserispor 15 29
4. Trabzonspor 15 26
5. Beşiktaş 15 26
6. A.Demirspor 15 23
7. Antalyaspor 15 23
8. Rizespor 15 22
9. Kasımpasa 15 21
10. Hatayspor 15 18
11. Ankaragücü 15 18
12. Sivasspor 15 18
13. Karagümrük 15 17
14. Başakşehir 15 15
15. Gaziantep FK 15 15
16. Konyaspor 15 14
17. Samsunspor 15 14
18. Alanyaspor 15 14
19. Pendikspor 15 13
20. İstanbulspor 15 8
Takımlar O P
1. Eyüpspor 15 39
2. Kocaelispor 15 32
3. Göztepe 15 29
4. Bandırmaspor 15 26
5. Sakaryaspor 15 26
6. Bodrumspor 15 25
7. Gençlerbirliği 15 24
8. Ahlatçı Çorum FK 15 23
9. Keçiörengücü 15 19
10. Manisa FK 15 18
11. Erzurumspor 15 18
12. Ümraniye 15 18
13. Boluspor 15 17
14. Adanaspor 15 16
15. Şanlıurfaspor 15 14
16. Pendikspor 0 0
17. Tuzlaspor 15 13
18. Giresunspor 15 9
19. Altay 15 6
Takımlar O P
1. Liverpool 16 37
2. Arsenal 16 36
3. Aston Villa 16 35
4. M.City 16 33
5. Tottenham 16 30
6. M. United 16 27
7. Newcastle 16 26
8. Brighton 16 26
9. West Ham United 16 24
10. Fulham 16 21
11. Brentford 16 19
12. Chelsea 16 19
13. Wolves 16 19
14. Bournemouth 16 19
15. Crystal Palace 16 16
16. Nottingham Forest 16 14
17. Everton 16 13
18. Luton Town 16 9
19. Burnley 16 8
20. Sheffield United 16 8
Takımlar O P
1. Girona 16 41
2. Real Madrid 16 39
3. Atletico Madrid 15 34
4. Barcelona 16 34
5. Real Sociedad 16 29
6. Athletic Bilbao 15 28
7. Real Betis 16 26
8. Las Palmas 16 24
9. Getafe 16 22
10. Valencia 16 19
11. Rayo Vallecano 15 19
12. Deportivo Alaves 16 16
13. Villarreal 16 16
14. Osasuna 16 16
15. Mallorca 16 14
16. Sevilla 15 13
17. Cadiz 16 13
18. Celta Vigo 15 9
19. Granada 15 7
20. Almeria 16 4

Gelişmelerden Haberdar Olun

@