04.03.2023, 11:17

Demokrasilerde Rastlanmayan Şeyler

Kılcal damarlarına kadar dışkıya batmış bir bedene şişeler dolusu temiz kan vermek gibi bir şey mi yoksa, merkezine Kemal Kılıçdaroğlu’nu koyduğumuz naif hayal? Öyle ya, memleket dediğimiz beden bunu kaldırabilir mi, yoksa tiryakinin sigarayı bıraktığında kalp krizi geçirip ölmesi gibi, o da kriz geçirip ölür mü diye hiç düşünmedik ki biz.

Bunları yazarken ciğerlerim sızlıyor.

Dün gördüğümüz şeylerden sonra başımıza dank eden o ki; burası Norveç değil, Türkiye ve Türkiye bu denli düzgün birisi tarafından yönetilmeye hazır da layık da görülmüyor.

Anlaşılan o ki kimileri, ülkemizdeki kan değişiminin, aşırı kirli bedene, aşırı temiz olmayan kan verilerek yapılabileceğine inanıyor. Bedenin kirleri ancak, birkaç kademe daha az kirli kanla yer değiştirmeyi kaldırabilecek. Çeteler etrafta yine salınsın, mafya yine vatan millet diye milletin anasını ağlatsın, rüşvet yerinde duragosun, yarım inşaat mezarlar yapıladursun…

Ciğerlerim…

Bir siyasi parti lideri parti disiplininden bihaber olabilir mi? Olamaz ki.

Düşünüp duruyorum. Masanın adayı Sayın Akşener olmuş olsa ve masadan bir kişi, Akşener olmaz, şu ve şu olmalı diye İyi Parti içinden bir veya iki kişiyi işaret etse ve onları, “Millet sizi çağırıyor!” diye kışkırtsa, Sayın Akşener ne yapardı acaba? Bunu gerçekten bilmek isterdim. Üstelik o iki kişi de çok çok önemli görevlerin başında olan kişiler olsalar ve o görevlerden ayrılmaları mümkün olmasa…

Devam edelim. Altılı masadaki o itirazcı bir kişi, kendi partisi tarafından seçilip gönderilmiş ve masadan beş kişinin de onayını almış Sayın Akşener’i -niyetini çok iyi bilmesine rağmen- çok hırslı olmakla suçlasa; Akşener’e hakarete varan ağır sözler etse; “Sen git, üyelerinden ikisini gönder.” diye dayatması yetmiyormuş gibi, Sayın Akşener’i ve diğerlerini “Bana aday dayatıyorlar.” diyerek suçlasa ve böylelikle kendi dayatmasını görünmez kılmaya çalışsa… Yine de kabul görmeyince küsüp masayı devirse ve devirirken de Sayın Akşener’e ağır ağır sözler söylese… Samimi olarak merak ediyorum. Sayın Akşener, o masanın ortak adayı ve o partinin genel başkanı olarak gerçekten ne düşünürdü?

Bu akıldışı tavrı anlamak mümkün değil. Gerçekten değil. Çünkü bunlar demokrasilerde rastlanmayan şeyler.

Bir de şu “millet istiyor” meselesi önemli. Sayın Akşener ve ülküdaşları isteyince “millet istiyor” oluyor, çünkü millet sadece onlar. Onların dışında kimse milletten değil, hepimiz gavuruz tabii. Böyle çarpık bir bakış nasıl olabilir, ben bunu da gerçekten anlayamıyorum.

Akşener’in aday aday diye tutturduğu iki beyefendinin, partileri tarafından aday gösterilmedikleri halde, sırf Akşener öyle istiyor diye her ankete alınmaları zaten başlı başına bir sorun. Adını koyacak olur isek, Akşener’in bu yaptığına, CHP’ye karşı darbe kalkışması denir. Ki orada durmak gerekir. Allame-i cihan da olsanız orada durmanız gerekir. Ama Sayın Akşener asla durmuyor.

Gelelim yine “millet istiyor” mevzusuna. Millet, sizler kimi işaret eder ve kimi parlatırsanız onu ister. Ancak aynı millet, kendi partisine darbe yapmaya çalışan adayı istemez. Kendi genel başkanı yerine başka partinin genel başkanının istekleri doğrultusunda hareket edenleri de aday olarak görmek istemez. Siz aday yapsanız bile seçmez, artık seçmez. Çünkü o beyefendilerin pırıltıları, parti disiplini dışına çıktıkları ve sizlere uyarak kendi partilerine darbe yapmaya kalkıştıkları anda söner.

Sayın Akşener dünkü davranışıyla, kendisinin olduğu kadar Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu’nun da puanlarını düşürmüştür. Millet Brutusları sevmez ve affetmez.  Sizin millet bulmadıklarınız sevmez, yani, ben, o, öteki, beriki, kısacası BİZ.

Dünkü o ağır sözlerden sonra yapıcı olmaya çalışmanın bir anlamı kalmadı. Belki kırıcı olarak daha iyi anlaşabileceğizdir. O yüzden sakınmadan yazıyorum:

Bu ayak oyunlarının devamı da vardır sanıyorum. Mesela şöyle bir şey bekleniyor olabilir: Sırf Meral Akşener gitmesin, geri dönsün aman diye yüz otuz dört CHP milletvekili ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sizin üzülmenize daha fazla dayanamayıp -bu arada sizin kendilerini ne kadar üzdüğünüzü, kırdığınızı çoktaaan unutmuş olarak- hep birlikte diz çökecek, yalvar yakar olacak, aman biz ettik siz etmeyin diyecek ve istediğiniz adayı size verecekler. Böylelikle her şey tamam olacak. Sonra da bizler o adayı seçeceğiz öyle mi?

Olabilir mi?

Beş birden büyüktür. Demokrasilerde çoğunluğun istediği olur. Buna da dayatma denmez, demokrasi denir. Sizlerin demokrasiden anladığınız bu değilse acaba nedir, nasıl bir şeydir?

İnsan dahasını da merak ediyor. Böyle yıldırıcı bir şekilde yüklenerek altı kişiden sadece sizin istediğiniz adayı ortak aday olarak çıkartamaz iseniz daha neler olacak acaba?

Bu hırs şahsen beni korkuttu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu istememe sebebiniz nedir?

Kılıçdaroğlu’nun, dürüst, ahlaklı, namuslu, güvenilir, özverili ve adil olması mıdır?

Vatanımızı kalkındırmaya ant içmiş olması mıdır?

Adaleti getireceğine söz vermiş olması mıdır?

Demokrasiyi yerleştireceğini, sosyal devlet modeli oluşturacağını söylemiş olması mıdır?

Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini garanti etmiş olması mıdır?

Yoksa, yıllardır bu ülkeden çaldıklarını beşli çeteden geri alacağını söylemiş olması mıdır?

Elinize bir plan verilmiş de o planda Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı yokmuş gibi bir şeyden dolayı mıdır?

Nedir sahiden? Hangisidir?

Peki dayattığınız kişiyi yine de aday yaptıramazsanız ve Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu’nda ısrar ederse ki edecektir, sırada ne var? CHP’li Belediye Başkanlarını istifa ettirip İyi Parti’ye almak ve partinizin adayı olarak çıkarmak mı? Ankara’yı ve İstanbul’u kayyumlara teslim etmek ve güvenilirliklerinizi hepten öldürmek mi?

Daha da olmadı bir suikastçı tutup Kemal Kılıçdaroğlu’nu vurdurtmak mı?

Sizin vatanı sevmeniz, düşünmeniz hep böyle sorunlu mu olacak?  

Her kelimeyi yazarken kılı kırk yardım da yazdım bugüne kadar her ne yazdımsa. Sadece yapıcı olmayı hedefledim. Ancak az önce de dediğim gibi, dünkü yıkıcılıktan sonra, acaba yapıcı olmaktan uzaklaştım mı diye hiç düşünmedim artık.

O yüzden dümdüz soracağım:

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan vazgeçmez ise bu millet ki vazgeçmeyecektir, onu öldürtecek misiniz? 

Bunu da yapar mısınız?

Yapmayın! Bir yerde durun artık. Yeni bir kardeş kavgasına sebep olmayın.

Tamam İsveç, Norveç değiliz ama kovboylar döneminin Teksas’ı da değiliz.

Ve aksak gedik de olsa halen demokrasi ile yönetiliyoruz.

Yorumlar (2)
Oktay Kip 1 yıl önce
Bu topraklar yüzyıllardır ya devlet başa ya kuzgun leşe düsturuyla yönetildi. O devlet ku her zaman sahibinindi. Tanrının inayeti ve icazetiyle bahşedilen bu erk kata "ötekine" teslim edilemez. Öteki çarkın içinde dahi olsa ötekidir. Bütün hikaye avcıların aslanları vurması üzerinedir.
Alev Subaşı 1 yıl önce
Son zamanlarda depremde geliştirdiği güçlü refleks ve hizalanmama tercihi ile göz dolduran Kılıçdaroğlu epeydir planlı olarak üretilen " iyi adam ama seçilemez " algısını hepten boşa çıkardı.
Algı idi çünkü toplama yapacak kadar matematik bilen herkes Kılıçdaroğlu ' nun seçilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyebilir.
Akşener ' in Kılıçdaroğlu ismine karşı çıkması seçilemeyecek olması kaygısı değildir .Aksine bu kaygının sebebi Kıkıçdaroğlu' nun seçileceğinin artık neredeyse kesinleşmesidir.
Akşener zaferle sonuçlanma olasılığı yüksek bu seçim sonrası tamamen pragmatik olarak kendinin ve partisinin konumunu hayal etti ve bunu beğenmedi .
Sözüm ona Cumhurbaşkanı adayı olmayarak " yüce gönüllülük " etti. Cumhurbaşkanı adayının masanın en yüksek oy oranına sahip partinin genel başkanı olacağı asla sürpriz değilken bu isime şu gerekçe ile itiraz etti .
Cumhurbaşkanı adayı CHP den olabilir buna tamam diyebilirim ama kim olacağına ben karar veririm !! Bu kararın İmamoğlu ve Yavaş olmasındaki ısrarı ise seçimden sonra kurulacak olan " Yeni Türkiye " de kantarın topuzunun sağ tarafta olma arzusudur .
Bu saatten sonra yapılacak hiçbir açıklama Akşener ' in bu tutumunu aklamaya yetmeyecektir .Bu taşınması çok zor bir vebaldir ve eminim dünya siyasi tarihinde ilk defa bizler bir siyasi partinin tarihle restleşmesine tanıklık etmiş olacağız.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@