14.10.2022, 10:12

CHP’nin ateşle imtihanı

Ulusal Kurtuluş savaşının Onbaşı rütbeli kahramanlarından yazar Halide Edip Adıvar “Türkün Ateşle İmtihanı” kitabında 1918’den 1923 sonlarına kadar olan dönemi, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında yaşananları birinci elden, yaşadıklarıyla anlatıyor. ‘Anlatacaklarım basit şeylerdir’ diye başlar romanında ki anılarına Halide Edip ilerleyen sayfalarda hiç de “basit” olmayan kurtuluştan kuruluşa bir Ümmet’ten, bir Ulus’un doğuşunun öyküsünü anlatır. Türkün ateşle imtihanı savaş alanlarında bitmiştir ama bir imtihan daha vardır çağdaşlaşma ve medeni ülkeler arasında yer alma savaşı.

Bu savaşta Atatürkçü Düşünce Sistemine göre oluşturulan devrimler, yasalarla yürürlüğe girerken, Osmanlının şeriat düzenine bir tepki olarak ortaya konulmuş, kul kimliği vatandaşa, ümmet kimliği millete, padişah cumhurbaşkanına, saltanat Cumhuriyet’e dönüştürülmüştür. Bu dönüşümü sağlayan ve Atatürk devrimlerini oluşturan yasalar 1920-1938 yılları arasında bir bölümü özel yasalar, bir bölümü de diğer yasaların içeresinde çeşitli maddeler olarak yürürlüğe girmiş ve bugün bu devrim yasaları Anayasanın 174'ncü maddesi ile koruma altına alınmıştır.

Ancak kurtuluştan kuruluşa kadar geçen süreçte dâhil olmak üzere günümüze kadar gelen süreçte Atatürk’ün ortaya koyduğu devrimler ve diğer cumhuriyet kazanımları başta siyasilerin ve onların güdümünde ki dinci çevrelerin hedefi olmuştur. Menderes’in, “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz” diyerek başlattığı dini siyasete alet etmesi, Demirel, Erbakan, Çiller, Özal tarafından da kullanılmış bu söylemler seçimlerde oya devşirilmeye çalışılmıştır. 2002 yılında iktidara gelen laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu anayasa mahkemesi kararı ile onaylanan akp nin 20 yıllık iktidarı sürecinde hız kazanan faaliyetler bazı yasalarda yapılan değişikliklerle eyleme dönüşmüş, laik cumhuriyeti din devletine dönüştürmeye ve karşı devrim yolunda taşlar döşenmeye başlamıştır.

Karşı Devrime giden yolda sol parti liderleri Devrim yasalarına sahip çıkmaya çalışırken bazı konularda sağ parti liderlerinin kullandığı sözleri örnek alırcasına dini söylemlerden de geri kalmamışlardır. “Laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyorum. Din alanında özgürlükleri daha da genişletmek gerekir”, “türbanı biz çözeriz” sözlerini söyleyen CHP nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, devrim yasalarına aykırı olarak çıkarılan yasalarla eğitim ve din adamlarının kılık kıyafeti ile kamu personelinin kılık ve kıyafetlerinin dinsel mesaj taşımasına yeteri kadar tepki vermezken “Diyanet Akademisi Kurulması” yasasına onay vermiştir. Ve de son olarak “Kadınların Yürüttükleri Mesleğin İcrası Kapsamındaki Kılık ve Kıyafeti Giymek Dışında Herhangi Bir Zorlamaya Tabi Tutulamaması Hakkında Kanun Teklifi” ile ortaya çıkmıştır.

Bu yazıda buraya kadar okuduklarınızla sadede gel dediğinizi hissediyorum haklısınız ama unutmayınız ki “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür/İnsan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır. Unuttuklarımızı bir nebze olsun hatırladıktan sonra bu yazının konusu ile ilgili değerlendirmelere geçelim.

Karşı devrimcilerin ateşine odun taşıyan ve karşı devrim ateşini körükleyen bu yasa teklifi ile Kılıçdaroğlu’nun bazı şeyler yürek ister deyip helalleşme adımı sürecinde ortaya attığı bir siyasal manevra olarak açıklansa da ‘türbanı biz çözeriz’ sözünün eylemsel adımıdır.

Bu adım CHP'nin Devrim yasaları karşısında “Ateşle İmtihanıdır.” İstiklal savaşında ki ateşle imtihanı kazanaların yaktığı yeni devrim ateşini söndürecek, karşı devrim ateşini alevlendirecek bu kanun teklifinin CHP'nin kurullarında ne kadar görüşüldüğü, onay verilip verilmediği açıklığa kavuşmamışken, yasa teklifi tam olarak tartışılıp getirisi ve götürüsü hesaplanmadan yasa teklifi haline getirilmesinin gerekçesi belli değilken yasa teklifin gerekçesi ise türban sorununu biz çözeriz anlayışının ürünüdür.

“Kadının kıyafeti başta; bireylerin yaşam tarzı, inancı ve etnik aidiyeti siyasetin konusu olmamalıdır. Geçmişte yaşanmış bazı baskıcı uygulamalar toplumsal hafızamızda olumsuz izler bırakmış, ayrıca siyaseten istismar aracı olagelmiştir. Yakın geçmişimizde üniversite öğrencilerinin başörtüsüyle eğitim hakkı engellenmiş, kamuda kadınların başörtülü çalışmasına izin verilmemiştir. Benzer engellemelerin ve yasaklamaların bir daha yaşanmaması için her türlü önlemi almak Parlamentonun ve kamu idaresinin görevidir. Genelge, talimat, yönetmelik ya da diğer idari düzenlemeler ve hiyerarşik amirlerinin emirleriyle kadının ne giyeceğine ya da giymeyeceğine yönelik yapılmış zorlamalara son vermek ve kadının kıyafet seçme özgürlüğünü kanuni güvence altına almak için bu teklif hazırlanmıştır.” Teklif ile kadınlarımızın Anayasa ile güvence altına alınan kişisel ve mesleki kıyafet özgürlüklerinin korunması öngörülmektedir.”

Siyasal bir simge olarak kullanılan bağlantı şekli ve rengi ile tarikat ve cemaatlerin simgesi olan Türban bu gerekçe ile başörtüsüne indirgenmekte ve var olan serbestiye yasal özgürlük vermektedir.

Bu gerekçeye uygun olarak hazırlanan yasa metni ise anayasanın temel hak ve özgürlüklerini içeren maddeleri ve devrim kanunlarıyla uyumu açısından ne derece uyumludur?

“Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.”

Bu yasa teklifi anayasa maddeleri incelendiğinde;

*Anayasanın Siyasi Partilerle ilgili 78nci madde anayasal düzene esas faaliyetler dışına çıkılmayacağı, 84ncü madde Atatürk İlke ve İnkılaplarının Korunması devrim kanunları hükümlerine aykırı amaç güdemezler ve faaliyette bulunamazlar ve 87nci Din ve Dince Kutsal Sayılan Şeyleri İstismar Yasağı maddelerine aykırıdır.

*Din ve vicdan özgürlüğü anayasal güvence altındayken anayasanın girişine, din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddesine ve cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırıdır.

* Anayasanın 174ncü maddesi Devrim Yasalarının korunması hükmüne aykırıdır.

Toplumsal ve siyasal açıdan incelendiğinde;

* Komşumuz İran’da şeri bir rejime karşı kadınların başörtüsü takma üzerinden özgürlük mücadelesi verirken ve mollaların diktasına onlarca ölümle karşı çıkarken laik bir ülke olan Türkiye de şeri hükümlere yönelik bir yasa teklifi gaflet ve delalettir.

*Karşı devrimci güçlerin eline bir koz olarak verilmiştir ve anayasal değişiklikle din devletine bir adım daha yaklaşacak güce kavuşabileceklerdir.

*Karşıdevrim yıllardır laik cumhuriyeti din devletine dönüştürmeye çabalarken, din ve vicdan özgürlüğü zaten anayasal güvence altındayken ‘türbana özgürlük’ gerekçesiyle yasa çıkarmak kamuda her türlü siyasal giyeceği yasalaştırırken toplumda ötekileştirmeye hız verecektir.

* Bu yasanın ardından Devrim Yasaları kadükleştiği için yürürlükten kaldırılması, hukuk, eğitim, sosyal yaşam alanlarında yeni dinsel teklifler, tarikat ve cemaatlere de yasal güvence sağlanması gündeme getirilebileceğini de unutmamak gerekir.

*Millet İttifakının 6’lı masadaki üç siyasal İslamcı ortağı hoşnut etmeye dönük bir adım olarak değerlendirilse de bu adım ateşe körükle gitmenin bir adımıdır.

*1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri, Kemalist devrimin ürünüdür. CHP hükümetinin içindeki bazı siyasetçilerin yönlendirilmesiyle köy enstitülerinin statüleri değiştirilmiş ve netice de bu süreç DP iktidarı zamanında köy enstitüleri kapatılmıştır. Bu süreç incelenmeli ve ders çıkarılmalıdır.

Atatürk’ün "Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, Müritler, meczuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır.” Sözünü hatırlatarak, “Sevgili halkım, bu zor ama zor olduğu kadar da hakiki olan yolculukta sizi de yanımda görmek istiyorum. Benimle misiniz, değil misiniz?” diye soran CHP liderine cevabım “herkes kendi yoluna benim yolum Atatürk’ün devrim yasaları önderliğinde çizdiği laik, demokratik cumhuriyet yoludur. Dikkat edin Ateşle İmtihanınız da ateş bacayı sarmasın ve sizi de Türkiye Cumhuriyeti Devletini de yakmasındır."

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@