02.12.2023, 10:34

Bir konu iki başlık!..

‘Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’

***

Diyalektik düşünmenin temel yasalarından birisi ‘her şey birbirine bağlıdır’ der. Dünyada ve ülkemizde yaşanan her ekonomik, politik, askeri olay da birbirinden bağımsız düşünülemez. Yaşananlara diyalektik düşünce tarzıyla bakarsak yaşananların gerçek özünü kavramış oluruz. 

Ekonomik krizler, yoksulluklar, savaşlar, mülteci akınları, iş ve kadın cinayetleri, doğal afetler, doğa ve çevre katliamları ve buna benzer olgular hep birbirine bağlıdır. Yönetenlerin yani siyasal iktidarların tercihleri sonucu ortaya çıkarlar. Sözün özü ‘kader, fıtrat, alın yazısı’ değillerdir. Doğru yöntemler ve tercihler uygulandığında engellenebilirler. 

20 Kasım ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ idi. Sermayenin egemen olduğu dünyada ve ülkemizde çocuk haklarından bahsedilebilir mi? Tek kelime ile ‘Hayır!’ 

Sömürü sistemine dayalı vahşi kapitalist sistemle yönetilen dünyada ve ülkemizde çocukların durumu nasıl? UNİCEF raporlarına göre; dünyada 333 milyon çocuk aşırı yoksulluğun pençesinde yaşıyor. Rapora göre; 2013’de  %54.8 olan bu oran 2022 yılında %71.1 oranına yükselmiş.Yine bu rapora göre 333 milyon çocuk günde 2.15 ABD dolarından daha az bir gelirle yaşamını sürdürüyor. Diğer bir deyişle dünyada her 6 çocuktan 1’i aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. 

TTB (Türk Tabipleri Birliği) raporlarına göre ise; ‘Dünya çocuklarının % 30’u (600 milyon) açlık, yoksulluk, eğitimsizlik, sağlıksızlık ve ölüm’riski altında yaşıyor. 

Türkiye’de de çocuklar; açlık, yoksulluk, eğitimsizlik, istismar ve ölüm riski altında yaşıyorlar. TÜİK, İHD ve FİSA Çocuk Hakları Merkezi raporlarına göre; çocukların et, tavuk, balık tüketme oranı %12.7. Düşük gelirli yoksul ailelerin %34.6’sı ise çocuklarının okul masraflarını karşılayamıyor. 866 bin kız çocuğu örgün eğitimde yer almıyor. Son 20 yılda ailesinin bütçesine katkı sağlamak için çalışmak zorunda kalan 903 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Cinsel suç mağduru çocuk sayısı 9 yılda %187 oranında arttı. Her 3 çocuktan 1’i okula aç gidiyor. Yoksul aileleler beslenme çantasına kuru ekmek koymak zorunda kalıyor. Okullarada her öğrenciye hergün bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi gerekirken MEB bütçesi ÇEDES benzeri projelerle eğitimin bilimsel, nitelikli, laiklik ilkesini ortadan kaldıran kaynaklara aktarılıyor. 

Bu tabloya göre okullarında, evlerinde, parklarda, oyun alanlarında olması gereken çocuklar; fabrikalarda, atölyelerde, sanayi çarşılarında çalışmak zorunda kalıyorlar ya da suç işlemeye zorlanarak karakollarda bulunuyorlar. 

Bir başka yakıcı sorun ise ‘Asgari Ücret’. Her yıl Aralık ayının başlarında hükümet, işveren sendikası ve işçileri temsilen Türk-İş ‘Asgari Ücret’ görüşmelerine başlıyor. Bilindiği üzere Asgari Ücret ülkemizde, çalışanlar arasında nerede ise genel bir ücret haline geldi. Çalışanların %70’ine yakını asgari ücret veya biraz üzerindeki bir ücretle çalışıyor. Asgari ücret şuan 11.402 TL, Türk-İş’in Kasım ayı araştırmasına göre ise açlık sınırı 14 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 45 bin lirayı aştı (4 kişil bir aileye göre).  

İşçiler, emekçiler açlık ve yoksulluk içinde inlerken, kredi kartları borçları altında debelenirken, patronlar kârlarına kâr katıyorlar. Açıklanan verilere göre bankaların, büyük şirket patronlarının kârları %400-500 artmış.  

Sermaye sever Tek Adam İktidarı, Eylül ayı başında OVP’nı (Orta Vadeli Plan) açıkladı. Bu plana göre; asgari ücret, genel ücret, emekli aylıkları, gerçek enflasyona göre değil, TÜİK’in belirlediği tahmini enflasyon rakamına göre belirlenecek. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeklerden çok uzak olduğu biliniyor. TÜİK, enflasyon rakamlarını neye göre belirlediğini sayfasında açıklamıyor. Bağımsız ekonomi kuruluşları enflasyonun %130’ları aştığını söylerken TÜİK, Merkez Bankası’nın tahminin bile altında enflasyon belirlemesi yapabiliyor. Merkez Bankası enflasyon belirleme tahminin şimdiye kadar hiç tutmadığı da dikkate alınırsa TÜİK’in tahmininin ne olacağı da açığa çıkar.  

Türk-İş ise ne yapıyor?  Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalat ‘Asgari Ücret Komisyonunda 5 kişilik Türk-İş heyetinde bu yıl faklı mesleklerden asgari ücretli 4 işçi yer alacak’ diye açıklamada bulundu. Sorun Asgari Ücret Komisyonu’na katılacak işçi sayısında değil, sistemin kendisinde yatıyor. Asgari Ücret’i her yıl hükümet ve işveren sendikaları belirliyor. Son sözü işçiler, çalışanlar değil, hep onlar söylüyor. İşveren sendikasının temsilcileri asgari ücretin 400 Doları geçmemesi gerektini açıkladılar. Dolar’ın 30 TL olacağını varsayarsak bu 12 bin TL seviyelerine denk geliyor. Açlık sınırının Kasım ayında 14 bin, yoksulluk sınırının 45 bin TL olduğu gerçeği ortada dururken ekonomik krizin bütün yükünün işçi ve emekçilere kesileceğini gösteriyor. 

Tek Adam İktidarının temsilcileri ve Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun artmasının tek nedeninin çalışanların ücretlerinin artmasında olduğunu açıkladılar.  Bunun için emekçilerin gelirlerinin azaltılması gerekiyormuş. Böyle olursa enflasyon düşecekmiş. Halka yalan söylüyorlar. Enflasyonun artmasının nedeni; emekçilerin gelirlerinin artması değil, üretimin artmaması, ülkenin dışarıya bağımlı hale getirilmesi, yüksek faizlerle yabancı tefecilere borçlanılarak bir avuç azınlığın ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyerek zevki sefa içinde yaşamasıdır. 

Bu çarpık gidişe son verecek olan da işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin ortak birleşik mücadelesidir. Sendikalar, meslek odaları, emek ve demokrasi platformları açlık sınırında değil, yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanacak bir asgari ücret, az kazanandan az, çok kazananadan çok, vergide adalet ve demokratik haklar ile özgürlükler için birleşirlerse, mücadele ederlerse bu kötü gidişe son verebilirler. 

Bitirirken; Hatay halkının seçtiği milletvekili Can Atalay Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali var’ kararına rağmen hala serbest bırakılmadı. AHİM’in defalarca ‘siyasi karar verildi. Hak ihlali var’ kararlarına rağmen Selahhaddin Demirtaş, Osman Kavala hala serbet bırakılmadılar. Gezi Tutsakları, gazeteciler, avukatlar, siyasetçiler, belediye başkanları haksız ve hukuksuz bir sebeple cezaevinde tutuluyorlar.  

Buna karşın; Hizbullahçılar, İŞİD artıkları, Hrant Dink’in katili Ogün Samast, suç örgütü liderleri, mafya babaları serbest bırakılabiliyor. Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu, barış elçisi Tahir Elçi, Sinan Ateş’in gerçek katilleri veya arkasındaki güçler ise bir türlü yakalanmıyor. 

Adaleti aramaya halâ devam ediyoruz. Buluncaya kadar da devam edeceğiz! 

Yorumlar (1)
Necati Uygur 2 yıl önce
Kalemine yüreğine sağlık
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@