12.08.2019, 10:34

Bergama Kaymakamları

1980’de Bergamalı oldum ben. Doğasına, insanına olan sevgim taa o günlerden…

Nikâh şahidimin cumhuriyet savcı yardımcısı olması nedeniyle kaymakam beyi de yakından tanıma olanağı elde etmiştim. İzin, rapor gibi konularda hep yardımlarını gördüm.

 A.Hami Arıtürk’ten sonra sırasıyla Bergama’ya Mustafa Kazak, Osman Badranlı, Oğuz Berberoğlu, Temel Koçaklar, Ali Şanlıer, Hüseyin Eren, Ahmet Ertan Yücel, Uğur Kolsuz, Osman Nuri Canatan ve son olarak da Mahmut Kaşıkçı geldi kaymakam olarak.

Bildiğim kadarıyla Bergamalıların hiçbir kaymakamla sorunu olmadı.

Eurogold’a karşı verilen mücadelede de aktivistlere herhangi bir zarar verilmediyse bu o dönemde görev yapan kaymakamların barışçı tutumundan kaynaklandı. Polisle vatandaş karşı karşıya geldiyse de hiç şiddet yaşanmadı.

Sayın Arıtürk ve Ali Şanlıer’den sonra gelen kaymakamların her biriyle dostane ilişkilerim oldu. Bürokrat- vatandaş olarak değil de hep abi- kardeş olarak sürdü dostluğumuz onlarla. Hiç unutamadığım bir anımı ise Ali Şanlıer döneminde yaşadım.

İzmir’de öğretmenlik yapmaktayım. Teneffüste arkadaşlarla birlikte bahçede çay içmekteyiz. Bir telefon: “ Recai Bey, müsaitseniz kaymakam bey sizinle konuşmak istiyor.”

“ Recai Bey, ben Bergama Kaymakamı Ali Şanlıer. Panzeri kaldırdık efendim, bilginiz olsun. “

Ne diyeceğimi bilemez oldum. Şaştım, heyecanlandım, mutlu oldum.

Neden mi?

O günlerde Bergama’da yayımlanan Kuzey Ege gazetesinde yazılarım yayımlanmakta haftada üç gün. Eğitim, bilim, siyaset ve edebiyat konulu yazılar yazmaktayım. Kaymakamlık binasının önüne konulan panzerin Bergama’nın kültürel dokusuyla uyuşmadığını ve derhal kaldırılması gerektiğini dillendirmiştim.  Gazeteyi okuyan Ticaret Odası Başkanının kaymakam beye bilgi vermesi, yazımın doğruyu yansıttığını söylemesi üzerine Ali Şanlıer de yazımı okuyor ve panzeri kaldırıyor, sonra da bana bilgi verme inceliğini gösteriyordu.

Çok özlüyorum doğrusu onu.

İlk kütüphanemizi 19 Ekim 2002’de onunla açmıştık. Bana ve konuklarıma yaptığı incelikleri anlatamam. Manisa’da vali yardımcısı olduğu günlerde de gösterdi o inceliklerini…  Buz gibi bir havada Koldere’de 15. Kütüphanemizi açmaktayız.  Törende edebiyatçı dostlarımız konuşma yapmaktalar… İshakçelebi Belediye Başkanı gelip yanımda oturan Ali Beye, “Sayın valim, hasta olacaksınız sizi götüreyim.” dedi. Elleri, yüzü ve burnu kızarmış olan Ali Bey, o başkana ne mi dedi : “ Rasime Hanımla Recai abiyi burada yalnız bırakamam.”

Gözlerimi yaşartmıştı. Sarılıp kucaklayasım gelmişti.

Daha başka jestleri de oldu ama burada anlatmak gerekmiyor şimdilik.

Hüseyin Eren ona keza… 6, 7 kütüphanemizi onunla açtık. Hüseyin Bey, beni hep milletvekilliğine / belediye başkanlığına aday gibi gördü o günlerde. Vali yardımcısı Fahir Işıksız’a öyle demiş. Bize hep sahip çıktı, ilgilendi sağ olsun.

Uğur Kolsuz ise sanki annemin beşinci oğlu gibi göründü bize. Ortak projeler hazırladık, yaptıklarına tanıklığım oldu. Fırsatını buldukça hep İzmir’den Bergama’ya gidip görüştüm kendisiyle. Tam bir proje adamıydı o. ODTÜ mezunu Uğur Kolsuz, geleneklerimizin- örf ve adetlerimizin/ etnoğrafik değerlerimizin yaşatılması adına kültür politikaları ve projeleriyle sadece Bergama’ya değil Erzincan’ın Kemaliye’sinde de unutulmaz izler bırakmış bir bürokrat. Düşünebiliyor musunuz, köylere etnoğrafya müzesi açıyor. Çok kısa süre kaldığı Bergama’da da böylesi bir imzası var. Kozak Yaylasındaki Türkmen köyü ( mahallesi) Demircidere’ye özel etnoğrafya müzesi kazandırdı. Türkiye’nin hangi köyünde etnoğrafya müzesi var ki…

Müzeciliğinin yanı sıra bir kitap kurdu. Okumakla kalmıyor, okuduklarını da dostlarıyla- arkadaşlarıyla illâ paylaşıyor. Sümer atasözündeki gibi öğrendiklerini illâ başkaları da bilsin istiyor. Bitmedi… Sadece Türkçe okumuyor. Yabancı dilden çevirip Türkçesiyle herkese de öğretmek istiyor öğrendiklerini. Odasına gidin, masasında farklı konularda kitaplara tanık olacaksınız. Arkasındaki mini kitaplıkta da… Su gibi İngilizcesiyle bilinmezleri bilinirleştiriveriyor. İzmir’deki Milli Kütüphane’nin sanırım en sadık müşterilerinden(!)

İş aşkı, görev aşkına kitap aşkını da eklemiş bir projeci bürokrat o!

Okumanın, bilgilenmenin, kitap dünyasıyla iç içe yaşamanın etkisinden midir bilemem, son derece centilmen / ince ruhlu ve saygılı bir yönetici. Bergama köylerinde açtığımız kütüphanelerden kitap alıp okuyan biriydi o.

Bana hep Paris’in, Prag’ın valisi gibi geliyor Uğur Bey..

*

Bergamalılarla 1980’den bu yana sürüyor ilişkilerim. İlk evim, hatta iki evim burada oldu. Arsa almak istediğimde de buradan aldım. Gözüm İzmir’i görmedi nedense… Çok güzellikler yaşadım Bergama’da.  Çok güzel dostluklar kurdum. Öğretmeniyle, esnafıyla, siyasetçisiyle…

Pırıl pırıl öğrencilerim oldu. O günlerden kalma Abidin, Tanju, Aydın, Ahmet, Zerrin, Hamza, Zafer, Güngör ile ilişkilerim hâlâ sürüyor. Bir öğrencimin hem nikâh şahidi oldum hem de oğluna isim verdim. Onları gördükçe bazen gözlerim sulanıyor. Yaşlanıyoruz anlaşılan…

MHP’li Fuat Yaramış bir gün yüksek sesle "Bu memlekete katkın unutulmaz hocam, seni sevmeyen ölsün!" demez mi?

Şimdi muhtar olan kahveci Fuat ile ne kadar iyi dostsam ÖDP’lisiyle, AKP’lisiyle, CHP’lisiyle de dostluğum Fuat’ınkinden farklı değil. Bu toprağa âşığım ben. Bu toprağın insanına kanım kaynamış. Kalbini kırdığım tek kişi olmamıştır herhalde. Beni kıran da olmadı.

Düşünebiliyor musunuz son kitabımın adı: AŞKIM BERGAMA’M  ( Heyamola Yayınları- İstanbul- 2019 )

Bergamalı güzel olduğu kadar barışsever!  Barışsever olduğu kadar da mücadeleci. Mücadeleci kimliği kadar da eğitimli…

Bergamalı anne ve babaların çocukları için ne kadar çaba harcadıklarının yakın tanığıyım.  Üniversite sınav sonuçlarına bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Çalışkan, barışsever, güzel insanların yurdu Bergama!

Devlet, bunu bildiği için gönderdiği kaymakamları da özenle seçiyor anlaşılan…

*

Tavşanlı/ Kütahya doğumlu Osman Nuri Canatan’ı  2015’de tanıdım.  Demircidere’deki Rasime Şeyhoğlu Anı Evi’ni İzmir Valisi Mustafa Toprak açtığında tanışmıştık kendisiyle. Ardından da Tepeköy’deki iki kütüphanemizin ve Aydınlanma Evimizin açılışına katılmıştı.

Çocuksu özelliklerini yitirmemiş bir büyük…  Bilmediğini soran, danışan ve her daim güleç yüzlü. Bir başka özelliği ise aslında kimliğinin aynası.  Kedisever! Kedisinin resimlerini/ fotoğraflarını paylaşan, çiçek ve doğa âşığı biri olarak tanıdım Sayın Canatan’ı.

Daha önce Karaman/ Ayrancı, Muş/ Korkut, Uşak/ Sivaslı, Afyon/ Bolvadin’de kaymakamlıklar yapmış, Mardin ve Burdur vali yardımcılıklarında bulunmuş.

Yanına geleni gideni öyle çok ki… Görev yaptığı yerlerden, memleketinden…

Sevilmiş ki arayanı soranı çok. Kendisiyle barışık/ herkesle barışık biri olduğu çok belli.

Facebookta denize bakan bir pozunu paylaşıyor. Altına da şu notu düşüyor: "Düşünen adam körfeze bakıyor!"

Kedisini de benzer şekilde konuşturuyor kimi fotoğraflarda. Espriyi seviyor.

Bergama’da bugüne değin hiçbir kaymakamın gerçekleştiremediği bir halk adamlığına imza attı Sayın Canatan.

Ayrım yapmaksızın bir gün fırıncı, bir gün lokantacı, bir başka gün kahveci ziyaretlerinde bulundu. Sivil toplum kuruluşlarıyla, bilinen- bilinmeyen Bergamalıları işyerlerinde ziyaret etti hep.  Buna tanık olunca ben de öneride bulundum:  “Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel’i de unutmayın ama.”   Ne var ki 3 yıl 4 ay 14 günlük kaymakamlık süresinde Erol, bu ziyaretlerin dışında kaldı. Kim bilir belki de birlikte yapacağız o işi…

Sadece merkezdekileri değil, köyleri de ziyaret etti. Kapıkayalılar herhalde hiç unutmuyorlardır Osman Nuri Canatan’ı… Onların sofralarına oturdu, onlarla kaşık salladı çünkü.

Hep makamında olmak yerine halkını işinin başında görmek, sorunlarını dinlemek ve çözüm bulmak adınaydı bu ziyaretler.

Yöneticilik biraz da bu değil midir zaten. Sabah akşam makamında oturan hangi yönetici tanıyabilir beldesinin insanını.

Bu yönüyle tipik bir halk adamı Kaymakam Osman Nuri Bey.

Şimdi de tıpkı Uğur Bey gibi o da İzmir’de vali yardımcılığı yapıyor.

Geleni gideni aynı Uğur Kolsuz’unki gibi…

Osman Beyin bir başkalığı var. Konuklarına çay kahve ve su ısmarlamakta çok bonkör. Yalnızzzz…  Odası 10. Katta ya… Körfez manzaralı ya… Çaydan kahveden para almıyor ama körfeze bakayım, saat kulesini göreyim dediniz mi yandınız. Körfeze baktınız mı  hesabınıza  1 lira  yazıyor! Benden söylemesi !.

*

Yazının başından beri Bergama dedik durduk hep.

Aristonikos’un , Galenos’un,  Bergamalı Kadri Efendi’nin toprağı Bergama.

Gelen kaymakam ve diğer konukların da bu  tarihe mal olmuş Bergamalılar’dan  çok etkilendiklerini düşünüyorum ben.

Kaymakamlarla dostane ilişkilerim sanırım biraz da bundan olsa gerek.

Yorumlar (1)
Mustafa Yaman 4 yıl önce
Mükemmel bir anlatım. Ben de seksen yılından beri Bergama'dayım. Osman Badraslı olacak yanılmıyorsam. Sağlıklı günlere....
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 33 74
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@