15.08.2021, 10:29

Bayburt’ta Baksı Müzesi Dünyayı Aydınlatıyor, Bizdekiler?

Halk TV’de Hüsamettin Koçan’ın Bayburt’ ta yoktan var ettiği Baksı Müzesi’ni izlediğimde, Gramsci’nin Hapishane Defterleri’nde yenilgiler ve korkular karşısında “aptallığın coşkusuna düşmeyecek, sabırlı ve ciddi insanlar yaratmak” yolundaki çabalara dikkat çeken saptaması aklıma geldi.

İtalya’nın 1930’lı yıllardaki Faşizmle boğuşmasını analiz eden Gramsci sanki 2021 tarihindeki ülkemizi ve bir takım başka ülkeleri de görmüş, bizleri uyarmış nerdeyse.

Eh bizde de demokrasinin kesintisiz işlemesi sağlanmadığı, toplumsal hesaplaşmalar sürdüğü için yazarın bu öngörüsü hep aklımızın bir köşesinde durmuş.

Hatırlıyorum, 1980’lerdeki darbede bu öngörüyü nerdeyse ezberlemiştik, bir gün bu karanlıkların biteceği güzel günlerin geleceği hepimizin hayaliydi.  Talihsizliğe bakın ki 2021’de gene nerdeyse aynı yerdeyiz.

Hâlâ kendimize ‘Umutsuzluğa düşmeyelim, bunları yeneriz’ diye yol haritası çiziyoruz.

Ülke yönetiminin anti demokratlığı bir yana, gündelik yaşamın önümüze koyduğu konuların çözümünde de yetersiz kaldığımız açık; yaratıcı aklımız bu çabaları çözmede başarısız.

Böyle olmasa dere içine ev yapan iradeye sahip çıkıp onu işbilir bir cabbarlık olarak alkışlar mıyız?

Galiba biz Gramsci’nin dikkat çektiği çabaları daha çok konuşmaya devam edeceğiz gibi,.

Çünkü idari yapımız da sorun çözme yeteneğimiz de sorunu akılcı olarak çözmek yerine günü kurtarmaya odaklı bir pratiğe sahip.

Ve fakat çölün ortasında bazen gül açar dereler ya, İşte Baksı Müzesi gerçeği böyle bir şey. Çölde bir gül, bir vaha…

Bayburt’un uzak bir köyünde, dağların tepesinde, geleneksel ve modern mimari anlayışla inşa edilmiş bir müze, bir uygarlık anıtı.

Hüsamettin Koçan, bu müzeyi geçmiş ve gelecek vizyonunu birleştiren bir proje olarak tarif ediyor.

Bayburt’ un geleneksel değerleri ile Modernite’nin getirdiği değerlerin buluştuğu bir çalışma.

Gelişmeye kapalı bir taşra gelenekçiliğinin yerine, dışa açık, evrenselle buluşan bir yerellik söz konusu.

Bu nedenle rahatlıkla Bayburt’ un el işlemeli yazmaları da müzede sergileniyor, Picaso’nun tabloları da…

Müzenin mimarisi bile Bayburt’ un geleneksel mimari değerlerinden beslenmiş.

Müze aynı zamanda ekonomik değer yaratan bir kurum da.

Ülkemizin en uç noktasında, ulaşımı da son derece zor bir coğrafyada olması bile bu durumu engellemiyor.

Yılda 40 bin ziyaretçinin geldiği bir yer oluvermiş Baksı.

Ziyaretçiler hem ülke içinden hem de dışardan…

Ayrıca Müze Baksı Köyü’ndeki insanlara da istihdam olanağı sağlıyor.

İşte bütün bunları gördükçe Gramsci’ye hak vermiyor değilim, kısaca daha umudu yitirmenin zamanı olmadığını söylüyorum.

Tabii bu benim, fikrim sizi bilemem!

***

Söz hazır müzelerden açılmışken İzmir’de, Konak Belediyesi’nin Hakan Tartan döneminde açılmış müzelerinden de söz etmek isterim.

Mask, Radyo ve Demokrasi, Karikatür (Geçen yıl yer olmaması nedeniyle kapandı), Çocuk ve Oyuncak ile Kadın müzeleri var.

Görüldüğü gibi dört müze var. Sayı fena değil.

Buna ikide anı evi eklenirse daha da iyi.

Bunlar Konak Belediyesi’nin sorumluluğunda olan kuruluşlar.

Peşinen söyleyelim müzeler de anı evleri de mekân olarak çok büyük metrekarelere sahip değiller.

Ama bu onların işlevlerini yerine getirmeyeceği anlamına gelmiyor.

Çünkü günümüzde bu tür yapılar butik, sevimli özellikler taşıyor zaten.

Ayrıca içinde kitaplığı, etkinlik salonu, kafesi olan çağdaş müzeler de yapılabilir.

Çocuk ve Oyuncak Müzesi Varyant’ta, Radyo ve Demokrasi ile Kadın Müzesi Basmane semtinde, Mask Müzesi ise Alsancak semtinde bulunuyor.

Bu müzelerin kuruluşu tamamen Belediye başkanı Hakan Tartan’ın emeği ile hayata geçmiş.

Ancak, sonraki başkanların bu müzelere gereken önemi verdikleri söylenemez.

Oysa bu kuruluşların şehre, özellikle bulundukları semtlere özgün katkıları tartışılmayacak kadar açık.

Şehri gezen grupların, dışardan gelen turistlerin bu müzeleri görmeleri aslında kamu kuruluşlarının özellikle Konak Belediyesi’nin doğru tanıtımı ile mümkündür.

Rehberler Odası ile yapılacak görüşmelerde bu kuruluşların ‘gezilecek yerler kategorisi’ne girmesinin yolu açılabilir.

Bu durumda eminim ki semtler ve tabii ki kent çok şey kazanacaktır.

Hem kültürel açıdan hem de semtin ekonomisi böylece gelişecektir.

***

İSMET İNÖNÜ ANI EVİ VE TARIK DURSUN K. ANI EVİ…

Bir de müze statüsünde olmayan ‘Anı Evi’ niteliğindeki kuruluşlar var.

İsmet İnönü Anı Evi ile Tarık Dursun K. Anı Evi ve yazar Evi bunlardan.

İsmet İnönü Anı Evi, Kemeraltı semti girişinde Arap Fırını denen mevkiye yakın bir yerde.

İki katlı eski bir İzmir Konağında İnönü Vakfı ortaklığı ile açılmış.

İnönü’nün özel eşyaları, savaş fotoğrafları, aile tarihine ilişkin görseller yer alıyor.

Tarık Dursun K. Anı Evi ise Köprü semtinde gene eski bir İzmir evinde yer alıyor.

Yazarın ailesinden temin edilen özel eşyaları, kitapları, film afişleri, çeşitli dönemlere ait görseller burada görülebilir.

Tarık Dursun’un ölümü bilindiği gibi 11 Ağustos 2015’dir.

Bu tarihi temel alarak pek çok kurum ve kişi büyük yazarı anlatan, anan pek çok etkinlik organize etti.

Foça’da ve Çiğli’de olanları biliyorum.

Aslında anı Evi Konak Belediyesi sınırlarında olan bir yazar neden anılmaz ki…

Şaşılacak şey, heyecanla bir şeyler yapıyoruz arkası yok!

Müze açıyoruz Konak’a katkısı olsun diye, sonra sönümlenmeye bırakıyoruz.

Bir yazar için anı evi oluşturuyoruz, sonra unutturmak için adeta çaba sarf ediyoruz.

Artık Gramhsci’ye bir kez daha dönmeyelim ama en azından şunu demeden bu yazıyı bitirmeyelim:

Bir zamanlar Konak Belediyesi kültürel konularda şehrin adeta nabzını tutar ona göre etkinlikler yapardı. Şimdi ise sanki sıradan olmak için can atıyor.

Adına Anı Evi açtığı yazarı ölüm yılında bile anmaktan geri duruyor.

Ne diyelim… Herkes kendi tercihini yapar!..

Yorumlar (2)
Recai Şeyhoğlu 3 yıl önce
İşbilmezlik, kendinden öncekilerin yaptıklarını görmezden gelme, unutkanlık… Hangisi olduğu konusunda kesin bir şey söylemek zor. Sonuçta kaybeden İzmir!
Aydoğan Yavaşlı 3 yıl önce
Tarık Dursun K İzmir'i sokak sokak anlattı, ölüm yıldönümünde tık yok.
Karşıyaka'da yaşadı, Belediyeden tık yok.
Twitter'da yazdım, cevap bile vermediler.
Bu İzmir nasıl ve ne zaman bu kadar vefasız oldu yav!
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13

Gelişmelerden Haberdar Olun

@