Ajans Bakırçay
2021-02-21 13:37:03

Yürüyüş İzlenimi

Muammer Toprakçı

21 Şubat 2021, 13:37

Başlık şu da olabilirdi: Avustralya'da kanıksanmış, alışık görüntüler...

İki hafta önce,
Sydney'in 300 km. kadar güneyinde,
eski Aborijin yerleşimi
bir sahil kasabası Culburra'da kalmıştık. Aborijin dilindeki anlamı: "kum"...
Bu kez, Sydney'in yine yaklaşık 300 km. kuzeyinde bir sahil kasabasındayız.
Okyanus, dar bir boğazdan içeriye girerek, büyük bir koy oluşturuyor.
Yaklaşık 30 km.
uzaklıkta ve birbirine bağlı birkaç büyük göl ile bu koyun arasında görkemli bir nehir uzanıyor.
Nehrin denize bağlantı yerinde, bir köprü ile birbirine bağlanmış iki sahil kasabası var:
Tea Gardens (Çay Bahçeleri) ve
Hawks Nest (Şahin Yuvası)...
Hawks Nest'in,
okyanus kıyısında, dev dalgaların dövdüğü,
uçsuz bucaksız bir okyanus plajı ve
boğazdan içeriye giren koyda da, yine kilometrelerce uzanan, bizim denizlerimizi andıran bir iç plajı var.
Biz bu iki plajın arasındayız.

Gün doğumu ile birlikte, Nuran ile iç plaj boyunca yürüyüp, hemen yanında ona paralel uzanan nehir kenarından geri döndük. İki saatlik bir yürüyüş...
Yürüyüş izlenimleri mi?..

İnsan ilişkileri:
Yürüyüş boyunca bir yeşil denizin içindeydik... Yanımızda da bembeyaz kumsal ve masmavi deniz,
ya da şırıl şırıl akan görkemli bir nehir uzanıyor...
Yürüyen, koşan,
bisiklete binen, denize giren, balık tutan... insanlar.
Biliyorum, inanması çok zor ama, herkes ama herkes birbirine gülümsüyor,
günaydınlaşıyor,
balık tutanlara 'rastgele' diyor; bazen kendiliğinden küçük sohbetler oluşuyor...
Koşan ya da bisiklete binenler hızla yanınızdan geçerken bile, bir ellerini kaldırarak sizleri selamlıyorlar...
Sabahın bu çok erken saatinde denize girenlerin büyük çoğunluğu, inanın, 70-80 yaş üzeri kadın-erkek ihtiyar delikanlılar...
Arkalarından baktığınızda, hepsi sırım gibi oldukları için genç sanabilirsiniz...

Doğa:
Yürüyüş boyunca ağaçlardan, bitkilerden yayılan çok güzel bir kokunun içerisindesiniz. (Avustralya'da şehir merkezlerinde bile, özellikle okaliptüslerden yayılan bu güzel kokuyu hissedersiniz.)
Ama daha da güzeli,
kuş sesleriyle muhteşem bir senfoniyi dinleyerek yürüyorsunuz...
Birkaç cm.
büyüklüğündeki kalkık mavi kanatlı serçesinden
kahkaha atan kookaburra'sına,
gökkuşağının tüm renklerini üzerlerinde taşıyan lorikeets'lerden, sarı ibikleri ve bembeyaz renkleriyle kakadu cinsi papağanlara...
sayısız kuş yanınızda yörenizde, sizi sarıp sarmalayan ağaçların dallarında,
yürüyüşünüze harika bir konserle eşlik ediyorlar...
Abarttığımı sanmanıza şaşırmam...

Peki evler mi? Onlar neredeler?..
Sahil şeridinin hemen arkasındaki ağaç denizinin içinde kaybolmuş gibiler...
Sahil şeridi ve nehir kenarı tüm güzelliğiyle doğal ortamlarında salınıyorlar...

İnsan-Yönetim ilişkileri:
Tüm sahiller halkın...
Bu muhteşem ortama herhangi bir otel ya da özel mülk sınırlama gertiremiyor...
Yol boyunca, evlerle plaj arasında patika geçişleri var...
Dinlenmek, piknik yapmak isteyen insanlar için ayrılmış alanlarda; çeşme,
tuvalet binaları,
çocuklar için oyun bahçeleri, et ya da balıklarınızı pişirmeniz için elektrikli ocaklar yapılmış.
(İlk geldiğimiz yıllarda bozuk para atarak çalıştırırdık. Uzun yıllardan beri parasız... Düğmeye basıyorsunuz ocak yanıyor...)
Yanında çay-kahve suyunuzu kaynatmanız için priz de unutulmamış...

Nehir kıyısında belli aralıklarla,tuttuğunuz balıkları temizlemeniz için tesisler yapılmış...

Ve her yer, her şey tertemiz...

Gülümsediğinizi ve "yani her şey güllük gülüstanlık mı?.." diye sorduğunuzu biliyorum...
Olur mu?
Elbet sorunlar var...
Aborijinler, mülteciler için yazdığım yazıları anımsayın...
Ama kısa bir yürüyüşün Nuran ve ben de bıraktığı bu İzlenimleri de sizlerle paylaşmak istedim...
"Benim ülkemde niçin olmasın?.." diye hayıflanarak...

Nuran, "ne mırıldanıyorsun?.." diye sorunca da dizeler dilimden dökülüverdi:

"Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil,
tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin
diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne
gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir
nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne
sen ben farkı olsun.
Kış günü herkesin
evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak sevmek gibi
gönülden olsun;
Olursa bir şikayet
ölümden olsun..."
C.S.Tarancı

Olur mu?..
Olmalı...
----------

Ekte:
İlk fotoğraf, sağda okyanus, solda iç deniz plajı ve ortalarında alabildiğine uzanan nehir...
İkincisi, iç plaj...
Üçüncü fotoğraf, nehir.
Dördüncüsü; suyu,
tuvaletleri, oyun sahası ve ocakları ile piknik alanı...
Beşincisi, balık temizleme masası...
Altıncı fotoğraf;
ağaçların arasında kaybolan evler...
Son fotoğrafı da kasabada çektim:
Hani biz de "adalet" sorunu büyüdükçe mahkemeler, kasabalarda bile "Adalet Sarayı(!)" oluyor ya;
burada da saray değil ev... "Court House" yani mahkeme...


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.