Ajans Bakırçay
2025-11-16 10:28:37

“Yüreğim yürektir, bakma gözüm yaşına”

Muammer Toprakçı

16 Kasım 2025, 10:28

16 Kasım 1979.
Bir öğretmen öldürüldü.
Öğrencilerinin gözü önünde…
Faşist caniler, Talip Öztürk’ü öğretmenlik yaptığı okuldan çıkarken katlettiler.

32 yaşındaydı.
TÖB-DER (Tüm Eğitim Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği) İstanbul Şubesi Başkanı idi.

Tetiği çeken faşist ellerdi.
Ya tetiği çektirenler?
12 Eylül 1980 faşist darbesine giden yollar döşeniyordu… Aydınlar, yurtseverler ardı ardına katlediliyordu.
Ülke bir kan gölüne çevrilmişti…

Niçin?
12 Eylül sonrası, darbenin liderinin yaptığı açıklama bir itiraf niteliğindeydi:

“Biz darbeyi daha önce yapacaktık ama ortamın olgunlaşmasını bekledik…”

Ortamın olgunlaşması!..

Hedeflerinde öğretmenler ve örgütleri TÖB-DER’de vardı.

Çünkü TÖB-DER; bilimsel,çağdaş,demokratik,
laik bir eğitim için mücadele veriyordu…

Çünkü TÖB-DER, ülkede demokratik hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için uğraşıyordu…

Çünkü TÖB-DER, İzmir’in işgali sonrası 22 Mayıs 1919’da İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda, işgale karşı miting düzenleyen Muallimler Cemiyeti’nin anti emperyalist,
bağımsızlıkçı mücadele çizgisinden geliyordu…

Çünkü TÖB-DER, Türkiye’nin dört bir yanında, bırakın kent ve kazaları, ülkenin büyük köylerinde bile örgütlü;
ülke çapında 670 şubesi ve 220 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük ve yaygın demokratik kitle örgütüydü.

12 Eylül 1980 faşist darbesi öncesi, ülkedeki toplam 317 bin öğretmenin 220 binini örgüt çatısı altında toplayabilmişti…

Yani?
Tüm öğretmenlerin üçte ikisi TÖB-DER üyesi idi…

Dünyanın en büyük ve etkin öğretmen örgütlerinden biriydi. Mücadelesi ile dünya öğretmen hareketine damga vurdu…

Bu mücadele kolay olmadı… Büyük acılar çektiler.
Saldırıya uğradılar, dövüldüler,
açığa alındılar, sürüldüler,
topluca yakılmak istendiler…
Öldürüldüler…

220 üyesi katledildi…

12 Eylül sonrası örgüt kapatıldı, hakkında dava açıldı.
Yöneticileri ve binlerce üyesi gözaltına alındı, tutuklandı,
zindanlarda işkencelerden geçirildiler…
Binlercesi mesleklerinden edildiler…
Töb-Der’in, öğreymenlerin alın terleri ile tırnaklarıyla kazıyarak elde ettikleri mal varlıklarına el kondu…

(Daha sonra sivil mahkemede beraat etmelerine karşın hala ne örgütün itibarı iade edilerek açılmasına izin verildi ne de gaspedilen mal varlığı iade edildi.)

TÖB-DER yöneticileri ve aralarında İzmir şubesi başkanı olarak benim de bulunduğum bazı şube başkanları, Mamak’da tutuklu idik ve Askeri Cezaevi 4 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanıyorduk. 
Toplu olarak savunmamıza katılan 61 avukat adına sözcülük yapanlar ise, her ikisini de sevgi ve saygıyla andığım, Halit Çelenk ve Niyazi Ağırnaslı idi. 
Ağırnaslı savunmasında; gelecek kuşakları yetiştiren yurtsever öğretmenleri katledip, yargılayıp zindanlara tıkan bir ülkenin geleceğinin olamayacağını, bunu yapan iktidarların yavrusunu yiyen canavar kediler gibi davrandığını, silahların gölgesinde söylüyordu…

2 Mart 1979.
Katledilişinden 8 ay önce İzmir Yeşilyurt’taki evimizde, İstanbul ve İzmir şube yöneticileri olarak toplanmıştık.
Eşim doğurdu doğuracak.
Talip Öztürk, Nuran bu durumda iken toplantının bizim evde yapılması nedeniyle önce beni kınadı ve bütün inceliği ile Nuran’dan da özür diledi.
(Haklı da çıktı, uzun süren toplantı sonrası herkes bir yere kıvrılmışken Nuran’ın sancıları sıklaştı; gece yarısı hastaneye yetiştik ve sabahına küçük kızım Ürün doğdu.)

Birbirimize sarılarak ayrılırken bana şu uyarıyı yapmıştı:
"Zor günlerden geçiyoruz.
Namlunun ucundayız. Dikkat et… Eve farklı saatlerde ve farklı yollardan git…"
Ben de, bana söylediklerini kendisinin de dikkate almasını
istemiştim…

46 yıl önce bugün, bir öğretmen, okulunun önünde kurşunlanarak öldürüldü.
Öğretmen hareketinin liderlerindendi…

Öğretmen, hukukçu büyük şairlerimizden Gülten Akın’ın dizeleri ile yadediyorum Talip Öztürk’ü:

“Selam olsun bizden önce 
geçene
Selam olsun dosta, hasa,
çile çekene
Selam olsun dayanana 
düşene
Yüreğim yürektir,
bakma gözüm yaşına…”

Anısına sevgi ve saygıyla.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.