Ajans Bakırçay
2021-11-23 11:23:24

Yıldızlara Bakmak

Muammer Toprakçı

23 Kasım 2021, 11:23

Geçen Pazar hava kasvetliydi; elimde de Sargun A.Tont'un 'Sulak Bir Gezegenden Öyküler'
kitabı...

Ardından, hava iyice kapalı, karanlık bir hal aldı ve gezegeni sulayan yağmur indiriverdi...

Tam o ortamda karşıma, SBS'in 'Dünya Sineması' kanalında,
daha önce seyredip çok beğendiğim bir film çıkınca çok sevindim:
'The Straight Story'.

Film bitince balkona çıktım; toprak kokusunu içime çekip, yağmur sonrası çıkacak gökkuşağını düşlerken baktım balkonun bir köşesinde birbirlerine iyice sokulmuş, sanki gökkuşağının tüm renklerini üzerlerinde birleştirmiş iki rainbow lorikeet kuşu...

Çay tepsisinde sunduğum ekmek kırıntılarını yiyince,
sanki teşekkür edercesine birisi omzuma konuverdi...

Filmin sıcaklığını hissettim...

Zaman zaman sevdiğim filmleri sizlerle de paylaşıyorum...

The Straight Story'de bu fllmlerden birisi...

Sıcacık duygularla sizi sarıp sarmalayan,
içinizi sevgiyle dolduran dingin;
aile, doğa ve insan sevgisinin iç içe geçtiği, 1999 yapımı bir David Lynch filmi.

Başrolde, 'bir ihtiyar bu kadar mı tatlı olur, bu kadar mı güzel bakar'
dedirtecek kadar iyi oynayan ve bu filmiyle Oscar'a aday olan Richard Farnswort...

Alvin, küçük bir kasabada kızı ile birlikte yaşayan; şeker hastası, ancak iki bastonla yürüyebilen,
gözleri iyi görmeyen bir ihtiyardır.

Bir tartışma 
nedeniyle 10 yıldır konuşmadığı kardeşinin felç geçirdiğini öğrenir.
Yüzlerce kilometre uzakta bir dağ köyünde yaşayan kardeşini görmek,
geçmişiyle yüzleşmek ister.

Rahatsızlığı nedeniyle ehliyeti yoktur. Bu yüzden de bu uzun yolculuğa, ehliyet gerektirmeyen,
arkasına bir römork taktığı, çok çok eski ve saatte ancak 8 km gidebilen bir çim biçme makinesi ile çıkar...

Film, bu yolculuğun öyküsüdür.

Altı hafta süren bu yolculukta, film boyunca, azmi ve inatçılığı ile bizi şaşırtan Alvin'in,
karşılaştığı insanlarla yaşadığı sıcak ilişkilerin, sohbetlerin,
muhteşem doğa manzaralarının içinde 
bulursunuz kendinizi...

Sonunda kardeşine kavuşur...

Zor yürüyebilen kardeşi, eski çim makinesine bakarak Alvin'e sorar:

"Bu kadar yolu bu külüstürle sırf beni görmek için mi geldin?.."

İki kardeş, terasta sessizce yan yana oturarak,
çocukluklarında yaptıkları gibi yıldızları seyre dalarlar...

Ağır, durağan, sessiz;
bir o kadar da buram buram sevgi kokan,
insanın içini ısıtan bu filmi seyretmeyen dostlara öneririm...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.