Ajans Bakırçay
2021-01-26 10:40:35

Ulusal Bayram ya da Yas Günü

Muammer Toprakçı

26 Ocak 2021, 10:40

Bugün(26 Ocak),
Avustralya'da "ULUSAL GÜN"ve resmî tatil.
Sabah ayininden başlayarak ülkenin her yerinde törenler düzenlenip, kutlamalar yapılıyor...
Niçin?
Çünkü bu tarih,
Avustralya'da İngiliz egemenliğinin başladığı gün olarak kabul ediliyor.
(26 Ocak 1788,
yerleşimcileri getiren ilk İngiliz filosunun, Sydney'de Port Jackson'a vardığı gün.)
Ama Avustralya yerlileri Aborginler bu günü,
ülkeleri işgal edildiği ve katliama uğratıldıkları için,
"İSTİLA VE YAS GÜNÜ"
olarak görüyor ve ülkenin dört bir yanında protesto gösteri ve yürüyüşleri düzenliyorlar.
Benim de aralarında bulunduğum çok geniş bir topluluk, Aborginlerin yanında yer alıyor ve "Ulusal Gün"ün tüm toplumu kucaklayacak bir gün olması gereğinden hareketle, bu tarihin değişmesi önerisine destek veriyorlar.

Aborginler haklı değil mi?..

Ne acı ki, tam bir kırımdan geçirildiler.
(2008'de, dönemin İşçi Partili Başbakanı Kevin Rudd, 200 yıllık beyaz yönetimi sırasında, derin üzüntü, acı ve kayıplara neden olan uygulamalarla, yapılan tüm haksızlıklar,
işlenen suçlar için hükümet adına Aborginlerden RESMEN özür diledi.)
İngiliz yerleşimcilerin getirdikleri tifo, tüberküloz,
dizanteri, çiçek...
gibi hastalıkların, bu mikroplara karşı bağışıklıklığı olmayan yerlileri yok etmesi bir yana, silahlı saldırılarla katliama uğratıldılar, yok edildiler.

Silahlı, tam donanımlı İngilizlere karşı, savaş bilmeyen Aborginler,
topraklarını ve canlarını neyle korumaya çalıştılar? Ellerindeki mızrak ve bumeranglarla...
Yine de onyıllarca direndiler, öldürüldüler, esir alınıp köle gibi çalıştırıldılar.

Aborgin öldürmek bir spor gibi görülüp, Aborgin avına çıkıldı...
Avın başarılı geçtiğini göstermek için kestikleri başları sergilediler...
(Bazı önemli kabile liderlerinin kesik başları,
Avustralya Sömürge Valisi tarafından, başarılarının kanıtı olarak,
İngiltere'ye merkezi hükümete gönderildi.)

1788-1900 arası, katliam yılları olarak tarihe geçti.
1788'de, 750 bin kadar olduğu tahmin edilen Aborgin nüfusu, 1900'lerin başında 50 binlere düştü...
Katliam planlı ve sistemli olarak yapıldı...

1824 yılında, "güvenlik gerekçesi ile tüm yerlilerin FİZİKİ OLARAK YOK EDİLEBİLECEĞİ" yasası çıkarılarak bu katliamları meşrulaştırdılar!...

Katliama bir de bilimsel açıklama (!) getirdiler:
İngilizler, yerlileri insanın en alt basamağı sayıyor;
Aborginleri, insan ile primat arasındaki bir bağlantı halkası olarak görüyordu!..
Öyleyse, onlara hayvanlara davranıldığını gibi davranmak ahlaksızlık olamazdı, değil mi?!..

4 Eylül 1880 tarihli "The Queenslander" gazetesinin başyazısından bir alıntı:
"Biz bu siyah insanları korkutarak yıldırmalı ve YENİ EV SAHİPLERİNE(!)
karşı direnmenin faydasızlığını göstermeliyiz..."

1883 yılı, "The Varmint Herald"gazetesinden:
"Yarı uygar halde olan siyah kişi, bizim açımızdan suçludur. Böyle bir suçu tüm yeryüzünden tamamen silmek gerekir..."

Oysa, Anthony Trollope gibi İngiliz yazarlar da vardı:
"Biz, Aborginlerin topraklarını ellerinden aldık,yiyeceklerini tahrip ettik... Kendilerini korumak istediklerinde de onları katlettik, sert savaş yollarıyla, EFENDİLERİ OLDUĞUMUZU kabul etmeyi öğrettik..."

1869'lara gelindiğinde,kalan Aborginler için
"Aborginleri Himaye ve Yönetme Yasası" çıkarıldı.
Tam bir denetim yasası...
Bu yasayı uygulamak için oluşturulan kurul, Aborgin çocukları zorla ailelerinden
koparmaya başladı.
1970 yılına kadar, binlerce çocuk zorla ailelerinden alınarak misyoner yurtlarına yerleştirildiler.
Tecavüz dahil büyük acılar çektiler...
Bu çocukların kendi dillerini konuşmaları yasaklandı, kökleri unutturuldu...
Bugün "Çalınan Kuşak"
olarak biliniyorlar...

Ve ancak 1967 yılındaki halkoylamasından sonra, Aborginlerin nüfus sayımına dahil edilmesi gerçekleşebildi!..
Senatoya ilk Aborgin 1971'de girdi. Temsilciler Meclisine ise ancak 2010 yılında...

Olumlu adımlar atılmaya başlandı...
Avustralya milli marşının ikinci mısrası "genç ve özgürüz"idi.
65 bin yıllık bir Aborgin kültürün ev sahibi olduğu bu toprakların, "genç"
olarak tanımlanması,
tarihini beyazlarla başlatmak anlamı taşıdığı için; Federal Hükümetin teklifi, Genel Vali'nin onayıyla değiştirildi. Artık:
"bir ve özgürüz"
olarak söyleniyor...

Sıra "Ulusal Gün"tarihinin değişimine gelmedi mi?...
Acılar üzerine kurulu bir Ulusal Gün olabilir mi?...

Bugün, Aborginlerle birlikte bu istemi haykıranlarlaydım...
Yüreğimle...
Vicdanımla...

Sevgiyle.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.