Ajans Bakırçay
2021-10-10 10:30:16

Selam Olsun

Muammer Toprakçı

10 Ekim 2021, 10:30

Güzel bir yaz akşamı.
Ay ışığı altında bir halka oluşturmuşuz.

Hepimiz o marşı çok sevdiğini biliyor ve söylemesi için ısrar ediyoruz.
Yorgun görünüyor ama ortamdan çok mutlu olduğunu anlıyoruz.

"Öyleyse hep beraber okuyalım..." diyor.
"Tamam..." diyoruz...
Hep birlikte başlıyoruz ama sanki anlaşmışız gibi yavaşça susuyoruz ve gecenin karanlığında artık yalnız onun sesi...

"Ay ışığı jandarmanın süngüsünü yakıyor,
Mahpus yoldaş pencereden Jandarmaya bakıyor..."

Bizim okumadığımızı anlıyor, "hep beraber..." diyor ve topluca söylüyoruz:
"Jandarma biz sosyalistiz...
Dostuz yalnız biz sana..."

O anda eminim hiçbirimizin aklından onu kaybedeceğimiz geçmiyor...

7 Ekim 1987'de, TİP-TKP birleşmesi için düzenlenen basın toplantısına,
doktorlarının tüm uyarılarına karşın,
"En son yapmak istediğim bu, öleyim ne olur ki..." diyerek katılmakta ısrar ediyor, üç gün sonra kaybediyoruz Behice Boran'ı...

Türkiye'nin ilk kadın sosyoloğu...

1948'de, "Yurt ve Dünya", "Adımlar",
"Görüşler" gibi sol dergilerde yazarlık yaptıkları, solcu oldukları gerekçesiyle;
Niyazi Berkes ve Pertev Naili Boratav ile birlikte, 'bir daha Türkiye'de herhangi bir üniversitede hocalık
yapamayacakları' kaydıyla üniversiteden uzaklaştırılır...

Türkiye Barışseverler Derneği Başkanı olarak, 1950 yılında Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıktığı için tutuklanır.
Oğlu Dursun'u hapiste doğurur...

"Daha neler var
neler var daha
İşte kundak
İşte hapis
İşte kavga
İşte Dursun bebek
bizim dünya..."
(M.Cevdet Anday)

Mehmetçiğin, ABD emperyalizminin çıkarları için ölüme gönderilmesine karşı çıktığı için 14.5 ay hapiste kalır...

1953 yılında, TKP soruşturması kapsamında yeniden tutuklanır, 1954'de tahliye edilir...

Türkiye'nin ilk kadın parti genel başkanı...

1961 TİP üyeliği,
ardından genel başkanlığı...

Türkiye'nin ilk kadın sosyalist milletvekili...

1965 yılında, TİP Urfa milletvekili olarak TBMM'ye girer...

12 Mart darbesi sonrası tutuklanır ve 15 yıla mahkum edilir...
O günlerini, Sevgi Soysal'ın, "Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu" kitabında okuruz...

Savaş tutsağı muamelesi görürler...
Baskılara ve zulme karşı hep bir ağızdan şarkı söylerler:
"Bir gün dostlar,
mutlaka
Sıra gelecek bize,
mutlaka
İnanın siz buna..."

1974 affıyla çıkar, 1975'de TİP yeniden kurulur ve Behice Boran yeniden genel başkandır...

1 Mayıs 1979...
İşçi ve Emekçilerin Bayramı engellenmek istenir, sokağa çıkmak yasaklanır...
Behice Boran arkadaşları ile birlikte İstanbul Merter'de DİSK Genel Merkezi önünden yürüyüşe geçer... Jandarma ve polis saldırır,
üzerlerinden havaya ateş açılır, yere yatırıp dipçiklemeye başlarlar...
Tutuklanır...
Bu kez Sağmalcılar...

Duruşmada hakim sorar: "Nereye yürüyecektiniz?"
"Taksim 1 Mayıs meydanına..."
"Merter'den Taksim'e çok uzak değil mi? Nasıl yürüyecektiniz"
Behice Boran yanıtlar:
"Dinlene dinlene..."

12 Eylül 1980, askeri faşist darbe...
Diğer siyasi partilerle birlikte TİP kapatılır.
Gözaltı ve ardından yurtdışında siyasi mültecilik günleri...
1981 yılında vatandaşlıktan çıkarılır...

Beni en çok yaralayan, rahmetli Uğur Mumcu'ya Brüksel'de söyledikleri:

"Her şeyi düşünmüştüm bu işlere girerken. Hapis yatmayı, baskıları, şunu, bunu... Ama 76 yaşında, bir yabancı ülkede sürgün yaşamak hiç aklıma gelmemişti..."

"Kişiler hakkında nasıl mı karar vereceksin? Hayatlarına bakarak.
Doğru bulduğumuz fikirleri öyle benimsemiş, öyle içimize sindirmiş olmalıyız ki, bunlar davranışlarımızı biz farkında olmadan dahi etkilemeli, tayin etmeli, yönetmelidir...
Sosyalist doğulmaz,
sosyalist yaşanır..."

Öyle de yaşadı...

Gelin, kaybedişimizin 34.yılında, neredeyse tüm konuşmalarını bitirirken söylediği sözleri ile analım Behice Boran'ı:

"Selam olsun Türkiye'nin ve dünyanın aydınlık geleceğine!.."

Anısına saygıyla...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.