Geçen hafta sonu,
Avustralya’nın en kalabalık eyaleti NSW’de seçim yapıldı.
Liberal Parti seçimi kaybetti.
12 yıl aradan sonra, İşçi Partisi ezici bir zaferle ve salt çoğunlukla iktidara geldi.
Böylece Tasmanya adası hariç, tüm eyaletler İşçi Partisi’ne geçerek ana karayı, partinin rengi kırmızıya boyanmış oldu.
Yakında Türkiye’de de seçim var. Buradaki gözlemlerimi aktarayım, karşılaştırmayı size bırakayım…
Sandığa gittiğimde ne parmak boyası ne de bir kimlik gösterimi…
Adımı, doğum tarihimi, adresimi söylemem yetti.
Görevliler için SÖZLÜ BİLDİRİMİM GÜVENDİ…
Seçimi kazanan İşçi Partisi lideri 43 yaşındaki C.Minns,
zafer konuşmasında ne dedi?
“Eyalette seçim kampanyası, KARŞILIKLI SAYGI VE NEZAKET çerçevesinde yürütüldü. İki parti de etik olmayan hiç bir yola yeltenmedi; seçimi ne çirkinleştirdi ne de çamura yattı. Teşekkür ediyorum…”
Peki seçimi kaybeden Liberal Parti lideri ve eski Başbakan ne dedi?
“Seçimler hiç bir çirkinleşmeye izin vermeden
AHLAKİ BİR ZİRVE ile tamamlandı. Çatışan sadece fikirler oldu. Böyle olmasında, İşçi Partisi liderinin kampanya süresince gösterdiği duruş saygıya değer. Bu yüzden de Cris Minns’in, NSW eyaletinin iyi bir 47.başbakanı olacağına inanıyor, kendisini kutluyorum…”
Ardından,seçimi kaybeden her lider gibi, Liberal Parti başkanlığından istifa etti.
Yerine herhangi bir isim önermek yerine, ”buna partimizin üyeleri karar verecektir.” demekle yetindi ve devam etti:
“Ailem ile daha fazla zaman geçirmeyi iple çekiyorum…”
(Bir küçük anekdot:
Seçim kampanyası sırasında,
eşi evde rahatsızlanan Liberal Parti lideri Başbakan Perrottet, sağlık bakanını arayarak ambulansın en kısa zamanda gitmesini sağlamakla suçlanıp ağır eleştirilere maruz kalmıştı.
Başbakan, dostu olan sağlık bakanını eşinin rahatsızlığı hakkında bilgi almak için aradığını, ambulansın rahatsızlıkla birlikte evden çağrıldığını söylese de suçlamalar devam edince, İşçi Partisi lideri C.Minns,rakibi olan Başbakan Perottet’in arkasında durarak destek vermiş, yaptığının doğru olduğunu savunmuştu…)
Yeni Başbakan Minns, salt çoğunluğa sahip olsalar da parlamentoda diğer partilerin desteğini almak için çalışacaklarını söyleyerek:
“1 saat veya 1 gün izin almayacağız. Hemen işe başlayacağız. Özelleştirmeye karşı olduğumuzdan ilk işimiz, okullar ve hastanelerden başlayarak özelleştirmenin yarattığı sorunları temizlemeye çalışmak olacak…”dedi…
Ne küfür kafir…
Ne ‘eyyy!!!’ haykırışları…
Ne alçak, şerefsiz…
Ne sürtük, çürük…
Karşılıklı nezaket, saygı…
Salt çoğunluk olsa da diğerlerinin desteğini almaya çalışma…
Kaybedince istifa ve rakibine övgü…
Tabii oy kullanan bana da ne bir kimlik sorma ne de parmak boyası…
Ülkemde de görmek dileğiyle…