Bugün 19 Mayıs.
11 yıllık uzun savaşlar sonunda yenik, ordusu dağıtılmış, üretken gücünün büyük çoğunluğunu kaybetmiş, dönemin en güçlü emperyalist devletlerince işgal edilmiş, sarayda oturanın işgalcilerle işbirliği yaptığı yoksul bitkin bir ülke…
Temel duygu: Yılgınlık…
16 Mayıs’da İstanbul’dan kalkan bir gemi ve 19 Mayıs 1919 Samsun.
Mustafa Kemal.
Nedir 19 Mayıs?
UMUT, İNANÇ ve MÜCADELE birlikteliğinin simgesidir.
Nedir 19 Mayıs?
Yılgınlık içindeki bu millete Bağımsızlık ve Kurtuluş için AZİM ve KARARLILIK’ın aşılanmasıdır.
“Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.” (M.Kemal)
Nedir 19 Mayıs?
İşgale, istilaya, baskı ve zulme BAŞKALDIRI’dır. Anadolu İsyanı’nın, bir milletin küllerinden YENİDEN DOĞUŞ’unun başlangıcıdır.
Nedir 19 Mayıs?
En karanlık gecenin tan vaktidir. Aydınlatan güneşin doğuşudur. Gelecek güzel günlere inançla yakılan ÖZGÜRLÜK ateşidir.
Bu yüzden de geleceğimiz olan gençliğe armağan edilmiştir.
Nedir 19 Mayıs?
Atatürk’ü anmadan öte ANLAMA’dır…
“Siyasi kuvvetin meşru olabilmesi için devletin soyut egemenliği fiilen kime verilmelidir? İşte bu sorulara cevap veren demokrasi yönetimidir… Hükümdarlık ve oligarşi artık zamanı geçmiş geçici şekillerden başka bir nitelikte kabul edilemezler…” (M.Kemal Atatürk)
14 Mayıs seçimi sonrası neydi gördüğüm?
Hayal kırıklığı ve yitirilmiş umutlar, yılgınlık!..
Oysa olan neydi?
Otoriter bir yönetim altında, devletin tüm olanaklarının kullanılmasına,
neredeyse tamamı tek adam rejiminin kontrolünde olan medyanın kara propogandalarına,
(anımsarım, Mısır’da ‘El Ahram’ gazetesi tüm dünyaca ‘yarı resmî El Ahram’ diye tanımlanırdı. Bizde basının çoğunda yarı resimlik bile kalmadı) kaba bir milliyetçilik bombardımanı ve inanç istismarına… karşın tek adam kazanamadı…
İkinci tura kalan seçimde neye karar vereceğiz?
OTORİTER bir yönetim,
DESPOTİK bir rejim mi,yoksa eksiği ve gediğiyle de olsa kuvvetler ayrılığına dayalı görece DEMOKRATİK bir yönetim mi?…
Yolumuzu 19 Mayıs aydınlatsın…
Umut, İnanç ve Kararlılık ile yeniden sandığa….