Ajans Bakırçay
2021-02-03 11:00:50

"Sabah Olacaktır, Sabah Olur"

Muammer Toprakçı

03 Şubat 2021, 11:00

Bu sabah, komşum Rafael selamlaşmanın ardından sordu:
"Türkiye'de neler oluyor?"
"Ne gibi?.." dedim.
"Dün akşam televizyonda gördüm. Öğretim üyeleri bir üniversitede protesto eylemi yapıyorlar.
Öğrenciler yürüyüş yaparken polis saldırdı, yüzlerce öğrenciyi gözaltına almışlar.
Türkiye'de barışçıl protesto ve gösteriler yasal hak değil mi?.."
"Yasadan öte, anayasal hak... "dedim," hem de izin almadan..."
"Öyleyse soruyu yanlış sormuşum..." diyerek devam etti:
"Türkiye nereye gidiyor?.."
Yine, "Ne gibi?..."dedim.
"Ben 90 yaşımı geçeli çok oldu. Yaşadıklarım ve gördüklerimden çıkardığım deneyim,
buradan Roma'ya yol olur... Eğer polis yasal, barışçıl bir gösteriye böyle saldırıyor ve sayısız insanı gözaltına alıyorsa, daha büyük olaylara yol açarak, daha baskıcı bir dönemin önü açılmak isteniyor olabilir..." dedi.

(Rafael, İtalyan göçmeni;
çocukluk ve gençliği Mussolini faşizmi ve 2.Dünya Savaşı ile geçmiş.)
Sustum kaldım...
Siz olsanız ne yanıt verirdiniz?..

(Bu arada Rafael'i biraz daha tanıyın diye yazıyorum; yaş 95 ama hala dünyanın dört bir yanındaki olaylara duyarlı ve hala içi yaşam sevinciyle dolu bir ihtiyar delikanlı...
Geçenlerde, tuvalini hazırlamış resim yapıyordu.
"Hayrola?" dedim.
"Sevgilim için..." dedi.
"Doğum günü için...
Hediye almak yerine onun için ben birşeyler yapayım istedim..."
Birkaç gün önce de sokakta iki dirhem bir çekirdek giyinmiş bekliyordu.
(Yaşı nedeniyle, yasa gereği artık arabasını kullanamıyor.)

Ben sorunca:
"Sevgilim gelecek, beni alıp yemeğe çıkaracak... Belki dans bile edebiliriz..." demez mi!..)

Neyse...
Sabahleyin Rafael'den ayrılınca evde, (sıkıntılı dönemlerimde çoğu kez yaptığım gibi) Tevfik Fikret'ten şiirler okumaya başladım.
Boğaziçi, Boğaziçi Üniversitesi denince,
bilmem belki de "Aşiyan"dandır, hemen büyük şairimizi anımsıyorum.
Karanlıkları anlatan "SİS" şiirinde:

"Gene bir sis kaplamış
ufuklarını,inatçı bir sis,
gitgide büyüyen bir ak
karanlık..."

Dedikten sonra yüzünü aydınlığa çevirir ve "RÜCU (Dönüş)" şiirinde,
gençliğe seslenir:

"Yüzün onurlu,
yüzün arı duru,
doğan güneş gibi
katıksız ve ak
senin yayılışın
bu topraklara.
...
Uygarlık, barış,
doğruluk ve iyilik.
Yalnız senin davranışına
bağlı,
gelecek günlerde dirlik
düzenlik.
Senin kafanın gücüdür
hayatı kurtaracak!
...
Doğru at adımlarını!
Düşün: Bugünkü adımlar
hazırlıyor yarını!"

(Bağışlayın, şiirin güzelliğini ortadan kaldırsa da,anlaşılması için A.Kadir ve C.A.Kansu'nun bugünün Türkçesine aktarımını tercih ettim.)

Hak ve özgürlüklerin bastırılmasına tepkisini,
"DOKSAN BEŞE DOĞRU"
şiirinde dile getirir:

"Çiğnendi, yazık,ulusun
yüce umudu!
Yasa diye topraklara
sürtüldü alınlar;
Yasa diye, yasa diye,
yasalar tepelendi...
Yaşamaz ulus, hakkı
özleyip solurken
Sussun diye vicdanına
yumruklar inerse;
Ulus yaşamaz,
horlanırken kurultay.
Aldatılıp, korkutulup
titrer ve sinerse;
Ulus yaşamaz, ulusun
toplum özü boğulurken!"

Ve sonunda,
"SABAH OLURSA"
şiiriyle geleceğe,
aydınlık günlere inancı pekiştirir:

"EVET SABAH
OLACAKTIR,
SABAH OLUR
GECELER GEÇER..."

Evet, sabah olacaktır!..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.