Başkanlık seçimini kazanacağı kesin gibiydi.
Tüm kamuoyu yoklamalarında açık ara öndeydi.
Aniden…
Polis evine baskın düzenledi;
önce gözaltına alındı,ardından tutuklandı.
Ailesi de sorgulandı,oğulları gözaltına alındı…
Neydi suçlama?
Yolsuzluk…
İhalelere fesat karıştırma…
Rüşvet alma…
Nerede?
Merak etmeyin…
Allahtan Türkiye’de değil…
Güney Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya’da oldu…
Sonuçta aday olamadı.
Kendisine önce 9, ardından 3 yıl daha eklenerek 12 yıl hapis cezası verildi ayrıca 19 yıl kamu görevinden men edildi…
Kim mi?
Brezilya Devlet Başkanı Lula de Silva.
Çok fakir bir ailenin 8. çocuğuydu. Yaşı geldiğinde okula gidemedi. Okuma ve yazmayı 10 yaşında öğrendi.
Çocukluğunu ayakkabı boyacılığı yaparak geçirdi.
Okula gitmek için çok çabaladı, sonunda meslek lisesinin tornacılık bölümünü bitirdi. Bir fabrikada işe başladı, iş kazasında bir parmağını kaybetti.
İşçilerin ekonomik ve sosyal haklarını öne çıkaran aktif bir sendikacı oldu.
Metal Sendikası Başkanlığı’na seçildi.
Sarı sendikayı, işçi haklarını savunan devrimci bir çizgiye getirdi. Sınıf ve kitle sendikacılığını başlattı…
Sosyalist çizgideki İşçi Partisi’ni kurdu.
2003 yılında, işçi ve emekçilerin, işşizlerin, açlık altında yaşayan kitlelerin oyunu alarak, büyük bir farkla ‘Başkan’ seçildi.
Ardından bir dönem daha…
Ülkenin ulusal kaynaklarına sahip çıkarak ülke çıkarı için kullanılmalarını sağlamaya,
çok uluslu şirketlere peşkes çekilmesini önlemeye çalıştı.
Brezilya’yı ekonomik krizden çıkardı…
Çalışanların ekonomik ve sosyal haklarını genişletti.
Sınıflar arası uçurumsal eşitsizlikleri azalttı. Amazon ormanlarını korumak için mücadele etti.
İşçi ve ezilen kesimler rahat bir nefes aldılar…
Tüm bu gelişmeler, sömürgeci ülke ve şirketlerle, onların Brezilya’daki işbirlikçi uzantılarını çok rahatsız etti…
ABD’nin arka bahçesinde oyunbozanlık yapıyor, azgın sömürü çarkına çomak sokuyordu…
Emperyalizm ve ülkedeki işbirlikçileri düğmeye bastı.
Yukarıdaki suçlamalarla hakkında dava açıldı,
tutuklandı. 2018’deki başkanlık seçimlerine katılması engellenmiş oldu…
Aşırı sağcı ve işbirlikçi Bolsonaro ‘Başkan’ seçildi.
Atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Başkan Lula’yı mahkum eden hakime ne oldu dersiniz?
Yeni başkanın ilk işi,
Lula’yı zindana tıkan hakimi ‘Adalet ve Güvenlik Bakanı’ yapmak oldu…
Başkan Lula’nın yargılanması sırasında, avukatları savunmalarını ‘Lawfare’ üzerine kurdular.
Yani?
Hukukun silah olarak kullanıldığını, hukuk kurallarına uyulmadığını belgeleriyle ortaya koydular.
Uluslararası tepkilerin de sonucunda, yüksek mahkeme:
2019 yılında yapılan yargılama ve suçlamaların hukuka aykırı olduğuna,
yargılamanın yetkisi olmayan bir mahkeme de yapıldığına,
hakim ve savcının taraflı davrandıklarına, Başkan Lula aleyhine delil ve hüküm yaratma çabalarının ortaya çıktığına ,
Lula’nın 2018 yılındaki başkanlık seçimine katılmasının hukuksuz ve haksız bir şekilde engellendiğine hükmetti ve Başkan Lula’ya verilen cezayı kaldırarak siyasal haklarını iade etti.
Lula yaklaşık iki yıl sonra hapisten çıktı ve 2023 yılında yapılan seçimde yeniden aday olarak, Bolsonaro’nun karşısına çıktı ve üçüncü kez ‘Başkan’ seçildi…
Hala Brezilya Devlet Başkanı…
Peki Brezilya'da 'Lawfare' nasıl kırıldı?
Yanıtını Başkan Lula veriyor:
“Direncimi hesaba katmadılar.
Toplumsal hareketlerin, işçi ve emekçilerin, ülkenin farklı yerlerinden gelen insanların koşulsuz desteğini hesaba katmadılar. Uluslararası siyasi ve hukuk camiasının olağanüstü tepkisini hesaba katmadılar…”
Peki eski Başkan Bolsonaro’ya ne oldu?
İki ay önce sonuçlanan davasında,demokratik hukuk devletini şiddet yoluyla ortadan kaldırmaktan suçu bulunarak yüksek mahkeme tarafından 27 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı…
Bu karara en büyük tepkiyi hangi ülke ve kim verdi?
ABD ve Trump…
Trump, Brezilya'ya yüzde 50 gümrük vergisi getirmesinin nedenlerinden birinin de Bolsonaro’ya verilen ceza olduğunu açıklayarak, davayı yürüten yüksek mahkeme yargıcı A.deMoraes’i yaptırım listesine ekledi!..
Unutulmasın.
Adalet bir gün herkese lazım olur…