Ajans Bakırçay
2022-05-22 21:09:53

Güneşin Sofrasında

Muammer Toprakçı

22 Mayıs 2022, 21:09

12 Mart'ların, 12 Eylül'lerin acılarından geçtiler...

Yitirdikleri yoldaşlarını yüreklerinde yaşatan,
yaraların izleri kalsa da o badirelerden bugünlere ulaşanlardı.

Acı ve zorluklarla perçinlenen dostlukları, örsün ve çekicin arasında döğüle döğüle çelikleşmişti...

Dostluğun,
arkadaşlığın,
yoldaşlığın hasını bu topraklarda suladılar,
yeşerttiler, büyüttüler..

Zindanlarda da kaldılar, sürgünleri de yaşadılar.

İş, Ekmek, Özgürlük dediler...
Barış, Demokrasi...
Daha güzel bir Türkiye ve Dünya için mücadele ettiler.

Tepeden tırnağa özveriydiler...

Şimdi, 4 D'li idiler:
Demokrasi, Dostluk,
Dayanışma Derneği...

Dün akşam yemekli bir toplantıda buluşup,sarılıp kucaklaştılar...

Ne mutlu ki bu kez uzaklarda değil dostların arasında,
güneşin sofrasındaydım...

Öğretmen dostlarla aynı masadayız. Can kardeş Nevzat Çakmak:
"Eğit-Der olarak,
Perşembe günü Ankara'dayız.
Gündemin bir maddesi de Töb-Der dava dilekçesinin AHİM'e gönderilmesi."
diyor.

"Töb-Der eski İzmir Şube Başkanı olarak,gerekirse,
imzamı eklemenizden onur duyarım."
diye yanıtlıyorum...

Sanki içinizde bir yerin sürekli kanadığını hissedersiniz ya,işte 
Töb-Der kapanmayan yaralarımdan...

Öyle bir öğretmen örgütü düşünün ki, çeyrek milyona yaklaşan üyesi, bırakın kentleri, tüm kazalarda hatta köylerdeki 650 dolayındaki şubesiyle Türkiye'nin, Ortadoğu'nun en büyük,
dünyanın sayılı demokratik kitle ve meslek örgütlerinden birisi olsun...

TÖS'den kalan, ayrıca üyelerinin alın teri göz nuru, tırnaklarıyla kazıya kazıya elde ettikleri taşınır-taşınmaz malları olsun...

Eğitimin, toplumun demokratikleştirilmesi mücadelesinde 200'den fazla üyesi katledilen, yönetici ve üyelerine ağır baskılar uygulanan,
kurşunlanan,
meslekleri ellerinden alınan, kıyılan, sürülen Türkiye öğretmen hareketinin yüzakı bu örgüt, 12 Eylül faşist darbecileri tarafından kapatıldı...

Suçu?

Anayasayı tebdil,
tağyir ve ilgaya teşebbüsten...

Garabete bakar mısınız!
Cezayı kesen kim?
Bırakın teşebbüsü,
anayasayı bizzat tebdil, tağyir ve ilga eden cuntacılar!..

Yine garabete bakar mısınız!
Siyasi partileri,
sendikaları, kitle örgütlerini bizzat kapatan, işçi ve emekçileri ağır bir baskı ve zulüm altında bırakan, işverenlere "artık biz güleceğiz!" dedirten faşist cunta,
Töb-Der'i yine hangi suçla kapatıp yöneticilerini zindanlara atıyor?

Töb-Der, sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis etmeye teşebbüs ediyormuş!...

Kapatmakla kalmadılar, tüm mal varlıklarına da el koydular...

Gasp ettiler...

Töb-Der, 1986 yılında beraat etmesine karşın bu hukuksuzluk sürdürülmeye devam ediliyor...

Aynı konumdaki siyasi partiler,sendika ve dernekler yeniden açılıp,mal varlıkları iade edilirken,
öğretmen örgütü Töb-Der üzerindeki bu zulüm, bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik hala sürüyor..

Tüzel kişiliği ve mal varlıkları hala gasp ediliyor... İade edilmiyor...

Bir hukuksuzluk 42 yıl sürer mi?..

Artık yeter!..

Eğit-Der'in girişimini yürekten destekliyorum...

Dostların arasında,
güneşin sofrasındaki bu birlikteliği sağlayan arkadaşlara candan teşekkürler...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.