2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı ikinci dönemine nur topu bir yasayla girdik:
"Öğretmenlik Meslek Kanunu".
Yeni yasada,
"...öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı'nca seçilir." ifadesi kaldırıldı.
Soru şu:
Bu durumda öğretmenleri kim seçecek?
Diyanet İşleri Başkanlığı ya da tarikat ve cemaatler bu seçmede nasıl bir rol oynayacak?
Bitmedi.
"Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir."
maddesindeki "devlet" kelimesi de yeni yasayla çıkarılarak,
öğretmenlik mesleğinin devlet denetiminden uzaklaşmasının önü açıldı.
Yine soru şu:
Devlet,eğitimi denetleme görevinden elini çektiğinde, bu açığı kim dolduracak?
AKP iktidara gelmesiyle birlikte, eğitimi kendi ideolojisi doğrultusunda değiştirip dönüştürmeye başlamıştı.
3797 sayılı yasadaki eğitimin amacı neydi?
"İnsan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen... yurttaş yetiştirmek..."
AKP iktidarında, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu iptal edildi.
Ardından piyasacı,
din odaklı bir eğitim doğrultusunda adımlar ardı ardına atılmaya başlandı.
Anımsayın, bir çırpıda aklıma geliverenler:
8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim değiştirilerek, 4-4-4 sistemine geçildi.
Böylece İmam Hatip'lerin orta kısımları yeniden açıldı.
Seçmeli dini dersler müfredata eklendi.
İmam Hatip Liselerinin sayısı hızla artırıldı.
Öğrenciler İmam Hatiplere istekleri dışında kaydırıldı.
Eğitimde cinsiyete dayalı bir yapı oluşturulmaya çalışıldı.
Müfredat ve ders kitapları değiştirildi.
Seçmeli derslerden olan, "Yurttaşlık ve Tarım" müfredattan çıkarıldı.
Yerlerine neler konuldu?
Kuran-ı Kerim,
Hz.Muhammedin hayatı,Temel Dini Bilgiler...
Eğitim Öğretim yılı proğramlarına 'Kutlu Doğum Haftası' gibi kutlamalar eklenirken, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi kutlamalara son verildi.
Cumhuriyetin kurucularının ismi ders kitaplarında yer almamaya başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın birçok vakıf ve cemaatle imzaladığı protokollerle, İslami cemaat ve tarikatların eğitim alanına girmelerinin önü açıldı.
Eğitimin bir parçası olan yurt sorununda,
öğrencilerin barınma gereksinimlerinin kamu kuruluşlarınca yerine getirilmesi yerine, öğrenciler tarikat ve cemaatlerin kucağına itildi.
Yangından taciz ve intihara kadar acı olaylar yaygınlaştı.
Felsefe, biyoloji derslerinin saatleri azaltıldı.
'Hayatın Başlangıcı ve Evrim' üniteleri ders kitaplarından çıkarıldı.
Üniversitelerin hal-i pürmelaline değinmeyeyim bile...
Kısaca, AKP iktidarıyla eğitim; din eksenli,
sormayan,
sorgulamayan,
eleştirmeyen bireyler yetiştirecek bir yapıya evrildi...
Pisa sınav sonuçları,
üniversite mezunu işşizler ordusu, atama bekleyen öğretmenler,
yurtdışına beyin göçü,
gelecekten umudunu kesmiş bir gençlik...
İşte AKP'nin eğitim karnesi...
Kendi geleceğine sahip çıkacak nesilleri yetiştirecek bir eğitim sorunu önümüzde duruyor...
Öğretmen ve öğrencilerimize yeni dönemde başarılar diliyorum...