Ajans Bakırçay
2022-05-08 11:34:56

"Dünya Dönüyor Sen Ne Dersen De!."

Muammer Toprakçı

08 Mayıs 2022, 11:34

Yazıyı yukarıdaki başlıkla, 1998'de 'Dünya Gazetesi'ndeki köşemde yazmışım.
Eskileri eşelerken geçti elime.

Neredeyse 25 yıl önce...

Kısaltarak, yeniden alıntılayım istedim.
Siz karar verin neyin ne kadar değiştiğine...
...

Ah dünya, mavi top kaynıyorsun...
Politik bunalımlar,
ekonomik ve sosyal çalkantılar...

Yöresel çatışmalar, iç savaşlar;ölüm,açlık,
göçlerin yol açtığı sefalet...

Doğal afetler de tuzu biberi; yangınlar,seller,kuraklık...

Bireysel sorunlar,
dertler; yaşamak,
ayakta kalmak için verilen amansız uğraşlar...
Dayanamayan yürekler, hastalıklar...

Kalbimden rahatsızım.
Elektrik sistemi arızalı.
Kısa devre yapıyor ve başlıyor kuş gibi çırpınmaya. Zaten hastalığın adı da buradan geliyor:
Fibrilasyon...
Yani titreşim.
Kalp kanı düzgün aralıklarla yeterince pompalayıp, hücrelere gerekli oksijeni gönderemiyor...

Nedenini soruyorum,
doktorlar "kalbinin sana isyanı" diyorlar...
Aşırı yüklemeye kalbin yanıtı...

Yazıyı yazarken kasetten Nilüfer sesleniyor:
"Dünya dönüyor, sen ne dersen de..."

Dünya.
Kozmik okyanusun başsız ve sonsuz enginliğinde minik,
minnacık bir toz zerreciği...

Bu öyle bir büyüklük ki, bildiğimiz uzunluk ölçülerini değil, ışık hızını kullanıyoruz.
Bildiğiniz gibi ışık saniyede 300 bin km. hızla ilerliyor.

Yani?

Yani bir saniyede dünyamızı 7 kere dolanıyor...
Güneş'ten Dünya'ya 8 dakikada ulaşıyor.

Demek ki dünyamızın güneşe uzaklığı 8 ışık dakikası imiş...

Bir yılda mı?

Uzayda bir yıl içinde 10 trilyon km. katediyor.
İşte 'ışık yılı'...

Büyük çoğunluğu boşluk olan bu devasa 
evrende, gaz, toz ve yıldızlardan oluşan galaksiler...

Ve o galaksilerden birisi: Samanyolu...
İçinde de 400 milyar yıldız...

Onlardan birisi de merkezinden 40 bin ışık yılı uzağında bulunan Güneş ve 
onun etrafında dönen gezegenimiz...

Yani evimiz: Dünya.

Güneş ışığının yansımasıyla hafiften ışıldayan, soluk mavi bir noktacık...
Evren'de bir zerrecik olan yerküremiz, bu sonsuzluğun içinde işte böylesine değerli bir gezegen...

Yaşam kaynağımız ve alanımız...Yuvamız...


Peki biz kadrini kıymetini biliyor muyuz?..

Kozmik perspektifden bakınca nasıl görünüyor?

Azgınca bir saldırıyla herşeye sahip olmaya çalışalım!..
Çılgınca bir tüketim histerisine kapılalım!..
Yakalım, yıkalım,yok edelim!..
Kinlenelim, savaşalım,öldürelim!..

Doktora göre kalbime yüklenmişim, o da isyan etmiş!..

Ne istedim ki, ne istedik, niçin uğraştık ve uğraşıyoruz ki?..

Bu azgın, vahşi sömürü sistemi son bulsun...
"yok edin insanın 
insana kulluğunu..."

"Silahları yandırın, arşa çıksın tütsüsü
Her obadan, her bir evden kanat açsın sulh sözü..."

Eşitlik olsun...
Özgürlük olsun...
Adalet olsun...
"Yaşamak bir ağaç 
gibi tek ve hür
ve bir orman gibi 
kardeşcesine..."

Kadınlar çocuklar tacize uğramasın,
öldürülmesin...

İçinde yaşadığımız bu soluk mavi noktacığa, evimize yurdumuza kıyılmasın;
doğayla uyumlu,
huzurlu içiçe yaşansın...

"Yaşamak,sevmek gibi 
gönülden olsun;
Olursa bir şikayet 
ölümden olsun..."

Ama yine de benim kalbim titreşiyor;
dünya dönüyor, sen ne dersen de...

Çeyrek yüzyıl önce yazdığım bu yazıya ne ekleyeyim ki...

Anneler Günü'nüz kutlu olsun...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.