Ajans Bakırçay
2021-12-15 10:40:51

Büyük Öğretmen Boykotu

Muammer Toprakçı

15 Aralık 2021, 10:40

Ne diyor Halil İnalcık?
"Bugünkü toplum koşullarını, sorunlarını anlamak için mutlaka geçmişe bakmak zorundayız..."

Kanımca bugünden öte geleceğe ışık tutması ve yol göstermesi açısından da geçmişte yaşananları unutmamalıyız...

52 yıl önce tüm ülkeyi etkileyen, çalkalayan tarihsel bir eylemle dört büyük gün yaşandı...

Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ve İlkokul Öğretmenleri Sendikası (İLK-SEN), 15 Aralık 1969'da, 4 gün sürecek olan Büyük Öğretmen Boykotu'nu başlattılar.

Niçin 'Büyük'?

Çünkü Türkiye'nin emek tarihinde, o güne kadar yapılan en büyük eylemdir.
Boykottan öte grevdir. Türkiye'nin ilk genel grevidir.
Türkiye'deki toplam 156 bin öğretmenin 110 bini, yani yüzde 70'den fazlası eyleme katılmıştır.

Hem de hangi koşullarda?

624 sayılı Kamu Personel Yasası'na göre öğretmenlerin grev yapması, bırakın yapmayı yapanları desteklemesi, açık yer toplantıları ve gösteri yürüyüşleri düzenlemesi yasaktı...
Buna rağmen bu büyük eylem kararı alındı...

Niçin?
Fakir Baykurt şöyle sesleniyordu:

"Peki hep böyle susacak mıyız?
Her gün artan ve asla eksilmeyen haksızlıklara ilelebet katlanacak mıyız?
Hayır!
Tepki göstereceğiz.
Demokratik baskı yaratacağız. Bunun için grev yapacağız.
Hakkımız yokmuş...
Bugün o hakkı elde etmiş olan işçilerin de vaktiyle grev hakkı yoktu. Mücadele etmeden ne grev hakkı verilir ne de başka bir hak alınır..."

Hangi süreçlerden geçerek bu büyük eyleme gelindi?

TÖS, 4-8 Eylül 1968'de Devrimci Eğitim Şurası'nı topladı.

15 Şubat 1969'da Ankara'da, 40 bin öğretmenin katılımıyla
Büyük Eğitim Yürüyüşü'nü düzenledi.

7-9 Temmuz 1969'da Kayseri Alemdar Sineması'nda 2. Genel Kurulu'nu toplama kararı aldı.
Genel Kurul öncesi, AP milletvekili M.Ateşoğlu fitili ateşledi ve Milliyet Gazetesi'nde sürmanşetten yayınlanan açıklamayı yaptı: "Moskof uşaklarını köpek gibi geberteceğiz!"

7 Temmuz 1969'da, 800 öğretmen Alemdar Sineması'nı doldurdular.
Genel Başkan Fakir Baykurt konuşmasına başladığı anda camlar çerçeveler kırılarak, içeriye benzin şişeleri atılmaya başlandı ve koltuklar tutuştu.
800 öğretmeni yakmak istediler.
Sanki Sivas Madımak'ın provası yapılıyordu.
Yangın söndürüldü,
tüm öğretmenler salonu öğretmen marşı ile inletiyordu:
"Alnımızda bilgilerden bir çelenk..."

Fakir Baykurt yeniden kürsüdeydi:
"Menemen'de Kubilay'ın kafasını kesip kanını içenlerin ardılları bugün bizi yakmak istediler.
Cesaretle, paniğe kapılmadan ateşi söndürdünüz..."

Ve öğretmenlerden yükselen ses:

"Bu direnme eli, kolu ve dili bağlanmak istenen öğretmenlerimizin daha verimli çalışmalarını sağlayacaktır.
Bu direnme Türk milletine ve onun çocuklarına daha faydalı bir eğitim sağlamak için yapılacaktır.
İlan ediyoruz ki,
kendisi hür olmayan öğretmenler,fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesilleri yetiştirmezler.
Bu direnme Türkiye'nin geleceğini yükseltecektir..."

"Bütün Öğretmenler Boykota!" bildirisi şöyle sonlanıyordu:

"Çünkü:
Öğretmen yalvarmaz.
Öğretmen boyun eğmez.
Öğretmen el açmaz.
Öğretmen Almanya'ya,
Hollanda'ya işçi çöpçü gitmez.
Öğretmen dövülmez.
Öğretmen yakılmaz.
Öğretmen kıyılmaz.
Öğretmen sürülmez.
Öğretmen DERS verir.
Öğretmen eline teslim edilmiş çocukları ve milletin kendisini EĞİTİR.
Öğretmen horlanmaz, öğretmene SAYGI duyulur..."

Eylem sonrası öğretmenleri cezalandırmakla,
kıymakla sürmekle kalmadılar; hemen ardından gelen 12 Mart 1971 faşist darbesiyle örgütleri TÖS'ü kapatıp,
yöneticilerini zindana tıktılar...

Ve Fakir Baykurt'un gür sesi zindan duvarlarını deldi geçti:

"Bu mücadeleye giren insanlar, sonuç ne olursa olsun, bunlara katlanmayı bilmelidir.
Biz bileceğiz, bizden sonraki öğretmenler de bilecektir. Çok iyi biliyor ve inanıyoruz,
çektiklerimiz boşa gitmeyecektir..."

O bayrağı ardından TÖB-DER olarak biz devraldık...
Şimdi de görevdeki arkadaşlar dalgalandırıyorlar...

Büyük Öğretmen Boykotu 52 yıl önce bugün başlamıştı...
Başta Fakir Baykurt,
örgütleyenlere,
katılanlara saygı, sevgi, selam...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.