Çeşme'de komşumla dertleşiyoruz.
Almanya'da tarım ürünleri yetiştirip işleyen bir aile firmaları var.
"Bir daha Türkiye'de üretim mi? Yok kalsın.
Ben almayayım..."
deyince nedenini sordum.
"Biz, kırmızı biber ağırlıklı olmak üzere üretimi Fas'da yapıyor, Almanya'da işliyoruz.
'Verimli toprakları ve uygun iklimi olan güzelim ülkemiz varken niçin Fas'da üretim yapıyoruz?Gelin üretimi Türkiye'de yapalım.'
diyerek ailemi ikna etmek için çok uğraştım.
Sonunda, Urfa'da üretime başlayıp Mersin'de depoladık.
Öyle zorluk ve sıkıntılarla karşılaştık ki, anlatamam...
Herşeyden önce istikrar yok. Önünü görebilmen mümkün değil.Enerji,petrol,
gübre, ilaç... derken maliyet artışına yetişemeyince, baktık olmuyor 4 milyon Avro yatırım yaptığımız tesisi 500 bin Avro'ya sattık. Sattık satmasına da, daha da acısı o parayı da alamadık.
Sonuçta, bırakın büyük zararı, ben aileme mahçup oldum ve yeniden Fas'a döndük..."
Bizim kuşak, "Türkiye tarımda kendine yeten yedi ülkeden biridir" söyleminin onuruyla büyüdü...
Savaşlardan çıkan,
yetişkin nüfusunun önemli bir bölümünü bu toprakların kurtuluşu ve bağımsızlığı için yitiren genç Türkiye Cumhuriyeti, o zor koşullarda bile kısa sürede, 1930'ların başında, buğday satan bir ülke haline geldi.
Peki son 20 yılda?
AKP iktidarıyla birlikte hububattan bakliyata,
yemden tohuma,
buğdaydan patatesten soğana,
besilik sığırdan küçükbaş hayvana,
kırmızı etten samana birçok ürünü satın alır hale geldik!..
AKP iktidarı bu güzelim ülkeye, başta eğitim her alanda hasar verdi, veriyor.
Tarıma da ağır darbeler indirildi.
Hayvancılıkla birlikte yok ediliyor...
Nüfus arttıkça üretimin de artması beklenir değil mi?..
Türkiye'de tersi oluyor, tarımsal üretim düşüyor.
Ekonomide tarımın payı mı?
Hızla azalıyor...
Gayri safi yurtiçi hasılası'ndaki(GSYH) payı da, AKP iktidarında gerileye gerileye en düşük düzeye indi...
Tarım sektöründe çalışanların sayısı mı?
Hızla geriliyor...
Neden?
Çünkü, üretici tarımı terkediyor, toprağı bırakıyor...
Niçin?
Çünkü para kazanmak bir yana zarar ediyor.
Girdi fiyatları hızla artarken, üreticinin ürünü masrafları karşılayamaz hale geldi.
Çoğu üretici yetişen ürünü bile toplamayıp tarlada bırakıyor...
Borçla, krediyle sürdürmeye çalışsa da, ödeyemeyince traktörü, toprağı haczedildi, elden çıkarmak zorunda bırakıldı...
Oysa birçok ürün binlerce yıl önce ilk kez bu topraklarda,
Anadolu'da yetişti.
Tarım doğduğu topraklarda,
Anadolu'da can çekişiyor...
Bunun adı çöküştür!..
Bunu bilgisizlikten yapıyor, hiçbir şey bilmiyorsan(!), bari gözünü Tunceli'ye çevir...
Ovacık'taki başkanlığı döneminde, tarım alanında yaptığı girişimlerle dikkat çeken Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu'nun öncülüğünde kurulan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, tarım ve hayvancılık alanındaki çalışmalarını hızla büyütüyor.
Ürettiği organik ürünleri Türkiye'nin birçok ilinde açtığı satış mağazalarıyla hem iç piyasaya sunuyor hem de yurtdışına ihraç ediyor...
(AKP iktidarına giden yolların taşlarını döşeyerek bugünün yollarını açan,
emperyalizmin taşeronu 12 Eylül faşizminin ilk yaptığı işlerden birisi, Köy Koop'ları kapatarak yöneticilerini zindanlara atmak olmuştu...)
Gözünü çevir ve hiç değilse, Komünist belediye başkanının yaptıklarına bir bak...
Bak ve gör...