Ajans Bakırçay
2023-11-10 10:14:28

Atatürk ve Barış

Muammer Toprakçı

10 Kasım 2023, 10:14

Sydney şehir merkezinin ortasındaki Hyde Park’ta,

Gelibolu’da yaşamını yitiren Anzac askerleri için dikilen anıt ve onun hemen yanıbaşında, Atatürk’ün Çanakkale’de evlatlarını yitiren Avustralyalı anneler için söylediklerinin yer aldığı bir plaket…

Bugün bu plaketin önünde toplanan bizler, Atatürk için saygı duruşundaydık.

Atatürk Kültür Merkezi, sabahın alaca karanlığında başkent Canberra’daki törenlere katılmak için bir otobüs dolusu çocukla yola çıktı.

Sydney konsolosluk binası ve Türk Evi’nde de törenler düzenlendi…

Yalnız Avustralya’da mı?

Dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’de de okulda,

işde, yolda, tarlada,

meydanlarda… insanlar saygı duruşunda bulunuyorlar…

Kendi özgür iradeleriyle…

Sanırım ölümünden 85 yıl sonra bir lidere gösterilen dünyadaki en büyük saygı ve sevgi ritüeli…

Geçen 29 Ekim’de de Anıt Kabir’i, bir günde 1 milyon 182 bin 425 kişi ziyaret ederek saygı duruşunda bulunmuş ve bir rekor kırılmıştı…

Anmada yaptığım konuşmada, dünyanın bir barut fıçısına dönüştüğü şu günlerde Atatürk ve Barış konusuna değindim.

Cumhuriyetin 100.yılı için verilen resepsiyona katılan Eyalet Valisi Margaret Beazkey ve diğer yabancı konukların yaptıkları konuşmalardaki Atatürk derinliği beni etkilemişti.

Avustralya, tarihindeki en büyük travmayı Gelibolu’da yaşamıştı ve bugün Avustralyalılar Atatürk’den saygıyla söz ediyor,

hayranlıklarını dile getiriyorlardı.

Çanakkale’ye giden gemiler,

Batı Avustralya’da küçük bir liman kenti olan Albany’den yola çıkmışlardı.

Bugün o koyun adı ‘Atatürk Koyu’…

Koya tepeden bakan Barış Parkı’nın içinde,kaidesinde ‘PEACE AT HOME PEACE IN THE WORLD’(Yurtta Barış Dünyada Barış) yazan ve dünyayı simgeleyen bir kürenin üzerinde duran dev bir Atatürk heykeli var…

Tüm bunlarda ve başkent Canberra dahil Avustralya’nın birçok kentinde dikilen Atatürk anıtlarında elbet,

Atatürk’ün Çanakkale’de evlatlarını yitiren Avustralyalı annelere söylediği sözlerin etkisi var:

“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!Gözyaşlarınızı dindiriniz.

Evlatlarınız bizim toprağımızda ve Mehmetçikle koyun koyuna yatmaktadırlar.

Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır…”

Her yıl Şafak Ayini için Gelibolu’ya gelen ve geceyi uyku tulumları içinde geçiren Avustralyalı gençlerin çoğunun üzerinde Atatürk baskılı tişört ya da bere görürsünüz…

Sanırım dünyada başka bir örneği yoktur…

Yalnız Avustralya mı?..

Kurtuluş Savaşımızda ağır kayıplar vererek yenilen ve bunu ‘Küçük Asya Felaketi’

olarak niteleyen Yunanıstan’ın o dönemdeki başbakanı Eleftherios Venizelos, Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü için aday göstermişti…

Komiteye gönderdiği yazıdan kısa alıntı:

“…Bir milletin hayatında bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişime nadiren vuku bulmuştur.

Teokratik bir rejim içinde yaşayan,din ile hukuk kavramlarının birbirine karıştığı çökme yolundaki bir imparatorluğun yerini, güç ve hayat dolu modern ve milli bir devlet almıştır…

Büyük devrimci Mustafa Kemal Paşa’nın başlattığı hızla mutlakiyetçi sultanlar rejimi yıkılmış,yerine gerçekten laik bir devlet kurulmuştur…

Küçük Asya felaketi ertesinde bir ulus devlet olarak doğan Türkiye uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir.

Bu barışın sağlanmasında en değerli katkıyı gösteren kişi Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dan başkası değildir…

Yakın Doğu’ya yeni bir dönem getiren ve barışı sağlayan Mustafa Kemal Paşa’yı bu kıymetli ödüle layık görmekten şeref duyarım…”

Atatürk’ün ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ sözü bilinir ama ya içeriği?..

Atatürk’den iki kısa alıntı:

“İnsan mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar,bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli … ve hizmet etmeye elinden geldiği kadar çalışmalıdır…

Dünya ve dünya milletleri arasında huzur, anlaşma ve iyi geçinme olmazsa bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan yoksundur…”

Atatürk tüm dünyayı ve insanlığı tek bir vücut olarak görüyor:

“İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir.Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir…

Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa ‘bana ne!’ dememeliyiz,tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz…”

Bu düşünceler eyleme de geçti:

Tüm komşularımızla ve o dönemde dünya üzerindeki 45 tam bağımsız ülkenin tamamıyla sıcak ilişkiler kurularak, 40’ı ile ‘Dostluk Paktı’ imzalandı…

Kuzey komşumuz Sovyetler Birliği ile çok sıcak bağlar kuruldu…

Batıda; Türkiye, Yunanistan,

Romanya ve Yugoslavya ile BALKAN PAKTI…

Doğu’da; Türkiye, İran,

Afganistan ve Irak arasında SADABAT PAKTI…

Bunlar genelde bilinir ama az bilinenleri de var:

Atatürk Türkiyesi, 1929 yılında, ‘Savaşın Ulusal Siyasetin Aracı Olarak Kullanılmasından Vazgeçme’ anlaşmasına (Kellogg-Birand Misakı) katıldı…

1936 yılında, Savaşı Önleme ve Uzlaştırma’yı öngören Güney Amerika Paktı’na

(Harbin Önünü Almaya Mahsus Cenubi Amerika Muahedesi- Saavedra Lamas Paktı) katıldı…

Ömrü savaş meydanlarında geçen Atatürk ne diyor?

“Millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir…”

Dünyada bir lider için aldığı ilk ve tek kararda UNESCO nasıl tanımlıyordu Atatürk’ü?

“Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çabalarıyla gelecek kuşaklar için örnek insan…

Özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı mücadelesiyle mazlum milletlerin önünü açan…

Dünya milletleri arasında karşılıklı anlayışın,sürekli barışın değerli öncülüğünü yaparak, tüm yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen bir uyum ve işbirliği için çabalayan…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu…”

Yazıya,Atatürk’ün Çanakkale’de evlatlarını yitiren Anzac asker analarına seslenişi ile başlamıştık,

Avustralya’lı anaların Atatürk’e yanıtı ile bitirelim:

“Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi..

Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce ve ilahi…Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi ve saygıyla…”

Saygı, sevgi ve minnetle…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.