02.01.2020, 10:51

Ah Bizim Güzel Köylerimiz...

Bergama’da 114 köyün yerinde şimdi yeller esiyor, adları köy ama hepsi mahalle oldu. Tıpkı 2014’de çıkarılan 6360 sayılı yasanın İzmir’deki toplam 613 köyü, tüzel kişiliğini ortadan kaldırarak her birini mahalleye dönüştürmesi gibi.

Tabii köyler ortadan kaldırıldı dediysek mecazi anlamda, yoksa bu köyler fiziken ortada duruyor, durmayan yasanın öngördüğü mantığın yerli yerine oturmamış olması.

Sanıyorum buradaki mantık ‘biz yapalım, istim arkadan gelir’e dayanıyor.

Çıkardığımız yasayla belediyelerin sınırlarını genişletip bütün köyleri içine alırsak hizmet buralara gider ve dolayısıyla her yer kalkınmış olur ve şehirleşme oranı da böylece artmış olur.

Zira, 2012 TÜİK verileri bize 2012‘de şehirli nüfus oranını 77.3 olarak veriyor. 2012’de 6360 sayılı yasa çıkınca bu 2013‘de birden 91.3’ çıkıyor.

Yani sosyal bilimlerde övünülecek bir durum olan kentleşme, kendi doğal gelişimi içinde olmadan birtakım yasalarla deyim yerindeyse ‘takla attırılarak’ bu hale getiriliyor.

Kentleşmenin ekonomik, mimari ve kültürel süreçlerin toplamı olduğu düşünülürse ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.

Yapılan biraz belediye meclisinin yaptığı bir oturum ile deprem fay hattının yerini kaydırmasına benziyor.

Gerçi yasayı yapanların bu yasaları çıkarırken niyetinin kırsal nüfusun oy potansiyelinden yararlanıp seçimi kazanmak olduğu biliniyor, ama bir başka amacın da her şeye karşın hizmetlerin bu yasayla köylere ulaştırılması ve bu yapının doğal seyrini beklemeden sonuca ulaşmak olduğu da söylenebilir.

Zaten yasanın gerekçelerinden biri de önceki yıllarda çok sayıda küçük belediyenin büyükşehir içinde yetkili olmasının makro hizmetleri engellediği, nazım imar planlarının bütünlüğünü bozduğu yolunda.

Şimdi bu haklı gerekçenin 2019 yılında İmar ve Şehircilik Bakanlığı lehine bozulduğu, şehirlerdeki planlamanın o şehrin belediyesinden alınarak bakanlığa verildiği gerçeği hatırlandığında, gerekçelerin kâğıt üstünde kaldığı görülecektir.

Ya da başka bir deyişle yenilikleri içselleştirmemiş, bu yüzden değişimleri yasa ve yönetmeliklerde arayan bir tavrın yansımasını bize göstermiyor mu?

****

Denilebilinir ki ne var bunda köylere hizmet götürülsün, bütün bu serzenişler de böylece son bulsun.

Galiba sorun daha derilerde dolayısıyla çözüm de zor…

Aşağıda alıntıladığım bölümde de görüleceği gibi hizmetlerin büyük kısmı birçok köye götürülmüş; yollar asfaltlanmış, ulaşım kolaylaşmış, köyde zincir mağazalar bile açılmış ama ne yaman bir çelişki ki köyün sakinlerinin bir gözü hâlâ şehre gitmekte.

O zaman?

İzmir Life’ ın Aralık sayısında “Tükettiğimiz bir kavram: köy” adlı yazısında Zekeriya Şimşek, kendi köyü olan Torbalı’ ya bağlı Çakırbeyli köyünden söz ediyor. Çakırbeyli köyünün bir hayli eski bir tarihe dayandığı, üzüm, zeytin, bamya, börülce gibi tarımsal faaliyetlerin köyün başlıca geçim kaynağını oluşturduğunu belirtiyor.

Ama devletin tarımdaki yanlışları, üretilen ürünlerin kayda değer bir getirisinin olmaması adeta burada yaşayan köylüyü biran önce şehre gitmeye zorluyor. Onların gözünde şehir kurtuluşun olduğu bir yer gibi görünüyor.

Üretimin çoğaltılması ve ürünlerin değerlendirilmesi konusunda bugünlerde geçerli bir çözüm gibi görülen kooperatifleşmeyi Zekeriya Şimşek, bu köy için ehven bulmuyor, çünkü köyün konar- göçer geçmişinin kooperatif gibi kolektif bir pratiğe denk gelmediğini, dolayısıyla başarılı olmayacağının altını çiziyor.

Bu anlatımlardan; yardımsever, evlerinde misafirin eksik olmadığı, geleneklerine bağlı, efe geleneğinin mertliğini barındıran bu insanların ne yazık ki bu güzel gelenekleri ile hayatın getirdiği zorluklar arasına sıkışarak adeta bir çaresizliği yaşadıkları anlaşılıyor.

Buna karşın Devlet çıkardığı yasayla köyü şehirli yaptığını sanıyor.

Oysa bu köy ve diğer köyler sağlıklı bir tarım politikası ile donatılmış olsa, ürettikleri ürünler değerini bulsa böyle olur muydu?

Sanmıyorum.

Kuşkusuz bolluk, bereketin olduğu durumda da şehre gitmek isteyen olacaktır.

Bu doğal bir yoldur.

Ama dengelerin değiştiği, köyün biran önce terkedilmesi gereken bir yer olarak görüldüğü bir durum insanın içini acıtıyor. 

Sanıyorum bu tablo sadece bu köy için de değil, Bergama’nın köyleri de aynı kaderi yaşıyor, Kiraz’ın da…

Umalım birileri bu durumu görür de çare üretir…

BİR KART VE DOSTLUK…

Öğretmen okulumdan arkadaşım olur, Savaş Doğrusöz…

Uzun yıllar öğretmenlik, okullarda müdürlük yaptıktan sonra emekli oldu.

Şimdi Çandarlı’ da yaşıyor.

Hayat gailesi, çok görüştüğümüz söylenemez.

Ama dostlukların çok mesafe gerektirmediği bir gerçek, bu yüzden olsa gerek, yüreğimin bir yanında bir ‘Savaş Öğretmen’ hep vardır ve sevgiyle durur.

İşte bu Savaş Öğretmen bütün bu iyi niteliklerinin yanına başka bir şey daha ekler; her bayram ve yılbaşlarında kart gönderir.

Hani artık çoğumuzun, ben de dâhil, ‘ demode’ bulduğu kartlardan.

İşte bu yılbaşı (2019’ a bir hafta kala) bu kart geldi aldım, bir dostun en kıymetli hediyesi olarak.

Diğerlerini sakladığım gibi kütüphanemin en görülebilen rafına koydum.

Her girip çıktıkça karta bakıyorum;  zarfın ön yüzünde güzel bir el yazısı ile yazılmış evin adresi, arka yüzde kendininki ve PTT’nin mürekkebi hafif silinmiş mühürü…

Yıllar öncesinin hayatımızdaki en değerli şeyi…

Zarfı açınca içinde; benim, eşimin ve ailemizin yılbaşını kutlayan sade, sözü fazla uzatmayan tadında bir mesaj.

Ne eksik ne fazla, tam tebrik kartı…

Bu birkaç satırın ne çok şeyi anlattığını bilmem söylemeye gerek var mı?

Kütüphaneye girip çıktıkça karta yeniden bakıyorum, sevgiyle dokunuyorum, bana dostluğu, inceliği, alıştığımız şeylerin kolay terk edilmemesini gerektiğini hatırlattığı için içimden teşekkür ediyorum.

Ve sonra bir başka bayramda, bir başka yılbaşında gene bunları yaşayacağımı bilerek Savaş Hoca’ ya içimden bir selam gönderiyorum.

Yorumlar (2)
Savaş Doğrusöz 4 yıl önce
Sevgili Kardeşim ; yeni yazını beğendim.Tanıdığım "SEN" hayata olumlu , iyi ve sevgiyle , kırmadan bakarsın.Yorumlarında bu çizgide pozitif oluyor.Bizi yönetenlerin "Ben yaptım oldu" ,"Ben bilirim",yada "Kervan yolda süzülür" uygulamaları kırk yıl çalıştığım Milli Eğitim alanında çok can yaktı.Kayıp nesiller oluşturdu.Hedefine varan kervan,düzülecek bir şey kalmadı.Seni çok seviyoruz.Güzel yorumun ve övgüler için teşekkürler.
Aydoğan Yavaşlı 4 yıl önce
Güzel bir vefa yazısı olmuş.
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@