18.08.2025, 08:49

Devlet/Demokrasi ve Mülk

Kapitalizm, var oluşunun tek dayanağı mülkiyet konusunda hiçbir tartışmayı göze almaz. Demokrasilerde hukukun üstünlüğü, adalet; mülkiyet hakkının tartışmasını gündeme getirmediğinden gerçekte bir anlam ifade etmez. Demokrasi eşittir mülkiyet hakkı kabullenmesi, gerçeğinde ‘emek unsurları tartışmanın dışında kalmalı’ dayatması, liberalizmin düşünsel, ideolojik çağdaş tiranlığıdır’. Çağdaş demokrasi’ bunu gerektiriyor zorbalığı ‘bu tartışmada benim koordinatlarım mülkiyet karşıtlığı ve demokrasinin sınıfsal yorumu ve onun pratik boyutu olmalıdır’ diyen emeğin daha işin başında denklem dışında tutulmasıdır.

Günümüzde demokrasinin çağdaş, yaşamda karşılığı olan yorum ve uygulaması; sınıfsal, anti kapitalist özellikler göstermeli, demokrasinin; kitabi, yaşamın sınıfsal gerçeklerine yanıt vermeyen liberal zorbalıkları, yerini yaşamın gerçeklerine yanıt veren; emek eksenli, uluslararası sınıf dayanışmacı öğelere bırakmak zorundadır.

Putney Tartışmaları

1647 yılında İngiltere iç savaşında kral I Charles’ın ordusu; emekçiler, topraksız köylü, çiftçi, zanaatkar, denizci ve işsizlerden oluşan ordu tarafından yenilgiye uğratılır. Parlamento yanlıları savası kazanmıştır. Ama ortada çelişkili bir durum vardır, yengi kazanmış ordunun önderliğini kralın mülkiyetleri tanınmayacak kaygısı duyan zengin toprak sahipleri ve onların temsilcisi generaller yapmaktadır. İki farklı sınıfsal tabana oturan zafer kazanmış ordu, yeniden yapılandırılacak İngiltere’nin nasıl olması gerektiği, esir kral ve monarşinin yerine ne tür bir yönetim ve egemenlik erkinin geçeceği sorusun yanıtını ordu içerisinde yapılan tartışmalarda bulmaya çalışılır. Topraksız köylü ve issizleri temsil etmesi için oluşturulan konseyin sözcülüğünü Albay Thomas Rainsborough yaparken, karşısında orduyu komuta eden ve toprak sahiplerini temsilen iki general (Oliver Cronwel, Henry Iredon) bir araya gelerek İngiltere’nin geleceği, kralın akıbetini tartışırlar. Bu tartışmalar Surrey kentindeki Putney kasabasında Azize Bakire kilisesinde 28 Ekim günü başlayıp 8 Kasım tarihine kadar sürer ve kayıt altına alınır. İngiliz ve dünya demokrasisi açısından çok önemli belge niteliğindeki bu kayıtlar tarihe tartışmaların yapıldığı kasabadan dolayı PUTNEY TARTIŞMALARI olarak geçer. Bu tartışmaların tarihsel bir ilk olma özelliği; yoksul insanların varsılları (toprak sahiplerini) sorgulaması ve daha da önemlisi; mülkiyet ile demokrasi arasındaki çelişkinin kendini gösterdiği belki de ilk örnek olmasıdır. Sıradan insanları’ temsil eden Albay Thomas Rainsborough İngiltere’de en güçlünün olduğu kadar en yoksulunda bir hayatı olduğunu düşünüyorum, bu yüzden beyler doğrusunu söylemek gerekirse her insan kendisini yönetecek hükümeti onaylanmalıdır ve bence İngiltere’de ki en yoksul insan bile kendisinin sözünü dikkate almayan bir hükümete hiçbir şekilde bağlı değildir’ diyerek oy hakkının bütün vatandaşları kapsamasını talep eder. Levellers’e (radikaller) karşı oy hakkını mülk sahipleriyle sınırlamak isteyen, bu hakkın bütün vatandaşları kapsamaması gerektiğini savunan zengin toprak sahipleri ve tüccarları temsilen konuşan General Oliver Cromwell bu talebe ‘bu krallıkta kalıcı, sabit(mülkiyet) çıkarı olmayan hiç kimsenin buna hakkı(oy) yoktur. Sadece küçük bir grubun bu tür kalıcı ve sabit çıkarı vardır, bunlar bütün topraklardan sorumlu(sahibi) kişiler ve bütün ticareti yürüten şirketlerdir’ diyerek aslında demokrasinin en doğru tanımlamasını yaparak, onun(demokrasi) üzerinde oturduğu temeli(mülk) ve sınıfı(burjuvazi) yüzyıllar öncesinden dürüstçe itiraf etmiştir.

 Güncel ulusal sorumluluklar 

Demokrasinin içerik ve kapsam olarak ne olduğunun hararetli şekilde tartışıldığı, yeni anayasa gerekliliğinin hilafsız her cephe tarafından vurgulandığı günümüz Türkiye’sin de 378 yıl önce yapılan Putney tartışmaları ne kadar da öğretici. Demokrasi ve anayasal güvence, ‘mülk’u temel aldığı, mülkün kutsallığını vurguladığı ölçüde çağ dışıdır. Aksine demokrasi ve anayasa; insan ve emeği merkeze alan, doğanın korunmasını temel ilke kabul ederek anayasal güvencenin kişisel mülkiyeti değil toplumsal mülkiyeti yaygınlaştıran ve güvence altına alan, toplu yaşamın; toplumsal ahlak değerleri özümseyen insanların bir bütün olarak ve kişisel yaşam tercihlerini hiçbir kısıtlama duymadan yaşadıkları ölçüde çağdaştır.

Sıradan insanların; temsilcileri aracılıyla 378 yıl önce henüz kapitalizmin doğuş aşamasında dile getirdikleri oy hakkı, temsiliyet yetkisini biz 378 yıl sonra, farklılaştırmak, kapitalizmin, küresel boyut kazandığı bu aşamada; özlem ve istemleri sadece oy verme boyutundan, üretim araçları mülkiyeti karşıtlığı, anti-kapitalist seviyeye yükseltip, savaşımı güncellemeliyiz. Günümüzde demokrasi mücadelesi, anti kapitalist mücadeleyle iç içe geçen diyalektik bütünlük sergilemelidir. Demokrasi mücadelesi; etniksel, mezhepsel kazanımları önceleyen, demokrasi savaşımına mülkiyet karşıtlığı ve anti kapitalizm çerçeveden yaklaşmayan her türlü unsuru haksızlığa karşı mücadelede taktiksel ve dönemsel ittifak olarak kabul etse de ‘şimdilik’ savunmasıyla demokrasi mücadelesini bulanıklaştıran bu unsurlara ‘şimdi’ aslında geçmişin ve geleceğin yansımasıdır, statik bir ‘şimdi’ yaklaşımı diyalektik tarih anlayışına gerçekçi ve kapsayıcı yanıt olmaz şeklinde olmalıdır.

Güncel ve evrensel sorumluluklar

‘Günümüzde emperyalizm, kapitalizmin evrenselleşmesi denecek bir bağlamda cereyan etmektedir (….) şimdi söz konusu olan kapitalist piyasa güçlerinin yerkürenin her köşesinden zorunlu kılınması ve yasal güvenceye oturtulmasıdır. (1)

Kapitalist ülkelerde demokrasiyle liberalizmin eşdeğer algılanması, özel mülkiyet güvencesinin demokrasinin olmazsa olmazı kabullenilmesi, demokrasi eşittir liberalizm haline gelmiş, mülkiyet haklarının sınırsızlığı demokrasinin gelişme ölçüsü olarak algılanır olmuştur. Günümüz dünyasında kapitalist ülkelerde demokrasinin sorgulanması anlamsızlaşmakta, bundan dolayı, demokrasi mücadelesi içerik değiştirmeli, uluslararası aşamaya sıçrayarak, antikapitalist savaşıma dönüşmelidir.

Antikapitalist mücadelenin öznesi emek; teknolojinin ulaştığı seviye, onun(teknoloji) oluşturduğu defacto sonuçlar dikkate alınarak, emeğin her türlüsünü(nitelikli/niteliksiz) kapsayacak şekilde revize edilerek yeniden tanımlanmalı, sermayenin sınırsız dolaşım özgürlüğüne karşı emeğin dolaşım özgürlüğü savunulmalı, emek cephesini bölen, neo-faşist ideolojiler tarafından kışkırtılarak oluşturulan yapay, yerli / göçmen emek ayrımı oyununa düşmemek gerekmektedir.

Genişletilmiş emek cephesi neye karşı mücadele ettiğini belirlediğinde aslında ne istediğini diyalektik boyutta ideolojisine ve mücadelenin pratiğine yansıtacaktır.

Günümüzde biz (emekçi yığınlar) sadece istemiyoruz, biz; değiştirmek istiyoruz.

 Emekçi sınıflar unutmayın aslında ‘mülkiyet bir hırsızlıktır’(2)

------------------------------------------

  1. Ellen Meiksins Wood  New Imperialism
  2. Joseph Prouhon -Mülkiyet Nedir
Yorumlar (1)
Yasin dursun. 1 ay önce
Bütün sorunun çözümü için,dünyaya ve ülkemize iki bakanlık yeter.bilimsel eğitim ve bilimsel sağlık bakanlığı, bilinçli ve sağlıklı toplumun,yapamayacağı hicbirşey yoktur.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@