20.04.2020, 19:11

Koronavirüs Günlerinde Bergama

“Biz ki İstanbul şehriyiz,

Seferberliği görmüşüz :

Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin,

vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi

bir de İttihatçılar,

bir de uzun konçlu Alman çizmesi

914’ten 18’e kadar

yedi bitirdi bizi.”

Nazım Hikmet (Kuvayı Milliye Destanı 2.Bap)

*

En son yüz yıl önce yüz milyon kişiyi öldüren İspanyol gribinin görüldüğü o yıllarda Osmanlı Devleti de bu salgın hastalıktan kaçamamıştır.

“Sadece başkent İstanbul’da 6403 kişi hayatını kaybetmiştir. İstanbul’daki ölü sayısı ortalaması binde 5,6’dır. Hindistan'da 17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5'i bu hastalıktan ölmüştür. Hatta Mustafa Kemal, Samsun’a gitmeden önce İspanyol gribi geçirmiştir.”(1)

“Korona bir virüs, kapitalizm bir salgın!”

İnsanlık savaşlardan çok salgınlarla yok olurken doğayla dost olmayan aksine acımasızca onu tüketen kapitalist sistem insanla da dost olmayı başaramadı. İnsanı tüketim çılgınlığıyla betona boğduğu, AVM’lerle kuşattığı kentlerin de sağlığın, eğitimin her şeyin parayla alınıp satıldığı bir hayata mahkûm etti.

Talihsiz bir durum, insanlık korona salgınına diktatörler çağında yakalandı. Altına imza attıkları iklim kriziyle ilgili taahhütlerini yerine getirmedikleri gibi tehlike çanları çalıyor dedikçe bizlerle alay edip, fosil yakıtlara dayalı enerji politikalarına dört elle sarıldılar.

“Telaşın, boşa üretimin, doğanın işgalinin bir nebze azalması bize ciddi bir fırsat getiriyor. Ne Paris İklim Anlaşması’nın, ne ülkelerin ne de politikacıların yapamadığını korona salgını yaptı. Burada sorun virüsler değil, onlar kapitalizmden çok daha eski. Burada sorun halk sağlığını bir krize çeviren sistem. Tıpkı iklimde olduğu gibi. Korona iklim ve doğa konusunda çok güzel ipuçlarını şimdiden verdi gibi. Ne dersiniz?”(2)

Bize evin yolu size talanın yolu

Bizlere EvdeKal derlerken doğamızı talan ve yağma etmekte hız kesmediler; bir taraftan Kanal İstanbul ihalesini yaparken diğer taraftan Salda Gölünün kumu çalındı, Fatsa’da, Niğde Ulukışla da ve Dikili Çukuralan da altın için doğayı yağmalamaktan geri durmadılar.

Bursa köylerinde madencilerin ağaç katliamına karşı direnen köylülere destek vermek için gelen CHP milletvekili Orhan Sarbal'ın bile köye girişini polis marifetiyle yasaklayanlar koronayı fırsata dönüştürdüler.

TBMM’nin 45 gün tatil edilmesi, grev ve toplu sözleşmelerin 3 ay yasaklanması, hekim örgütlerinin pandemi kurullarına alınmadığı ve toplumsal muhalefetin susturulduğu, bir ortamda yarınımızdan endişe eder ve korkar olduk.

Devlet kaynaklarını böyle günlerde halkıyla adil paylaşmalı, siz sağlığınızı koruyun paramız bize yeter diyebilecekken bir bakıyoruz bir ailenin geçimini günlük 39 TL’ye indirip bundan damga vergisi almaya tenezzül edildi.

CHP’li belediyelerin salgına karşı başarılı çalışmaları karşısında çılgına dönüp  işi yoksullara yemek dağıtan aş evlerini kapatmaya hatta ekmek dağıtımını engellemeye kadar götürmelerinin altında yatan iktidarı kaybetme korkusudur.

Bu salgının zor günlerinde bizlere evin yolunu madencilere talanın, işçilere fabrikanın ve şantiyenin yolunu gösterenlere karşı unutulmamalıdır ki doğayı ve yaşam alanlarımızı savunan ekolojist politikalar geleceği daha yaşanılır kılacaktır.

BERGAMA’DA KORONA GÜNLERİ

Belediye meclislerinin faaliyetlerinin Temmuz’a kadar askıya alınması büyük bir yanlış oysa ki  meclisler bugünlerde daha aktif çalışıp koronaya karşı daha sağlıklı yerel politikalar üretmeliydi.

LM firmasının fabrikası Fransa’da kapalıyken Bergama’da 1000 kişi aşkın işçisiyle sokağa çıkma yasağı konulan günlerde dahi üretime devam etmesini anlamakta zorlanıyoruz.

Aynı şekilde kayyumun işlettiği Koza altın madeninde, seralarda, taş ocaklarında vd. çok işçi çalıştıran yerlerde de durum aynı salgına karşı halka evde kal denirken işçiye fabrikada kal, madende kal, şantiyede kal demek salgına kapı aralamaktır, vicdansızlıktır.

Bergama ve çevresinde salgının seyri konusunda şimdilik bir sıkıntı görülmüyor. Sağlıkçılarımızdan da pozitif çıkanlar iyileşip tekrar işlerine geri dönüyor olmalarına sevindik. Lakin caddelerde ki kalabalıkları görünce endişelenmemek elde değil.

Her şeye rağmen korona ya inat yaşasın hayat…

  1. Prof. Dr. Metin Özata’nın  "Atatürk ve Tıbbiyeliler”
  2. Önder Algedik- (13.04.2020 Gazete Duvar)
Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@