03.04.2020, 21:12

Dışarıda Nisan Yağmurları, Gökyüzü Berrak

Her daraldığında kendini sokaklara vuranlardanım.

İzmir’in mavi gökyüzü, bulabildiği apartman aralığından yüzüme esen körfez serinliği bana iyi geliyor.

Bugün 2 Nisan… İşyerinden çıktım, Basmane’deki Bitpazarı’na doğru yürüyorum.

Koronadan dolayı sokaklardaki insanlar tek tük. Yağmur altında aceleci adımlar...

Sokağı boydan boya arşınladım, hafif ıslandım.

Yürümenin de tadı kalmamış, birine yakından merhaba diyemiyorsun.

Önünden geçtiğim börekçiye baktım, sahibi başında perişan halde duruyor, alan satan yok.

Açım, ama böreğe yenilmez bir nesne gibi bakıyorum; ya pişirenin çıplak elleri değmiş, o meşum virüs bulaşmışsa…

Döndüm, tekrar beşinci kattaki odama…

Belediyenin girişinde otuzlu yaşlarda, burnu ve yüzü sargılı biri; “Bana yüz lira lazım!” diyerek, tedirgin bitkin bir sesle danışmadakilere derdini anlatmaya çalışıyor.

Onlarsa, içerde kimsenin olmadığını, çoğu personelin gelmediğini belirtiyor.

Yağmur hızla asfalta vuruyor, gökyüzü iyice grileşmiş durumda.

Zihnimden eski günler geçti; her zaman dara düşmüş, cebinde yol parası bile olmayanlar belediyeye gelir, yardım isterlerdi.

Onları daha çok zabıtaya gönderir, otogardaki bir firmadan bilet ayarlatırdık.

Şimdi, bilmiyorum, hâlâ aynı yöntem geçerli midir?

Şimdi hem virüs tehlikesi hem yoksulluk!...

Hızla girdim içeriye, ‘Allahım nasıl bir sıkışmışlık halidir bu’ diye kendi kendime mırıldandım.

Ninemin deyişiyle ‘dara düşme’nin ne olduğu kafamda dönüp duruyordu.

Dışarıya baktım; yağmur nisan ayına yakışır biçimde sokağın ortasındaki üç güngörmüş çınar ağacının yapraklarına usul usul yağmaya devam ediyordu. Nisan yağmurlarının güzelliği bu olsa gerekti. Eskiden haftalarca sürerdi, bakalım şimdi kaç gün…

Tekrar, bürodan elimi uzatsam değecek gibi olan, tam da Gaziler Caddesi’nin ortasındaki ‘benim’ üç güzel çınar ağacıma baktım. Gözlerim, her gün bu dallar arasında gezinen üç papağanı aradı. Göremedim.

Sonra açtım kitabımı; bugünlere inat, Stefan Zweig’in anlattığı Hitler Almanyasının İngiltere’ye savaş açtığı bölümü buldum.

1940 Eylül sabahı, Zweig ve eşi Lotte haberi duyuyor.

Zweig’in,  Hitler Faşizmin baskılardan dolayı ülkesi Avusturya’yı terk ettiğini, sanıyorum biliyorsunuz. Daha sonra bu terk edişin bir mülteci hayatına dönüştüğünü, sayısız ülkede Zweig’in tutunmaya çalıştığını ama hiç birinde de mutlu olamadığı bir başka gerçek…

En sonunda, faşist baskıların Zweig’i Brezilya’ ya sürüklediği ve orada bu acılara eşiyle beraber intihar ederek son verdiği ise özgürlüğe düşman baskıcı rejimlerin dünya kamuoyunda bir hediyesi olarak zihinlerde yerini koruyor.

Zweig’in Brezilya’ya gitmeden önceki duraklarından olan biri Britanya.

Burada faşist yönetimlerden uzak kitaplarını yazmaktadır. Yanında eşi Lotte vardır.

Gelgelelim Hitler faşizmi kan emici yüzünü buraya da çevirmiş, 1940’ ta İngiltere’ye savaş ilan etmiş ve Alman savaş uçakları İngiltere’ye bombalarını bırakmaya başlamıştır bile…

Böylece Zweig’in korktuğu başına gelmiş, bu ülkeden de gidişin yolu görünmeye başlamıştır.

‘…dışarıda kayıtsızca öten kuşların cıvıltıları’nın geldiği “ve güneşin altın ışıklarının vurduğu ağaç yaprakları, sevgi ve şefkatle öpüşen dudaklar gibi birbirine değdiği” bir Britanya sabahında, Zweig ve Lotte, Faşist Almanya’ nın İngiltere’ye savaş ilanı haberi karşısında adeta donakalmış, inanmak istememiştir.

Ancak yapacak bir şey yoktur “…nereye gitsem arkamdan gelen yazgım” dediği kaderi onu gene rüzgârının önüne katıvermiştir. Ve “Zamanın bizi aradığı yerde karşılayalım” Romalı komutanın dediği gibi kaderinden kaçamamış ve Brezilya’da kendi yaşamına son vererek ‘savaştan’ isteyerek çekilmiştir.

Faşizmden çok çekmiş bir yazardır Zweig. Yazdığı onlarca ciltlik kitapla insanlığın gördüğü en baskıcı yönetim olan faşizme karşı koymuş, hem düşünsel olarak hem de bir eylem insanı olarak aydın ve entelektüel onurunu korumak yolunda çok çaba sarf etmiştir. Bu yüzden ülkeden ülkeye kaçmak zorunda kalmış ve fakat kaçtığını sandığı her noktada o ruh iklimi ona ulaşmış, o ise direnmesini inatla sürdürmüştür.

Ta ki Brezilya’da buna bir son verinceye değin…

Şimdi ortalıkta hayalet bir virüs dolaşıyor, tıpkı Hitler faşizmi gibi.

Önüne geleni damgalıyor, tutsak alıyor, çoğu kez bu dünyadan alıyor.

Kısaca üstümüzde büyük bir hayalet kol geziyor.

1940’larda faşizm ve baskı, özgürlük yoksunluğu o günlerin belasıydı.

Şimdiyse Korona…

Zweig gibi çoğumuz bu beladan kaçıyoruz…

Bakalım, nereye kadar…

Yorumlar (1)
Aydoğan Yavaşlı 6 yıl önce
Bence nefis bir yazı olmuş. Zweig'tan yola çıkıp asri başka sorunlarımıza ustaca uzandım alınmış harika bir değerlendirme.
12
parçalı az bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 39
2. Fenerbahçe 16 36
3. Trabzonspor 16 35
4. Göztepe 16 29
5. Beşiktaş 16 26
6. Samsunspor 16 25
7. Gaziantep FK 16 23
8. Başakşehir FK 16 20
9. Kocaelispor 16 20
10. Alanyaspor 16 18
11. Çaykur Rizespor 16 18
12. Konyaspor 16 16
13. Gençlerbirliği 16 15
14. Kasımpaşa 16 15
15. Antalyaspor 16 15
16. Kayserispor 16 14
17. Eyüpspor 16 13
18. Fatih Karagümrük 16 9
Takımlar O P
1. Amed SK 17 35
2. Pendikspor 17 33
3. Esenler Erokspor 17 32
4. Bodrum FK 17 31
5. Çorum FK 17 29
6. Iğdır FK 17 29
7. Erzurumspor FK 17 27
8. Boluspor 17 26
9. Bandırmaspor 17 26
10. Serik Belediyespor 17 25
11. Keçiörengücü 17 22
12. Sakaryaspor 17 22
13. Sivasspor 17 21
14. Van Spor FK 17 21
15. İstanbulspor 17 21
16. Manisa FK 17 19
17. Ümraniyespor 17 18
18. Sarıyer 17 17
19. Hatayspor 17 5
20. Adana Demirspor 17 2
Takımlar O P
1. Arsenal 16 36
2. Manchester City 16 34
3. Aston Villa 16 33
4. Chelsea 16 28
5. Crystal Palace 16 26
6. Liverpool 16 26
7. Sunderland 16 26
8. Manchester United 15 25
9. Everton 16 24
10. Brighton & Hove Albion 16 23
11. Tottenham 16 22
12. Newcastle United 16 22
13. Fulham 16 20
14. Brentford 16 20
15. Bournemouth 15 20
16. Nottingham Forest 16 18
17. Leeds United 16 16
18. West Ham United 16 13
19. Burnley 16 10
20. Wolverhampton 16 2
Takımlar O P
1. Barcelona 17 43
2. Real Madrid 17 39
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 17 34
5. Espanyol 16 30
6. Real Betis 16 25
7. Athletic Bilbao 17 23
8. Celta Vigo 16 22
9. Sevilla 16 20
10. Getafe 16 20
11. Elche 16 19
12. Deportivo Alaves 16 18
13. Rayo Vallecano 16 18
14. Mallorca 16 17
15. Real Sociedad 16 16
16. Osasuna 16 15
17. Valencia 16 15
18. Girona 16 15
19. Real Oviedo 16 10
20. Levante 15 9

Gelişmelerden Haberdar Olun

@