Avrupa’dan bir rapor, bir karar ve Türkiye’nin görünümü
Türkiye’nin katılım müzakerelerinin 2018’den bu yana askıya alındığı Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2025 Genişleme Paketi kapsamındaki “Türkiye Raporu” kamuoyuyla paylaşıldı…
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yapıcı tutumu, Yunanistan’la ilişkilerdeki iyileşme, göç, AB ile artan diyalog ve ekonomik ilişkiler bazında ki gelişmelerle, Türkiye’nin bölgesel düzeydeki stratejik rolünün olumlu değerlendirildiği 114 sayfalık raporda yasama, yürütme, yargı ve temel haklarla ilgili bölümlerde ise yoğun eleştiriler yer aldı.
“Aday ülke ve kilit ortak” olarak tanımlanan Türkiye ile müzakerelerin 2018’den bu yana askıda olduğunun hatırlatıldığı rapordan bu hatırlatmaya etken yürütme, yasama, yargı ve temel haklarla ilgili bölümlerden alıntılar;
-“…Düzenleyici kurumların çoğu doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kalmaya devam etmekte, kamu yönetimi son derece siyasallaşmış durumdadır. Seçilmiş muhalefet belediye başkanlarının yargılanması ve görevden alınması, bazılarının yerine kayyum atanmasıyla yerel demokrasi daha da zayıflamıştır…”
“…Özellikle hukukun üstünlüğü ve yerel yönetim gibi önemli alanlarda demokratik gerileme yeniden başladı. Cumhurbaşkanlığı sisteminin yapısal eksiklikleri ve yürütme ile yargı arasındaki yetersiz güçler ayrılığı hala çözülmemişken, temel demokratik süreçlere bağlılık sorgulanmaya başlandı…”
– “…AB’nin demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının ve temel haklara saygının sürekli olarak kötüye gitmesine ilişkin ciddi endişeleri giderilmemiştir. 2025 yılının başından bu yana seçilmiş yetkililer, muhalif siyasetçiler, siyasi aktivistler, sivil toplum ve iş dünyası temsilcileri, gazeteciler ve diğer kişilere yönelik tutuklamalar ve suçlamalar, Türkiye’nin demokratik geleneğine bağlılığı konusunda giderek artan soruların ortaya çıkmasına ve yargının bağımsızlığı konusundaki endişelerin derinleşmesine neden oldu…”
-“…Yargı, yürütmenin kontrolü altında olmaya devam etmekte, bu ise hem yargı bağımsızlığını zedelemekte hem de yargı kararlarının niteliğini olumsuz etkilemektedir. Yargı organları, muhalefet temsilcileri ve seçilmiş yetkilileri hedef alarak seçici bir şekilde hareket etmiş, buna karşılık iktidar koalisyonundaki yetkililere yönelik benzer işlemlerden kaçınmıştır. Bu durum, yargı süreçlerinin tarafsızlığına dair şüpheleri artırmış ve hukuk sistemine duyulan kamu güvenini tarihinin en düşük seviyesine indirmiştir. AİHM’nin bazı kararları hala uygulanmamış ve bazı mahkemeler ise Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yerine getirmeyi reddetmekte. Bu durum, sistemin bütünlüğünü ve işleyişini zedelemekte…”
-“…Rapor döneminde, gazeteciler, yazarlar, avukatlar, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve diğer eleştirel fikirler hakkında, terörizme destek iddiasıyla yürütülen soruşturmalar, davalar ve mahkumiyetler yoğunlaştı. Birkaç yıl aradan sonra ilk kez, görevdeki bir siyasi parti başkanı kamuya açık konuşması nedeniyle yargılandı. Muhalefet siyasetçilerine yönelik yargılamalar devam etti ve bir muhalefet partisine karşı soruşturma başlatıldı…”
-“…CHP belediye başkanları ve üyeleri hakkında artan sayıda soruşturma ve dava ile karşı karşıya kalmış ve bu durum muhalefete yönelik sindirme ikliminin oluşmasına katkıda bulundu…”
141 sayfalık rapordan kısaca bazı bölümlerini alıntıladığım bu rapora Dışişleri Bakanlığından, “Avrupa Komisyonu tarafından bugün yayımlanan Türkiye Ülke Raporu’nun yargı ve temel haklar ile iç siyasi gelişmelere ilişkin taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz iddialarını reddediyoruz.” Açıklaması geldi…Kısacası Türkiye’de neredeyse gün geçmiyor ki bir yenisini yaşadığımız, okuduğumuz, neredeyse pehlivan tefrikasına dönmüş olaylar AB raporuna girince taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz oluyormuş. Ama bir gerçek var ‘Görünen köy kılavuz istemez.’
AB’nin bu raporundan sonra AİHM’nin verdiği iki kararı ve Türkiye’deki yansımalarına bir bakalım.
HDP Eş Genel Başkanı olarak görev yaparken Kobani davasından tutuklanan Selahattin Demirtaş tutuklu kaldığı süreç içerisinde AİHM ve Anayasa Mahkemesine başvurarak hak ihlali kararı almıştı…
2018 yılında verilen AİHM kararına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AİHM’nin verdiği kararlar bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” demiş ve daha sonra verilen bir başka karara karşı görüşlerini şöyle açıklamıştı
“… Bu adımlar tamamıyla siyasidir. Bunun da gerekçesini biliyoruz. Resmen çifte standarttır hatta ikiyüzlülüktür. Buradaki tartışmanın konusunun Avrupa Parlamentosu’nun terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ile içli dışlı olan, elinde onlarca masumun kanı bulunan siyasetçi maskeli bir kişi olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. AİHM şu anda böyle bir teröristi savunmanın arkasında olduğunu bilmelidir. Bilmiyorsa, biz devamlı bunu söyleyeceğiz…”
AİHM, 8 Temmuz 2025’te açıkladığı yeni kararında, Demirtaş’ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını “hukuki açıdan sorunlu” bulur. Geçen süreçte hak ihlali kararı kesinleşir ve Demirtaş’ın avukatları tahliye başvurusunda bulunurken Cumhurbaşkanından destek gelir karara. “Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı bu konuda ne derse ona uyarız.” Önceki kararlara rağmen eli kanlı siyasetçi olarak tanımlanan kişinin bugün eli temizleniyor. Kısaca ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde ‘Dün dündür bugün bugündür’ anlayışında yeni bir adım atılıyor…
Bir başka karar; Anayasa Mahkemesi, 31 Temmuz 2025’te Gezi olayları davasından tutuklu Milletvekili Tayfun Kahraman’ın adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiş ve yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmetmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin ‘Gezi’ tutuklusu Milletvekili Tayfun Kahraman hakkında verdiği “hak ihlali” kararına uymayarak Kahraman’ın tahliyesi ve yeniden yargılanması yönündeki talepleri reddetti. Gerekçeleri mi?
“…Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda, olağan kanun yollarında incelenmesi gereken konularda inceleme ve değerlendirme yapılamaz. Zira Anayasa Mahkemesi temyiz veya istinaf mercii değildir. Anayasa Mahkemesi ‘süper temyiz’ mahkemesi de değildir…” “…6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun’un 49. Maddesinin 6. Fıkrasında da ‘Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz’ demek suretiyle bu hususu açıkça yasaklamıştır…”
“…Anayasa Mahkemesi somut olayda bireysel başvuru incelemesi sonucu hak ihlali kararı verirken adeta temyiz makamı gibi hareket etmiş, oluşturmuş olduğu gerekçede hem Anayasa’ya hem de kanunun emredici hükmüne açıkça aykırı hareket ederek “Yetki Gaspında” bulunmuştur. Tüm bu gerekçeler dikkate alınarak karar verilmiştir…
Sonuç mu; AB Komisyonu Türkiye hakkında ki raporunda yargı, yürütme, yasama ve hak ihlalleri ile ilgili tespitleri yukarıda kısaca açıklanan AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı siyasi irade ile alt mahkemelerin kararları ile doğrulanmaktadır… Dışişleri Bakanlığının açıklaması için ise söylenecek tek söz vardır; Güneş balçıkla sıvanmaz” yani ‘herkesin bildiği, yaşadığı, gördüğü, apaçık bir gerçek inkarla, yanlış sözlerle değiştirilemez, ört bas edilemez.’
Bergama İl Olmalı mı?
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Galatasaray | 14 | 33 |
| 2. Fenerbahçe | 14 | 32 |
| 3. Trabzonspor | 14 | 31 |
| 4. Göztepe | 14 | 26 |
| 5. Samsunspor | 14 | 25 |
| 6. Beşiktaş | 14 | 24 |
| 7. Gaziantep FK | 14 | 22 |
| 8. Kocaelispor | 14 | 18 |
| 9. Başakşehir FK | 14 | 16 |
| 10. Alanyaspor | 14 | 16 |
| 11. Konyaspor | 14 | 15 |
| 12. Çaykur Rizespor | 14 | 14 |
| 13. Antalyaspor | 14 | 14 |
| 14. Kasımpaşa | 14 | 13 |
| 15. Eyüpspor | 14 | 12 |
| 16. Kayserispor | 14 | 12 |
| 17. Gençlerbirliği | 14 | 11 |
| 18. Fatih Karagümrük | 14 | 8 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Pendikspor | 15 | 32 |
| 2. Bodrum FK | 15 | 30 |
| 3. Amed SK | 15 | 29 |
| 4. Esenler Erokspor | 15 | 28 |
| 5. Erzurumspor FK | 15 | 26 |
| 6. Çorum FK | 15 | 25 |
| 7. Iğdır FK | 15 | 25 |
| 8. Serik Belediyespor | 15 | 25 |
| 9. Bandırmaspor | 15 | 23 |
| 10. Van Spor FK | 15 | 21 |
| 11. Boluspor | 15 | 20 |
| 12. Sivasspor | 15 | 20 |
| 13. Sakaryaspor | 15 | 19 |
| 14. Keçiörengücü | 15 | 18 |
| 15. İstanbulspor | 15 | 15 |
| 16. Ümraniyespor | 15 | 15 |
| 17. Sarıyer | 15 | 14 |
| 18. Manisa FK | 15 | 13 |
| 19. Hatayspor | 15 | 5 |
| 20. Adana Demirspor | 15 | 2 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Arsenal | 14 | 33 |
| 2. Manchester City | 14 | 28 |
| 3. Aston Villa | 14 | 27 |
| 4. Chelsea | 14 | 24 |
| 5. Crystal Palace | 14 | 23 |
| 6. Sunderland | 14 | 23 |
| 7. Brighton & Hove Albion | 14 | 22 |
| 8. Manchester United | 14 | 22 |
| 9. Liverpool | 14 | 22 |
| 10. Everton | 14 | 21 |
| 11. Tottenham | 14 | 19 |
| 12. Newcastle United | 14 | 19 |
| 13. Brentford | 14 | 19 |
| 14. Bournemouth | 14 | 19 |
| 15. Fulham | 14 | 17 |
| 16. Nottingham Forest | 14 | 15 |
| 17. Leeds United | 14 | 14 |
| 18. West Ham United | 14 | 12 |
| 19. Burnley | 14 | 10 |
| 20. Wolverhampton | 14 | 2 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Barcelona | 15 | 37 |
| 2. Real Madrid | 15 | 36 |
| 3. Villarreal | 14 | 32 |
| 4. Atletico Madrid | 15 | 31 |
| 5. Real Betis | 14 | 24 |
| 6. Espanyol | 14 | 24 |
| 7. Getafe | 14 | 20 |
| 8. Athletic Bilbao | 15 | 20 |
| 9. Rayo Vallecano | 14 | 17 |
| 10. Real Sociedad | 14 | 16 |
| 11. Elche | 14 | 16 |
| 12. Celta Vigo | 14 | 16 |
| 13. Sevilla | 14 | 16 |
| 14. Deportivo Alaves | 14 | 15 |
| 15. Valencia | 14 | 14 |
| 16. Mallorca | 14 | 13 |
| 17. Osasuna | 14 | 12 |
| 18. Girona | 14 | 12 |
| 19. Levante | 14 | 9 |
| 20. Real Oviedo | 14 | 9 |